CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının, müvekkil işveren kuruluşa ait işyerinde önceden yaklaşık 20 yıl makastarlık yaptığını, kendi işyerlerinde sadece kendi işini yaptığını, görevi nedeniyle meslek hastalığına tutulmasının fiilen mümkün olmadığını, davacı tarafın talep ve iddialarının reddinin gerektiğini savunmuştur. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: İlk derece mahkemesince "Davacı 06/01/2001- 08/10/2004 tarihleri arasında T3 Ve Tic. Ltd. Şti. unvanlı işyerinde çalışırken meydana gelen meslek hastalığı sonucu oluşan maluliyet nedeniyle, fazlaya ilişkin haklar saklı olmak kaydı ile manevi tazminat ve maddi tazminat istemi ile dava açmıştır. Davacının İstanbul 21....
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle;davanın zamanaşımına uğradığını, sigortalının meslek hastalığına yakalanmasında davalı işveren kurumun kusurunun bulunmadığını belirterek haksız açılan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece; "...Dava konusu uyuşmazlık sigortalının meslek hastalığına yakalanmasında davalı iş veren TTK nın kusurunun bulunup bulunmadığı ve davacı kurumun sigortalıya bağladığı meslek hastalığı sürekli iş göremezlik gelirinin ilk peşin sermaye değerinden kaynaklı alacak miktarının tespit edilmesidir. Sigortalının meslek hastalığı nedeni ile sürekli iş göremezlik haline 31/01/2019 tarihinde girmiş olması nedeni ile 5510 sayılı Kanunun 21 maddesi gereğince kurumun rücu hakkının sigortalı veya hak sahibinin işverenden isteyebileceği tutara bağlı ve sınırlı olduğu, bu tutarı aşamayacağı düzenlenmiştir....
Dava, meslek hastalığı sebebiyle sürekli işgöremezlik durumuna giren sigortalıya bağlanan gelirlerin 506 sayılı Kanunu 26. maddesi uyarınca tahsili istemine ilişkindir. Mahkemece, ilamında belirtildiği üzere davanın zamanaşımı sebebiyle reddine karar verilmiştir. Hükmün, davacı Kurum vekilince temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi. 26.07.1991 tarihinde tespit edilen meslek hastalığı sonucunda sürekli işgöremezlik durumuna giren sigortalıya, 18.04.2002 tarihinde onaylanan gelir bağlama kararıyla bağlanan peşin değerli gelirlerin, 506 sayılı Kanunun 26. maddesi uyarınca davalı işverenden tazminine yönelik davanın yargılaması sonucunda, meslek hastalığının kesinleştiği tarihden itibaren on yıldan fazla zaman geçtiği gerekçesiyle reddine karar verilmiştir....
İŞ MAHKEMESİ TARİHİ : 12/12/2019 NUMARASI : 2019/231 Esas - 2019/393 Karar DAVA KONUSU : ücuen Tazminat KARAR : TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMASININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; sigortalı Süleyman Günaydın'ın meslek hastalığı sonucu malul kaldığını, sigortalının meslek hastalığı sonucu malul kalmasında davalı işverenin kusurlu olduğunun SGK tahkikat raporu ile belirlendiğini, sigortalının meslek hastalığı sonucu malul kalması nedeni ile davacı kurumca sigortalıya 20.286,05 TL peşin sermaye değerli gelir bağlandığını, 10.311,78 TL tedavi masrafı yapıldığını belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile meslek hastalığı sonucu malul kalan sigortalı Süleyman Günaydın'a bağlanan gelirden kaynaklı alacak olarak 1,00 TL nin gelirin onay tarihinden itibaren, tedavi masraflarından kaynaklı alacak olarak 1,00 TL nin sarf tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir....
Davacının 16/01/2014- 31/01/2017 tarihleri arasında davalı işyerinde çalışma yaptığı, pnömokonyoz meslek hastalığı için toz maruziyetinde hastalığın meydana gelebilmesi için asgari 3 yıl çalışmasının gerekmesi nedeniyle Sosyal Sigorta Yüksek Sağlık Kurulu tarafından meslek hastalığı olmadığına karar verildiği, ancak davacının iş akdini feshetmeden makul sayılacak süre öncesinde Ankara Meslek ve Çevresel Hastalıklar Hastanesi'nde tedavi olduğu, 01/12/2016 tarihli raporunun tanzim edildiği ve davacıya silikozis p/p 1/1 tanısının konulduğu, davacının çalıştığı süre de dahil olmak üzere yapılan incelemede SGK Rehberlik ve Teftiş Başkanlığı'nın 03/06/2015 tarih ve 8040485 sayılı inceleme raporunda işverenin meslek hastalığı nedeniyle %100 ağır kusurunun bulunduğunun anlaşıldığı, davacının iş akdinin sağlık sebepleriyle feshetmesinin haklı görülmesi için meslek hastalığı teşhisinin şart olmadığı, yaptığı işin sağlık durumunu doğrudan etkiler mahiyette olduğunun anlaşıldığı ve davacının iş akdini...
