verilmiş Dairemizin 2016/18112 esas ve 2018/6249 karar sayılı bozma ilamı ile onanarak kesinleştiği halde, mahkemece bozma sonrası verilen kararda yeniden tarafların eşit kusurlu bulunmaları nedeniyle maddi ve manevi tazminat taleplerinin reddine karar verilmiştir....
Türk Medeni Kanunu'nun 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesi ile Türk Borçlar Kanunu'nun 50 ve 51. maddesi hükümleri nazara alınarak, daha uygun miktarda maddi tazminat (TMK m. 174/1) takdiri gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması bozmayı gerektirmiştir. 3-Boşanma veya ayrılık davası açılınca hakim, davanın devamı süresince, gerekli olan, özellikle eşlerin barınmasına (TMK m. 186/1), geçimine (TMK m. 185/3), malların yönetimine (TMK m. 223, 242, 244, 262, 263, 264, 267, 215) ve çocukların bakım ve korunmasına (TMK m. 185/2) ilişkin geçici önlemleri kendiliğinden (re'sen) almak zorundadır (TMK m. 169). O halde; Türk Medeni Kanununun 185/3. ve 186/3. maddeleri uyarınca, tarafların ekonomik ve sosyal durumları da gözetilerek dava tarihinden geçerli olmak üzere kadın davalı-karşı davacı kadın yararına uygun miktarda tedbir nafakasına hükmedilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı bulunmuştur....
O halde mahkemece, tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile kusurları ve hakkaniyet ilkesi (TMK m. 4, TBK m. 50 ve 52) dikkate alınarak davacı- karşı davalı kadın yararına uygun miktarda maddi tazminat verilmelidir. Bu yönün dikkate alınmaması doğru görülmemiştir. 4-Türk Medeni Kanununun 174/2. maddesi, boşanmaya sebebiyet vermiş olan olaylar yüzünden kişilik hakları saldırıya uğrayan tarafın, kusurlu olandan manevi tazminat isteyebileceğini öngörmüştür. Toplanan delillerden evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına sebep olan olaylarda tazminat isteyen davalı-karşı davacı kadının ağır ya da eşit kusurlu olmadığı, bu olayların kişilik haklarına saldırı teşkil ettiği anlaşılmaktadır. O halde mahkemece, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, tazminata esas olan fiilin ağırlığı ile hakkaniyet kuralları (TMK m. 4, TBK m, 50, 51, 52, 58) dikkate alınarak davacı-karşı davalı kadın yararına uygun miktarda manevi tazminata hükmedilmesi gerekir....
Ne var ki, dava konusu nedenden kaynaklanan ihlaller manevi tazmin yolu ile giderim kapsamında düşünülemez. Anılan madde hükmü ile yalnızca kişilik haklarına saldırı nedeniyle uğranılan zararların giderilmesi amaçlandığından malvarlığı zarara uğrayan kişi yararına Borçlar Kanununun 49.maddesi hükmüne göre manevi tazminata hükmedilmesi yasal olarak mümkün bulunmamaktadır. Manevi zarar,kişilik değerlerinde oluşan objektif eksilmedir. Objektif eksilmeden ise,sadece o kişi için değil;toplumdaki diğer bireylerin de aynı zarara(duruma)düşmeleri anlaşılmaktadır. Yasalar manevi tazminat verilebilecek olguları sınırlandırmıştır. Bunlar,kişinin ve ailenin onur ve saygınlığına yönelik suçlar(TCK 125 ),kişilik değerlerinin zedelenmesi (MK 24.md),isme saldırı(TMK 26.md),nişan bozulması (TMK 121 .md),evlenmenin feshi(TMK 174),babalığın benimsenmemesi(MK 286 ),bedensel zarar ve öldürme(BK 56 ) ile kişilik haklarının zedelenmesidir....
