Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Vasi ..., 12.09.2022 tarihli dilekçesi ile yaşı ve rahatsızlığından dolayı vasilik görevine devam edemeyeceğini, vasilik görevinin kızı ...’a verilmesini talep etmiştir. Mahkemece, 28.09.2022 tarihli ek karar ile kısıtlı adayının ikamet adresinin Karşıyaka Mahallesi, Karanfil Caddesi, No:8, İç Kapı No:1, Tatvan/Bitlis olduğu gerekçesiyle yetkisizlik kararı verilmiştir. B. Tatvan Sulh Hukuk Mahkemesinin 26.01.2023 Tarihli ve 2022/453 Esas, 2022/44 Karar Sayılı Kararı Kısıtlının yerleşim yeri değişikliğine ilişkin usulüne uygun verilmiş bir vesayet makamı kararı bulunmadığı gerekçesiyle yetkisizlik kararı verilmiştir. II. GEREKÇE A. Uyuşmazlık Uyuşmazlık, 4721 sayılı Kanun’un 405 inci maddesi uyarınca kısıtlanan kısıtlının vasi değişimi istemine ilişkindir. B....

    Eldeki davanın vekalet görevinin kötüye kullanılması hukuki nedenine dayalı tapu iptali ve tescil, olmadığı takdirde tazminat istemi şeklinde terditli olarak açıldığı anlaşılmakla; tapu iptal ve tescil talebinin kabulüne karar verildiğinden keşfen belirlenen ve harcı ikmal edilen değer üzerinden davacı lehine hükmedilen vekalet ücretinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Öte yandan, terditli olarak ileri sürülen maddi tazminat talebinden yargılama aşamasında vazgeçildiği gözetildiğinde kendisini vekille temsil ettiren davalı ... lehine vekalet ücretine hükmedilmesi doğru değil ise de; bu husus davacılar tarafından temyiz edilmediğinden eleştirilmekle yetinilmiş, bozma konusu yapılmamıştır. 3....

      DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Kumru Asliye Hukuk Mahkemesinin 2018/27 esas, 2020/82 karar sayılı dava dosyasında verilen tapu iptali ve tescil (vekaletin kötüye kullanılmasından kaynaklanan) talebinin reddine karşı, davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurması üzerine, dosyanın yapılan inceleme sonucunda; İddia ve savunmaya mahkemece toplanıp değerlendirilen deliller ile duruşma tutanaklarına yansıyan bilgi ve belgelere göre; İstinaf incelemesine konu ve esas teşkil eden eldeki dava; tapu iptali ve tescil (vekaletin kötüye kullanılmasından kaynaklanan) istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesince yapılıp bitirilen yargılama sonucunda, "...2018/27 ESAS SAYILI ASIL DOSYA YÖNÜNDEN; -Açılan davanın REDDİNE, -2018/28 ESAS SAYILI BİRLEŞEN DOSYA YÖNÜNDEN; -Açılan davanın REDDİNE," karar verilmiştir....

      İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE; Dava, 6098 sayılı TBK'nın 502 ve devamı maddelerinde düzenlenen vekalet sözleşmesi kapsamında vekalet görevinin kötüye kullanılmasından doğan zararın tazmini talebinden ibarettir. Taraflar arasında davaya konu araca yönelik karşılıklı güveni köye kullanma ve dolandırıcılık suçlamalarından soruşturmalar bulunduğu anlaşılmakla; 6098 sayılı TBK.nun 74.maddesi uyarınca hukuk mahkemesi ceza mahkemesinin beraat kararı ile bağlı değilse de, ceza mahkemesince verilecek mahkumiyet kararı ve ceza mahkemesinde kabul edilen maddi vakıalar hukuk mahkemesini bağlar. Mahkemece bu nedenle; açılmış bir ceza davası var ise ceza davasının sonucunun beklenmesi gerekir. Eldeki davanın tarafları hakkında İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığının 2015/148116 soruşturma nosu ile müştekisi davacı Ebru, şüphelisi davalılar Özcan ve T2 olan "İftira, Kamu Kurum ve Kuruluşları vb....

