"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi Taraflar arasındaki manevi tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü - K A R A R - Davacı vekili, davacının 2004 yılında nufüs cüzdanını kaybettiğini, kimlik bilgilerinin kullanılarak davalı bankadan kredi kartı alındığını, kredi kartı borcu nedeniyle icra takibi yapıldığını, bu icra takibine karşı menfi tespit davasının davacı lehine sonuçlanarak kesinleştiğini,davalı bankanın kesinleşen karara rağmen davacı hakkındaki borç kaydını silmediğini, davacının kredi kullanmak amacıyla herhangi bir bankaya müracaat ettiğinde borç kaydı çıkması nedeni ile kredi kullanamadığını, davalının haksız işlemleri nedeni ile davacıyı mağdur ettiğini belirterek, 5.500,00TL manevi tazminatın yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep...
Dava, davalı tarafından davacı şirket aleyhine başlatılan ... 13.İcra Müdürlüğünün 2019/... esas sayılı takip dosyası sebebiyle borçlu olmadığının tespitine yönelik menfi tespit davası ayrıca maddi ve manevi tazminat davasıdır. HMKnun 116. maddesine göre; "kesin yetkinin bulunmadığı hallerde yetki itirazı ilk itiraz" olarak düzenlenmiştir.İİK'nın 72/son maddesi düzenlemesine göre; "menfi tesbit ve istirdat davaları, takibi yapan icra dairesinin bulunduğu yer mahkemesinde açılabileceği gibi, davalının yerleşim yeri mahkemesinde de açılabilir." Borçlu, yukarıda belirtilen iki yer mahkemelerinden dilediğinde menfi tespit davası açabilir. Bu konudaki seçim hakkı davacı borçluya aittir. Fakat borçlu, davasını yetkisiz bir mahkemede açarsa, o zaman seçim hakkı davalı alacaklıya geçer. Davalı, yetki ilk itirazında bu mahkemelerden birini bildirmeye mecburdur. Davaya konu istem ... 13....
Anılan madde hükmü ile yalnızca kişilik haklarına saldırı nedeniyle uğranılan zararların giderilmesi amaçlandığından malvarlığı zarara uğrayan kişi yararına Borçlar Kanununun 49.maddesi hükmüne göre manevi tazminata hükmedilmesi yasal olarak mümkün bulunmamaktadır. Somut olayda;davacının aboneliğini 2011 yılı Kasım ayında sonlandırdığı, Siyavuspaşa adresinden taşınmasına rağmen bu adreste sonlandırdığı abonelik nedeniyle tarafına tahakkuk ettirilen faturalar nedeniyle maddi ve manevi zarara uğradığını ileri sürerek eldeki davayı açtığı anlaşılmakta ise de; yukarıda ifade edilen yasa hükümleri de incelendiğinde davacı yönünden manevi tazminat istem koşullarının eldeki dava bakımından oluşmadığı ve davacı lehine manevi tazminata hükmedilemeyeceği kuşkusuzdur....
Buna göre manevi tazminat talebinin reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir. SONUÇ:Yukarıda 1.bentte açıklanan nedenle davalının sair temyiz itirazlarının reddine, 2.bentte açıklanan nedenle kararın davalı yararına BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde iadesine, 26.2.2009 gününde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi Taraflar arasındaki menfi tespit-manevi tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne, yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı vekili, davalı bankanın müvekkili aleyhine 16.05.2013 tanzim, 20.03.2014 vade tarihli 64.500,00 TL'lik bonoya dayalı takip başlattığını, takibe dayanak bonodaki imzanın müvekkilinin eli ürünü olmadığını, müvekkilinin cirantalara ve alacaklı davalıya borcu olmadığı gibi cirantalara da bu senedi vermediğini ileri sürerek müvekkilinin borçlu olmadığının tespitine, 5.000,00 TL manevi tazminata, tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Mahkemece Yargıtay bozma ilamına uyularak davanın reddine karar verilmiş olmasına rağmen davalı alacaklının lehine tazminata hükmolunmasına ilişkin talebi hakkında olumlu veya olumsuz bir karar verilmemesi doğru olmadığı gibi, davacının birleştirilen dosyada maddi ve manevi tazminat talep ettiği, asıl dava menfi tespit davasıyla birlikte birleştirilen bu tazminat davasının da reddedildiği gözetilerek Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 8. maddesi gereğinde her bir dava için davalı yararına ayrı vekalet ücretine hükmedilmemesi de isabetsizdir. SONUÇ : Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin tüm, davalı ... vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle hükmün temyiz eden davalı yararına BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 2.2.2006 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 2017/516 E. 2018/111 ilamı ile borçlu olmadığının tespit edildiğini ve bu nedenle müvekkil adına yapılan haciz işleminin haksızlığının ortaya çıktığını söylemiş ise de; Konya 2. Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 2017/1198 E. 2017/1205 K. Değişik iş sayılı dosyasından alınan ihtiyati haciz kararının tarihi 27/07/2019 olup davacı tarafından açılan menfi tespit davasının açılış tarihi 07/08/2019'dur. Dolayısıyla ihtiyati haciz kararının akabinde haciz işlemleri yapılmış olup davacının menfi tespit davasını açtığı tarihten öncedir. Bu nedenle menfi tespit davasının kazanılması dava açılmadan önce yapılan haczin haksız olduğunu göstermemektedir....
