Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede, Şikayet dilekçesinde haciz tutanağında yalan beyanda bulunma suçundan şikayette bulunulduğunun anlaşılması karşısında, yalan beyanda bulunma suçunun unsurlarının oluşmaması nedeniyle beraat kararı verilmesi gerekirken ,sanığın usulüne uygun mal beyanında bulunmadığı gerekçesi ile beraat kararı verilmesi sonuç itibariyle doğru olduğundan şikayetçi vekilinin temyiz nedenleri yerinde görülmediğinden, tebliğnameye uygun olarak, TEMYİZ DAVASININ ESASTAN REDDİYLE HÜKMÜN ONANMASINA, 18.09.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

    ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 11/05/2022 NUMARASI : 2021/401 E - 2022/226 K DAVA KONUSU : Tazminat KARAR : Yukarıda tarafları ve konusu yazılı bulunan dava ile ilgili olarak, ilk derece mahkemesince verilen kararın istinaf edilmesi sebebiyle, dava dosyası üzerinde yapılan inceleme sonunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı asil dava dilekçesinde özetle; Küçükçekmece 3. İcra Hukuk Mahkemesi 'ne açmış olduğu davada davalı asilin vermiş olduğu dilekçe ile "davacı T1 'nın taşkın hacizle ilgili suçlamalarını red ediyorum, 1 adet mülke haciz yaılmıştır....

    Şirketi vekilinin istinaf itirazlarının ESASTAN KABULÜNE; Aydın Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 10/05/2023 tarihli 2022/227 Esas sayılı ara kararının HMK’nın 353/1-b-2 maddesi uyarınca KALDIRILMASINA, KALDIRILAN KARARIN YERİNE GEÇMEK ÜZERE; "a-Davalı/Karşı taraf ... A.Ş. ihtiyati hacze itirazının KABULÜNE;Aydın Asliye Ticaret Mahkemesinin 11/01/2023 tarihli ve 2022/227 Esas sayılı ihtiyati haciz kararının KALDIRILMASINA, davalı ... A.Ş. Yönünden ihtiyati haciz talebinin reddine, b-İhtiyati haczin kaldırılması ile ilgili müteakip işlemlerin mahkemesince yerine getirilmesine, c-İhtiyati haciz kararı ve itirazın reddi kararı derdest dava sırasında verilmiş olduğundan İtiraz eden/ karşı taraf ... A.Ş. Lehine vekalet ücreti takdir edilmesine yer olmadığına " ŞEKLİNDE YENİDEN HÜKÜM TESİSİNE, 2-İSTİNAF AŞAMASINDA; davalı/karşı taraf ... A.Ş....

      Davacı ve dahili davacı vekilinin 11/01/2023 tarihli oturumda, maddi ve manevi tazminat talepleri yönünden sigorta şirketine karşı ihtiyati haciz kararı verilmesini talep etmiştir....

      İcra Müdürlüğü'nün ... esas sayılı takip dosyasında başlattığı takipte müvekkiline 1. haciz ihbarnamesi gönderildiğini, haciz ihbarına süresinde cevap verilmediğini, daha sonra 2. haciz ihbarnamesinin gönderildiğini, haciz ihbarına karşı 21.03.2017 tarihinde Bakırköy İcra Dairesi aracılığıyla itiraz edildiğini ancak dilekçe içeriğinde sehven 1. haciz ihbarnamesinden bahsedildiğini, oysa 2. haciz ihbarnamesinin tebliğinden 1 gün sonra itiraz edilmesi nedeniyle amacın 2. haciz ihbarnamesine itiraz olduğunu, buna rağmen icra müdürlüğünce maddi hatanın kabul edilmeyerek 2. haciz ihbarnamesine karşı da itirazda bulunulmadığının kabul edildiğini, müvekkilinin dava dışı borçlulara herhangi bir borcunun bulunmadığını belirterek müvekkilinin dava dışı borçlulara borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı cevap dilekçesi vermemiştir. Mahkemece yapılan yargılama sonucunda, "Davacının davasının kabulü ile; davacının Elazığ ......

