ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2022/189 Esas KARAR NO : 2023/432 DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) DAVA TARİHİ : 15/03/2022 KARAR TARİHİ : 18/07/2023 Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: ... tarihinde ... idaresindeki ... plakalı aracı ile seyir halinde iken bahse konu yere geldiğinde ... idaresindeki ... plakalı araçla çarpışması sonucu maddi hasarlı trafik kazasının meydana geldiği ve davacının aracını bir ay kullanamadığı işine gidebilmek amacıyla araç kiralamak zorunda kaldığı değer kaybı ve mahrumiyet yaşandığı davalı tarafın iş bu kaza neticesi kusurlu olduğu ... TL değer kaybı ve ... TL araç kiralama bedelini talep ve dava etmiştir....
Davalı vekili, araç kasasına hatalı yükleme sonucu taşınan yükün hasar verdiğini, kasanın taşınan yüke elverişli bulunmadığını, araç kasasındaki hasarın ve yoksun kalınan gelirin sigorta teminatı dışında kaldığını ve davanın reddi gerektiğini savunmuştur. Mahkemece, toplanan delillere göre, davanın kabulü ile 1.000,00 TL. tazminatın dava tarihinden, 4.000,00 TL. tazminatın ise ıslah tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. 1-)Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir. 2-)Dava, Kasko Sigorta Sözleşmesinden kaynaklanan maddi tazminat istemine ilişkindir....
Ölenin desteğinden yoksun kaldıklarını iddia eden davacılar, kanun gereği ölüme sebebiyet vermekten sorumlu olanlar aleyhine tazminat davası açmaktadırlar. Somut davada olduğu gibi kişinin tamamen kendi kusuruyla ölümüne neden olması hâlinde taksirle öldürme suçunun tek muhatabı ölenin kendisi olduğundan ölen bakımından cezayı gerektiren bir fiilden bahsedebilmek mümkün değildir....
Asliye Hukuk Mahkemesince, uyuşmazlığın tarafların ticari işletmeleri ile ilgili olduğu tacirler arası haksız fiilden kaynaklandığı belirtilerek Asliye Ticaret Mahkemesi'nin görevli olduğu gerekçesi ile görevsizlik kararı verilmiştir. Dosyanın gönderildiği İzmir 4.Asliye Ticaret Mahkemesince de davacının tacir olmadığı, gerçek kişi olarak uğradığı zarar nedeni ile maddi ve manevi tazminat isteminde bulunduğu bu nedenle davaya bakma görevinin genel mahkeme olan Asliye Hukuk Mahkemesine ait olduğu gerekçesi ile karşı görevsizlik kararı verilmiştir. TTK'nun 4.maddesinde, her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davalarının ticari dava sayılacağı, 5.maddesinde ise, aksine hüküm bulunmadıkça, dava olunan şeyin değerine veya tutarına bakılmaksızın tüm ticari davalara Asliye Ticaret Mahkemesinde bakılacağı belirtilmiştir. Somut olayda; Dava, haksız fiilden kaynaklı maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir....
Sözkonusu ihbarın sayın mahkememiz tarafından hukuka uygun olduğu benimsenmiş olup davalı şirketlerin sözleşmeye uygun olarak sözleşmeyi fesh ettikleri mahkememizce benimsendiğinden, davacı şirketin fesih hükümleri çerçevesinde yoksun kalınan kar talebinde bulunamayacağı, sözleşmede yapılan açık düzenleme karşısında, TTK 121/2 mad. davamıza konu işbu olayda uygulanamayacağı mahkememizce benimsenmiş ve davalı şirketlerin sözleşme hükümlerine uygun olarak yaptığı fesih nedeniyle davacı taraf, davalı şirketlerden yoksun kalınan kar talebinde bulunamayacağı mahkememizce benimsenmiş olduğundan bilirkişilerin takdiri mahkememize ait olmak üzere yaptıkları yoksun kalınan kara ilişkin hesaplamanın bu aşamada değerlendirilmesine gerek duyulmamıştır. Ancak davacının sözleşmenin feshi tarihine kadar varsa doğmuş alacaklarının tespit ve ödenip ödenmediğinin belirlenmesi gerekir....
