Dosya içeriğine göre davalı işyerinde sendikal örgütlenmenin Temmuz 2009 tarihinde başladığı ve davacının üyesi olduğu sendikanın yetki için başvurduğu, çoğunluk tespitinden sonra davalı işverenin yetkiye itiraz ettiği, itiraz davasının derdest olduğu, bu süreçte 247 işçinin sendika üyesi olduğu, ancak 179 işçinin sendika üyeliğinden istifa ettiği, dava açan 3 işçinin sendika üyeliğinden istifa etmeleri üzerine tekrar davalı işveren tarafından işe başlatıldıkları, sendika üyesi olmayan veya sendika üyeliğinden istifa edenlerden çıkarılan işçi olmadığı, davacı gibi sendika üyesi işçilerin iş sözleşmelerinin bir aylık süreçte farklı günlerde küresel ekonomik kriz gerekçesi ile feshedildiği, bazı işçilerin iş sözleşmelerinin bu sebeple feshedildiğine dair dosyada yazılı bildirim bulunmadığı anlaşılmıştır....
Dosya içeriğine göre davalı işyerinde sendikal örgütlenmenin Temmuz 2009 tarihinde başladığı ve davacının üyesi olduğu sendikanın yetki için başvurduğu, çoğunluk tespitinden sonra davalı işverenin yetkiye itiraz ettiği, itiraz davasının derdest olduğu, bu süreçte 247 işçinin sendika üyesi olduğu, ancak 179 işçinin sendika üyeliğinden istifa ettiği, dava açan 3 işçinin sendika üyeliğinden istifa etmeleri üzerine tekrar davalı işveren tarafından işe başlatıldıkları, sendika üyesi olmayan veya sendika üyeliğinden istifa edenlerden çıkarılan işçi olmadığı, davacı gibi sendika üyesi işçilerin iş sözleşmelerinin bir aylık süreçte farklı günlerde küresel ekonomik kriz gerekçesi ile feshedildiği, bazı işçilerin iş sözleşmelerinin bu sebeple feshedildiğine dair dosyada yazılı bildirim bulunmadığı anlaşılmıştır....
Dosya içeriğine göre davalı işyerinde sendikal örgütlenmenin Temmuz 2009 tarihinde başladığı ve davacının üyesi olduğu sendikanın yetki için başvurduğu, çoğunluk tespitinden sonra davalı işverenin yetkiye itiraz ettiği, itiraz davasının derdest olduğu, bu süreçte 247 işçinin sendika üyesi olduğu, ancak 179 işçinin sendika üyeliğinden istifa ettiği, dava açan 3 işçinin sendika üyeliğinden istifa etmeleri üzerine tekrar davalı işveren tarafından işe başlatıldıkları, sendika üyesi olmayan veya sendika üyeliğinden istifa edenlerden çıkarılan işçi olmadığı, davacı gibi sendika üyesi işçilerin iş sözleşmelerinin bir aylık süreçte farklı günlerde küresel ekonomik kriz gerekçesi ile feshedildiği, bazı işçilerin iş sözleşmelerinin bu sebeple feshedildiğine dair dosyada yazılı bildirim bulunmadığı anlaşılmıştır....
nin davacı işçinin bu süreçten önceki kıdem ve ihbar haklarını görmezden gelmediği, yalnızca vergi kanunlarından kaynaklanan kesintilerle tam ve eksiksiz olarak ödediği savunulmaktadır. Eldeki davanın konusu, davalı işverenlikçe kıdem tazminatından yapılan gelir vergisi kesintisinin yasaya uygun olup olmadığı, davalının sorumlu olup olmadığı nokasında toplanmaktadır. İşçinin vergi kesilmesini gerektiren işçilik alacaklarında vergi yükümlüsü işçidir. Bu tazminattan kesinti yaparak vergi dairesine işçi adına ödeme yükümlülüğü ise işverene aittir. Vergi Usul Kanunu bu konuda işvereni vergi sorumlusu olarak kabul etmiştir. Diğer taraftan hangi tazminat ve alacaklardan vergi kesintisi yapılamayacağı, kanunlarda açıkça gösterilmiştir. Bunların tipik örneği kıdem ve işe başlatmama tazminatıdır....
nin davacı işçinin bu süreçten önceki kıdem ve ihbar haklarını görmezden gelmediği, yalnızca vergi kanunlarından kaynaklanan kesintilerle tam ve eksiksiz olarak ödediği savunulmaktadır. Eldeki davanın konusu, davalı işverenlikçe kıdem tazminatından yapılan gelir vergisi kesintisinin yasaya uygun olup olmadığı, davalının sorumlu olup olmadığı nokasında toplanmaktadır. İşçinin vergi kesilmesini gerektiren işçilik alacaklarında vergi yükümlüsü işçidir. Bu tazminattan kesinti yaparak vergi dairesine işçi adına ödeme yükümlülüğü ise işverene aittir. Vergi Usul Kanunu bu konuda işvereni vergi sorumlusu olarak kabul etmiştir. Diğer taraftan hangi tazminat ve alacaklardan vergi kesintisi yapılamayacağı, kanunlarda açıkça gösterilmiştir. Bunların tipik örneği kıdem ve işe başlatmama tazminatıdır....
nin davacı işçinin bu süreçten önceki kıdem ve ihbar haklarını görmezden gelmediği, yalnızca vergi kanunlarından kaynaklanan kesintilerle tam ve eksiksiz olarak ödediği savunulmaktadır. Eldeki davanın konusu, davalı işverenlikçe kıdem tazminatından yapılan gelir vergisi kesintisinin yasaya uygun olup olmadığı, davalının sorumlu olup olmadığı nokasında toplanmaktadır. İşçinin vergi kesilmesini gerektiren işçilik alacaklarında vergi yükümlüsü işçidir. Bu tazminattan kesinti yaparak vergi dairesine işçi adına ödeme yükümlülüğü ise işverene aittir. Vergi Usul Kanunu bu konuda işvereni vergi sorumlusu olarak kabul etmiştir. Diğer taraftan hangi tazminat ve alacaklardan vergi kesintisi yapılamayacağı, kanunlarda açıkça gösterilmiştir. Bunların tipik örneği kıdem ve işe başlatmama tazminatıdır....
