Hukuk Dairesi Taraflar arasındaki Kamulaştırma Kanununun 36. maddesine dayanan kamulaştırmadan sonra alınan tapu kaydına irtifak şerhi verilmesi davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın hak düşürücü sürenin geçmesi nedeniyle reddine ilişkin ilk derece mahkemesinin kararına karşı davacı idare vekilinin istinaf başvurusu üzerine ... Bölge Adliye Mahkemesinin 14. Hukuk Dairesinin istinaf isteminin esastan reddine dair kararı ile birlikte ... Asliye Hukuk Mahkemesinin 2017/386 E. - 2018/473 K. sayılı kararının Yargıtay'ca incelenmesi davacı idare vekilince verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü: - K A R A R - Dava, Kamulaştırma Kanununun 36. maddesine dayanan kamulaştırmadan sonra alınan tapu kaydına irtifak şerhi verilmesi istemine ilişkindir....
KAMULAŞTIRMA KANUNU [ Madde 15 ] "İçtihat Metni" Dava, kısmi kamulaştırma nedeniyle kamulaştırmadan arta kalan bölümden yararlanma imkanı kalmayan bölüm bedelinin tahsiline dair verilen hükmün Yargıtay'ca incelenmesi taraf vekillerince verilen dilekçelerle istenilmiş, davacı vekilince de duruşma isteminde bulunulmuş olmakla dosyadaki kağıtlar okunup iş anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü: Dava, kısmi kamulaştırma nedeniyle kamulaştırmadan arta kalan bölümden yararlanma imkanının ortadan kalktığı iddiasına dayalı, arta kalan bölüm bedelinin tahsili İstemine ilişkindir. Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir. Bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır. Alınan rapor değer biçme yöntemi bakımından yasa hükümlerine uygundur. Taşınmaza zirai gelir metoduna göre net geliri üzerinden değer biçilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir....
Ancak; Dava konusu taşınmazın kamulaştırmadan arta kalan bölümünde % 90 oranında değer azalışına hükmedilmiştir. Kısmi olarak yapılan kamulaştırmalarda kamulaştırmadan arta kalan kısımdaki değer kaybının % 50 oranını geçmesi halinde, davalıya % 50 oranında değer kaybı ile yetinip yetinemeyeceği sorularak, yetindiği takdirde bu miktara göre hüküm kurulması, yetinmediği takdirde davacı idareye geri kalan taşınmaz bedelinin tamamını ödemek suretiyle taşınmazın tamamının mülkiyet hakkını kazanma imkanı sağlanması ve talebi halinde taşınmaz bedelinin tamamına hükmedilmesi, aksi halde bilirkişi kurullarınca belirlenen değer azalış oranına göre karar verilmesi gerektiği gözetilerek, taraflara yukarıda açıklanan hususlarda beyanda bulunmaları için mehil verilip, sonucuna göre karar verilmesi gerektiği düşünülmeden, yazılı şekilde eksik inceleme ile karar verilmesi, Doğru görülmemiştir....
Bu nedenle taraf vekillerinin aşağıdaki bentler dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir. 1)Taşınmazın kamulaştırmadan arta kalan 867,25 m2 kısmının yüzölçümü, tarımsal faaliyet bütünlüğünün bozulduğu ve buna göre yararlanma imkanı kalmadığı dikkate alınarak tüm bedeline hükmedilip, Hazine adına tesciline karar verilmesi gerektiği halde, %30 oranında değer azalışı olduğu benimsenerek aza hükmedilmesi, 2)Kamulaştırmadan arta kalan 7.712,38 m2 kısmının yüzölçümü ve geometrik durumu gözönüne alındığında, bu bölümde değer azalışı olmayacağının düşünülmemesi, Doğru görülmemiştir. Taraf vekillerinin temyiz itirazları yerinde olduğundan hükmün açıklanan nedenlerle H.U.M.K.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, davalıdan peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine ve temyize başvurma harcının Hazineye irad kaydedilmesine, 03/12/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Bu nedenle davacı idare vekilinin ve davalı vekilinin aşağıdaki bentler dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir. 1)Taşınmazın kamulaştırmadan arta kalan 540,96 m2 kısmından yararlanma imkanı kalmadığı dikkate alınarak tüm bedeline hükmedilip, Hazine adına tesciline karar verilmesi gerektiği halde % 40 oranında değer azalışı olduğu benimsenerek aza hükmedilmesi, 2)Kamulaştırmadan arta kalan 4.412,61 m2 kısmının yüzölçümü ve geometrik durumu gözönüne alındığında değer azalışı olmayacağının düşünülmemesi, Doğru görülmemiştir. Taraf vekillerinin temyiz itirazları yerinde olduğundan hükmün açıklanan nedenle HUMK’nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, davalıdan peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine ve temyize başvurma harcının Hazineye irad kaydedilmesine, 12/11/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Ancak; Dava konusu taşınmazın kamulaştırmadan arta kalan kısmının yüzölçümü ve geometrik durumu nazara alındığında bu kısımda değer azalışı olamayacağı gibi, bozma öncesinde de kamulaştırma harici kısma değer azalışı verilmediği ve bu hususun Dairemizce bozma konusu yapılmayarak davacı idare lehne usuli kazanılmış hak oluştuğu gözetilmeden, taşınmazın kamulaştırmadan arta kalan kısmında % 3 oranında değer artışı olacağını kabul eden bilirkişi kurulu raporu uyarınca fazlaya hükmedilmesi, Doğru görülmemiştir. Davacı idare vekilinin temyiz itirazları yerinde olduğundan hükmün açıklanan nedenlerle H.U.M.K.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, 09.02.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Davacı idare vekilinin temyiz itirazlarına gelince; Bozma ilamı öncesi dava konusu taşınmazın kamulaştırmadan arta kalan bölümünde % 10 değer artışı olduğu belirtildiği ve bu husus bozma konusu yapılmadığı halde, bozma sonrasında dava konusu taşınmazın kamulaştırmadan arta kalan bölümünde % 5 değer artışına hükmedilerek davacı taraf yararına oluşan usuli kazanılmış hak ilkesi ihlal edilerek fazla bedele hükmedilmesi, Doğru görülmemiştir. Davacı idare vekilinin temyiz itirazları yerinde olduğundan hükmün açıklanan nedenlerle H.U.M.K.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, davalı idareden peşin alınan temyiz ve temyize başvurma harçlarının Hazineye irad kaydedilmesine, 24/03/2021 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Ancak; Mahkemece dava konusu taşınmazın kamulaştırmadan arta kalan 433,09 m²'lik kısmın bedeline hükmedildiği halde tapusunun iptali ile idare adına tesciline ilişkin hüküm kurulmaması, Doğru değilse de; bu yanılgının giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, Gerekçeli kararın hüküm fıkrasına ayrı bir bent olarak (Dava konusu taşınmazın kamulaştırmadan arta kalan 433,09 m2’lik kısmının tapusunun iptali ile davacı idare adına tesciline) cümlesinin yazılmasına, Hükmün böylece DÜZELTİLEREK ONANMASINA, peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine, 16/03/2022 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Ancak; Mahkemece bozma ilamına uyularak, kamulaştırmadan arta kalan ve 09.10.2020 tarihli fen bilirkişi raporu ekindeki krokide (13/A) harfi ile gösterilen ve 134,41 m²'lik bölümün bedeline hükmedilmesine rağmen, davacı idare adına tescil hükmü kurulmaması, Doğru değil ise de; bu yanılgının giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, Gerekçeli kararın hüküm fıkrasının 1 nolu bendinin sonuna (Bedeline hükmedilen kamulaştırmadan arta kalan ve 09.10.2020 tarihli fen bilirkişisi raporu ekindeki krokide (13/A) harfi ile gösterilen 134,41 m²'lik bölümünün tapu kaydının iptali ile davacı idare adına tapuya tesciline, bu hususta ilgili tapu müdürlüğüne müzekkere yazılmasına, 09.10.2020 tarihli fen bilirkişisi raporunun kararın eki sayılmasına,) cümlesinin eklenmesine, Hükmün böylece DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 15.11.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi....
Ancak; Hükme esas alınan bilirkişi raporlarına göre kamulaştırma sebebiyle dava konusu taşınmaza dikilen rüzgar enerji santralinin taşınmazın içerisinde bulunduğu konumu, büyüklüğü, çıkardığı sesler ile oluşturduğu rüzgar dalgalarının taşınmazın kamulaştırmadan arta kalan bölümünde önceki durumuna kıyasla değer azalışı oluşturmadığı belirlenmiş ise de, dava konusu taşınmazın kamulaştırmadan arta kalan 447,73 m2 kısmının yüzölçümü, geometrik durumu, bilirkişi raporundaki özellikleri dikkate alındığında bu kısmın kullanılamaz hale geldiği ve bedeline hükmedilmesi gerektiği anlaşıldığından, Mahkeme kararının açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazı doğrultusunda BOZULMASINA, davalıdan peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine, davacı idareden peşin alınan temyiz harcı ve taraflardan peşin alınan temyize başvurma harçlarının Hazineye irad kaydedilmesine, 25/06/2020 gününde oybirliğiyle karar verildi....