Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Aynı kararda Yargıtay hukuk daireleri arasındaki işbölümü de düzenlenmiş ve 634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanunu'nun uygulanmasından kaynaklanan uyuşmazlıklarla ilgili hüküm ve kararların temyiz incelemesinin Yargıtay 5. Hukuk Dairesi tarafından yapılacağı kararlaştırılmıştır. 14. Somut olayda yargılama faaliyetine konu asıl dava Kat Mülkiyeti Kanunu hükümlerine ilişkindir. Yukarıdaki açıklamalar kapsamında bu tür davalarda verilecek hüküm ve kararların temyiz inceleme görevi Yargıtay 5. Hukuk Dairesine aittir. Dolayısıyla Kat Mülkiyeti Kanunu hükümlerinden kaynaklanan uyuşmazlık sırasında hâkimin fiil ve kararlarından dolayı Devlet aleyhine açılan eldeki tazminat davasının da ilk derece mahkemesi sıfatıyla Yargıtay 5. Hukuk Dairesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir. 15....

    in Borçlar Kanunun 189 ve devamı maddelerinde düzenlenen satıcının zapta karşı tekeffül hükümlerine göre sorumlu tutulduğu, Hazinenin ise Medenî Kanunun 1007. maddesi gereğince tapu sicilinin tutulması nedeniyle sorumlu tutulduğu, iddiaya göre tazminat alacağı farklı nedenlerden kaynaklandığı için, Hazine ve ...'in, davacı şirketlerin zararlarından müteselsil olarak sorumlu olduğuna karar verilemeyeceği gibi, Hazine hem davacı şirketlere hem de davalı ... karşı davacı ...'e aynı anda tazminat ödemeye mahkum edilemez. Mahkemece, davalı ...'in zapta karşı tekeffül hükümlerine göre sorumlu olup olmadığı araştırılarak, sorumluluğu var ise, tapu maliki şirketlerin zararının bu kişiden alınarak davacı şirketlere verilmesine, ...'in ödemesine karar verilen zararın miktarına, alım satım işlemi nedeniyle ödedikleri ve edindiklerine göre tapu sicilinin tutulması nedeniyle oluşan zararı söz konusu ise, bu miktarın Hazineden alınarak, davalı ... karşı davacı ...'...

      "İçtihat Metni"Mahkemesi :Ağır Ceza Mahkemesi Dava : Koruma tedbirleri nedeniyle tazminat Hüküm : Davanın reddi, temyiz isteminin reddi Davacının tazminat talebinin ve temyiz isteminin reddine ilişkin hüküm ve ek karar davacı tarafından temyiz edilmekle dosya incelenerek gereği düşünüldü: Hükmün davacının 23.10.2013 tarihli duruşmada bildirdiği ve zapta geçilen adresine Tebligat Kanunun 21. maddesine göre usulüne uygun olarak 04.01.2014 tarihinde tebliğ edilip, davacı tarafından 30.01.2014 tarihinde, yasal süreden sonra temyiz edilmesi sebebiyle temyiz isteminin reddine ilişkin Söke 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 30.01.2014 gün ve 2013/234-2013/261 sayılı ek kararında herhangi bir isabetsizlik bulunmadığından, verilen ret kararının isteme uygun olarak ONANMASINA, 18.11.2014 tarihinde oybirliği ile karar verildi....

        Ancak pratik bazı düşüncelerle zapta karşı tekeffül hakkında özel hükümler konulmuş ve alıcıya ek bir korunma sağlanmıştır. Burada mülga 818 sayılı BK. 96. maddedeki esasın aksine, kural olarak, kurtuluş beyyinesi yoktur, usul sadeleştirilmiştir ve zaptın hukuki sonuçları kesin biçimde belli edilmiştir. Satıcının zapta karşı tekeffül borcu kanuni bir borçtur. Satıcının bu hususta ayrıca taahhütte bulunmasına gerek yoktur....

