WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

- KARAR - Davacı vekili, davalı ile arasında klima sistemleri ve kombi alım satımı için sözleşme düzenlendiğini, 2007 yılı sonrasında haksız vade farkları kesildiğini ve malların iade alındığını, üretimden kaynaklanan 5.162,00-TL ve defolu olan yaklaşık 4.632,00-TL malların iade alınmasına rağmen vade farkı uygulandığını, davalının elindeki kıymetli evrakları ve ipoteği bulunması nedeniyle devamlı olarak anlaşma yoluna gittiğini 25.04.2008 ve 16.10.2009 tarihlerinde yapılan protokollerle borcun yeniden yapılandırıldığını, yapılan haksız vade farkı faturalarının fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 10.000-TL tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

    Bu kere dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği konuşulup düşünüldü: - K A R A R - Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanmış olup iş bedelinin kur farkından kaynaklanan kısmının tahsili istemine ilişkindir. Mahkemece davanın reddine dair verilen karar, davacı vekilince temyiz edilmiştir. Yanlar arasında imzalanan 10.05.2011 tarihli sözleşmenin 4. maddesinde yapılacak işlerin bedeli euro cinsinden gösterilmiştir. Sözleşmede ödeme takvimi gösterilmiş olup hangi para cinsinden yapılacağına dair hüküm bulunmamaktadır. Yapılan işlerle ilgili faturaların Türk Lirası cinsinden düzenlendiği ve davalı tarafça gecikmeli de olsa ödendiği anlaşılmaktadır....

      DAVA : Alacak (Vade Farkından Kaynaklanan) DAVA TARİHİ : 20/02/2023 KARAR TARİHİ : 09/06/2023 GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 12/06/2023 Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Vade Farkından Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, G E R E Ğ İ D Ü Ş Ü N Ü L D Ü: TALEP : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalının müvekkile olan borcunun tahsili amacıyla başlatılmış ... İcra Müdürlüğünün 2018/19398 E sayılı takibine davalı yanca yapılan itiraz neticesinde Kesinleşmiş kararın ... 5.İcra Müdürlüğünün 2020/7821E sayılı takibi ile icra takibine konu edildiğini ve ancak 09.07.2021 tarihinde tahsil edilebildiğini beyanla fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 40.000,00-TL'nin temerrüt tarihinden (09.02.2023) başlayacak 3095 sayılı kanun m.2/2 uyarınca işleyecek avans faizi ile davalıdan alınarak davacı müvekkile ödenmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

        DELİLLER ve GEREKÇE: Derdest dava sözleşmeden kaynaklanan alacağın ödenmesi sürecinde ortaya çıkan vade farkı alacağının tahsili davasıdır. Taraflar arasında malzeme tahmil, tahliye ve nakliyesine ilişkin sözleşme bulunduğu, bu sözleşmeden kaynaklanan edimlerin karşılıklı biçimde yerine getirildiği, davalı tarafın hizmetlerden kaynaklanan fatura borçlarını ödediği konusunda uyuşmazlık yoktur. Temel uyuşmazlık yapılan ödemelerin vadeli çeklerle sağlanması karşısında müteahhit taraf lehine vade farkı alacağı doğup doğmayacağı noktasındadır. Vade farkı alacağının doğması için iki temel hususun belirlenmiş olması gerekir. Bunlardan birincisi alacağın belirli bir vadede ödenmemiş olmasıdır. İkinci unsur da vade farkı konusunda taraflar arasında bir sözleşme yahut teamül bulunması gerektiğidir. Eldeki dosyada bu temel üzerinden değerlendirme yapılacaktır....

          - K A R A R - Davacı vekili, müvekkilinin davalıdan konaklama bedeli ve vade farkı alacağının tahsili için yapılan icra takibinin davalının haksız itirazı nedeniyle durduğunu ileri sürerek itirazın iptaline, % 40 tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili konaklama bedeline ilişkin faturaların davacıya ödendiğini, müvekkilinin davacıya vade farkından kaynaklanan borcunun bulunmadığını beyan ederek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece benimsenen bilirkişi raporu doğrultusunda davalının itirazının kısmen iptaline, takibin 83.47.-YTL. asıl alacak, 183.68.-YTL. faiz olmak üzere toplam 267.15....

            Somut olayda davalı yanca davacıya gönderilen 28.02.2003 tarihli fax mesajında aylık % 2 oranında vade farkı uygulanacağı bildirilmiş olup, davacının bu fax mesajına karşılık 14.07.2003 tarihli cevabi faxında yıllık % 10 oranında vade farkı uygulamasını kabul ettiği ve böylece tarafların iradelerinin yıllık % 10 vade farkı oranının uygulanması noktasında uyuştuğu görülmektedir. Davalı tarafından davacı adına düzenlenen 06.05.2003 tarihli 25.254.524.790 TL.tutarlı vade farkı faturasının aylık % 2 oranı esas alınarak hazırlandığı dosya kapsamından anlaşılmaktadır. Bu durum karşısında taraf iradelerinin uyuştuğu yıllık % 10 oranına göre vade farkı alacağının hesaplattırılarak belirlenecek miktar üzerinden davacı yanın vade farkından sorumlu olduğu gözetilmeksizin eksik inceleme sonucu aylık % 2 oranına göre belirlenen miktar (25.254.524.790 TL.) esas alınarak yazılı şekilde hüküm tesisinde isabet görülmemiştir....

              Davalı vekili; mutabakat sözleşmesinin cari hesaba ilişkin olduğunu, cari hesap kesilmeden önce tarafların borçlu veya alacaklı sayılmayacaklarını, mutabakat metni uyarınca davacı alacaklı görünse de davacının vermiş olduğu 2 adet çekin karşılıksız çıktığını ve bu borcun yeniden yapılandırıldığını, bu arada müvekkilinin vade farkından dolayı davacıya 8.338,75 TL'lik vade farkı faturası kestiğini, davacının toplam borcu olan 15.000,00 TL'nin davacı tarafça itiraz edilmeden ödendiğini, vade farkı faturası kesilmesinin sebebinin ise cari hesabına daha önce kaydedilen ve ödeme gününde karşılığı bulunmayan çek ve bonolar olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir....

                Bundan sonra davacının talep ettiği vade farkı alacağının davalıdan istenip istenemeyeceği konusuna gelince davacı dayanağı olduğunu belirttiği sözleşme örneğini dosyaya sunmuş ise de bu sözleşme örneğinde davalının imzasının olmadığı görülmüştür. Bu durumda malın teslimi tarihinden itibaren aylık % 5 oranında vade farkı talep edilmesinin bir dayanağının olmadığı ortaya çıkmıştır. Bu takdirde davacının talep edebileceği vade farkından kaynaklanan faiz alacağının ne kadar olduğu sorunu ortaya çıkmıştır....

                  farkı kabul ve taahhüt eder şeklinde taraflar arasında mutabık kalındığını; vade farkı koşulları ile ilgili Yargıtay kararları mevcut olduğunu; davalı tarafın ödeme yükümlülüğünü yerine getirmediğini, Davalının, vade farkından kaynaklı müvekkil şirket tarafından kesilen 15.11.2018 tarih ve ... seri nolu 30.510,27 TL bakiyeli fatura bedelini ödemeden imtina ettiğini; faturanın usulüne uygun tebellüğ edildiğin, itirazı kaydı konulmadan kabul edildi, Konu ile ilgili olarak ... 19.Noterliği vasıtası ile 04.01.2019 tarihinde ihtarname çekildiğini; alacağın tahsil edilmemesi nedeniyle ....İcra Müdürlüğü'nün ......

                    Bilirkişiler ..., ..., ... tarafından düzenlenen 29/04/2016 tarihli bilirkişi raporunda özetle; taraflar arasındaki ticari ilişkide geçmişten beri oluştuğu anlaşılan özel teamül ve ülkedeki ticari yaşamda mevcut genel teamüller karşısında davacının vade ve kur farkına ilişkin taleplerinin yerinde olduğu, ticari defter kayıtlarına göre davacının davalıdan kur farkından kaynaklanan ¨72.307,15 asıl alacak ve ¨1.498,91 faiz olmak üzere toplam ¨73.806,06 alacaklı olduğunu bildirmişlerdir....

                      UYAP Entegrasyonu