Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : None NUMARASI : 2020/491 ESAS, 2021/26 KARAR DAVA KONUSU : Tazminat (Tapu sicillerinin tutulması kaynaklı rücuen) KARAR : Osmaniye 1....

Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, 4721 sayılı TMK'nın 1007. maddesi uyarınca tapu sicilinin tutulmasından kaynaklı tazminat davasıdır. Dosya kapsamından 1962 yılında yapılan genel arazi kadastrosu sırasında 312 parsel sayılı 34.500 m2 yüzölçümündeki taşınmazın tapu kaydı uygulanarak kestanelik zeytinlik fundalık niteliği ile davacıların kök murisi ... adına tespit ve tescil edildiği, daha sonra ...... Belediye Başkanlığının 11.02.1992 tarih 44 nolu encümen kararına istinaden bir bölümü yol ve yeşil alan olarak kamuya terk edildiği, geriye kalan kesiminin ise 167 ada 1, 12, 13 ve dava dışı parsellere ayrıldığı, 167 ada 1, 12 ve 13 parsel sayılı sırasıyla 411,32 m2 – 312,12 m2 – 429,65 m2 yüzölçümündeki taşınmazların arsa niteliği ile 08.01.1993 tarihinde ifraz yoluyla davacılara geçtiği, her üç parselin de beyanlar hanesine 16.01.1995 tarihinde orman sınırları içinde kaldığına dair şerh konulduğu, Orman Yönetimi tarafından açılan dava sonucu ..... 1....

    Dava TMK 1007 ye dayalı tazminat davası olduğundan, Davacı davasını T3 yöneltmekle taraf teşkili oluşmuştur. Burada pasif husumetten söz edemeyiz. Bu durumda keşif yapılmasına gerek yoktur. Bu şerhle ilgili ödenen bedel bellidir. Davacı tapu müdürünün kendisini aramasından sonra bu kaydın terkini için 67.501,52- TL yatırmış ve yatırdıktan sonra tescil hükmü kurulduğu görülmüştür. Davacı bu ödemeyle zarara uğramıştır. Zararın sebebi de devletin sorumluluğudur. Devletin sorumluluğu kusursuz sorumluluktur. Her ne kadar taksim izalaye şuyu davasında diğer paydaşlar sebepsiz olarak zenginleşmiş ise de davacının bu paydaşlara karşı dava açma hakkı yoktur. Ancak devletin rücu hakkı vardır. Çünkü şerh tapu da görünse idi, o takdirde paydaşların payı bu şerh üzerinden düşülecekti. Burada davacının bir kusuru olmadığından dava tapu sicilinin tutulmasından kaynaklı tazminat davasına ilişkin olduğundan yerel mahkemece verilen karar doğrudur....

    ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 22/06/2022 NUMARASI : 2018/193 E- 2022/407 K DAVA KONUSU : Alacak (Taşınmaz Alım-Satımı Kaynaklı) KARAR : Aliağa 2....

    Ancak kadastro tespiti kesinleşip tapu sicili oluşmadan önce, kadastro ekibi veya komisyonunca yapılan tespitin, Kadastro Komisyonu veya Kadastro Mahkemesi kararlarıyla iptal edilmesi durumunda, bu durum kadastro tespit malikine, kadastro tespit işlemine dayanarak TMK'nın 1007. maddesi uyarınca tazminat isteğinde bulunma hakkı vermez. Zira, tespit maliki adına oluşmuş bir tapu kaydı veya tapu sicili bulunmamaktadır. Kadastro tespit maliki, lehine yapılan tespit kesinleştikten sonra taşınmazın tapu maliki olacaktır. Lehlerine yapılan kadastro tespiti iptal edilip tapuda malik sıfatı kazanamayanların, TMK'nın 1007. maddesi kapsamında tapu sicilinden kaynaklı bir zararlarının olamayacağı tartışmasızdır....

    Dava, 4721 sayılı TMK'nın 1007. maddesi uyarınca tazminat istemine ilişkindir. 1) Davalı Hazinenin temyiz itirazları bakımından; İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye göre, davacının zararı, sahte kimlikle çıkarılan vekaletname ile tapu dairesinde yapılan işlemden kaynaklandığı, kusursuz sorumluluk ilkelerine göre zararın tazminine ilişkin koşullar oluştuğu ve yöntemince belirlenen tazminat miktarında bir isabetsizlik bulunmadığı anlaşıldığından davalı Hazinenin temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir. 2) Davalı ... Müdürlüğünün temyiz itirazları bakımından; 4721 sayılı Türk Medenî Kanununun 1007. maddesi, tapu sicilinin aleniliği ve tapu siciline güven ilkelerinin yansımasının sonucu olarak, mülkiyet hakkı ya da başkaca bir aynî hak edinen kişinin, bu sicilin tutulması nedeniyle uğradığı zararın tazminine ilişkin olup, buna göre "Tapu sicilinin tutulmasından doğan bütün zararlardan Devlet sorumludur”....