      Aksi takdirde fesih hakkının kötüye kullanılmış olduğundan söz edilir. Fesih hakkını kötüye kullanan işveren, 4857 sayılı İş Kanunu'nun 17. maddesi uyarınca, bildirim sürelerine ait ücretin üç katı tutarında tazminat ödemek zorundadır. Bahsi geçen tazminata uygulamada kötüniyet tazminatı denilmektedir. Kötü niyet tazminatına hak kazanma şartları ve tazminat miktarının hesaplanması açısından, 4857 sayılı Kanun'un 17. maddesinin altıncı fıkrasının açık hükmü gereğince, iş güvencesi kapsamında olan işçiler yönünden kötü niyet tazminatına hak kazanılması mümkün değildir. Genel anlamda fesih hakkının kötüye kullanılmasından söz edilmiştir. Maddenin gerekçesinde de belirtildiği üzere, işçinin işvereni şikâyet etmesi, aleyhine dava açması veya tanıklık yapması gibi durumlara bağlı fesihlerin kötü niyete dayandığı kabul edilmelidir....

        "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Dava, vekalet görevinin kötüye kullanılması nedeniyle tazminat istemine ilişkin olup, temyiz incelemesi Dairemizin görevi dışında bulunduğundan, dosyanın görevli 13. Hukuk Dairesi Başkanlığı'na GÖNDERİLMESİNE, 08.02.2011 tarihinde oybirliği ile karar verildi....

          Dosya incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü: -KARAR- Dava, ehliyetsizlik ve vekalet görevinin kötüye kullanılması hukuksal nedenlerine dayalı tapu iptali ve tescil, olmadığı takdirde tazminat isteğine ilişkindir. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir. Dosya içeriği ve toplanan deliller ile davacı ...’nın ...Noterliği’nin 28.05.1999 tarih ve 25869 yevmiye nolu vekaletnamesiyle vekil tayin ettiği davalı ... tarafından, ...’nın maliki olduğu, dava konusu 4047 ada 16 parseldeki 1. kat 2 nolu bağımsız bölümün 04.04.2005 tarihinde satış suretiyle davalı ...'e temlik edildiği, onun da taşınmazı 07.01.2008 tarihinde diğer davalı ...'ye satış yoluyla devrettiği,...’nın vasisi tarafından, anılan temliki işlemin ehliyetsizlik ve vekalet görevinin kötüye kullanılması hukuksal nedenleriyle geçersiz olduğu ileri sürülerek eldeki davanın açıldığı, yargılama sırasında...’nın ölümü üzerine terekesine temsilci atanarak yargılamanın sürdürüldüğü; temin edilen hem ... Kurumu 4....

            Şöyle ki; bozma ilamında, “ .. mirasbırakanın hukuksal ehliyetten yoksun bulunduğu ya da ehliyetli olmakla birlikte vekâlet görevinin kötüye kullanıldığı kanısına varıldığı takdirde böyle bir davada pay oranında istekte bulunulamayacağından davanın reddedilmesi aksi halde yukarıda değinildiği üzere muvazaa veya tenkis araştırılmasının yapılması..” gerektiğine işaret edilmiş ancak mahkemece, vekâlet görevinin kötüye kullanıldığı ve kayıt maliki olan davalının da iyi niyetli olmadığının kabul edilmesine karşın, tazminata karar verildiği görülmüştür....

              Dosya incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü: -KARAR- Dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve özellikle, yapılan temliklerin vekalet görevinin kötüye kullanılması suretiyle gerçekleştirildiği, ikinci ve sonraki eller bakımından T.M.K.'nun 1024.maddesi hükmü aracılığı ile 1023.maddesinin koruyuculuğundan yararlanamayacakları, öte yandan, vekalet görevinin kötüye kullanılma hukuksal nedenine dayalı olarak açılacak tapu iptal ve tescil davalarının herhangi bir hak düşürücü süre ve zamanaşımı süresine tabi olmaksızın her zaman açılabileceği, vekil ile müvekkil arasındaki ilişkiden kaynaklanan tazminat davalarının ise ayın isteme hakkının ortadan kalktığı zaman başlangıcı olmak kaydıyla Borçlar Kanununun 126.maddesinde öngörülen 5 yıllık zaman aşımına tabi olduğuna göre; davalılar ... ve ...'nin temyiz itirazı yerinde değildir....

                "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL, TAZMİNAT Taraflar arasında görülen davada; Davacı, adına kayıtlı 739 sayılı parseli satması için yakından tanıdığı ...'i vekil tayin ettiğini ancak, Arife'nin vekalet görevini kötüye kullanarak taşınmazı oğlu ...'e temlik ettiğini, kendisine herhangi bir bedel de ödenmediğini ileri sürerek, tapu iptali-tescil, olmadığı takdirde tazminat istemiştir. Davalılar, davanın reddini savunmuşlardır. Mahekemece, vekalet görevinin kötüye kullanıldığı, davalıların işbirliği içinde hareket ettikleri gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir. Karar, davalılar tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi ...'in raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü....

                  UYAP Entegrasyonu