ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO: 2020/87 Esas KARAR NO: 2023/20 DAVA: Tazminat (Sigorta Ödemesine Dayanan Rücuen) DAVA TARİHİ: 10/01/2020 KARAR TARİHİ: 13/01/2023 Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Sigorta Ödemesine Dayanan Rücuen) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: DAVA Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkil Şirket tarafından,------ Plakalı araç ------ tarihinde, sürücü ---- idaresinde iken, içinde yolcu olarak bulunan------ ve maluliyetine sebebiyet verdiğini, mahallinde tutulan tutanağa göre, ---- plakalı sigortalımız araç olayda %100 kusurlu olarak bu hasarı meydana getirdiğini, söz konusu hadise sebebiyle, yaptırılan ekspertiz aktüerya hesabı, ----- Sayılı dosyasına göre ---- tazminat sigortalımız davalının kusur durumu ve teminatı dikkate alınarak karşı tarafa ödendiğini, Tazminatı ödeyen müvekkil şirket,------ göre, alacağımızın tahsili için dava açılması zorunluluğu ortaya çıktığını, davalıya ait araç, olayda %100 kusurlu olarak...
bedelin rücuen tahsili istemine ilişkindir....
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2022/62 Esas KARAR NO : 2022/56 DAVA : Tazminat (Sigorta Ödemesine Dayanan Rücuen) DAVA TARİHİ : 25/01/2022 KARAR TARİHİ : 01/02/2022 Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Sigorta Ödemesine Dayanan Rücuen) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkil şirkete ... numaralı Site / Apartman Ortak Alan Sigorta Poliçesi ile sigortalı, ... Site Yönetimi'nin "... Mah. ... Sk. ... Sitesi, No: ..., İstanbul" adresinde bulunan binada, elektriksel nedenlere bağlı bir grup hasar meydana geldiğini, hasar nedeniyle hazırlanan Ekspertiz Raporu kapsamında tespit edilen zararın giderimi için sigortalıya toplam 49.352,54....
Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.Davacı vekil, 1.2.2010 tarihinde verilen tahliye taahhütnamesi serbest irade ürünü olmadığından iptali ile, tahliye için icra takibi başlatıldığından takibin durdurulmasını talep ve dava etmiştir.Davalı vekili, davanın reddini dilemiş, Mahkemece ispat edilemeyen davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.HUMK'nın 8.II/1. maddesinde, kira sözleşmesine dayanan her türlü tahliye, kira sözleşmesinin feshi veya tespit davaları ile bu davalarla birlikte açılmış olan kira alacağı ve tazminat davalarına bakma görevinin Sulh Hukuk Mahkemesi'ne ait bulunduğu belirtilmiştir. Maddedeki düzenlemeye göre, tahliye taahhüdünün iptali davası münhasıran Sulh Hukuk Hakimliği’nin görevine giren davalardan değildir.O halde Mahkemenin görevi genel hükümlere göre ve yıllık kira miktarı esas alınarak incelenmelidir....
Asliye hukuk mahkemesince uyuşmazlığın taraflar arasındaki kira sözleşmesi ve kat mülkiyetinden kaynaklandığı gerekçesiyle görevsizlik yönünde hüküm kurulmuştur. Sulh hukuk mahkemesi tarafından ise, dava değerine göre asliye hukuk mahkemesinin görevli olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. Dava tarihinde yürürlükte bulunan 1086 sayılı HUMK'ya göre alacak ve menfi tespit davalarında görev, dava değerine göre belirlenir. Bu ana kuraldan farklı olarak HUMK’nın 8. maddesi II. bendine göre, “Dava konusu şeyin değerine bakılmaksızın kira sözleşmesine dayanan her türlü tahliye, akdin feshi veya tespit davaları, bu davalarla birlikte açılmış kira alacağı ve tazminat davaları ve buna karşılık olarak açılan davalar” dava konusu şeyin değerine bakılmaksızın sulh hukuk mahkemesinin görevine girmektedir. Buna göre, HUMK’nın 8. maddesi II. bendi gereğince tahliye, akdin feshi davaları ile birlikte açılan kira alacağı ve tazminat davaları sulh hukuk mahkemesinde görülür....
