Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davalının kira sözleşmesine aykırı eylemi bulunduğu iddia edildiğinden bu durumda haksız fiil hükümleri değil, BK 126 maddesinin 1. bendinde öngörülen, kira sözleşmesine dayanan talepleri düzenleyen beş yıllık zamanaşımı hükümleri uygulanmalıdır. Yıkım tarihi 05.07.2004 olup, dava 03.10.2005 tarihinde açıldığından zamanaşımı süresi dolmamıştır. Bu durumda mahkemece işin esasına girilmesi gerekirken yazılı şekilde reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz olunan kararın davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde iadesine, 1.4.2008 gününde oybirliğiyle karar verildi....

    Her ne kadar davalı ile sigortalı arasında işyerinin kiralanması hususunda kira sözleşmesi imzalanmış ise de, dava haksız fiilden kaynaklanan rücuen tazminat davası olup, kira ilişkisinden kaynaklanmayan uyuşmazlığın asliye hukuk mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK’nın 21 ve 22. maddeleri gereğince ... 6. Asliye Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 29/06/2015 gününde oy birliği ile karar verildi....

      Davada, davacı tarafından (vekaleten) kiraya verilen mecurun bir kısım kira parasının davalı tarafça ödenmediği, davalı kiracının tükettiği elektrik ve suyun parasını (ilgili kuruma) davacının ödediği ileri sürülerek1350 TL kira alacağı, 694 TL. su ve 43 TL elektrik parasının kiracıdan tahsili istenilmiş; mahkemece, davacının taşınmazın maliki olmadığı gibi kira sözleşmesini de kiralayan 3.şahıs adına vekaleten yaptığı böylece sözleşmeye dayalı olarak alacak isteminde bulunamayacağı gerekçesiyle aktif husumet yokluğundan istemin reddine karar verilmiştir. Oysa davada iki ayrı hukuki sebebe dayalı alacak istemi yer almış olup; kira sözleşmesine dayanan kiralayanın talep hakkı ve kiracının borcu (BK.256 ve devamı maddeler) kapsamındaki kira alacağı ile sebepsiz zenginleşmeye dayanan, (BK.md.61) kiracı davalının tükettiği elektrik, su parasının davacı tarafından ilgili idari birimlere ödenmesinden kaynaklanan alacak istemi aynı davada uyuşmazlık konusudur....

        Somut olayda, dava tarihinin 30.06.2010 olması dikkate alındığında, görev hususu 1086 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Usulü Kanuna göre belirleneceğinden, Asliye Hukuk Mahkemesinin görevsizlik gerekçesi yerinde değildir. 1086 sayılı HUMK'nun 8/II-1 yasa hükmü "Sulh Hukuk Mahkemeleri ...İcra ve İflas Kanununun onuncu babında yer alan 269 ve 272 nci ve sonraki maddeleri hükümleri hariç olmak üzere, kira sözleşmesine dayanan her türlü tahliye, aktin feshi yahut tesbit davaları, bu davalarla birlikte açılmış kira alacağı ve tazminat davaları ve bunlara karşılık olarak açılan davaları, ...görür" şeklindedir....

          HUMK’nun 8/II.maddesine göre, değerine bakılmaksızın Sulh Hukuk Mahkemelerinin görevli bulunduğu davalar; kira sözleşmesine dayanan her türlü tahliye, aktin feshi yahut (kira) tespit davaları ile bu davalarla birlikte açılmış kira alacağı ve tazminat davaları ve bunlara karşılık olarak açılan davalar olarak kabul edilmiştir. Davada, her ne kadar kira parasının tespiti istenilmiş ise de hukuki nitelendirme hakime ait olup öncelikle davacının kiracılığının tespiti ile bu şekilde oluşan muarazanın giderilmesi gerekmektedir. Bu tür davaların müddeabihin değerine göre görevli mahkemede bakılması gerekir. Uyuşmazlığa konu kiralananın aylık kirasının 4.000,00-TL.olduğu ileri sürülmekle yıllık kira tutarına göre davaya bakmaya Asliye Hukuk Mahkemesi görevlidir. Görev hususu kamu düzenine ilişkin olduğundan resen gözetilerek görevsizlik kararı verilmesi gerekirken uyuşmazlığın esası hakkında hüküm kurulması bozmayı gerektirmiştir....

