Asliye Hukuk (Fikri Ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi sıfatıyla) ile Gebze Asliye Ticaret Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Dava, tescilli markaya tecavüz ve haksız rekabetin tespiti, tecavüzün önlenmesi ve maddi ve manevi tazminat istemlerine ilişkindir. Gebze 3. Asliye Hukuk (Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi sıfatıyla) Mahkemesince, davanın ticari olduğu ve davaya bakma görevinin asliye ticaret mahkemesine ait olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir....
Asliye Hukuk (Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi sıfatıyla) ve Gebze Asliye Ticaret Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Dava, tescilli markaya tecavüz ve haksız rekabetin tespiti, tecavüzün önlenmesi ve maddi ve manevi tazminat istemlerine ilişkindir. Gebze 3. Asliye Hukuk (Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi sıfatıyla) Mahkemesince, davanın ticari olduğu ve davaya bakma görevinin asliye ticaret mahkemesine ait olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir....
DAVANIN KONUSU: Marka (Marka Hakkına Tecavüzden Kaynaklanan) İSTİNAF KARAR TARİHİ: 17/10/2024 Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine yapılan inceleme sonucunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin 13/07/2015 tarihinde kurulmuş ve ......
ne göre belirlenen 25.500 TL vekâlet ücretinin davalıdan alınarak, davacı tarafa ödenmesine, 6-Davacı kendini vekil ile temsil ettirdiğinden, manevi tazminat davası kabul edilmekle, AAÜT.'ne göre belirlenen 10.000 TL vekâlet ücretinin davalıdan alınarak, davacı tarafa ödenmesine, 7-Davacı kendini vekil ile temsil ettirdiğinden, markaya tecavüzun men'i davası kabul edilmekle, AAÜT.'ne göre belirlenen 25.500 TL vekâlet ücretinin davalıdan alınarak, davacı tarafa ödenmesine, 8-Davalı kendini vekil ile temsil ettirdiğinden, maddi tazminat davası kısmen reddedilmekle, AAÜT.'...
incelenmesi ve Amerika'da tescil sahibi olan dava dışı şirketin davacı tarafın tescilinden önce Türkiye'de markayı kullanıp kullanmadığının araştırılması için kaldırılmasına karar verildiğini, alınan bilirkişi raporu ile markaya tecavüzün tespit edildiğini, ancak mahkemece hiç bir somut gerekçeye dayanılmadan tazminat konusunda farklı bir değerlendirme yapıldığını, istinaf kararında tazminat konusunda hiç bir değerlendirmeye yer verilmemiş olduğunu, bu durumun yasaya ve kazanılmış hak ilkesine aykırılık teşkil ettiğini, Mahkeme kararının çelişkili olduğunu, tazminat ve kusur konusunda hiç bir inceleme yapılmadan, bilirkişi raporu alınmadan tazminat taleplerinin reddedilmesinin dosyadaki delillerle çelişkili olduğunu, delillerin yanlış değerlendirildiğini belirterek, mahkeme kararının davanın kısmen reddine dair kısmının kaldırılmasına, davanın tümden kabulüne karar verilmesini talep etmiştir....
Dava, davalıya ait 2012/85277 sayılı ve 9. sınıfta tescilli “teknoloji pazarı+Şekil” ibareli markasının, davacıya ait 2011/41324 sayılı ve 35. sınıfta tescilli ”teknoloji pazar sadece teknoloji” ibareli markasına tecavüz oluşturduğu iddiasına dayalı markaya tecavüzün tespiti, men’i ile maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. 6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu uyarınca her marka tescil edildiği sıradaki mal/hizmetler için korunur. Marka korumasında ayırt edici olmayan unsurlar dikkate alınmaz. Somut olayda, davacının tescilli markasının 35. sınıfta ”teknoloji pazar sadece teknoloji” unsurlu, davalının ise 9. sınıfta “teknoloji pazarı+Şekil” unsurlarından ibaret olduğu anlaşılmaktadır. Her tacirin tescil kapsamında bulunan malların kendi markası ile satış ve pazarlamasını yapmak hakkı bulunmaktadır....
