Davalı kadının manevi tazminat isteminin reddi gerekirken yazılı şekilde manevi tazminata karar verilmesi doğru görülmemiştir. c)Tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumlarına, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur derecelerine, paranın alım gücüne, ihlal edilen mevcut ve beklenen menfaatlerin kapsamına nazaran, davalı kadın yararına hükmolunan maddi tazminat azdır. Türk Medeni Kanununun 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesi ile Türk Borçlar Kanununun 50 ve 51. maddesi hükümleri nazara alınarak, daha uygun miktarda maddi tazminat (TMK m. 174/1) takdiri gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması bozmayı gerektirmiştir. d)Yukarıda 1. bentte açıklandığı üzere davalı kadının tazminat konusunda karşı davası bulunmamaktadır. Boşanma davası içinde vaki ve boşanmanın fer'i niteliğinde olan Türk Medeni Kanununun 174. maddesi kapsamındaki maddi ve manevi tazminat istekleri ayrıca harca tabi olmadığı gibi, kabul veya reddi de vekalet ücretini gerektirmez....
Bu halde; bölge adliye mahkemesince, kadının TMK m.162 uyarınca açtığı boşanma davası konusuz hale geldiğinden “karar verilmesine yer olmadığına” ilişkin hüküm kurulması gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiştir. 2-Tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, paranın alım gücü, kişilik haklarına yapılan saldırı ile ihlâl edilen mevcut ve beklenen menfaat dikkate alındığında davacı kadın yararına takdir edilen maddi ve manevi tazminatlar azdır. Türk Medeni Kanunu'nun 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesi ile Türk Borçlar Kanunu'nun 50 ve 51. maddesi hükmü dikkate alınarak daha uygun miktarda maddi ve manevi (TMK m. 174/1-2) tazminat takdiri gerekir....
yararına takdir edilen maddi ve manevi tazminat azdır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-davalı erkek tarafından; tazminatlara uygulanan faiz başlangıcı yönünden, davalı-davacı kadın tarafından ise; tazminat miktarları yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, paranın alım gücü, kişilik haklarına yapılan saldırı ile ihlâl edilen mevcut ve beklenen menfaat dikkate alındığında davalı-davacı kadın yararına takdir edilen maddi ve manevi tazminat azdır. Türk Medeni Kanununun 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesi ile Türk Borçlar Kanununun 50 ve 52. maddesi hükmü dikkate alınarak daha uygun miktarda maddi (TMK md.174/1) ve manevi (TMK md. 174/2) tazminat takdiri gerekir....
Türk Medeni Kanunu'nun 4. maddesindeki, hakkaniyet ilkesi ile Türk Borçlar Kanunu'nun 50. ve 51. maddeleri hükmü dikkate alınarak daha uygun miktarda maddi (TMK m. 174/1) ve manevi (TMK m. 174/2) tazminat takdiri gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmayıp, bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda (2.) bentte gösterilen sebeple BOZULMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde yatıranlara geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.21.09.2020 (Pzt.)...
Türk Medeni Kanunu'nun 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesi ile Türk Borçlar Kanunu'nun 50 ve 51. maddesi hükmü dikkate alınarak daha uygun miktarda maddi (TMK m. 174/1) ve manevi (TMK m. 174/2) tazminat takdiri gerekir. Bu yönler gözetilmeden hüküm tesisi doğru bulunmamıştır. SONUÇ: Yukarıda 2. bentte gösterilen sebeple temyiz edilen Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 2....