Mahkemece davaya konu tazminat ve alacak miktarı uyarınca davaya bakmaya Asliye Hukuk Mahkemesinin görevli olduğu gerekçesiyle davanın görevsizlik nedeniyle reddine karar verilmiş, hüküm davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir. Mahkemenin de kabulünde olduğu üzere açılan dava kira aktinin feshiyle birlikte oluşan menfi zararın tahsili, kira alacağı ve teminat senetlerinin iadesi istemine ilişkindir. HUMK.nun 8. maddesinin 2. fıkrasına göre kira sözleşmesine dayanan aktin feshi yahut tespit davaları ile bu davalarla birlikte açılmış kira alacağı ve tazminat davaları ve bunlara karşılık olarak açılan davalarda, dava konusu olan şeyin değerine bakılmaksızın Sulh Hukuk Mahkemesinde bakılır. Eldeki davanın yukarıda açıklanan ve mahkemece de kabul edilen niteliği uyarınca Sulh Hukuk Mahkemesinde görülmesi gerekmekte olup, mahkemece yazılı şekilde görevsizlik kararı verilmiş olması doğru değildir....
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO: 2020/505 Esas KARAR NO: 2022/844 DAVA: Tazminat (Sigorta Ödemesine Dayanan Rücuen) DAVA TARİHİ: 12/10/2020 KARAR TARİHİ: 13/10/2022 Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Sigorta Ödemesine Dayanan Rücuen) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, Yukarıda--------- davacı tarafından açılan hukuk davasının ----adına yargılama yapmaya görevli ve yetkili ---- yapılan yargılaması sonucunda aşağıda gerekçesi yazılı hükme ulaşılmıştır....
Her ne kadar davalı ile sigortalı arasında işyerinin kiralanması hususunda kira sözleşmesi imzalanmış ise de, dava haksız fiilden kaynaklanan rücuen tazminat davası olup, kira ilişkisinden kaynaklanmayan uyuşmazlığın asliye hukuk mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK’nın 21 ve 22. maddeleri gereğince ... 6. Asliye Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 29/06/2015 gününde oy birliği ile karar verildi....
Davalının kira sözleşmesine aykırı eylemi bulunduğu iddia edildiğinden bu durumda haksız fiil hükümleri değil, BK 126 maddesinin 1. bendinde öngörülen, kira sözleşmesine dayanan talepleri düzenleyen beş yıllık zamanaşımı hükümleri uygulanmalıdır. Yıkım tarihi 05.07.2004 olup, dava 03.10.2005 tarihinde açıldığından zamanaşımı süresi dolmamıştır. Bu durumda mahkemece işin esasına girilmesi gerekirken yazılı şekilde reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz olunan kararın davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde iadesine, 1.4.2008 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Özellikle, taşınmazın bulunduğu yer kira sözleşmesinin ifa edileceği (yerine getirileceği, icra olunacağı) yerdir. Bu nedenle, kira sözleşmesine dayanan bir dava, sözleşmenin ifa olunacağı yer olan taşınmazın bulunduğu yerde açılabilir (m. 10). Bundan başka, taraflar kira sözleşmesine koyacakları bir yetki şartı ve ayrı bir yetki sözleşmesi (bkz. m. 17) ile başka bir yer mahkemesinin yetkili olduğunu kararlaştırabilirler. Ancak, dikkat edilmesi gereken husus 6100 sayılı Kanun ile getirilen bu yeni düzenlemede yetki sözleşmesinin sadece tacirler veya kamu tüzel kişileri arasında yapılabilecek olmasıdır. Zira, 1086 sayılı Hukuk Usûlü Muhakemeleri Kanununda yetki sözleşmesinin kimler arasında yapılacağı belirtilmediği için yetkinin kamu düzenine ilişkin olmadığı hallerde taraflar istedikleri mahkemeyi yetki sözleşmesi ile yetkili kılabilmektedirler....