Dava, 4721 sayılı TMK'nın 1007. maddesi uyarınca tazminat istemine ilişkindir. 1) Davalı Hazinenin temyiz itirazları bakımından; İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye göre, davacının zararı, sahte kimlikle çıkarılan vekaletname ile tapu dairesinde yapılan işlemden kaynaklandığı, kusursuz sorumluluk ilkelerine göre zararın tazminine ilişkin koşullar oluştuğu ve yöntemince belirlenen tazminat miktarında bir isabetsizlik bulunmadığı anlaşıldığından davalı Hazinenin temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir. 2) Davalı ... Müdürlüğünün temyiz itirazları bakımından; 4721 sayılı Türk Medenî Kanununun 1007. maddesi, tapu sicilinin aleniliği ve tapu siciline güven ilkelerinin yansımasının sonucu olarak, mülkiyet hakkı ya da başkaca bir aynî hak edinen kişinin, bu sicilin tutulması nedeniyle uğradığı zararın tazminine ilişkin olup, buna göre "Tapu sicilinin tutulmasından doğan bütün zararlardan Devlet sorumludur”....
Nüfus kayıtlarının düzeltilmesine ilişkin davalarda, mahkemelerin hiçbir kuşku ve duraksamaya neden olmaksızın doğru sicil oluşturmak zorunluluğu bulunmaktadır. Bu bakımdan hakim resen araştırma ilkesinin sonucu olarak kendiliğinden delil toplama yetkisine sahiptir. Nüfus kütükleri resmi sicillerdir. 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 7. maddesine göre resmi sicil ve senetler belgeledikleri olguların doğruluğuna kanıt oluşturur, bunların içeriğinin doğru olmadığının ispatı kanunlarda başka bir hüküm bulunmadıkça herhangi bir şekle bağlı değildir. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 36/1. maddesine göre kişisel durum, bu amaçla tutulan resmi sicille belirlenir. Aynı Kanunun 39. ve Nüfus Hizmetleri Kanunu'nun 35/1. maddesi uyarınca ''Kesinleşmiş mahkeme hükmü olmadıkça nüfus kütüklerinin hiçbir kaydı düzeltilemez ve kayıtların anlamını ve taşıdığı bilgileri değiştirecek şerhler konulamaz....
Bunun dışında davacı dava dilekçesinde davacının tapu sicilinin tutulmasından kaynaklı olarak uğradığı zarar için 80.000.00.-TL'nin, işlemiş 93.218,00.-TL yasal faizi ile birlikte, 326782,00.-TL munzam zarar olmak üzere toplam 500.000,00.-TL'nin davalıdan tahsilini talep ettiği, davacıya satışın yapıldığı 14.10.2003 tarihi ile dava tarihi olan 20.12.2010 tarihleri arasında işlemiş olan faiz için talep ettiği 93218,00.-TL için de nisbi harcı yatırdığı gözetildiğinde davacının satın almış olmasına rağmen elinde olmayan hissesinin kaybı nedeni ile uğranılan zarar için bu tarihler arasında işleyen faiz de hesaplanarak zarar miktarına eklenmesi, taşınmazın bedeline ilişkin tazminat miktarına dava tarihinden tazminata hükmedilmesi, davacının dava dilekçesinde tazminat olarak 80000,00.-TL talep ettiği de dikkate alınarak hüküm kurulması gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve kanuna aykırıdır....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE: Dava, 4721 sayılı Medeni Kanunu’nun 1007.maddesine dayanan tapu sicilinin tutulmasından kaynaklı tazminat istemine ilişkindir. İnceleme, 6100 sayılı HMK’nin 355. maddesi uyarınca istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle sınırlı, ancak kamu düzenine ilişkin nedenler resen göz önünde tutularak yapılmıştır. Davacı, dava konusu olup adına kayıtlı taşınmazın tapudaki miktarının azalmasından kaynaklı zararını 4721 sayılı Medeni Kanunu’nun 1007.maddesine dayanarak istemiş, mahkemece bilirkişi raporu doğrultusunda davanın kabulüne karar verilmiştir. Dosya kapsamından; davacının, adına kayıtlı 621 parsel sayılı 32040.00 m2 yüzölçümündeki taşınmazın gerçekte daha küçük yüzölüçümüne sahip olduğu ve bu nedenle zarara uğradığı iddiası ile açtığı ilk davanın, Van 4....