Uyuşmazlık; 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun (TMK) 174/1-2 maddesi uyarınca davacı yararına uygun miktarda maddi ve manevi tazminat takdiri gerekip gerekmediği noktasında toplanmaktadır. Bilindiği üzere boşanmanın ferî sonuçlarından olan maddî ve manevî tazminat 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu(TMK)'nun 174. maddesinde düzenlenmiştir. Düzenlemeye göre; “mevcut veya beklenen menfaatleri boşanma yüzünden zedelenen kusursuz veya daha az kusurlu taraf, kusurlu taraftan uygun bir maddî tazminat isteyebilir. Boşanmaya sebep olan olaylar yüzünden kişilik hakkı saldırıya uğrayan taraf, kusurlu olan diğer taraftan manevî tazminat olarak uygun miktarda bir para ödenmesini isteyebilir.” Hemen belirtmek gerekir ki, TMK m.174/1’de düzenlenen, boşanmanın mali sonuçlarından olan maddi tazminat genel tazminat esaslarından ayrılmakta, kendine özgü kuralları bulunmaktadır....
(TMK m.796) Somut olayda; Davacı öncelikle, intifa hakkının ... kütüğüne tescilini, bu talebin kabul görmemesi halinde sözleşmeye aykırılık nedeni ile maddi ve manevi tazminat talebinde bulunmuştur. Mahkemece intifa hakkının tapuya tesciline ilişkin talebin reddine karar verilmiş ancak tazminat istemine ilişkin bir hüküm kurulmamıştır. Davacının tazminat istemi konusunda olumlu olumsuz bir karar verilmesi gerekirken bu konuda bir hüküm kurulmaması doğru görülmemiş hükmün bu nedenle bozulmasına karar vermek gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, 02.07.2018 tarihinde oybirliği ile karar verildi....
Türk Medeni Kanununun 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesi ile Türk Borçlar Kanununun 50 ve 51. maddesi hükmü dikkate alınarak daha uygun miktarda maddi (TMK m. 174/1) ve manevi (TMK m. 174/2) tazminat takdiri gerekir. Bu yönler gözetilmeden hüküm tesisi doğru bulunmamıştır. SONUÇ:Temyiz edilen hükmün yukarıda 2. bentte gösterilen sebeple BOZULMASINA, bozma kapsamı dışında kalan temyize konu bölümlerin yukarıda l. bentte gösterilen sebeple ONANMASINA, istek halinde temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 06.06.2018 (Çrş.)...
Ancak; 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun TMK nun 304. maddesinde ana, babalık davasıyla birlikte veya ayrı olarak baba veya mirasçılarından doğum giderlerini, doğumdan önceki veya sonraki altışar haftalık geçim giderlerini, gebelik ve doğumun gerektirdiği diğer giderleri isteyebileceği düzenlenmiştir. Davacı vekili dava dilekçesinde, TMK nun 304. maddesi kapsamında ananın mali haklarına ilişkin olarak doğumdan önceki ve sonraki altışar haftalık geçim giderleri ile doğum giderlerini içerir şekilde maddi tazminat talebinde de bulunmuştur. Bu giderler yasada tek tek sayılmıştır. Mahkemece temyiz eden davacı yönünden yasada belirtilen giderler hakkında; dosyaya sunulan belgeler ile belgelendirilemeyen ancak mutad olan diğer giderler de göz önüne alınarak maddi tazminat istemi hakkında uzman bilirkişiden rapor alınmak suretiyle karar verilmesi gerekirken yerinde olmayan gerekçe ile maddi tazminat isteminin tümden reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir....
ÖZEL BOŞANMA SEBEPLERİ BOŞANMA DAVASITEDBİR NAFAKASIMADDİ TAZMİNATNİSPİ HARÇMENFİ TESPİT DAVASI TÜRK MEDENİ KANUNU (TMK) (4721) Madde 166TÜRK MEDENİ KANUNU (TMK) (4721) Madde 161TÜRK MEDENİ KANUNU (TMK) (4721) Madde 169TÜRK MEDENİ KANUNU (TMK) (4721) Madde 174TÜRK MEDENİ KANUNU (TMK) (4721) Madde 185TÜRK MEDENİ KANUNU (TMK) (4721) Madde 186 "İçtihat Metni"Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı-karşı davalı tarafından; kocanın birleşen davasının kabulü, kusur belirlemesi, tazminat ve nafaka taleplerinin reddi, menfi tespit davası ile ilgili olarak hüküm kurulmaması yönünden temyiz edilerek; temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılması istenilmekle; duruşma için belirlenen 24.02.2015 günü temyiz eden davacı-karşı davalı S.. G.. ve karşı taraf davalı-karşı davacı M.. G.. ile vekilleri gelmediler. Davacı-karşı davalı S.....