Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Dava, sözleşmeye aykırılıktan kaynaklı alacak istemine ilişkindir. Davacı vekili, 28/10/2021 tarihli dilekçesi ile davadan feragat edildiğini bildirmiştir. Feragat, davaya son veren taraf işlemlerinden olup davacı vekilinin vekaletnamesinde feragat yetkisinin bulunduğu anlaşılmakla, davanın feragat nedeniyle reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....

    Dairemizin bozma ilamında teknik personel bulundurmama cezası ile ilgili olarak tutanaklar bulunduğu, davacı iş sahibinin teknik personel bulundurmama cezası kesmesinde sözleşmeye ve kanuna aykırılıktan bahsedilemeyeceğinden bahisle bu ceza bedelinin reddinin hatalı olduğu kabul edilmiş ise de; dosya kapsamına göre işin devamı süresince bu konuda herhangi bir tutanak düzenlenmediği, sadece feshin gerçekleştildiği 30.10.2012 tarihinden bir gün önce 29.10.2012 tarihli saha tespit tutanağının bulunduğu, bu tutanağın geçmiş dönemde teknik personel bulundurulmadığı iddasını kanıtlamaya yeterli olmadığı anlaşıldığından, yerel mahkeme kararının onanması gerekirken zuhulen belirtilen gerekçe ile bozulduğu anlaşılmakla davalı yüklenici mirasçısı ...’in bu yöne ilişkin karar düzeltme isteminin kabulüyle yerel mahkeme kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.SONUÇ: Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin tüm karar düzeltme taleplerinin reddine, davalı yüklenici mirasçısı .....

      Şu durumda, davalının konut su aboneliğinin bulunmasına; taraflar arasındaki uyuşmazlığın bu sözleşmeye aykırılıktan kaynaklanmasına, sözleşmenin taraflarından birinin tüketici, diğerinin satıcı ve uyuşmazlığın da tüketime konu mala ilişkin olmasına göre, taraflar arasındaki uyuşmazlığın 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun kapsamında kaldığı belirgindir. Taraflar arasındaki uyuşmazlığın 4077 sayılı kanun kapsamında kaldığı kabul edildiğine göre davaya bakma görevi de tüketici mahkemesine aittir (HGK 16.06.2010 gün ve 2010/13–232 E. 316K.)....

        - K A R A R - Davacı vekili, taraflar arasında bayilik sözleşmesinin bulunduğunu, sözleşme nedeniyle davacının değeri 12.500 TL olan damacana ve suyu davalıya bedelsiz teslim ettiğini, ancak davalının sözleşmeyi usulüne uygun olarak feshetmediği gibi hiçbir neden yokken davacının sularını satmayı kestiğini, sözleşmeye aykırı bir şekilde başka bir su firması ile anlaştığını, davacının bu işlemden dolayı zarar gördüğünü, sözleşmenin 23.maddesinde "bayinin sözleşmeyi ihlali nedeni ile şirketin uğradığı zararı ödemekle yükümlüdür" şeklinde hüküm bulunduğunu, davalının sözleşmenin 2,7,16 maddelerine aykırı davrandığını, icra takibi yapıldığını, davalının yetkiye ve borca itiraz ettiğini, akdi ilişkiye aykırılıktan doğan tazminat alacağında yetkili mahkemenin alacaklının ikametgahı mahkemesi olduğunu belirterek itirazın iptaline ve en az % 40 tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

          İnceleme konusu dava, sözleşmeye aykırılıktan kaynaklanmakta ve Asliye Hukuk Mahkemesi tarafından yargılama yapılmış olup, belirgin şekilde 14. maddenin kapsamı dışında bulunmakta ve niteliği bakımından Yargıtay 13. Hukuk Dairesinin iş bölümü alanı içine girmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden ötürü dava dosyasının Yargıtay 13. Hukuk Dairesine GÖNDERİLMESİNE, 04.10.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi....

            Bu durumda dosya içeriğine, temyizin kapsamına, uyuşmazlığın sözleşmeye aykırılıktan kaynaklı cezai işlemin iptali ilişkin bulunmasına göre, temyiz inceleme görevi Yargıtay Kanunu'nun 14. maddesi ve Başkanlar Kurulu kararı uyarınca Yargıtay 13. Hukuk Dairesine aittir. Yukarıdaki yasal düzenleme de dikkate alındığında dosyanın görevli Yargıtay 13. Hukuk Dairesine gönderilmesine 24/02/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi....

