Kadıköy 4.Aile Mahkemesi ise; Takibe konu talebin boşanmanın fer'i sonuçlarından (Maddi, Manevi Tazminat, Nafaka alacağı) olmadığı, Borçlar Kanunu hükümleri gereğince tarafların yerine getirmesi gereken edaları içeren yasal düzenleme ile ilgili olduğu ndan genel mahkemelerin görevli olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı vermiştir. Somut olayda; Tarafların anlaşmalı olarak boşandıkları, taraflar arasında boşanma protokolü bulunduğu, protokole aykırılıktan icra takibi yapıldığı anlaşılmıştır. Protokoldeki düzenlemelere uymamaktan kaynaklanan ihtilaflar Borçlar Kanunu hükümleri çerçevesinde çözümleneceğinden uyuşmazlığın Kadıköy 5. Asliye Hukuk mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 Sayılı HMK.’nın 21., 22. ve 23. maddeleri gereğince Kadıköy 5. Asliye Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE, 26/12/2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : ...Tüketici Mahkemesi Taraflar arasındaki sözleşmeye aykırılıktan kaynaklanan alacak davasına ilişkin olarak ... 6. Asliye Hukuk ve ... 3. Tüketici Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Dava, avukat olan davacı ile müvekkili olan davalı arasındaki vekâlet sözleşmesinin haksız olarak sona erdirilmesinden kaynaklanan alacak istemine ilişkindir. Asliye Hukuk Mahkemesince, taraflar arasındaki uyuşmazlığın Tüketicinin Korunması Hakkında Kanundan kaynaklandığı gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir....
Kat 43 nolu bağımsız bölümün 31/12/2012 tarihinde kullanıma hazır durumda teslimi kararlaştırıldığını, müvekkilinin satış bedelini ödediği halde davalının iskanı alarak dükkanı teslim etmediğinden kuyumculuk faaliyetine başlayamadığını, bu nedenle dükkanı kullanamayışından kaynaklanan tüm zararların davalı satıcı tarafından karşılanması gerektiğini, fazlaya ilişkin talep hakkı saklı kalmak kaydı ile şimdilik 1.000.- TL tazminatın 31/12/2012 tarihinden itibaren ticari faiziyle davalıdan tahsiline, ayrıca sözleşmeye aykırılıktan doğan zararın tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Dosya kapsamından uyuşmazlığın, sözleşmenin yerine getirilmemesinden kaynaklanmakta olması, davacının ticarî sicil kaydının bulunmaması ve tacir olmaması nedeniyle, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 4. maddesinde sayıldığı şekilde her iki tarafın ticari işletmesi ile de ilgili olmadığı anlaşılmaktadır. Bu durumda, davaya bakmakla görevli mahkeme asliye hukuk mahkemesidir....
C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti: Mahkemece, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanılarak, taraflar arasındaki iş sözleşmesinin 10. maddesindeki düzenlemenin süre ve işin nevii noktasında makul bir sınırlar içerisinde kabul edildiği ancak coğrafi ve yer bakımından bir sınırlama getirilmemiş olması karışısında BK 349 Maddesindeki şekil şartına uyulmaması nedeni ile geçersiz olduğu ve bu nedenle rekabet yasağına aykırılıktan dolayı davalı aleyhine dava açılamayacağı, davacının bu sözleşmeye dayalı olarak davalıdan bir talep hakkı olmayacağı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir. D) Temyiz: Kararı davacı taraf temyiz etmiştir....
Uyuşmazlığın, taraflar arasındaki sözleşmeye (protokol) aykırılıktan kaynaklandığı belirgin olup, bu yönde, davada 5510 sayılı Kanunun uygulama yeri bulunmadığı gibi, uyuşmazlığın 5510 sayılı Kanunun uygulanmasından kaynaklandığını ortaya koyacak yasada başka bir hüküm de mevcut değildir. Aksine, sözleşme hükümlerine aykırılıktan doğan bu davanın yasal dayanağı 818 sayılı Borçlar Kanunu'nun 96 (6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun 112. maddesi) ve devamı maddeleri olduğundan, davanın iş mahkemesinde değil, genel mahkemede görülmesi gerekir. Uygulamada gerek Dairemiz ve gerekse konu ile ilgili 13. Hukuk Dairesi ve Hukuk Genel Kurulu Kararları bu yöndedir. Açıklanan sebeplerle, taraflar arasındaki davaya genel mahkemelerde bakılması gerektiği gözetilerek, görevsizlik kararı verilmesi gerekirken, işin esasına girilerek yazılı şekilde karar verilmiş olması, usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir....
