Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Dava, davacının murisi tarafından kullanılan ihtiyaç kredi borcu nedeniyle hayat sigortası yapılması gerekirken murisin bilgilendirilmeden ferdi kaza sigortası yapılması nedeniyle uğradığı iddia olunan zararın tazmini istemine ilişkindir . Kartal 17. Noterliğince düzenlenen mirasçılık belgesi incelenmesinde, davacıların murisi Hasan Özcan'ın mirasçıları olarak belirtildiği ve bu haliyle davacıların aktif dava ehliyetine sahip olduğu anlaşılmaktadır. Düzenlenen dava dilekçesinde murisin hayat sigortası yapılmaksızın sigorta şirketinin bildirimi yükümlülüğünün ihlal etmesi sonucunda ferdi kaza sigortası yapıldığı ve dava açılma tarihine kadar murisin kullanmış olduğu ihtiyaç kredisi nedeniyle toplam 25.661,46 TL ödendiği, geriye kalan miktarın 16.330,02 TL olduğu, murisin hayat sigortası hakkında bilgilendirmeden ferdi kaza sigortası düzenlendiği ve bu nedenle bilgilendirme yükümlülüğünü de ihlal ettiği belirtilerek oluştuğu iddia olunan maddi zararın tazmini talep edilmektedir....

Arasında 08/11/2016 tarihinde imzalanan 120 ay vade 105.000,00 TL bedelli konut finansmanı kredi sözleşmesi kapsamında aynı tarihte davalı T8 Tarafından "Azalan Teminatlı Kredi Hayat Sigortası" yapıldığını, söz konusu kredinin yapılandırılması nedeniyle yeniden 419- 12335000 poliçe numaralı "Azalan Teminatlı Hayat Sigortası" yapıldığını ve ikinci poliçe ile başlangıç ölüm teminatı bedelinin 93.146,34 TL olarak belirlendiğini, ancak müteveffanın 22/02/2017 tarihinde trafik kazası sonucu gelişen ani kardiyak ölüm nedeniyle hayatını kaybetmesi sonucu davalı sigorta şirketi tarafından dava dışı Türkiye İş Bankası A.Ş.'...

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Davacılar vekili, davacıların murisi ...’ın ...bank AŞ ... Üniversitesi Şubesinden kredi kullandığını ve 42.000 TL'lik kredili hayat sigortası yaptırdığını daha sonrada 20.2.2008 de öldüğünü belirterek 42.000 TL hayat sigortası tazminatının dava tarihinden itibaren işleyecek reeskont faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Davalı ... şirketi vekili, davanın reddini savunmuştur....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı mahkemenin görevsizliğine dair verilen hükmün süresi içinde davacılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği düşünüldü: Davacılar, ortak murisleri ile davalı arasında düzenlenen Hayat Sigortası kapsamında murisin 11.000,00 TL tüketici kredisi kullandığını, kullanılan kredinin taksitlerinin murisin ölüm tarihine kadar ödendiğini, murisin ölümü ile kalan kredi borcunun kendilerinden istendiğini, kalan kredi borcunun hayat sigortası kapsamında davalı şirket tarafından karşılanması gerektiğini açıklayıp kalan kredi borcunun davalı tarafından karşılanması, vefat teminatının mirasçılarına eşit olarak ödenmesine verilmesini talep etmişlerdir....

      Davacı vekilince bilirkişi raporuna karşı itiraz dilekçesinde, yıllık yenilemeli koruma hayat sigortası başvuru formunda yer alan ve sigortalıya yöneltildiği iddia edilen soruların cevaplarının elle doldurulmadığı, dolayısıyla sigortalının sonuçlarından haberdar olması mümkün bulunmadığı, hayat sigortasının ikincisinin 31.07.2015 tarihinde yapıldığı sigortalıya hastalığına ilişkin herhangi bir soru sorulmadığı ve imzası alınmadan hayat sigortası bedelinin kendiliğinden kesildiği, davalının yapması gereken araştırma ve bilgilendirme işlemini yapmadığı belirtilerek bilirkişi raporuna yönelik itirazının kabulüne karar verilmesi talep edilmiştir. Mahkemece yapılan yargılama sonucunda davanın reddine kararı verilmiş olup, davacılar vekili tarafından istinaf yasa yoluna başvurulmuştur....

