GEREKÇE: İşbu dava meslek hastalığı nedeniyle manevi tazminat istemine ilişkindir. HMK’nın 355. maddesi uyarınca istinaf sebepleriyle sınırlı olarak ve resen kamu düzeni yönünden yapılan inceleme sonucunda; Davacı taraf, davalıya ait işyerinde çalışırken meslek hastalığına yakalandığını, % 26 oranında malul kaldığını ve bu sebeple de manevi olarak zarara uğradığı belirterek, davalı aleyhine manevi tazminat istemli dava açmıştır. Ankara Sosyal Güvenlik İl Müdürlüğü Kocatepe Sağlık Sosyal Güvenlik Merkezinin 05.11.2018 tarihli kararında ve Sosyal Sigorta Yüksek Sağlık Kurulunun 02.10.2019 tarihli kararında, sigortalı da meslek hastalığı olduğu ( q/t 1/2 düzeyinde A ağır opasite pnömokonyoz), maluliyet oranının % 26 olarak belirlendiği ve kontrol muayenesinin gerekmediği tespit edilmiştir....
Somut olayda davacı, Türkiye Taş Kömürü (TTK) Genel Müdürlüğüne bağlı işyerinde bir süre çalıştıktan sonra işçi olarak gittiği Almanya'da çalışırken yapılan sağlık kontrolünde kendisinin pnomokonyoz denilen bir tür meslek hastalığına tutulduğu sağlık raporları ile tespit edilmesi üzerine, maddi ve manevi tazminat talebiyle Zonguldak 1....
Davalı TTK vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın zamanaşımına uğradığını, meslek hastalığının davalı TTK da çalışmaları sonucu olmadığını belirterek haksız açılan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı SGK vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın süresi içerisinde açılmadığını, kuruma başvuru dava şartının yerine getirilmediğini ve davalı işverence meslek hastalığı bildirimi yapılmadığını belirterek haksız açılan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece; "Dava, davalı TTK'nın işçisi davacının yakalanmış olduğu hastalığının meslek hastalığı olduğunun ve meslek hastalığı maluliyet oranının tespiti istemine ilişkindir. ......
Mahkemece, 7.839,44 TL maddi tazminat ile 11.000 TL manevi tazminatın tespit tarihi olan 24.04.2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle davalıdan alınıp davacıya verilmesine karar verilmiştir. Dosya kapsamındaki kayıt ve belgelerden; davacının 24.04.2014 tarihi itibariyle ... meslek hastalığı nedeniyle maluliyet oranının %13,2 olarak tespit edildiği, meslek hastlağı nedeniyle işveren davalının % 38,7 oranında kusurlu olduğu, meslek hastalığının gerçekleşmesinde %61,3 oranında kaçınılmazlığın bulunduğunun tespit edildiği anlaşılmıştır. Davalı ... tarafından davacının meslek hastalığına dayalı maluliyeti nedeniyle ... 1. İş Mahkemesinin 1969/1533 Esas sayılı dosyada, %9,2 oranındaki maluliyeti nedeniyle maddi ve manevi tazminat alacağına hükmedildiği, %9,2 oranındaki maluliyet yönünden istemin mükerrer nitelikte olduğu iddia edilmiş ise de, bu hususa ilişkin bir araştırma yapılmadan karar verildiği anlaşılmıştır....
İşverenin sorumluluğunun tespitinde kaçınılmazlık ilkesi dikkate alınır.İş kazası, meslek hastalığı ve hastalık, üçüncü bir kişinin kusuru nedeniyle meydana gelmişse, sigortalıya ve hak sahiplerine yapılan veya ileride yapılması gereken ödemeler ile bağlanan gelirin başladığı tarihteki ilk ./... -2- peşin sermaye değerinin yarısı, zarara sebep olan üçüncü kişilere ve şayet kusuru varsa bunları çalıştıranlara rücû edilir.” düzenlemesi getirilmiş ise de, söz konusu düzenlemenin, anılan Yasada, yürürlüğü öncesinde gerçekleşen olaylardan kaynaklanan rücuan tazminat davalarında uygulanmasına olanak veren bir düzenleme bulunmadığı ve genel olarak Yasaların geriye yürümemesi (geçmişe etkili olmaması) kuralı sonucu olarak davanın yasal dayanağının 506 sayılı Yasanın 26. maddesi olduğu belirgindir. 26. maddedeki; “İş kazası ve meslek hastalığı, işverenin kastı veya işçilerin sağlığını koruma ve işgüvenliği ile ilgili mevzuat hükümlerine aykırı hareketi veyahut suç sayılabilir bir hareketi sonucu...