Dava, markaya vaki müdahalenin önlenmesi, manevi tazminat talebine ilişkindir. HMK m. 359/3 uyarınca; dosya kapsamındaki yazı, belge ve bilgilere, yasaya uygun gerektirici nedenlere, İlk Derece Mahkemesi kararının gerekçesinde dayanılan delillerle, delillerin tartışılması sonucu maddi olay ve hukuki değerlendirmede usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, HMK m. 355/1 gereği incelemenin istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılıp, re'sen gözetilmesi gereken, kamu düzenine herhangi bir aykırılığın da bulunmamasına, kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğunun anlaşılmasına göre; davacı vekilinin istinaf itirazları yerinde görülmediğinden HMK m. 353/1.b.1 gereğince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir....
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenle davalı vekilinin tüm, davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenle davacı vekilinin vekalet ücretine yönelik temyiz itirazlarının kabulü ile, hükmün altıncı fıkrasında yer alan “AAÜT uyarınca markaya tecavüzün tespit ve men'i yönünden 1.980,00 TL maktu, maddi tazminat yönünden 1.980,00 TL maktu, kabul edilen manevi tazminat yönünden 440,00 TL maktu olmak üzere toplam 4.400,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine” ibarelerinin hükümden çıkartılarak yerine “AAÜT uyarınca markaya tecavüzün tespit ve men'i yönünden 2.200,00 TL maktu, maddi tazminat yönünden 2.200,00 TL maktu, kabul edilen manevi tazminat yönünden 2.200,00 TL maktu olmak üzere toplam 6.600,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine” ibarelerinin eklenmesine kararın düzeltilmiş bu şekli ile ONANMASINA, alınmadığı anlaşılan 123,60 TL temyiz başvuru harcı ile 25,20 TL temyiz ilam harcının...
İSTANBUL 2.FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ ESAS NO : 2021/280 Esas KARAR NO : 2022/80 DAVA : Marka (Marka Hakkına Tecavüzden Kaynaklanan) DAVA TARİHİ : 28/08/2021 KARAR TARİHİ : 21/04/2022 Mahkememizde görülmekte bulunan Marka (Marka Hakkına Tecavüzden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacı Şirketin Ekim 1988 yılında kurulan ve Türkiye'yi modern alışveriş kavramı ile tanıştıran, “...” markası adı altında ilk alışveriş merkezini kuran ve “...” markası ile dünya markalarını ve kaliteyi Türk Halkı ile buluşturan ilk adres olmasını sağlayan bir şirket olduğunu,, “...” markası ile faaliyetlerine devam eden davacı şirketin, ...'...
Mahkemece alınan bilirkişi raporundan, davalının web sayfasında, davacı taraf markasının yayınlandığı ve alt kısımda tüketici şikayetlerine yer verildiği anlaşılıyorsa da; dava konusu www.....com web sitesinin, tüketicilerin, satın almış oldukları mal ve hizmetlerle ilgili şikayetlerini paylaştıkları online bir platform olarak faaliyet gösterdiği, bu durumda, tüketicilerin şikayet ve görüşlerini ifade edebilmek için firma isimleri ve ürünlerinin markalarını kullanmaları bir zorunluluk arz ettiğinden, www.....com web sitesinde davacı marka ve logosunun kullanılması, 6769 sayılı Kanunun 29. maddesi anlamında mal ve hizmetlerin ayırt edilmesi fonksiyon ve amacına yönelik ticari bir kullanım olmadığı ve 6769 sayılı Sınaî Mülkiyet Kanunu'nun 7/5 maddesi kapsamında "dürüstçe ve ticari hayatın olağan akışı içinde” bir kullanım olarak değerlendirilmesi gerektiğinden, markaya tecavüzden kaynaklanan davanın ve markanın itibarının zedelendiğinden bahisle açılan tazminat davasının reddine karar verilmesinde...