Dava, haksız fiilden doğan tazminat isteğine ilişkindir. Davacının dava dilekçesi incelendiğinde, davacının tapu tahsis belgesindeki hakka dayanarak davalının haksız fiili nedeniyle ortaya çıkan zararın tazmini talebinde bulunduğu anlaşılmaktadır. Buna göre uyuşmazlığın çözümünde Asliye Hukuk Mahkemesinin görevli olduğundan mahkemece yazılı şekilde görevsizlik kararı verilmesi isabetsizdir. SONUÇ: Davacı vekilinin yukarıda belirtilen temyiz itirazları yerinde görüldüğünden, kabulüyle hükmün 6100 sayılı HMK'nin geçici 3. maddesi yollaması ile HUMK'un 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, taraflarca HUMK'un 440/I maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, peşin harcın istek halinde temyiz edenen iadesine, 18/12/2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi....
Noterliği'nin 24/11/2008 tarih ve 21868 yevmiye nolu satış senedi ile 28.975,00 TL bedel karşılığında ... plaka sayılı minibüsü satın aldığını, ancak dava konusu araç üzerinde mülkiyeti muhafaza şerhi bulunması nedeni ile tescil işlemini yaptıramadığını ve aracın 04/03/2009 tarihinde trafikten men edildiğini belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile ... plaka sayılı aracın satışı dolayısıyla ödenen 28.975,00 TL ile aracın emniyette kaldığı döneme ilişkin olarak şimdilik 1.000,00 TL yoksun kalınan kar olmak üzere toplam 29.975,00 TL'nin satış tarihi olan 24/11/2008 tarihinden itibaren ticari faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davacı vekili 26/11/2010 tarihli dilekçesi ile yoksun kalınan kara ilişkin olarak taleplerini 8.100,00 TL artırarak 9.100,00 TL alacağın dava tarihinden işleyecek ticari faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini istemiştir....
Aksi takdirde kira sözleşmesinin haksız feshedildiği hususu gündeme gelir. Kiracı haksız fesih halinde yoksun kalınan kar talebinde bulunabilir. Bu genel açıklamadan sonra, Somut olayda; davacının araç kira sözleşmesinin haksız feshi sebebiyle yoksun kalınan kara ilişkin olarak şimdilik 1.000,00 TL'nin tahsilini talep ettiği, davanın 07/11/2019 tarihinde açıldığı, kira sözleşmesinin 26/03/2016 tarihli , davacı ile davalı arasında 2 yıllık olarak araç (ticari taksi) kirasına ilişkin olarak yapıldığı, davacının aracın kira süresi dolmadan davalı tarafından haksız bir şekilde 13/07/2016 tarihinde el konulduğunu belirtiği, davalının da akti feshedip aracı geri aldığını belirttiği, usulüne uygun bir fesih bulunmadığı ve bu durumda feshin geçersiz olduğu görülmüştür....
Mahkemece yapılan yargılama sonucunda, davacılar Özgül Kara ve Ecrin Kara yönünden maddi tazminat davasının reddine, davacı Samiye Kara yönünden davanın kabulüne karar verildiği, davacıların manevi tazminat davasının ise kısmen kabul, kısmen reddine karar verildiği, bu karara karşı davacılar vekilinin; maddi ve manevi tazminat ile kusur raporuna itiraz ederek istinaf kanun yoluna başvurduğu, davalılar Hüseyin Kanar ve Cem Kanar vekilinin; kusur oranı ve tazminat miktarları yönünden istinaf kanun yoluna başvurdukları görülmüştür....
tazminat hükümlerinin düzenlendiği--------- maddesi hükümlerine göre davacının maddi zararı fiili kaybı ve yoksun kalınan kazancı kapsadığını, yoksun kalınan kazancın hesaplama yöntemi ------hükmüne göre ve davacının seçimi doğrultusunda belirleneceğini, bu nedenle maddi zarar olarak müvekkilinin fiili kaybı ile birlikte ----------- yoksun kalınan kazanı belirlenmesini talep ettiklerini, işbu talepleri HMK 107....