            HUMK.nun 8/2 maddesi uyarınca, yalnızca kira sözleşmesine dayanan her türlü tahliye, aktin feshi yahut tespit davaları ile bu davalarla birlikte açılmış kira alacağı ve tazminat davaları ve bunlara karşılık olarak açılan davalara miktar ve değerine bakılmaksızın Sulh Hukuk Mahkemelerince bakılır. Yasada sözü edilen tespit davası kira tespit davası olup, menfi tespit davası bunların dışındadır. Dava, davacı hakkında kira alacağı nedeniyle yapılan icra takibi için İİK 72. maddesine göre açılmış bir menfi tespit davası olup, miktar itibariyle görevli mahkeme Asliye Hukuk Mahkemesidir. Mahkemece, davaya Asliye Hukuk Mahkemesinde bakılmak üzere görevsizlik kararı verilmesi gerekirken, davanın esası hakkında hüküm tesisi ... olmayıp, bozmayı gerektirmiştir....

              HUMK.nun 8/II-1 maddesinde, kira sözleşmesine dayanan her türlü tahliye, akdin feshi veya tesbit davalarının, bu davalarla birlikte açılmış kira alacağı ve tazminat davalarının ve bunlara karşılık olarak açılan davaların Sulh Mahkemesinde bakılacağı belirtilmiştir. Davacı bu davada yenilenen dönemde kira parasının ekonomik kriz nedeniyle indirilerek tespitini istemiştir. Kira tespit davası kiralayan ve malik tarafından açılabileceği gibi kiracı tarafından da açılabilir. O halde mahkemece, davacının isteminin, HUMK.nun 8/II-1 maddesi kapsamında kaldığı ve bu nedenle Sulh Hukuk Mahkemesinin görevli olduğu gerekçesi ile görevsizlik kararı verilmesi gerekirken yazılı şekilde işin esası hakkında karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir....

                ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO: 2020/505 Esas KARAR NO: 2022/844 DAVA: Tazminat (Sigorta Ödemesine Dayanan Rücuen) DAVA TARİHİ: 12/10/2020 KARAR TARİHİ: 13/10/2022 Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Sigorta Ödemesine Dayanan Rücuen) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, Yukarıda--------- davacı tarafından açılan hukuk davasının ----adına yargılama yapmaya görevli ve yetkili ---- yapılan yargılaması sonucunda aşağıda gerekçesi yazılı hükme ulaşılmıştır....

                  nin görev hususunu düzenleyen 8. maddesinin II/1 bendinde, kira sözleşmesine dayanan her türlü tahliye, aktin feshi yahut tesbit davaları, bu davalarla birlikte açılmış kira alacağı ve tazminat davaları ve bunlara karşılık olarak açılan davaların, dava konusu olan şeyin değerine bakılmaksızın Sulh Hukuk Mahkemelerinde görüleceği hükmüne yer verilmiş ise de, Bunun için taraflar arasında; geçerli bir kira sözleşmesinin bulunması, kira sözleşmesinin uyuşmazlık konusu olmaması ve yasal nedenlerle kira sözleşmesinin feshinin istenmesi gerekmektedir....

                    Her ne kadar HUMK.nun 8/II.1.maddesinde kira sözleşmesine dayanan her türlü tahliye akdin feshi yahut tespit davaları ve bu davalarla birlikte açılmış kira alacağı ve tazminat davaları ve bunlara karşılık olarak açılan davaların görülmesinde Sulh Mahkemeleri görevli kılınmışsa da dava hasılat kira ilişkisinden kaynaklandığından uyuşmazlığı görecek mahkemenin davanın değer ve miktarına göre tayini gerekir. Yanlar arasındaki sözleşmede yıllık kira parası 105.100.000.000.TL. olarak belirlendiğinden ve dava 12.10.2004 tarihinde açıldığından davayı görmekle görevli mahkeme Sulh Mahkemesi değil Asliye Hukuk Mahkemesidir. Mahkemece, açıklanan olgu gözetilerek kamu düzeninden olan görev konusu re’sen dikkate alınıp dava dilekçesinin görev noktasından reddi yerine çekişmenin esasının incelenmesi doğru olmamış, kararın bozulması gerekmiştir....

                      UYAP Entegrasyonu