Tapu Sicil Müdürlüğünde satın aldığını, daha sonra tapu müdürlüğüne resmi tapu aslını gösteren müvekkilinin tapu memurundan, sicil defterine satış işleminden kaynaklı tescili yapmadığından dolayı gayrimenkulün adına tescil edilmediğini öğrendiğini, bu nedenlerle fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla davanın kabulü ile ... ili, ... ilçesi, ... köyü, ...mevkii 11 parsel 1968 m2 yüzölçümlü gayrimenkulün 1/8 hissesinin sicilinin hatalı tutulması nedeniyle mülkiyet kaybından uğranılan 3000-TL zararın yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, avukatlık ücreti ve yargılama giderlerinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davacı vekili 02/11/2015 tarihli ıslah dilekçesi ile talep ettikleri tazminat miktarını 60419,38-TL ye çıkarmış dava tarihinden işleyecek yasal faiz ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir....
Mahkemece bozma kararına uyulduktan sonra ......... ile ilgili davanın reddine, diğer davalıya ilişkin davanın kabulüne, 64.960,00-TL'nin 10.000,00-TL'sine dava tarihi olan 16/10/2002 tarihinden geçerli, 54.960,00-TL'sinin ıslah tarihi olan 12/09/2003 tarihinden geçerli yasal faizi ile birlikte davalıdan alınıp davacıya verilmesine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından tapu sicil müdürlüğünün tazminat ödemekle sorumlu olduğu belirtilerek temyiz edilmiştir. Dava, gerçek kişi yönünden haksız fiilden kaynaklı tazminat istemine, davalı ... yönünden ise tapu kaydının hatalı tutulması nedeniyle uğranılan zararın, 4721 sayılı TMK'nın 1007. maddesi uyarınca tazmini istemine ilişkindir....
Dava, trafik kazası sonucu oluşan bedensel zarar nedeniyle maddi tazminat istemine ilişkindir. Davalı vekili tarafından,aynı kazadan kaynaklı olarak davacının %7 oranındaki maluliyet raporuna göre Sigorta tahkim Komisyonuna başvurulduğu ve Uyuşmazlık Hakem Heyeti'nin 15/10/2018 tarih ve 2018/39592E-2018/66387K sayılı kararı ile 21.816,00TL tazminata hükmedildiği ve icra takip dosyasına ferileriyle birlikte ödeme yapıldığı ,sorumluluğunun kalmadığı savunulmuştur. Davacı vekili kazadan kaynaklı olarak maluliyetinde artış olduğu iddiasında bulunmaktadır....
Yerel mahkemece,...Tapu Sicil Müdürlüğü'ne kayıtlı olan taşınmazın bu sicildeki kaydının 25.03.1968 günlü işlem ile kapatılarak...Tapu Sicil Müdürlüğü'ne yeniden kaydedildiği,...Tapu Sicil Müdürlüğü'ne kaydı yapılan taşınmazın ifraz gördüğü, kaydın kapatılması ve ifraz işlemi üzerinden geçen süreye ve davanın açıldığı tarihe göre davanın zamanaşımına uğradığı gerekçesiyle istem reddedilmiş; karar, davacılar tarafından temyiz olunmuştur....
CEVAP Davalı Hazine vekili cevap dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmaz hakkında kesinleşmiş mahkeme kararına istinaden işlem yapıldığını, bu nedenle karşı tarafın taleplerinin dinlenebilirliğinin bulunmadığını, dava konusu olayın dava dilekçesinde dayanılan 4721 sayılı Kanun'un 1007 nci madde ile bir ilgisi bulunmadığını, Yargıtay içtihatlarında da işaret edildiği gibi 4721 sayılı Kanun'un 1007 nci madde ile tapu sicilinin tutulmasından doğan zararlardan ötürü Devletin doğrudan doğruya sorumlu olacağı ilkesinin benimsendiğini, tapu sicilindeki sicil tutma kavramına giren bir fiil veya böyle bir fiilden kaçınılmasına sebebiyet verdiğini, bu takdirde ortada tapu sicilinin tutulmasından doğan bir zarar bulunmadığından Devlet'in sorumluluğunun da söz konusu olamayacağını, Devletin tapu sicil görevlilerinin, tapu sicilini hukuka aykırı bir şekilde tutmasından; diğer bir deyişle, görevlilerin tapu sicilinin tutulmasıyla ilgili olarak 4721 sayılı Kanun'da Tapu Sicil Tüzüğünde yer alan kurallara...
Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme Uyuşmazlık, 4721 sayılı Kanun'un 1007 nci maddesi uyarınca tazminat istemine ilişkindir. 2. İlgili Hukuk 1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri. 2. 4721 sayılı Kanun'un “Sorumluluk” başlıklı 1007 nci maddesinin birinci fıkrası şöyledir: “Tapu sicilinin tutulmasından doğan bütün zararlardan Devlet sorumludur.” 3....