İş kazası halleri 5510 sayılı Kanunun 13. maddesinde düzenlenmiş olup, iş kazası ve meslek hastalığı, mevzuatımızda kısa vadeli sigorta kolları arasında sayılmıştır. 5510 sayılı yasa ile 4/a statüsünde hizmet akdi ile çalışanlar ve 4/b statüsünde kendi adına bağımsız çalışanlar iş kazası ve meslek hastalığı sigortası kapsamına alınmıştır. Anılan Kanunun 4. maddesinin sondan ikinci fıkrasında "Bu kanunun kısa vadeli sigorta kollarına ilişkin hükümleri bu maddenin birinci fıkrasının (c) bendi kapsamında sigortalı sayılanlara bu kapsamda oldukları sürece uygulanmaz" denilmek suretiyle 4/c kapsamında çalışanlar kısa vadeli sigorta hükümlerinin uygulandığı iş kazası ve meslek hastalığı kapsamı dışında bırakılmıştır....
İş kazası veya meslek hastalığı sonrasında Kurum tarafından açılan rücuan tazminat davalarının konusunu, kısa vadeli sigorta kolu niteliğindeki iş kazalarıyla meslek hastalıkları sigortasından bağlanan sürekli iş göremezlik veya ölüm gelirleri oluşturmakta olup uzun vadeli sigorta kolu olan ölüm sigortasından hak sahiplerine tahsis edilen aylıkların söz konusu davalarda ileri sürülemeyeceği açık, mahkemenin buna ilişkin yaklaşım ve saptaması da yerinde olmakla beraber, hak sahiplerine ölüm gelirleri ile birlikte ölüm aylıklarının da bağlandığı, Kurumca yalnızca gelirlerin uyuşmazlık konusu yapıldığı inceleme konusu davada, işin esasına girilip kusurları tespit edilen kişilerin davaya katılımlarına yönelik 30.04.2013 tarihli istem dikkate alındıktan, özellikle aylıklarla birleşen gelirlerin ilk peşin sermaye değerleri Kurumdan sorulup açıklıkla belirlendikten sonra elde edilecek sonuca göre hüküm kurulması gerekirken, mahkemece eksik inceleme ve araştırma sonucu, aylıkların talep edildiği...
İŞ MAHKEMESİ TARİHİ : 08/06/2021 NUMARASI : 2020/626 Esas - 2021/244 Karar DAVA KONUSU : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) KARAR : TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMASININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili davacının davalıya ait işyerinde çalışırken meslek hastalığına yakalandığını, % 42 olan malüliyetinin zamanla artarak % 60'a yükseldiğini ve % 18 oranında fark malüliyet oluştuğunu belirterek bu fark malüliyetten dolayı fazlaya dair talep ve dava hakları saklı kalmak kaydı ile 1,00 TL maddi, 20.000,00 TL manevi tazminatın fark malüliyet tespit tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir....
Sigortalıya bağlanacak gelir ve hükmedilecek tazminatın miktarını doğrudan etkilemesi nedeniyle, işçide oluşan meslekte güç kayıp oranının hiçbir kuşku ve duraksamaya yer vermeksizin kesin olarak saptanması gerekir. 5510 Sayılı Yasa’nın 14. maddesinde meslek hastalığının 4. maddenin birinci fıkrasının (a) bendi ile 5. madde kapsamında bulunan sigortalılar bakımından, sigortalının meslek hastalığına tutulduğunu öğrenen veya bu durum kendisine bildirilen işveren tarafından bu durumun öğrenildiği günden başlayarak üç iş günü içinde, iş kazası ve meslek hastalığı bildirgesi ile Kuruma bildirmesinin zorunlu olduğu, meslek hastalığı ile ilgili bildirimler üzerine gerekli soruşturmaların Kurumun denetim ve kontrol ile yetkilendirilen memurları tarafından veya Bakanlık İş Müfettişleri vasıtasıyla yaptırılabileceği, hangi hallerin meslek hastalığı sayılacağının, iş kazası ve meslek hastalığı bildirgesinin şekli ve içeriğinin verilme usulü ile bu maddenin uygulanmasına ilişkin diğer usul...
Mahkemenin hükmü eksik inceleme ve araştırmaya dayalıdır. 5510 sayılı Kanunun İş kazası ve meslek hastalığı ile hastalık bakımından işverenin sorumluluğunu düzenleyen 21’inci madde hükmü, sigortalıya ya da ölümü halinde hak sahiplerine bağlanan gelirler ile yapılan harcama ve ödemelerin işverenden rücuen tahsili koşulları düzenlenmiş olup; işverenin sorumluluğu için, zarara uğrayanın sigortalı olması, zararı meydana getiren olayın iş kazası veya meslek hastalığı niteliğinde bulunması, zararın meydana gelmesinde işverenin kastının veya sigortalının sağlığını koruma ve iş güvenliği mevzuatına aykırı bir hareketinin ve bu hareket ile meydana gelen iş kazası ve meslek hastalığı arasında illiyet bağının bulunması gerekir....