Boşanmaya sebep olan olaylar davacı-karşı davalı kadının kişilik haklarına saldırı niteliğinde olup, davacı-karşı davalı kadın boşanmakla en azından eşinin maddi desteğini yitirmiştir. Davacı-karşı davalı kadın yararına maddi ve manevi tazminat koşulları oluşmuştur. (TMK m.174/1-2) O halde mahkemece, tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile kusurları ve hakkaniyet ilkesi (TMK m.4, TBK m.50 ve 52) dikkate alınarak davacı-karşı davalı kadın yararına uygun miktarda maddi ve manevi tazminat takdirî gerekirken, hatalı kusur belirlemesinin sonucu olarak bu isteklerinin reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir. 3-Boşanma veya ayrılık davası açılınca hakim, davanın devamı süresince, gerekli olan, özellikle eşlerin barınmasına (TMK m. 186/1), geçimine (TMK m. 185/3), malların yönetimine (TMK m. 223, 242, 244, 262, 263, 264, 267, 215) ve çocukların bakım ve korunmasına (TMK m. 185/2) ilişkin geçici önlemleri kendiliğinden (re'sen) almak zorundadır (TMK m. 169)....
TMK 174/1 maddesi mevcut veya beklenen menfaatleri boşanma yüzünden zedelenen kusursuz veya daha az kusurlu tarafın kusurlu taraftan uygun bir maddi tazminat isteyebileceğini, 174/2 maddesi boşanmaya sebep olan olaylar yüzünden kişilik hakkı saldırıya uğrayan tarafın kusurlu olandan manevi tazminat isteyebileceğini öngörmüştür....
nun 174/1 maddesi kapsamında maddi tazminat talebinin KISMEN KABULÜ İLE; 20.000,00 TL maddi tazminatın davalı - davacı kadından alınarak davacı - davalı kocaya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmesi gerektiği kanaatine varılarak aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur. HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklanmaya çalışıldığı üzere; 1- Kesinleşen konulurda KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA, 2- Davacı - davalı kocanın TMK.'nun 174/2 maddesi kapsamında manevi tazminat talebinin KISMEN KABULÜ İLE; 20.000,00- TL manevi tazminatın davalı - davacı kadından alınarak davacı - davalı kocaya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin REDDİNE, 3- Davacı - davalı kocanın TMK.'...
Davalı davacı vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; davacı tarafça açılan davanın reddine, karşı davanın kabulü ile TMK 166/1 maddesi uyarınca tarafların boşanmalarına, davalı karşı davacı için dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte 50.000 TL maddi, 50.000 TL manevi tazminat takdir edilmesine karar verilmesini talep etmiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece; her iki davanın kabulü ile tarafların TMK 166/1- 2 maddesi uyarınca boşanmalarına, davacı kadının maddi manevi tazminat, nafaka taleplerinin reddine, karşı davada 8.000 TL maddi, 8.000 TL manevi tazminatın kararın kesinleştiği tarihten itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davacı davalıdan alınarak davalı- davacı kocaya verilmesine karar verilmiştir....
Toplanan delillerden, evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına sebep olan olaylarda tazminat isteyen kadının ağır ya da eşit kusurlu olmadığı anlaşılmaktadır. O halde mahkemece, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, tazminata esas olan fiilin ağırlığı ile hakkaniyet kuralları (TMK m. 4, TBK m. 50 ve 51) dikkate alınarak davalı-karşı davacı kadın yararına uygun miktarda manevi tazminata hükmedilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir. 2-Tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumlarına, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur derecelerine, paranın alım gücüne, ihlal edilen mevcut ve beklenen menfaatlerin kapsamına nazaran, davalı-karşı davacı kadın yararına hükmolunan maddi tazminat azdır. Türk Medeni Kanunu'nun 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesi ile Türk Borçlar Kanunu'nun 50 ve 51. maddesi hükümleri nazara alınarak, daha uygun miktarda maddi tazminat (TMK m. 174/1) takdiri gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması bozmayı gerektirmiştir....
binada ve eşyalarında zarar oluştuğunu, oturulamayacak durumda olan evin belediye tarafından mühürlendiğini, başka bir yerde ev kiraladıklarını ileri sürerek, maddi ve manevi tazminat isteminde bulunmuşlardır....
Yine tazminat talep eden tarafın kusursuz veya daha az kusurlu olması gerekmektedir. Diğer maddi koşulu ise tazminat istenenin kusurlu olmasıdır....
Evliliğin boşanma sebebiyle sona ermesinden sonra açılan, boşanmanın fer'i niteliğindeki tazminat taleplerinin değerlendirilmesinde esas alınacak kusur; boşanma davasında belirlenen ve boşanma sebebi olarak kabul edilmiş olan kusurdur. Boşanmaya dair dosyanın incelenmesinde; davalı erkek tam kusurlu kabul edilerek tarafların boşanmalarına karar verildiği, davacı kadının tahkikat aşamasında talep ettiği maddi ve manevi tazminat taleplerine ilişkin ise bu taleplerini harçlandırması için davacıya süre verildiği ve süresinde harç yatırılmadığı gerekçesiyle davacı kadının maddi ve manevi tazminat taleplerinin usulden reddine karar verildiği, bu itibarla reddin kesin hüküm teşkil etmediği anlaşılmaktadır. Boşanma davalarında talep edilen maddi ve manevi tazminat boşanmanın fer'i niteliğinde olup harca tabi olmadığından harç yatırılması için süre verilmesi sonuç doğurmaz....
Mahkemece, maddi ve manevi tazminat talebinin reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, nişanın bozulmasından kaynaklanan maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davacı vekilinin sair temyiz itirazları yerinde görülmeyerek reddedilmiştir. 2-Nişanlılardan biri haklı bir sebep olmaksızın nişanı bozduğu veya nişan taraflardan birine yükletilebilen bir sebeple bozulduğu takdirde; kusuru olan taraf, diğerine dürüstlük kuralları çerçevesinde ve evlenme amacıyla yaptığı harcamalar ve katlandığı maddi fedakarlıklar karşılığında uygun bir tazminat vermekle yükümlüdür. Aynı kural nişan giderleri hakkında da uygulanır. (TMK. m. 120) Davacı yanın isteyeceği tazminat menfi tazminattır. Başka bir anlatımla nişanlanma olmasaydı uğranılmayacak olan parasal zarar istenebilir....
Boşanmadan sonra açılan maddi manevi tazminat (TMK m. 174/1- 2) ve yoksulluk nafakası (TMK m. 175) talepli davalar boşanmanın ferii'si niteliğinde bulunmadıklarından, nispi harca tabi olup, yargılama sonunda dava değeri dikkate alınmak suretiyle kabul/ red oranına göre yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca belirlenen vekalet ücreti takdir edilir. Belirtilen nedenle, davalı vekilinin reddedilen miktar yönünden, taraflarına lehine vekalet ücreti takdir edilmemesine yönelik istinaf isteminin kabulüne karar verilmesi gerekmiştir. Taraflar yabancı mahkeme kararı ile TMK 166 maddesi gereğince boşanmışlar, kararda davacı kadına kusur yüklenmemiştir....