              "İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Hukuk Mahkemesi Uyuşmazlığın, davacı Bakanlık ile davalı işyeri arasındaki "Temizlik Hizmeti Alım" sözleşmesine aykırılıktan kaynaklandığı belirgin olup, bu yönde, davada 5510 sayılı Kanunun uygulama yeri bulunmadığı gibi, uyuşmazlığın 5510 sayılı Kanunun uygulanmasından kaynaklandığını ortaya koyacak yasada başka bir hüküm de mevcut değildir. Aksine, sözleşme hükümlerine aykırılıktan doğan bu davanın yasal dayanağı Borçlar Kanununun maddeleri olduğu, davanın genel görevli asliye hukuk mahkemesinde görülmesi ve Yargıtay Hukuk ve Ceza Daireleri İş Bölümü Onüçüncü Hukuk Dairesi Başlılıklı 1. maddesinde “....diğer dairelerin görevine girmeyen sözleşmeler ile özel kanunlara göre yapılıp diğer dairelerin görevine girmeyen sözleşmelerden kaynaklanan davalar....” belirtildiğinden, konunun sözleşme hukukunu ilgilendirdiğinden, dosyanın 13. Hukuk Dairesinin görev dahilinde bulunduğu anlaşılmakta olup, dosyanın Yargıtay 13....

                nin rekabet yasağına aykırılıktan dolayı dava açamayacağını, taraflar arasında akdedilmiş rekabet yasağı sözleşmesinde Borçlar Kanunu'nun 348. ve müteakip maddelerinde yazılı şartların gerçekleşmemiş olduğunu, geçersiz sözleşmeye davalı olarak davacının bir talepte bulunamayacağını belirterek, davanın reddini talep etmiştir....

                  ASLİYE TİCARET MAHKEMES ESAS NO : 2021/782 Esas KARAR NO : 2022/210 DAVA : Tazminat (Sözleşmeden Kaynaklanan) DAVA TARİHİ : 12/12/2021 KARAR TARİHİ : 31/03/2022 Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Sözleşmeden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: DAVA: Davacı vekilinin dava dilekçesinde özetle; Müvekkili --- ---- -- verdiğini, bahse konu sözleşme kapsamında taraflar arasında devam eden -- ilişkisi bulunduğunu, davalı şirket tarafından gönderilen -- ile haksız ve hukuka aykırı şekilde feshedildiğini, sistemlere erişiminin davalı şirket tarafından haksız olarak engellenmesi dolayısıyla müvekkili müşterileri ile akdetmiş olduğu sözleşmeler kapsamında yerine getirmesi gereken yükümlülüklerini ifa edememiş ve bu kapsamda zarara uğradığını, davalı şirket, müvekkil vesilesiyle girmiş olduğu -- ulaşmak sureti ile yer edinmesi akabinde, Müvekkilin ticari itibarını zedeleyecek biçimde gerçekleştirdiği fesih dolayısıyla hem maddi hem manevi zararına sebebiyet...

                    Mahkemece, davalının sözleşmeye aykırı davranışlarının bulunduğu isabetli şekilde belirlenmiştir. Sözleşmenin feshi nedeniyle, davacı tarafça ödenen ön kayıt bedelinin istirdadına, diğer maddi tazminat taleplerinin kanıtlanmaması nedeniyle reddine karar verilmiştir. Dosya kapsamında bulunan belge ve delillerden, davacının ödediği sözleşme avansı dışında maddi bir zararının bulunduğu veya sözleşmenin feshi nedeniyle zarara uğradığı, bu nedenle gider yapıldığı kanıtlanamadığındın, maddi tazminat istekleri yönünden mahkemece verilen ret kararından bir isabetsizlik görülmemiş, davacının maddi tazminat konusundaki istinaf başvurusunun reddi gerekmiştir. Manevi tazminata ilişkin istinaf nedeninin incelenmesinde; TBK'nın 114/2. maddesi gereğince haksız fiil sorumluluğuna ilişkin hükümler, kıyas yoluyla sözleşmeye aykırılık hallerinde de uygulanır....

                    UYAP Entegrasyonu