Göğüs hastalıkları uzmanlarından oluşan üç kişilik heyetten rapor aldığı, Bu raporda ölümün meslek hastalığından kaynaklanmadığı ancak muriste mevcut meslek hastalığının ölümüne etkisinin %25 oranında olduğuna dair görüş bildirildiği, yerel mahkemenin son kararında bu raporu hükmüne esas aldığı anlaşılmaktadır. İş kazası veya meslek hastalığından kaynaklanan tazminat davalarında, davacı tarafın istemlerinin kabul yahut kısmen kabul edilebilmesi için gereken ilk şart tazminat istemine dayanak yapılan hadisenin iş kazası veya meslek hastalığı olmasıdır. Yukarıda yapılan açıklamalara, Adli Tıp Kurumu raporlarına ve tüm dosya kapsamına göre davacılar murisinin ölümünün meslek hastalığından kaynaklandığı ispat edilemediğine göre, davanın reddine karar verilmesi gerekirken kısmen kabulüne karar verilmesi hatalı olmuştur. Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular nazara alınmaksızın yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir....
Bu kanuna göre tespit edilmiş olan hastalıklar listesi dışında her hangi bir hastalığın meslek hastalığı sayılıp sayılmaması üzerinde çıkabilecek uyuşmazlıklar, sosyal Sigorta Yüksek Sağlık Kurulu'nca karara bağlanır." düzenlemesi öngörülmektedir. 506 sayılı Kanunun 26/1 maddesinde ise, sigortalıya ya da ölümü halinde hak sahiplerine bağlanan gelirler ile yapılan harcama ve ödemelerin işverenden rücuan tahsili koşulları düzenlenmiş olup; işverenin sorumluluğu için, zarara uğrayanın sigortalı olması, zararı meydana getiren olayın iş kazası veya meslek hastalığı niteliğinde bulunması, zararın meydana gelmesinde işverenin kastının veya sigortalının sağlığını koruma ve iş güvenliği mevzuatına aykırı bir hareketinin ve bu hareket ile meydana gelen iş kazası ve meslek hastalığı arasında illiyet bağının bulunması gerekir....
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; açılan davanın reddini talep etmiştir. İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARININ ÖZETİ : İlk derece mahkemesince; “Dava ; meslek hastalığı iddiası ile maddi ve manevi tazminat talebine ilişkindir. Davacının mahkememize açtığı davası ile meslek hastalığı nedeniyle maddi ve manevi tazminat talep ettiği, davacının meslek hastalığının tespiti istemine ilişkin bir talebinin bulunmadığı, meslek hastalığı nedeniyle uğranılan maddi ve manevi tazminatın işverenden talep edilmesinin gerektiği, davalı T3nın meslek hastalığı nedeniyle maddi ve manevi tazminattan sorumluluğunun bulunmadığı anlaşıldığından davacı T1 davalı T3 yönünden açtığı davasının pasif husumet yokluğu nedeniyle reddine karar vermek gerekmiştir.” gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir. İSTİNAF SEBEPLERİ : Karara karşı davalı SGK vekili istinaf yoluna başvurmuştur. ....
Davalı tarafından ölüm olayının meslek hastalığı sonucu meydana geldiğine dair SSK Zonguldak Göğüs ve Meslek Hastalıkları Hastanesinin Göğüs Hastalıkları Konseyi’nin 10.12.2004 tarihli raporlarına itiraz edildiğine göre, sigortalının ölümünün meslek hastalığı sonucu olup olmadığı giderek ölümle meslek hastalığı arasında illiyet bulunup bulunmadığına dair 506 sayılı Yasanın 109. maddesi çerçevesinde Sosyal Sigorta Yüksek Sağlık Kurulundan rapor alınması, ilgililerce buna itiraz olunması halinde, Adli Tıp Kurumundan rapor alınarak hiçbir kuşku ve duraksamaya yol açmayacak biçimde ölüm olayının meslek hastalığı sonucu meydana geldiğinin saptanmasından sonra davacıların tazminatının belirlenmesi gerektiği açıktır.Mahkemece bu maddi ve hukuki olgulara aykırı biçimde ve özellikle davalı vekilinin ölüm nedenine ilişkin itirazları usulünce araştırılmadan yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.O halde, davalının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul...
İhtisas Dairesi raporlarında; davacı murisinin ölümünün meslek hastalığı sonucu olmadığının tespit edilerek sabit hale geldiği anlaşılmıştır. Davacı tarafça murisin ölümünün meslek hastalığı sonucu olduğuna ilişkin aksi yönde somut bir delil de sunulmadığından emsal mahkeme ve Yargıtay 21. Hukuk Dairesi ilamları doğrultusunda davanın reddine karar verilerek aşağıdaki hüküm kurulmuştur." gerekçesi ile "Davanın Reddine" dair hüküm kurulmuştur. İSTİNAF BAŞVURUSU: Davacı vekili istinaf dilekçesinde; Adli Tıp Kurumu 1....