      Davalı vekilinin aktüer hesap raporuna yönelik istinaf sebeplerinin incelenmesinde; davalı vekili aktüer hesap raporunun karar vermeye elverişli olmadığını ileri sürmüş olup, mahkemece hükme esas alınan aktüer hesap raporunda; tazminat miktarının hesaplanmasında TRH2010 Yaşam Tablosu esas alınarak davacının muhtemel yaşam süresi tespit edilmek suretiyle, işleyecek dönem (bilinmeyen) hesabında, alternatifli olarak değerlendirme yapılarak Genel Şartlar çerçevesinde %1,8 teknik faiz ve "devrebaşı ödemeli belirli süreli rant formülü" uygulamak suretiyle Dönemsel Hayat Anüitesine göre ve %1,8 teknik faiz uygulamak suretiyle "Ertelenmiş Tam Hayat Aniütesine" (99 Yaşa kadar) göre tazminat miktarı hesaplanmış, Dönemsel Hayat Anüitesine göre yapılan hesaplamada tazminat miktarı 539.123,95 TL, Ertelenmiş Tam Hayat Aniütesine göre tazminat miktarı 590.386,06 TL olarak belirlenmiştir....

        Davacıların iddiası, murislerinin yaptırmış olduğu hayat sigortası sözleşmesine dayanmaktadır. Davacılar murislerinin kullandığı kredi nedeniyle davalı T8'ye hayat sigortası yaptırdığını, sigorta sözleşmesi devam ederken rizikonun gerçekleştiğini ve murislerinin vefat ettiğini ileri sürerek eldeki davayı açmışlardır....

        Bankanın elinde hayat sigortası poliçesi gibi kolayca alacağını tahsil etme imkanı varken, sigortacının ödeme talebini geri çevirdiği şeklindeki bir gerekçeyle, poliçe limiti kapsamında kalan alacağı için icra takibi başlatması veya dava açması Türk Medeni Kanun'un 2. maddesinde düzenlenen dürüstlük kuralına aykırılık oluşturur. Bu nedenle, tüketici işlemi niteliğindeki banka kredileri nedeniyle, hayat sigortası yapılmış olması durumunda, bankanın poliçe limitleri dahilinde kalan kredi alacağını öncelikle sigorta şirketinden tahsil etmesi zorunludur. Bu husus, banka tarafından tüketicinin mirasçısı hakkında dava açabilmesinin ön şartıdır. Banka sadece poliçe limitinin yeterli olmadığı bakiye alacak için tüketicinin mirasçılarından talepte bulunabilir....

        Davacılar, murislerinin davalı bankadan konut kredisi kullandığını, murisleri tarafından hayat sigortası talep ve beyan formu düzenlendiğini murislerinin açıkça hayat sigortası yapılması hususunda talimat verdiğini ancak davalı bankanın ayıplı hizmet ve kusurlu davranışı sonucu hayat sigortasını yaptırmadığını bu nedenle dava tarihi itibarı ile bakiye kredi borcu miktarı olan 95.163,26 TL borçlu olmadıklarının tespiti ile, murislerinin vefat tarihinden dava tarihine kadar davalı bankaya ödenmiş olan 5.143,96 TL bedelin davalı bankadan tahsiline karar verilmesini istemişlerdir. Davalı banka, hayat sigortası yaptırılmasının kanunen zorunlu olmadığını, isteğe bağlı olduğunu, davacılarının murisinin en az maliyetle kredi kullanmak istemesi nedeniyle hayat sigortası yaptırmadığını beyan ederek davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, menfi tespit ve istirdat isteminin reddine karar verilmiştir....

          Dava; hayat sigortası poliçesinden kaynaklanan tazminat istemine ilişkindir. Davacıların murisi ...'in 04/03/2013 tarihinde vefat etmesi üzerine, davacılar tarafından 29/08/2013 tarihinde kredili mevduat hesap sözleşmesine istinaden düzenlenen hayat sigortası poliçesine dayalı olarak 16.800 TL talep edilmiştir. Poliçede rehin hakkı sahibi olarak görünen dava dışı ...Bankası A.Ş'nin 07.02.2014 tarihli müzekkere cevabında davaya muvafakatlerinin bulunduğu bildirilmiştir. Davalı sigorta şirketi ise davadan sonra 04/03/2014 tarihinde rehin hakkı sahibi ...Bankası A.Ş'ye poliçe bedelini ödemiştir. Buna göre; dava açılmasına sebebiyet verildiğinden ve ödeme davadan sonra yapıldığından davanın konusuz kaldığına karar verilmesi ve haklılık haksızlık durumuna göre hüküm kurulması gerekirken davanın reddine hükmedilmiş olması doğru görülmemiştir....

            UYAP Entegrasyonu