Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Uyuşmazlık, haciz ihbarnamesine yalan beyanda bulunulması nedeniyle tazminat istemine ilişkin olup, ıslahla birlikte 169.000 TL'ye ilişkindir. Somut olayda, Bölge Adliye Mahkemesinin karar tarihine göre uyuşmazlık konusu değerin, yukarıda belirtilen kesinlik sınırını geçmediği anlaşıldığından, anılan Bölge Adliye Mahkemesi kararının temyiz kabiliyeti yoktur. 5311 sayılı Kanunla değişik İİK.nin 364/1-2. maddeleri ve 6100 sayılı HMK'nin 366. maddesinin göndermesi ile uygulanması gereken aynı Kanunun 352. maddesi uyarınca temyiz başvuru talebinin (REDDİNE), 29.11.2023 gününde oy birliğiyle karar verildi. ......

    İlk Derece Mahkemesinin Kabulü Sanıkların İİK 89/1 ihbarına karşı icra takip dosyasına avukat vekilleri aracılığı ile itiraz ettikleri, bu halde cezaların şahsiliği ilkesine göre sanıklara ceza verilemeyeceğinden İİK 338 cezalandırma talebi kapsamında her iki sanığın ayrı ayrı beraatine, ... bu dava iki yönlü niteliği itibarı ile tazminat talebinin nispi harca tabi olduğu, harç ikmali yapılmaksızın tazminat davasının görülemeyeceği ve bu meyanda mahkemece müşteki tarafa yapılan ihtarla verilen süreler ve kesin sürelere rağmen tazminat talebi kapsamında gerekli harç ikmalinin yapılmadığı ve yapılmayacağı anlaşıldığından, tazminat talep davasının açılmamış sayılmasına dair karar verilmiştir. B....

      ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2017/397 Esas KARAR NO : 2018/310 DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) DAVA TARİHİ : 21/06/2017 KARAR TARİHİ : 24/04/2018 Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkillerinin murisi ..., ... tarihinde davalı sigorta şirketinin ... poliçe no ile sigortaladığı... plakalı araçla yaptığı çift taraflı trafik kazası nedeniyle vefat ettiğini, anılan kaza ile ilgili olarak Antalya ... Asliye Ceza M. .../... E. .../......

        - K A R A R - Davalı ..., dava dışı borçlu ... hakkında İstanbul 9.İcra Müdürlüğü’nün 2006/11036 sayılı icra dosyasında icra takibi yapmış ve davacı bankaya İİK.nun 89/1, 2 ve 3 nolu haciz ihbarnameleri gönderilmiştir. Davacı vekili, İİK.nun 89/1 haciz ihbarnamesinin müvekkili bankaya 20.05.2009 tarihinde tebliğ edildiğini, müvekkilinin Marmaris 2.İcra Müdürlüğü aracılığı ile 22.05.2009 tarihinde cevap verdiğini, ancak İİK.nun 89/1 ihbarına cevap verilmemiş gibi 12.08.2009 tarihinde İİK.nun 89/2 haciz ihbarnamesinin gönderildiğini, bu ihtarnameye de süresinde itiraz edilmesine rağmen 89/3 ihbarı gönderildiğini belirterek davalıya 1.940.60 TL.borçlu olmadıklarının tespitini talep ve dava etmiştir....

          Davacı; davalının annesi ile evli olup, aralarında derdest boşanma davası olduğunu, bu davada davalının, aleyhine yalan tanıklıkta bulunduğunu, şikayeti üzerine davalının, ceza mahkemesinde yapılan yargılamasında yalan tanıklık suçundan adli para cezası ile cezalandırılmasına karar verildiğini, davalının boşanma davasında verdiği yalan tanık beyanının hükme esas alınması halinde maddi yönden zarara uğrayacağını, ayrıca davalının yalan tanıklık yaparak haksız fiil gerçekleştirdiğini bu nedenle manevi olarak da yıprandığını belirterek fazlaya ilişkin talep hakkı saklı kalmak üzere 100 TL maddi ve 50.000,00 TL manevi tazminatın yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep etmiştir. Davalı, davanın reddi gerektiğini savunmuştur....

            İŞ MAHKEMESİ TARİHİ : 11.01.2021 NUMARASI : 2018/490 DAVA KONUSU : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) KARAR : Yukarıda mahkemesi ile esas ve karar numarası yazılı dosya üzerinden verilen karara karşı istinaf başvurusunda bulunulmakla yapılan inceleme sonunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ : İDDİA: Davacı vekili dava dilekçesinde özet olarak; yaşı küçük müvekkilinin davalı işyerinde çalışırken sol gözünden yaralanması sonucunda bu gözünde görme kaybı yaşadığını ve maddi ve manevi tazminata hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özet olarak; müvekkili şirkette T1 isminde birisinin çalışmadığını, müvekkiline dava yöneltilmesinin yerinde olmadığını bu nedenle davanın reddinin gerektiğini belirtmiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ ARA KARARI: Mahkemece ihtiyati haciz talebinin kabulüne karar verilmiştir. İSTİNAF SEBEPLERİ: Karara karşı davalı tarafça istinaf yoluna başvurulmuştur....

            İSTİNAF NEDENLERİ: Karara karşı davacı vekili; yerel mahkemece yalan yere tanıklık yaparak müvekkilinin yargılanmasına haksız olarak sebebiyet veren, müvekkilinin aile huzurunu kaçıran davalıdan tazminat taleplerinin reddedildiğini, haksız olarak müvekkile zarar vermek kastı ile haksız fiil işleyen davalının müvekkile yaşattıklarından dolayı tazminat ödemesi gerektiğini, bu hususta tanık bildirmiş olmalarına rağmen Covid döneminde hazır edemediklerini ve hatta duruşmaların ertelendiği böyle bir dönemde tanık hazır edilmediğinden bahisle taleplerinin reddedildiğini, HMK gereği tanıklarına davetiye çıkarılması gerektiğini belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, yalan tanıklık nedeniyle manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece davanın reddine karar verilmiş olup karar davacı vekili yönünden istinaf edilmiştir. Ceyhan 3....

            Dosya içeriğine göre iki eylem de aynı kişiye karşı bir suç işleme kararı kapsamında gerçekleştirilmiştir. Ayrıca yanlış adres bildirimi de TCK'de düzenlenen 206. maddesindeki memura yalan beyanda bulunma suçu niteliğinde olup yukarıda belirtildiği gibi özel yasada düzenlendiği için yalan beyana göre daha özel bir düzenlemedir. Bilindiği üzere bir suç işleme kararı kapsamında aynı kişiye karşı birden fazla aynı suç işlenmesi halinde zincirleme suç ilişkisi ortaya çıkmaktadır. TCK'nin 43. maddesinde düzenlenen zincirleme suç kavramının düzenleniş amacı aynı suçu işleme kararı kapsamında aynı kişiye karşı birden fazla suç işlenmiş ise suçlar arasında subjektif bir bağ bulunduğundan sanığa bu suçların herbirinden dolayı ayrı ayrı değil tek bir ceza verilmesi fakat ceza miktarının artırılması sureti ile ceza adaletinin sağlanmasıdır....

              İcra Müdürlüğü'nün 2019/3033 Esas sayılı dosyasıyla icra takibi yapılmış, takibin kesinleşmesinden sonra üçüncü kişi davalı şirkete 89/1 haciz ihbarnamesi gönderilmiştir. Haciz ihbarnamesi davalı şirkete 25/03/2019 tarihinde tebliğ edilmiş ve davalı şirket 04/04/2019 tarihinde haciz ihbarnamesine itiraz etmiştir. Davacı alacaklı vekili İİK'nun 89/4 maddesi gereğince tazminat davası açmış, mahkemece davanın kabulüne 231.984,07 TL tazminatın davalı 3. kişiden alınarak davacı alacaklıya verilmesine karar verilmiştir. Bu karara karşı her iki taraf da istinaf yasa yoluna başvurmuş, dairemizce yapılan istinaf incelemesinde de davalı 3. kişinin istinafının reddine, davacı alacaklının istinaf başvurusunun kabulü ile HMK'nun 353/1- b-2. maddesi gereğince ilk derece mahkemesinin kararının kaldırılmasına, davacının tazminat talebinin kabulüne ve davacı lehine nispi vekalet ücretine hükmedilmiş, bu karara karşı davalı 3. kişi temyiz yasa yoluna başvurmuş Yargıtay 12....

              İlk Derece Mahkemesince davalı bankanın 89/1. maddesi uyarınca gönderilen birinci haciz ihbarnamesine karşı, takip borçlusunun kendisinden olan alacağı üzerinde rehin hakkı bulunduğuna dair beyanı, haciz ihbarına yapılan itiraz niteliğinde olmakla, İİK'nın 89/4. maddesinde öngörüldüğü üzere genel hükümlere göre yargılama yapılarak tarafların göstermiş oldukları deliller toplanıp, 89/1. haciz ihbarnamesinin tebliğ edildiği tarihte, davalı bankanın dava dışı borçlunun takas, kefalet ve çek riski nedeni ile toplam 40.118,69 TL borcu bulunduğu, bankaca bloke edilen 37.597,29 TL'nin banka riskinden daha düşük olduğu, bu itibarla haciz ihbarnamesine verilen cevabın gerçeğe aykırı olmadığı tespit edilmiş olup; bu tespitler karşısında davanın reddine dair verilen karar yerindedir....

              UYAP Entegrasyonu