"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Asliye Hukuk Mahkemesi Tazminat istemine ilişkin olarak açılan davada ... Aile ile ... Asliye Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi gereği düşünüldü: K A R A R Dava, davacının nişanlısı olan ve bir süredir resmi nikâhsız olarak birlikte yaşadığı davalıdan maddi ve bir miktar manevi tazminat istemine ilişkindir. Aile mahkemesince, tarafların ''nikâhsız birliktelik'' yaşadıkları bu nedenle tazminat isteğinin TMK 118 vd. maddelerine dayandırılamayacağı, davanın Aile Hukukunu ilgilendirmediği gerekçesiyle görevsizlik yönünde hüküm kurulmuştur. Asliye Hukuk Mahkemesi tarafından ise, davada Türk Medenî Kanununda düzenlenen nişanlılık hükümlerinin uygulanması gerektiği, bu nedenle aile mahkemesinin görevli olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir....
Davacı lehine uygun miktarda maddi tazminat (TMK md. 174/1) takdiri gerekirken yazılı gerekçeyle reddi doğru olmayıp bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ:Temyiz edilen hükmün yukarıda 2. bentte gösterilen sebeple BOZULMASINA, bozma kapsamı dışında kalan temyize konu bölümlerinin ise yukarıda 1. bentte gösterilen sebeple ONANMASINA, istek halinde temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 26.02.2015 (Prş.) ....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :...........Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki maddi ve manevi tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı maddi tazminat davasının reddine, manevi tazminat davasının kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde taraf vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Davacılar vekili; davalıların işleteni ve sürücüsü olduğu aracın müvekkillerinin 5 yaşındaki çocukları .....'a çarpması sonucu 01.10.2010 tarihinde meydana gelen trafik kazasında, müvekkillerinin desteğinin hayatını kaybettiğini, kazanın oluşumunda davalı sürücü .....'...
A.. aleyhine 21/02/2014 gününde verilen dilekçe ile maddi ve manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın görev nedeniyle usulden reddine dair verilen 16/04/2015 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dava, haksız eylem nedeniyle uğranılan maddi ve manevi zararın tazmini istemine ilişkindir. Yerel mahkemece,davanın görev nedeniyle reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Davacı, davalının eski eşi olduğunu, eşi ile boşandıktan sonra davalının yeniden evlenmeyi vaat etmesi üzerine lehine sonuçlanan tazminat davalarından feragat ettiğini, feragat üzerine davalının başka biriyle evlendiğini, davalının kendisini kandırdığını ve duygularını sömürdüğünü belirterek maddi ve manevi tazminat talep etmiştir....
Mahkemece bozmaya uyularak maddi tazminat (TMK m. 174/1) ve manevi tazminat(TMK m. 174/2) yönünden yeniden verilen hüküm, miktar yönünden Dairemizin bozma kararı ile güdülen amaca uygun olmayıp azdır. Tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları boşanmaya yol açan olaylardaki kusur durumları gözetilerek davalı kadın yararına uygun miktarda maddi tazminata (TMK m. 174/1) ve manevi tazminata (TMK m. 174/2) hükmedilmesi gerekirken, bu yönler gözetilmeden yazılı şekilde hüküm tesisi doğru olmayıp, bozmayı gerektirmiştir....
(TMK m. 175) Tüm dosya kapasımından; davanın, boşanmadan sonra açılan maddi tazminat ve yoksulluk nafakası istemlerine ilişkin olduğu, davanın süresinde açıldığı, reddedilen boşanma davasını açarak fiili ayrılığı başlatan ve bu süre içerisinde ortak hayatın kurulmasından kaçınan davalı erkeğin kusurlu olduğu boşanma yüzünden mevcut menfaatlerini kaybeden kadın yararına Türk Medeni Kanununun 174/1. maddesi uyarınca uygun miktarda maddi tazminat ile boşanma yüzünden yoksulluğa düşeceğinden Türk Medeni Kanununun 175. maddesi uyarınca uygun miktarda yoksulluk nafakasına hükmedilmesi gerektiği, ilk derece mahkemesince kadın yararına maddi tazminat ve yoksulluk nafakasına hükmedilmesi ile hükmedilen maddi tazminat ve yoksulluk nafakasının miktarının isabetli olduğu anlaşılmıştır....
Tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, evlilik süresi, davalı erkeğin boşanmaya yol açan olaylarda tam kusurlu bulunması, paranın alım gücü, kişilik haklarına yapılan saldırı ile ihlâl edilen mevcut ve beklenen menfaat dikkate alındığında davacı kadın yararına takdir edilen maddi ve manevi tazminat azdır. Türk Medeni Kanununun 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesi ile Türk Borçlar Kanununun 50 ve 52. maddesi hükmü dikkate alınarak daha uygun miktarda maddi ve manevi (TMK m. 174/1- 2) tazminat takdiri gerekir. Bu yönler gözetilmeden hüküm tesisi doğru bulunmamıştır....
Boşanma sonucu maddi ve manevi tazminata hükmedilebilmesi için, tazminat yükümlüsünün kusurunun varlığı gerekir. Hal böyleyken davalı erkeğin tam kusurlu olduğunun kabulü ve bu yanılgılı kusur belirlemesine bağlı olarak davacı kadın lehine maddi ve manevi tazminata (TMK m.174/1-2) hükmedilmesi doğru olmayıp, bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda gösterilen sebeple BOZULMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 31.10.2017(Salı)...
Davalı kadın eş son oturum günü maddi ve manevi tazminat (TMK m.174/1-2) ile yoksulluk nafakası (TMK m.175) talebinde bulunmuştur. Davacı erkek eşin bu talebe açık rızası bulunmadığı gibi, bu konuda usulünce yapılmış bir ıslah (HMK m.176) işlemi de mevcut olmadığından, mahkemece hakkında olumlu ya da olumsuz karar verilebilecek nitelikte, bir maddi ve manevi tazminat ile yoksulluk nafakası talebi mevcut değildir. Bu durumda; davalı kadın eşin maddi ve manevi tazminat ile yoksulluk nafakası talebi hakkında “usulüne uygun ileri sürülmediğinden karar verilmesine yer olmadığına” şeklinde karar verilecek yerde, kesin hüküm oluşturacak şekilde ayrı ayrı reddine karar verilmesi doğru değildir....
Boşanma sonucu maddi tazminata (TMK m. 174/1) hükmedilebilmesi için, tazminat yükümlüsünün kusurlu, talep eden eşin ise, kusursuz veya diğerine göre daha az kusurlu olması gerekir (TMK m. 174/1-2). Durum böyleyken davacı-karşı davalı kadının kusurlu olduğunun kabulü ve bu hatalı kusur belirlemesine göre davalı-karşı davacı erkek lehine maddi tazminata (TMK m.174/1) hükmetmesi isabetsiz olmuş, bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda 2. ve 3. bentlerde gösterilen sebeplerle BOZULMASINA, bozma kapsamı dışında kalan temyize konu diğer bölümlerin ise yukarıda 1. bentte gösterilen sebeple ONANMASINA, aşağıda yazılı harcın İbrahim'e yükletilmesine, peşin harcın mahsubuna 143.50 TL temyiz başvuru harcı peşin yatırıldığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, temyiz peşin harcının istek halinde yatıran Duygu'ya geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 18.12.2018 (Salı)...