Toplanan delillerden boşanmaya sebep olan olaylarda maddi tazminat isteyen eşin diğerinden daha ziyade ve eşit kusurlu olmadığı anlaşılmaktadır. Boşanma sonucu bu eş, en azından diğerinin maddi desteğini yitirmiştir. O halde mahkemece, tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile kusurları ve hakkaniyet ilkesi (TMK m. 4, TBK m. 50 ve 52) dikkate alınarak davacı kadın yararına uygun miktarda maddi tazminat verilmelidir. Bu yönün dikkate alınmaması doğru görülmemiştir. 3-Boşanma yüzünden yoksulluğa düşecek taraf, kusuru daha ağır olmamak koşuluyla geçimi için diğer taraftan mali gücü oranında süresiz olarak nafaka isteyebilir. Nafaka yükümlüsünün kusuru aranmaz. (TMK m.175) Toplanan delillerle, boşanmaya sebep olan olaylarda davacı kadının daha ağır kusurlu olmadığı, her hangi bir geliri ve malvarlığının bulunmadığı, boşanma yüzünden yoksulluğa düşeceği gerçekleşmiştir....
Boşanma kararı, tarafların anlaşmalarına dayandığına göre, davacının boşanmadan sonra, boşanma sebebiyle maddi ve manevi tazminat (TMK md. 174/1,2) talep etmesi mümkün değildir. Çünkü böyle bir durumda tarafların boşanmanın mali sonuçlarına ilişkin aralarındaki ihtilafı nihai olarak çözdükleri ve ilişkilerini tasfiye ettikleri kabul edilir. Bu itibarla anlaşmalı boşanmadan sonra artık boşanma sebebiyle (TMK md. 174/1,2) maddi ve manevi tazminat istenemez. Bu husus nazara alınmadan yazılı şekilde davanın kabulü ile maddi ve manevi tazminata hükmedilmesi doğru görülmemiştir....
Dairemizin 04.02.2022 tarih, 2020/1863 esas ve 2022/192 karar sayılı ilamı ile; "davacı/davalı kadın vekilinin; kusur tespitine yönelik istinaf talebinin kabulü ile, ilk derece mahkemesi kararının kusura ilişkin gerekçesinin HMK'nun 353/1- b-2 maddesi uyarınca “boşanmaya sebep olan olaylarda davacı/davalı kadının az, davalı/davacı erkeğin ağır kusurlu olduğu” şeklinde düzeltilmesine, davacı/davalı kadın vekilinin; kadının reddedilen boşanma davası ile maddi ve manevi tazminat taleplerine, erkek yararına hükmedilen maddi ve manevi tazminata yönelik istinaf başvurularının kabulü ile ilk derece kararının kadının reddedilen asıl boşanma davası ile maddi ve manevi tazminat talepleri, erkek yararına hükmedilen maddi ve manevi tazminat yönünden kaldırılmasına ve yeniden esas hakkında hüküm tesisine; davacı/davalı kadının evlilik birliğinin sarsılması nedenine dayalı boşanma davasının kabulü ile tarafların TMK'nın 166/1. maddesi gereğince boşanmalarına, davacı/davalı kadının zina (TMK md. 161...
Acı ve elemin manevi zarar olarak nitelendirilmesi sonucu, tüzel kişileri ve bilinçsizleri; öte yandan, acılarını içlerinde gizleyenleri tazminat isteme haklarından yoksun bırakmamak için yasalar manevi tazminat verilebilecek bazı olguları özel olarak düzenlemiştir. 14. Bunlar kişilik değerlerinin zedelenmesi [Türk Medeni Kanunu (TMK) m. 24], isme saldırı (TMK m. 26), nişan bozulması (TMK m. 121), evlenmenin butlanı (TMK m. 158/2), boşanma (TMK m. 174/2) bedensel zarar ve ölüme neden olma [818 sayılı Borçlar Kanunu (BK) m. 47, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu (TBK) m. 56] durumlarından biri ile kişilik haklarının zedelenmesi (818 sayılı BK m. 49, 6098 sayılı TBK m. 58) olarak sıralanabilir. 15. Türk Medeni Kanunu’nun 24. maddesi ile 818 sayılı Borçlar Kanunu’nun 49. maddesi diğer yasal düzenlemelere nazaran daha kapsamlıdır. 16....