Hukuk Dairesince 27.03.2017 tarih 2017/422 Esas-2017/539 Karar sayılı kararla, tarafların diğer istinaf taleplerinin esastan reddine, davacı kadının yoksulluk nafakası talebinin reddine, davacı kadın yararına 1.000.000,00 TL maddi tazminat ve 300.000,00 TL manevi tazminata karar verilmiştir. Tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumlarına, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur derecelerine, paranın alım gücüne, zedelenen mevcut ve beklenen menfaatlerin kapsamına nazaran davacı kadın yararına hükmolunan maddi tazminat azdır. Türk Medeni Kanunu'nun 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesi dikkate alınarak daha uygun miktarda maddi tazminat (TMK m. 174/1) takdiri gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ:Yukarıda 2. bentte gösterilen sebeple ... Bölge Adliye Mahkemesi 2....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Dava, tapu sicilinin yanlış tutulmasından kaynaklanan (TMK.1007 md.) tazminat davası olup, temyiz inceleme görevinin Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulu'nun 30.01.2019 tarih ve 2019/1 sayılı ve önceki tarihli kararları ile 20. Hukuk Dairesi'nin görev alanına girmiş olmasına ve Yargıtay Hukuk İş Bölümü İnceleme Kurulu'nun 07.06.2016 tarih ve 2016/23371, 23525 Esas, Karar sayılı kararı ile dosyanın temyiz incelemesi yapmakla görevli Yargıtay 20.Hukuk Dairesi Başkanlığı'na gönderilmesi gerekirken "maddi hata" sonucu Dairemize gönderildiği ve esas defterine kaydedildiği anlaşılmakla, dosyanın Yargıtay 20. Hukuk Dairesi Başkanlığı'na gönderilmek üzere Yargıtay Hukuk İş Bölümü İnceleme Kurulu’na GÖNDERİLMESİNE, 18.02.2019 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Hal böyle iken, davalı kadının tam kusurlu kabul edilmesi doğru olmayıp bozmayı gerektirmiştir. b-Davalı kadın, cevap dilekçesinde maddi ve manevi tazminat (TMK m. 174/1-2) ile yoksulluk nafakası (TMK m. 175) talebinde bulunmamış, 15.01.2015 tarihinde sunduğu ıslah dilekçesi ile davacı erkekten maddi ve manevi tazminat (TMK m. 174/1-2) ve yoksulluk nafakası (TMK m. 175) talebinde bulunmuş, ancak ıslah talebine ilişkin harcı yatırmamıştır. Davalının boşanmanın fer'i niteliğinde olan maddi ve manevi tazminat ile yoksulluk nafakasına ilişkin ıslah talebi ile ilgili olarak davalıya maktu ıslah harcını yatırması için süre verilmesi ve gerçekleşecek sonucu uyarınca talep hakkında karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde talebin reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir....
Türk Medeni Kanununun 174/1. maddesi mevcut veya beklenen bir menfaati boşanma yüzünden haleldar olan kusursuz ya da daha az kusurlu tarafın, kusurlu taraftan uygun bir maddi tazminat isteyebileceğini, 186. maddesi, eşlerin evi birlikte seçeceklerini, birliğin giderlerine güçleri oranında emek ve mal varlıkları ile katılacaklarını öngörmüştür. Toplanan delillerden boşanmaya sebep olan olaylarda maddi tazminat isteyen eşin diğerinden daha ziyade ve eşit kusurlu olmadığı anlaşılmaktadır. Boşanma sonucu bu eş, en azından diğerinin maddi desteğini yitirmiştir. O halde mahkemece, tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile kusurları ve hakkaniyet ilkesi (TMK m. 4, TBK m. 50,51) dikkate alınarak davacı kadın yararına uygun miktarda maddi tazminat verilmelidir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ:Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalılar ... ve diğerleri aleyhine 26/01/2011 gününde verilen dilekçe ile haksız fiilden kaynaklanan maddi ve manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 14/05/2015 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dava haksız fiilden kaynaklanan maddi ve manevi tazminat talebine ilişkindir. Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Davacı; olay tarihinde küçük olan davalılardan ...'un eyleminden dolayı, davalılardan anne ...'u ve baba ...'...
Hukuk Dairesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-karşı davalı erkek tarafından kusur belirlemesi ve maddi tazminat yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı-karşı davalı erkek tarafından TMK 166/son maddesine dayalı olarak boşanma davası açılmış, davalı karşı davacı kadın tarafından ise karşı dava olarak TMK 166/1 maddesine dayalı boşanma, tazminat ve ortak malların tasfiyesine yönelik dava açılmış, davalı-karşı davacı kadın 25.03.2019 tarihli duruşmada boşanma davasından feragat ettiğini ancak boşanmaya karar verilecekse tazminat ve mal rejimi tasfiyesine yönelik talebinin kabulüne karar verilmesini talep etmiştir....
Türk Medeni Kanununun 174/1. maddesi mevcut veya beklenen bir menfaati boşanma yüzünden haleldar olan kusursuz ya da daha az kusurlu tarafın, kusurlu taraftan uygun bir maddi tazminat isteyebileceğini, 186. maddesi, eşlerin evi birlikte seçeceklerini, birliğin giderlerine güçleri oranında emek ve mal varlıkları ile katılacaklarını öngörmüştür. Toplanan delillerden boşanmaya sebep olan olaylarda maddi tazminat isteyen eşin diğerinden daha ziyade ve eşit kusurlu olmadığı anlaşılmaktadır. Boşanma sonucu bu eş, en azından diğerinin maddi desteğini yitirmiştir. O halde mahkemece, tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile kusurları ve hakkaniyet ilkesi (TMK m. 4, TBK m. 50 ve 52) dikkate alınarak davacı kadın yararına uygun miktarda maddi tazminat verilmelidir....
Türk Medeni Kanununun 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesi ile, Türk Borçlar Kanununun 52. ve 58. maddeleri nazara alınarak daha uygun miktarda manevi tazminat (TMK md.174/2) takdiri gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması bozmayı gerektirmiştir. 3-Türk Medeni Kanununun 174/1. maddesi mevcut veya beklenen bir menfaati boşanma yüzünden haleldar olan kusursuz ya da daha az kusurlu tarafın, kusurlu taraftan uygun bir maddi tazminat isteyebileceğini, 186. maddesi, eşlerin evi birlikte seçeceklerini, birliğin giderlerine güçleri oranında emek ve mal varlıkları ile katılacaklarını öngörmüştür. Toplanan delillerden boşanmaya sebep olan olaylarda maddi tazminat isteyen eşin diğerinden daha ziyade ve eşit kusurlu olmadığı anlaşılmaktadır. Boşanma sonucu bu eş, en azından diğerinin maddi desteğini yitirmiştir....
Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-karşı davalı kadın tarafından kusur belirlemesi, manevi tazminat ve tedbir nafakası talebinin reddi ile nafakaların ve maddi tazminatın miktarları yönünden; davalı-karşı davacı erkek tarafından ise asıl davanın kabulü, yoksulluk nafakası ve maddi tazminat yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1. Dava, Türk Medeni Kanunu’nun 166/4. maddesiyle düzenlenen karşılıklı boşanma davasıdır. İlk derece mahkemesince; her iki davanın da TMK 166/son gereğince kabulü ile tarafların boşanmasına, kadının maddi tazminat talebi hakkında karar verilmesine yer olmadığına, manevi tazminat, tedbir ve yoksulluk nafakası taleplerinin reddine hükmedilmiştir....
, 50.000 TL manevi tazminat talep ve dava etmiştir....