(2)Dava, davacılar hakkında davalının başlatmış olduğu icra takibine konu senetten dolayı borçlu olmadıklarının tespiti sonucunda kesinleşen ...Asliye Hukuk Mahkemesinin 2009/299 Esas, 2011/120 Karar sayılı ilamı ile tespit edilen fazla ödeme miktarının iadesi, maddi ve manevi tazminat ile icra dosyasına yatırılan tedbir teminatının mahkeme veznesinde kalmasından dolayı faiz istemlerinden ibarettir. Mahkemece davacının manevi tazminat talebinin kısmen kabulüne karar verilmiş ise de, manevi tazminata karar verilebilmesi için kişilik haklarına haksız saldırı karşısında manevi bir zararın, üzüntünün, elemin vs. oluşması elzemdir. Somut olayda davacı tarafın manevi olarak zarara uğradığına ilişkin mahkemece gerekçe yapılan hususlar manevi tazminat talebinin kabulü için yeterli görülmemiş olduğundan, mahkemece manevi tazminata hükmedilmesi doğru görülmemiştir....
nazaran davalı (kadın) yararına hükmolunan manevi tazminat azdır....
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki menfi tespit-tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Dava, çeke dayanılarak girişilen icra takiplerine yönelik menfi tespit ve tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece yapılan yargılama, toplanan deliller neticesinde davanın kısmen kabulüne, davacı borçlunun Antalya 2.İcra Müdürlüğünün 2004/8380 nolu takip dosyasına konu borçtan dolayı borçlu olmadığının tespitine, Antalya 2.İcra Müdürlüğünün 2004/8579 sayılı takip dosyası yönünden açılan davanın reddine, davalının kötüniyetli olduğu kanıtlanamadığından icra inkar tazminatına hükmedilmesine yer olmadığına, davacının manevi tazminat talebinin reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir....
İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda; "...Manevi tazminat talebi yönünden; davacı vekilince dava dilekçesi ile talep edilen manevi tazminat miktarını belirleyip harcını tamamlaması için 11.03.2022 tarihli tensip zaptı ile 1 haftalık kesin süre verilmiş ancak davacı vekilince manevi tazminat miktarı belirlenmediği gibi eksik harcı da tamamlanmamıştır. HMK'nun 119/2. Maddesi gereğince 1 haftalık verilen kesin süre de davacı vekilince manevi tazminata ilişkin dava dilekçesi açıklanmadığından davacının manevi tazminat talebine yönelik davasının açılmamış sayılmasına karar vermek gerekmiştir. Maddi tazminat ve Menfi tespit talebi yönünden; davacı tarafça davaya dayanak gösterilen icra dosyalarından davalı alacaklı tarafından feragat edilmiş olduğundan söz konusu takiplerden dolayı alacak-borç ilişkisi de ortadan kalkmıştır. Borç ilişkisi sonlandırılmış olduğundan borçlu olmadığı yönündeki talebinde davacının hukuki yararı bulunmamaktadır....
TÜKETİCİ MAHKEMESİ TARİHİ : 10/09/2019 NUMARASI : 2018/157 ESAS 2019/400 KARAR DAVA KONUSU : Maddi ve Manevi Tazminat - Menfi Tespit KARAR : Taraflar arasındaki menfi tespit, maddi ve manevi tazminat istemine ilişkin davanın yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın manevi tazminat talebinin reddine, maddi tazminat talebinin kabulüne yönelik olarak verilen hükme karşı taraf vekillerince süresinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü....
Menfi tespit davası, normal bir hukuk davası gibi açılır. Borçlu, itirazın kaldırılması sırasında tetkik merciinde (m.68-68a) ileri sürüp ispat edemediği itiraz ve def’ilerini, menfi tespit davasında yeniden ileri sürebilir; çünkü itirazın kaldırılması kararı, menfi tespit davasında kesin hüküm teşkil etmez. Alacaklının hiçbir belgeye dayanmadığı, borçlu hakkında icra takibi başlatmadığı ancak alacaklı tarafından alacak hakkının varlığının herhangi bir şekilde ileri sürüldüğü durumlarda da, borçlunun menfi tespit davası açmakta hukuki yararı bulunmadığı görüşü ileri sürülmüş ise de; bu görüş de yine bu halde dahi borçlunun “borç tehdit”i altında olduğu dolayısı ile borçlunun menfi tespit davası açmakta hukuki yararının bulunduğu gerekçesi ile oyçokluğu kabul edilmemiştir. Nitekim, yargısal uygulamada, ödeme emri borçluya tebliğ edilmeden, borçlunun hakkındaki takipten haberdar olması durumunda dahi, İİK’nun 62.maddesine göre, borçlunun takibe itiraz edebileceği kabul edilmektedir....
Hal böyle olunca, mahkemece İİK.nun 72. maddesi hükmü gereğince menfi tespit davasının devamı sırasında yapılan fazla ödeme varsa bu ödemenin, menfi tespit davası yasa gereği istirdata dönüştüğünden, istirdatına karar vermek suretiyle bir hüküm oluşturulması gerekirken açıklanan bu yönler gözetilmeden menfi tespit, çeklerin iptali ve istirdat şeklinde hüküm kurulmasında isabet görülmemiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün temyiz eden davalı yararına BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 08.07.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE; Dava, menfi tespit ve haksız fiil nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkin olup mahkemece, davanın menfi tespit yönünden kabulüne, maddi-manevi tazminat talepleri yönünden ise karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir. İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında 6100 sayılı HMK'nın 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı hususlarıyla sınırlı olarak yapılan inceleme sonucunda; 6100 sayılı HMK'nın m. 341/2 hükmü “Miktar veya değeri üç bin Türk Lirasını geçmeyen malvarlığı davalarına ilişkin kararlar kesindir.” şeklindedir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Menfi tespit, takibin iptali ve manevi tazminat istemine ilişkin olarak açılan davada ... 5. Asliye Hukuk ve ... 1. Asliye Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı yetkisizlik kararı verilmesi nedeni ile dosyada son karar bölge adliye mahkemelerinin faaliyete geçmesinden sonra verilmiş ise de iki farklı bölge adliye mahkemesinin yargı çevresinde kalan mahkemelerce karşılıklı olarak yetkisizlik kararı verilmiş olması ve 5235 sayılı Kanunun 36/3. maddesi gereğince bölge adliye mahkemeleri hukuk dairelerinin görevinin yargı çevresi içerisinde bulunan adlî yargı ilk derece hukuk mahkemeleri arasındaki yetki ve görev uyuşmazlıklarını çözmek olduğundan yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: - K A R A R - Dava, menfi tespit, takibin iptali ve manevi tazminat istemine ilişkindir. ... 5....
Davacıların maddi tazminat olarak talep ettikleri hususların açılan menfi tespit davalarının feri niteliğindeki kalemler olduğu, menfi tespit davaları sonucu verilecek kararlarda hüküm altına alınacak olmaları nedeniyle maddi tazminat taleplerin yerinde olmadığı anlaşılmıştır....." gerekçesiyle 1- T14 davasının kısmen kabulü ile; a- 2.000 TL manevi tazminatın dava tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte davalılardan müteselsilen alınarak bu davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine, b- Maddi tazminat talebinin reddine, 2- Emine Bülbül’ün davasının kısmen kabulü ile; a- 2.000 TL manevi tazminatın dava tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte davalılardan müteselsilen alınarak bu davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine, b- Maddi tazminat talebinin reddine, 3- T11 davasının kısmen kabulü ile; a- 2.000 TL manevi tazminatın dava tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte davalılardan müteselsilen alınarak bu davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin...