Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Davacı dava dilekçesinde, ... soyadının çok yaygın bir soyadı olduğunu bazı özel nedenlerden dolayı bu soyadını kullanmak ve taşımak istemediğini, soyadının ... olarak değiştirilmesini istemiş, mahkemece, davacıyı mahcup edecek, utandıracak bir soyadı olmadığı ayrıca davacının davayı çocuklar yönünden değil sadece kendisi yönünden açması ve adli sicil kaydının bulunması nedeniyle davacının niyetinin sırf sabıka kaydı bulunması nedeniyle soyadını değiştirmek istediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. 4721 sayılı TMK’nın 27. maddesinde; “Adın değiştirilmesi, ancak haklı sebeplere dayanılarak hakimden istenebilir. Adın değiştirildiği nüfus siciline kayıt ve ilan olunur. Ad değişmekle kişisel durum değişmez....
Hukuk Dairesi başlıklı kısmının 15.maddesine göre “ Tapu sicilinin tutulmasından kaynaklanan tazminat davaları (TMK 1007) sonucu verilen hüküm ve kararlar” hakkındaki istinaf istemlerini inceleme görevi Dairemize aitse de, istinaf istemine konu kararın verildiği dava, tapu sicilinin tutulmasından kaynaklanan tazminat davası değil, gerek dava dilekçesinde yazılı olduğu ve gerekse istinafa konu kararda ilk derece mahkemesince yapılan inceleme ve değerlendirmenin kapsamıyla kabul edildiği üzere, TMK’nın 1007. maddesine göre tapu sicilinin yanlış tutulmasından dolayı zarar görene ödenen maddi tazminatın, ödemeye neden olan tapu işlemini gerçekleştiren tapu görevlileri ve bu işlemin yapılmasına sebep olunduğu iddia olunan diğer davalılardan rücuen tahsili davasıdır....
GEREKÇE: Dava, tapu sicilinin tutulmasından kaynaklı olduğu iddia olunan zararın, 4721 sayılı TMK'nın 1007. maddesi uyarınca tazmini istemine ilişkindir....
Davada, davalının birinci sicil amiri olarak düzenlediği 2007 yılına ait sicil raporunda; davacıyla ilgili olarak "Gayretli değil, çalışmayı sevmez, itibarı zayıf" ifadesini kullandığı; bu suretle davacıyı küçük düşürdüğü ve rencide ettiği ileri sürülerek; manevi tazminat istenilmiştir.Manevi tazminat, haksız bir eylemin yarattığı üzüntünün, duyulan elem ve acıların giderilmesini amaçlayan bir ödencedir....
GEREKÇE: Dava, tapu sicilinin tutulmasından kaynaklı olduğu iddia olunan zararın, 4721 sayılı TMK'nın 1007. maddesi uyarınca tazmini istemine ilişkindir....
Bozma ilâmında [4721 saylı TMK’nın sorumluluk kenar başılığını taşıyan 1007. maddesi ''Tapu sicilinin tutulmasından doğan bütün zararlardan Devlet sorumludur'' hükmünü içermekte olup, bu maddede düzenlenen sorumluluk, kusura dayanmayan (objektif) bir sorumluluk türü olup, tapu sicil müdür ya da memurunun kusuru olsun ya da olmasın, sicilin tutulmasında, kişilerin malvarlığı çıkarlarını koruyan hukuk kurallarına aykırı davranılmış olması yeterlidir. Kusurun varlığı ya da yokluğu devletin sorumluluğu için önem taşımamakta, sadece, Devletin memuruna rücuu halinde iç ilişkide etkili olmaktadır. Bu nedenle somut olayda, 4721 sayılı Kanunun 1007. maddesi uyarınca Tapu Sicilinin yanlış tutulmasından kaynaklanan sorumluluk şartları oluştuğundan ve söz konusu madde gereğince açılan tazminat davalarında davalı sıfatı ...nin olup, davacının amacı Devlet tüzel kişiliğini dava etmek olduğundan, davanın tapu ve kadastro genel müdürlüğüne yöneltilmesi, hasımda değil, temsilcide yanılmadır....
tarafından açılan dava sonucu Karamürsel Asliye Hukuk Mahkemesinin 2011/401 E-2011/505 K sayılı ilamıyla 830 m2 yüzölçümlü kesiminin kıyıda kaldığı gerekçesiyle sicil kaydının iptaline karar verildiği, temyiz incelemesinden geçerek 12.07.2012 tarihinde kesinleştiği, davacı belediyenin fazlaya ilişkin hakları saklı tutarak 1.000 TL tazminat istemiyle 01.07.2014 tarihinde eldeki davayı açtığı, 05.03.2015 tarihli ıslah dilekçesiyle talep sonucunu 235.550 TL olarak artırdığı anlaşılmaktadır. 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun “ sorumluluk” kenar başlığını taşıyan 1007. maddesi “ tapu sicilinin tutulmasından doğan bütün zararlardan Devlet sorumludur” hükmünü içermektedir. Sicillerin doğru tutulmasını üstlenen ve taahhüt eden Devlet, gerçeğe aykırı ve dayanaksız kayıtlardan doğan zararları ödemekle yükümlüdür. Tapu sicilinin unsurları, TMK'nın 1000 ilâ 1003. maddeleri arasında ve Tapu Sicil Tüzüğünün 7....
Bu nedenle, somut olayda 4721 sayılı Yasanın 1007.maddesi uyarınca Tapu Sicilinin yanlış tutulmasından kaynaklanan sorumluluk şartlarının oluştuğu anlaşıldığından mahkemece davanın kabulüne karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir. Ancak; Dava, tapu kaydının mahkeme kararı ile iptali nedeniyle, TMK.nın 1007.maddesi gereğince açılan tazminata ilişkindir. Söz konusu madde gereğince açılan tazminat davalarında davalı sıfatı Hazinenin olup, davalılardan Hazine hakkındaki davanın kabulüne, davalı Tapu ve Kadastro yönünden ise pasif husumet ehliyeti bulunmadığından davanın reddine karar verilmesi gerektiği düşünülmeden yazılı şekilde hüküm kurulması, Doğru görülmemiştir....
Asliye Hukuk Mahkemesinin 1986/272 E. -1998/329 K. sayılı kararıyla, tapusunun iptaline ve orman niteliğiyle Hazine adına tesciline karar verildiğini, daha sonra 6292 sayılı Kanun gereğince taşınmazın iadesi için yapılan talebin de 22/02/2013 tarihinde reddedildiğini Türk Medeni Kanunun 1007. maddesinde, tapu sicilinin tutulmasından doğan zararlardan devletin sorumlu olduğunun düzenlendiğini belirterek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte 10.000.-TL'nin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Mahkemece, taşınmazın 6292 sayılı Kanun gereğince orman sınırı dışına çıkarılmış yerlerden olmadığı, tapu sicilinin tutulmasından kaynaklanan bir zarar bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, 4721 sayılı TMK'nın 1007. maddesine göre tazminat istemine ilişkindir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki 4721 sayılı TMK'nun 1007. maddesi uyarınca tazminat davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın reddine dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi, davacı vekilince verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü: - K A R A R - Dava, 4721 sayılı TMK'nın 1007. maddesi uyarınca tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, bozma kararına uyularak Hazine davaya dahil edilmiş, yargılama sonucunda borçlu dışındaki kişiye ait taşınmazlara haciz şerhi konulmasında Tapu Sicil Memurluğu görevlilerine atfedilecek kusurun bulunmadığı, dolayısıyla davalı Hazine’den tazminat isteminin yerinde olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dosyanın incelenmesinden, davacının, dava dışı ...'...