Somut olayda uyuşmazlığın, taraflar arasındaki sözleşmeye aykırılıktan kaynaklandığı belirgin olup, bu yönde, davada 5510 sayılı Kanunun uygulama yeri bulunmadığı gibi, uyuşmazlığın 5510 sayılı Kanunun uygulanmasından kaynaklandığını ortaya koyacak yasada başka bir hüküm de mevcut değildir. Aksine, sözleşme hükümlerine aykırılıktan doğan bu davanın yasal dayanağı Borçlar Kanunu'nun 96 ve devamı maddeleri olduğundan, davanın iş mahkemesinde değil, genel mahkemede görülmesi gerekir. Uygulamada gerek Dairemiz ve gerekse konu ile ilgili 13. Hukuk Dairesi ve Hukuk Genel Kurulu Kararları bu yöndedir. Açıklanan sebeplerle, taraflar arasındaki davaya genel mahkemelerde bakılması gerektiği gözetilerek, görevsizlik nedeniyle dava dilekçesinin reddine karar verilmesi gerekirken; işin esasına girilerek yazılı şekilde karar verilmiş olması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir....
Somut olayda; uyuşmazlığın, taraflar arasındaki sözleşmeye aykırılıktan kaynaklandığı tartışmasızdır. Hal böyle olunca davada uyuşmazlığın çözümünde 1479 sayılı Kanun hükümlerinin uygulama yeri olmadığı gibi, uyuşmazlığın bu Kanundan doğduğunu ortaya koyacak başkaca bir hüküm de mevcut değildir. Aksine, sözleşme hükümlerine aykırılıktan doğan bu davanın yasal dayanağı Borçlar Kanununun 96. ve devamı maddeleri olduğundan, davanın iş mahkemesinde değil, genel mahkemede görülmesi gerekir. Açıklanan sebeplerle, mahkemenin görevsizlik kararı vermesi gerekirken, işin esasına girerek yazılı gerekçeyle davanın konusuz kalması nedeniyle karar verilmesine yer olmadığına karar vermiş olması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir. O halde, davalılar vekillerinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır. SONUÇ:Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek hâlinde davalı ...'...
Uyuşmazlığın, taraflar arasındaki sözleşmeye aykırılıktan kaynaklandığı belirgin olup, bu yönde, davada 5510 sayılı Kanunun uygulama yeri bulunmadığı gibi, uyuşmazlığın 5510 sayılı Kanunun uygulanmasından kaynaklandığını ortaya koyacak yasada başka bir hüküm de mevcut değildir. Aksine, sözleşme hükümlerine aykırılıktan doğan bu davanın yasal dayanağı Borçlar Kanunu'nun 96 ve devamı maddeleri olduğundan, davanın iş mahkemesinde değil, genel mahkemede görülmesi gerekir. Uygulamada gerek Dairemiz ve gerekse konu ile ilgili 13. Hukuk Dairesi ve Hukuk Genel Kurulu Kararları bu yöndedir. Açıklanan sebeplerle, taraflar arasındaki davaya genel mahkemelerde bakılması gerektiği gözetilerek, görevsizlik nedeniyle dava dilekçesinin reddine karar verilmesi gerekirken; işin esasına girilerek yazılı şekilde karar verilmiş olması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir. O hâlde, davalı SGK Başkanlığı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır....
"İçtihat Metni" Mahkemesi :İş Mahkemesi İnceleme konusu karar, iş sözleşmesine aykırılıktan kaynaklanan alacak isteğine ilişkin olup, dosyanın Yargıtay 22. Hukuk Dairesine GÖNDERİLMESİNE, 27.12.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Asliye Hukuk Mahkemesi TARİHİ : 25/12/2013 NUMARASI : 2012/754-2013/669 Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü....