Davacılar tarafından açılan maddi tazminat davasına ilişkin ihtiyati haciz talebi yönünden ise, uğranılan maddi zararlardan ötürü tazminat alacağı kazanın meydana geldiği tarih itibarıyla istenebilir hale gelmiş olmakla birlikte, davanın geldiği aşamada trafik kazasından kaynaklanan maddi zararın dava dışı sigorta şirketi tarafından kısmen ödenmesi, istenen tazminatın kapsamı (araç kiralamaktan kaynaklanan zarar, bakiye rayiç değer vs.) itibarıyla tazminat hesabının bilirkişi incelemesine muhtaç olması ve hak edilen tutarın yaklaşık olarak dahi henüz belli olmaması göz önüne alınarak, ihtiyati haciz talebinin maddi tazminat davası yönünden reddine karar verilmesinde isabetsizlik bulunmamaktadır....
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 22/10/2020 NUMARASI : 2020/303 ESAS DAVA KONUSU : None KARAR : DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, meydana gelen yaralamalı trafik kazası nedeniyle manevi tazminat davasında manevi tazminat yönünden reddedilen ihtiyati haciz talebine karşı yapılan istinaf talebidir....
Aleyhine ihtiyati haciz kararı verilen şirket, aleyhine verilen ihtiyati haciz kararına karşı İİK’nun 265.maddesinde belirtilen sebeplere dayalı olarak itirazda bulunmuştur. İhtiyati haciz kararlarına karşı anılan madde uyarınca yapılacak itirazları inceleme görevi icra takibine geçilmiş olsa bile ihtiyati haciz kararını veren mahkemeye ait bulunmaktadır. İhtiyati hacze itirazı incelemeye bu kararı veren mahkemenin görevli bulunduğuna ilişkin kuralın tek istisnası, ihtiyati hacze konu alacak hakkında dava açılması halidir. Bu durumda ihtiyati hacze itiraz, uyuşmazlığın görüldüğü mahkemece incelenecek olup, somut olayda ihtiyati haciz kararına konu alacak hakkında ... 1. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2012/147 esas sayılı dava dosyasında maddi tazminat davası açıldığı anlaşılmaktadır. Şu durumda, mahkemece görevsizlik kararı verilmesi gerekirken uyuşmazlığın esasına girilerek yazılı gerekçe ile talebin reddine karar verilmesi doğru olmamış, bozmayı gerektirmiştir....
İtiraz üzerine verilen karara karşı istinaf yoluna başvurulabilir. Bölge adliye mahkemesi bu başvuruyu öncelikle inceler ve verdiği karar kesindir. İstinaf yoluna başvuru, ihtiyatî haciz kararının icrasını durdurmaz.” hükümleri yer almaktadır. HMK'nin 341/1.maddesi gereğince; "İlk derece mahkemelerinden verilen nihai kararlar ile ihtiyati tedbir, ihtiyati haciz taleplerinin reddi ve bu taleplerin kabulü hâlinde, itiraz üzerine verilecek kararlara karşı istinaf yoluna başvurulabilir." Mahkemenin ihtiyati haczin kabulüne ilişkin kararına karşı davalı vekili 27.05.2021 tarihinde istinaf kanun yoluna başvurmuştur. Oysa İcra ve İflas Kanunu 265. maddesi uyarınca mahkemenin ihtiyati haciz talebinin kabulüne ilişkin kararına karşı süresi içinde itiraz yoluna başvurulması gereklidir....
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Sulh Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki davalı-karşı davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü: - K A R A R - Asıl ve karşı dava, eser sözleşmesi ilişkisinden kaynaklanmış olup, asıl dava iş bedeli alacağının tahsili için yapılan ilamsız icra takibine itirazın iptâli ve takibin devamı, karşı dava ise geçersiz tebligat ile kesinleştirilen icra takibinde yapılan haksız haciz nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece asıl davanın kabulü, karşı davanın reddine dair verilen karar, karşı dava yönüden davalı-karşı davacı vekilince temyiz edilmiştir. Davacı-karşı davalı yüklenici tarafından davalı-karşı davacı iş sahibi .... aleyhine ... 5....
ye ihbarına, ispatlanamayan, haksız ve yasal dayanaktan yoksun davanın reddini ve %20'den az olmamak kaydıyla kötü niyet tazminatına hükmedilmesi gerektiğini savunmuştur. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI : İlk Derece Mahkemesince yapılan yargılamada; "Fazlaya ilişkin ihtiyati haciz talebinin REDDİNE,..." şeklinde karar verilmiştir. İSTİNAF SEBEPLERİ : Karara karşı davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; müvekkilinin çalışma dönemine ait karşı taraftan bir kısım maaş alacakları bulunduğunu, iş bu davaya konu icra takibinde alacak miktarının 56.203,00 Amerikan Doları olduğunu, bu alacağın hala teminata muhtaç olduğunu, İstanbul 17....
İcra Müdürlüğü'nün 2019/22480 E sayılı dosyasında alacaklı vekilinin talebi ile gönderilen 1. haciz ihbarnamesine, 19/06/2019 tarihinde, 2. haciz ihbarnamesine 16/03/2020 tarihinde dosya borçlusunun tüm şubeler nezdinde herhangi bir hak ve alacağı olmadığının bildirilmesine rağmen 3. haciz ihbarnamesi gönderilmesi üzerine, durumun icra dosyasına bildirilerek 3. haciz ihbarnamesinin iptali talep edilmesine rağmen, icra müdürlüğünce talep hakkında karar verilmeyerek 3. haciz ihbarnamesi gereğince menfi tespit davası açma süresinin hitamına sebep olunduğu ve haciz tehdidi altında olunduğundan, icra dosyasından kaynaklı üçüncü haciz ihbarnamesinden doğacak her türlü icrai işlemin durdurulması, gönderilen 3. haciz ihbarnamesinin iptali ve 3. haciz ihbarnamesinden dolayı 97.596,98 TL borçlu bulunulmadığının tespitine ilişkindir....
Limited Şirketi vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; dosyada kusur ve zarar tespiti yapılmadığı, böylece likit ve muaccel bir alacak bulunmadığından ihtiyati haciz koşullarının oluşmadığını, manevi tazminat talebi yönünden ihtiyati haciz kararı verilemeyeceğini, mahkemenin yetkisiz olduğunu belirterek, ilk derece mahkemesinin ihtiyati haczin kaldırılması talebinin reddine ilişkin ara kararının kaldırılmasını talep etmiştir. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun (HMK) 355'inci maddesi kapsamında istinaf itirazları ve kamu düzenine ilişkin hususlarla sınırlı olarak yapılan inceleme sonunda: Talep, trafik kazasından kaynaklanan bedensel zarar tazminatı ve manevi tazminat istemiyle açılan davadada, manevi tazminat davası yönünden verilen ihtiyati haciz ara kararının kaldırılması talebinin reddi kararının kaldırılması istemine ilişkindir....
Tazminat isteğine yönelik olarak yapılan temyize gelince : 1.) İİK.nun 89. maddesi uyarınca haciz ihbarnamesi çıkaran davacının, borçlusu Yapı Mekan İnşaat Proje Müşavir Ltd. Şirketinin, 3. şahıs şirketteki alacağının varlığını aynı yasanın 68. maddesindeki belgelerle ispat etmesi zorunluluğu ve icra mahkemesinin sadece yalan beyana dayalı olarak istenen tazminatın tayin, tespit ve takdiri yönünden genel hükümlere uymak zorunda bulunduğunun anlaşılması karşısında, sınırlı yetkili mahkemede genel mahkemeler gibi duruşma yapılıp her türlü delil toplanarak ihtilaflı olan bu alacağın varlığının tesbitine yasal olanak bulunmadığı gözetilmeden yazılı biçimde davalıların 13.347.448.008 TL. tazminat ödemeye hükmolunmaları, 2.) İİK.nun 89/4. maddesinde yer verilmediği gözetilmeden, davalılar aleyhine 5.339.200.000 TL. icra inkar tazminatına karar verilmesi, 3.)...
haksız ve kötü niyetli olarak fiili hacizler gerçekleştirildiğini, davalı tarafından kötü niyetli ve haksız olarak gerçekleştirilen fiili haciz işlemleri kapsamında müvekkili şirketin itibarının zedelendiğini ve müvekkili şirketin manevi zarara uğratıldığını, bu doğrultuda, müvekkil şirketin 6098 Sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun ("TBK") 49 ve devamı maddeleri uyarınca ticari itibarının zedelenmesi sebebi ile oluşan manevi zararının tazmin edilmesi gerektiğini, davalının müvekkili şirkete karşı gerçekleştirmiş ve müvekkili şirketin kiracısına karşı gerçekleştirmeye çalışmış olduğu haksız haciz işlemleri dolayısıyla 50.0000 TL tutarındaki manevi tazminat talebinin kabulü ile, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalıya tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....