İŞ MAHKEMESİ TARİHİ : 18/04/2018 NUMARASI : 2015/166- 2018/168 E/K DAVA KONUSU : Alacak (Sendika Kanunlarından Kaynaklanan) KARAR : İlk Derece Mahkemesince verilen karara karşı istinaf yoluna başvurulmuş ve dosya istinaf incelemesi yapılmak üzere dairemize gönderilmiş olmakla, dosya incelendi; GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ : TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARI : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin davalı şirkete ait iş yerinde 01.08.2014- 31.03.2015 tarihleri arasında moda tasarımcısı olarak çalıştığını, çalışma süresinin SGK’ya eksik bildirildiğini, iş sözleşmesinin davalı tarafından haksız olarak feshedildiğini, çeşitli fuarlarda müvekkilinin ürünlerini sergilendiğini, en iyi gene kadın tasarımcı ödülüne layık görüldüğünü, 31.03.2015 tarihinde tüm Türkiye genelinde yaşanan ele iş yerinde elektrik ve suların kesik olduğunu, müvekkilinin kişisel i ıtiyaçlarını gidermek için iş yeri yakınındaki herhangi bir yere gitmek için ofis yöneticisinin o anda ofiste olmadığı...
Yargıtayca sendikal tazminat davalarında, işyerinde çalışan ve sendikaya üye olan işçilerin sayısı, hangi tarihlerde üye oldukları, üyeliklerden çekilen işçilerinin olup olmadığı, iş yerinde çalışmakta olan işçilerin bulunup bulunmadığı, aynı dönemde yetki prosedürünün işletilip işletilmediği, işyerinde önceki dönemlerde toplu iş sözleşmesinin bağıtlanıp bağıtlanmadığı, yeni işçi alınıp alınmadığı ve alınmış ise yeni işçilerin sendikalı olup olmadığı gibi hususların araştırılması gibi ölçütler belirlenmiştir. Davalı işveren, müvekkil şirketten iş sözleşmesi sona ererek ayrılan işçilerin tamamının sendika üyesi olmadığını, sendika üyesi olmayan işçilerinde işten ayrıldığını, müvekkil şirket nezdinde son 6 ay içerisinde işten ayrılan işçilerin büyük çoğunluğunun sendika üyesi olmadığını, iş sözleşmelerinin sendikal nedenlerle feshedildiği iddiasının gerçeği yansıtmadığını, belirtmiştir....
Mahkemece, davacının işyeri sendika temsilcisi olmadığı, mevcut görevinin işyeri sendika temsilciliği ile ilgili bulunmadığı, ... Belediyesi ile ... Sendikası arasında 01.03.2010-28.02.2013 tarihleri arasını kapsayan TİS' nin sendika ve konfederasyon yöneticiliğinin güvencesi başlıklı 13/2 maddesinde kanunlarca sağlanan mevcut güvenceyi "sendika ve konfederasyon yöneticiliğine seçildikleri halde işyerinden ayrılmayan işçiler; sözleşme süresinde işyerinden çıkartılamaz, iş akitleri askıya alınamaz ve rızaları dışında işyerleri değiştirilemez ve herhangi bir nedenle farklı bir işleme tabi tutulamaz. İşverenin bu hükme aykırı hareket etmesi halinde ilgili işçiye 24 aylık ücreti tutarında tazminat ödenir" şeklinde düzenleme bulunduğu, sendika veya konfederasyon yöneticiliği kavramının 2821 sayılı Sendikalar Kanununun 9....
üyeliği sebebi ile işten çıkartıldığı iddiası gerçek dışı olup sendikal tazminat talebinin de reddi gerektiğini, davalı şirketin sendika karşıtı tutum izleyen bir şirket olmadığını, hangi işçinin sendika üyesi olduğunu bilebilecek bir durumu da olmadığını, işçilerin sendika üyelikleri akabinde şirkete bir bildirim yapmadıklarını, yerleşik Yargıtay içtihatları gereği sendikal tazminata hükmedilebilmesi için iş sözleşmesinin feshini geçerli kılan başka bir neden olmaması gerektiğini, iş sözleşmesinin feshini haklı/geçerli duruma getiren nedenlerin bulunması halinde işçinin sendikal tazminat talep edemeyeceğini, Yargıtay içtihatlarına göre işçinin salt sendika üyesi olmasının sendikal tazminata hükmedileceği anlamına gelmediğini, üyelik nedeniyle feshin gerçekleştiğinin somut olay ve olgularla ispatı gerektiğini, sendikal tazminata hak kazandıran faaliyetlerden işverenin rızasıyla iş saatleri içinde veya iş saatleri dışında yapılan bir sendikal faaliyete katılmak veya böyle bir faaliyete...