          Mahkemece, davanın kısmen kabulüne kısmen reddine, 19.700,00-TL'nin 27.10.2005 tarihinden işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, manevi tazminat talebine ilişkin davanın reddine karar verilmiş; hüküm, taraflarca temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacının tüm temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2-Taraflar arasındaki uyuşmazlık, Türk Borçlar Kanunu'nun 214. (BK 189) ve devamı maddelerinde düzenlenen, zapta karşı tekeffül hükümlerinden kaynaklanmaktadır....

            Somut olayda; gerek davacıya gerekse davacıdan 3. kişiye taşınmazın satışında tapuda geçerli bir satış sözleşmesi yapılmış olduğuna ve bu sözleşmenin ifasından sonra üçüncü kişinin (somut olayda Orman Yönetiminin) zaptı nedeni ile davacının taşınmazı satın aldığı ve akidi olan Hazineye karşı bu davayı açtığına göre Borçlar Kanununun 217. maddesinde düzenlenmiş zapta karşı tekeffül hükümlerinin uygulanması gerekir. Kanunda zapta karşı tekeffül davalarına ilişkin özel bir zamanaşımı süresi öngörülmediğinden ihtilafta uygulanacak zamanaşımı süresi sözleşme ilişkilerindeki 10 yıllık genel zamanaşımı süresi olup, tapu iptal ve tesciline ilişkin mahkeme kararının kesinleştiği 15/09/2009 tarihi ile dava tarihi arasında 10 yıllık zamanaşımı süresinin dolmadığı, davanın süresinde açıldığı kabul edilerek, davanın esasına girilip sonucuna uygun bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve kanuna aykırı olup, bozmayı gerektirir....

              yüzlerine karşı, karar gerekçesinin tebliğinden itibaren 2 hafta içinde ------- Adliye Mahkemesinde İstinaf yolu açık olarak verildi, açıkça okundu usulen tefhim olundu. 19/01/2021...

                ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO: 2022/303 Esas KARAR NO: 2023/260 DAVA: Tazminat (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) DAVA TARİHİ: 17/12/2021 KARAR TARİHİ: 06/04/2023 Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, dosya incelendi....

                  Mahkemece eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. 2-Kabule göre ise davacının temyiz itirazlarının incelenmesinde, taraflar arasındaki uyuşmazlık, satım aktinden kaynaklanan zapta karşı tekeffül hükümlerine ilişkindir. BK.nun 189. maddesi, satılan şeyin 3. bir şahıs tarafından satım akdi zamanında mevcut bir hak sebebi ile tamamen veya kısmen zapt edilmesinden satıcıyı alıcıya karşı sorumlu tutmaktadır. Mahkemece uyuşmazlığın BK.nun zapta karşı tekeffül hükümleri doğrultusunda inceleme ve araştırma yapılıp sonucuna göre hüküm kurulması gerekirken, ayıba karşı tekeffül hükümlerine göre davanın reddedilmesi doğru bulunmamıştır. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz edilen kararın BOZULMASINA, peşin alınan 17.15 TL. temyiz harcının istek halinde iadesine, 4.4.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                    Dava, BK.nun 189.vd maddelerinde düzenlenen zapta karşı tekeffül hükümlerine göre açılmıştır. Aynı yasanın 192.maddesinde satılanın tamamen zaptolunması halinde satımın münfesih addolunacağı ve alıcının talep edebileceği şeyler maddeler halinde belirtilmiş olup, bunlar arasında satılanın iadesi öngörülmemiştür. Öte yandan zapta karşı tekeffüle dayalı davanın sözleşmenin tarafına karşı açılması gerekir. Somut olayda davacı zapta karşı tekeffül hükümlerine dayanmışsa da mülkiyetin kendisine geçtiğinin tespitini istemiş, mahkemece de bu doğrultuda hüküm kurulmuştur. Mülkiyet hakkına dayalı aracın iadesi davasında önceki malik ve ... üzerinde ayni hakkı bulunanlara davanın ihbarı gerekir. Bu durumda mahkemece trafik sicilinde kayıtlı malik ve varsa diğer ayni hak sahiplerine davanın ihbarı konusunda davacıya mehil verilip sonucuna göre işlem yapılması gerekirken bu yönün gözetilmemesi doğru görülmemiştir....

                      UYAP Entegrasyonu