      Bunun dışında davacı dava dilekçesinde davacının tapu sicilinin tutulmasından kaynaklı olarak uğradığı zarar için 80.000.00.-TL'nin, işlemiş 93.218,00.-TL yasal faizi ile birlikte, 326782,00.-TL munzam zarar olmak üzere toplam 500.000,00.-TL'nin davalıdan tahsilini talep ettiği, davacıya satışın yapıldığı 14.10.2003 tarihi ile dava tarihi olan 20.12.2010 tarihleri arasında işlemiş olan faiz için talep ettiği 93218,00.-TL için de nisbi harcı yatırdığı gözetildiğinde davacının satın almış olmasına rağmen elinde olmayan hissesinin kaybı nedeni ile uğranılan zarar için bu tarihler arasında işleyen faiz de hesaplanarak zarar miktarına eklenmesi, taşınmazın bedeline ilişkin tazminat miktarına dava tarihinden tazminata hükmedilmesi, davacının dava dilekçesinde tazminat olarak 80000,00.-TL talep ettiği de dikkate alınarak hüküm kurulması gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve kanuna aykırıdır....

        DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE: Dava, 4721 sayılı Medeni Kanunu’nun 1007.maddesine dayanan tapu sicilinin tutulmasından kaynaklı tazminat istemine ilişkindir. İnceleme, 6100 sayılı HMK’nin 355. maddesi uyarınca istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle sınırlı, ancak kamu düzenine ilişkin nedenler resen göz önünde tutularak yapılmıştır. Davacı, dava konusu olup adına kayıtlı taşınmazın tapudaki miktarının azalmasından kaynaklı zararını 4721 sayılı Medeni Kanunu’nun 1007.maddesine dayanarak istemiş, mahkemece bilirkişi raporu doğrultusunda davanın kabulüne karar verilmiştir. Dosya kapsamından; davacının, adına kayıtlı 621 parsel sayılı 32040.00 m2 yüzölçümündeki taşınmazın gerçekte daha küçük yüzölüçümüne sahip olduğu ve bu nedenle zarara uğradığı iddiası ile açtığı ilk davanın, Van 4....

        Mahkemece bozma kararına uyulduktan sonra ......... ile ilgili davanın reddine, diğer davalıya ilişkin davanın kabulüne, 64.960,00-TL'nin 10.000,00-TL'sine dava tarihi olan 16/10/2002 tarihinden geçerli, 54.960,00-TL'sinin ıslah tarihi olan 12/09/2003 tarihinden geçerli yasal faizi ile birlikte davalıdan alınıp davacıya verilmesine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından tapu sicil müdürlüğünün tazminat ödemekle sorumlu olduğu belirtilerek temyiz edilmiştir. Dava, gerçek kişi yönünden haksız fiilden kaynaklı tazminat istemine, davalı ... yönünden ise tapu kaydının hatalı tutulması nedeniyle uğranılan zararın, 4721 sayılı TMK'nın 1007. maddesi uyarınca tazmini istemine ilişkindir....

          Tapu Sicil Müdürlüğünde satın aldığını, daha sonra tapu müdürlüğüne resmi tapu aslını gösteren müvekkilinin tapu memurundan, sicil defterine satış işleminden kaynaklı tescili yapmadığından dolayı gayrimenkulün adına tescil edilmediğini öğrendiğini, bu nedenlerle fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla davanın kabulü ile ... ili, ... ilçesi, ... köyü, ...mevkii 11 parsel 1968 m2 yüzölçümlü gayrimenkulün 1/8 hissesinin sicilinin hatalı tutulması nedeniyle mülkiyet kaybından uğranılan 3000-TL zararın yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, avukatlık ücreti ve yargılama giderlerinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davacı vekili 02/11/2015 tarihli ıslah dilekçesi ile talep ettikleri tazminat miktarını 60419,38-TL ye çıkarmış dava tarihinden işleyecek yasal faiz ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir....

            UYAP Entegrasyonu