nin menfi tespit ve istirdat davası yönünden davanın kısmen kabulü ile, davalının % 50 kusurlu olduğu benimsenerek, kusuruna isabet eden 175.684,44 Euro davacının davalıya borçlu olmadığının tespiti ile vaki ödeme nedeniyle 175.684,44 Euro'nun 15.12.2006 ödeme tarihinden itibaren 3095 sayılı Kanun’un 4/a maddesi gereğince işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile bu davacıya ödenmesine, menfi tespit ve istirdat istemi yönünden fazlaya ilişkin istemin reddine, davacılar Niyazi ve ... yönünden istirdat istemine ilişkin davanın zimmete geçirilen paranın şirkete ait olması nedeniyle aktif husumet yokluğu nedeniyle reddine, yine maddi tazminat istemine ilişkin zarar olgusu kanıtlanamadığından, manevi tazminat isteminin ise, banka işleminin davacıların kişilik haklarını rencide edecek nitelikte olmadığı, manevi tazminat isteminin yasal koşullarının oluşmadığı nazara alınarak davacıların tümü yönünden kanıtlanamayan maddi ve manevi tazminat isteminin reddine karar verilmiş, kararın...
TL maddi tazminatın ve ...TL manevi tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, müvekkilinin davacıya vermiş olduğu betonlar... olup herhangi bir eksiklik veya ayıp olmadığını, ayrıca dava konusu beton bedelinin tespit edilecek zarar tutarından düşülmesi gerektiğini, zira davacının beton bedelini ödemediğini, bu konuda menfi tespit davası açıldığını, her iki davanın birleştirilmesi gerektiğini savunarak davanın reddini istemiştir. Mahkemece toplanan delillere göre; davalı şirketin davacıya taraflar arasındaki anlaşmaya uygun şekilde hazır beton teslim etmediğinin tespit edildiği, bu sebeple davacı şirket tarafından yapılan köprü inşaatının yıkımına karar verildiği, davacı şirketin yapılan inşaat ve imalat bedeli ile kesilen ceza nedeniyle .......
Dava, ilamlı icra takibine konu alacak nedeniyle menfi tespit davasıdır. Büyükçekmece 2. Aile Mahkemesinin 2011/100 Esas, 2012/597 Karar sayılı dosyasında tarafların boşanmalarına karar verildiği, kadın lehine lehine 200,00 TL tedbir/yoksulluk nafakası, 10.000,00 TL maddi, 10.000,00 TL manevi tazminata hükmedildiği, kararın 13/07/2012 tarihinde kesinleştiği görülmüştür. İstanbul 33. İcra Müdürlüğünün 2012/19942 Esas sayılı takip dosyasında, Sergül Tezmen vekili Av. T5 tarafından 10.000,00 TL maddi tazminat, 10.000,00 TL manevi tazminat, 1.200,00 TL avukatlık ücreti, 147,05 TL yargılama gideri olmak üzere toplam 21.347,05 TL alacak için T3 aleyhine 27.09.2012 tarihinde icra takibi başlatıldığı görülmüştür. Davalı tarafça ibraz edilen 5 Aralık 2012 tarihli İstanbul 33. İcra Müdürlüğünün 2012/19942 Esas sayılı icra takip dosyasıyla ilgili olarak "İBRANAME VE MAKBUZDUR" başlıklı belge ile kadın vekili Av....