        İcra Müdürlüğü'nün 2008/3009 esas sayılı dosyası ile sanık ... hakkında ilamsız icra takibine başlayıp araç üzerine haciz koydurup aracı teslim alıp başkasına sattıkları iddia edilen olayda; 19/01/2012 tarihli iddianameyle, 5237 sayılı TCK'nın 206. maddesinde düzenlenen resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyan suçundan dava açıldığı, ancak eylemin dolandırıcılık ve sahtecilik suçunu oluşturduğundan bahisle verilen görevsizlik kararı sonucu mahkeme tarafından hüküm kurulduğu, nitelikli dolandırıcılık ve resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyan suçlarının bağımsız suçlar olup, birinin diğerine dönüşmeyeceği ve hükmün konusunun iddianamedeki fiil olduğu gözetilmeden hüküm kurulmuş ise de sanık ...’nun sanık ...’dan alacaklı olmadığına dair delil elde edilemediği anlaşıldığından sanıkların üzerlerine atılı resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyan suçu işlediklerinin sabit olmadığı gerekçesine dayanan mahkemenin kabulünde bir isabetsizlik görülmemiştir....

          -KARAR- Davacı vekili, davalı şirket tarafından davadışı borçlu şirket aleyhine girişilen takip dosyasından müvekkili adına İİK’nun 89.maddesi uyarınca 1.haciz ihbarnamesi gönderildiğini, müvekkilinin süresi içinde haciz ihbarına cevap verdiğini, daha sonra aynı vekil tarafından borçlunun alacaklarına haciz konulması amacı ile ... 3.İcra Müdürlüğünün 2005/5125 sayılı dosyasından müvekkili hakkında 1.haciz ihbarnamesi çıkarıldığını, buna verilen cevapta yanlışlıkla davadışı borçlu şirketin müvekkilinden alacaklı olduğu şeklinde beyanda bulunulduğunu, yanlışlığın fark edilip, durumun icra dosyasına bildirilmesine rağmen davalının müvekkili hakkında İİK’nun 89/3.maddesi uyarınca 3.haciz ihbarnamesi gönderildiğini, bu nedenle dava açma zarureti doğduğunu belirterek müvekkilinin davalıya borçlu olmadığının tespiti ile %40 tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davanın reddi gerektiğini savunmuştur....

            Dava açıldıktan sonra davacıya İİK'nun 89/2 haciz ihbarı gönderilmiş, davacı 89/2 haciz ihbarına itiraz etmiştir. Mahkemece, yapılan yargılama sonucunda; davacıya dava açıldıktan sonra İİK'nun 89/2 haciz ihbarı gönderilerek, davacıya itiraz olanağı tanındığı dolayısı ile paranın davacıdan zorla alınma olanağı kalmadığından şartları oluşmayan davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz etmiştir. Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, 05.04.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....

              Davalı tanığın; davacının, annesine vurduğu şeklindeki mahkeme ifadesi doğru olup bu ifadesinde yalan beyanda bulunmadığı, dosya içeriğine uygun düşmeyen soruşturma aşamasındaki ifadesinde ise davacı lehine beyanda bulunduğu, bu hali ile davacının kişilik haklarına saldırı teşkil eden bir eylem bulunmadığı, tazminat isteme koşullarının gerçekleşmediği, davalı hakkında yalan tanıklık suçundan ceza mahkemesince verilen kararın da kesin olmayıp, hükmün açıklanmasının geri bırakılması niteliğinde olduğu, bu bakımdan hukuk hakimi yönünden bağlayıcı olmadığı, şu halde, açıklanan yönler gözetilerek istemin tümden reddedilmesi gerekirken, yerinde olmayan gerekçeyle davalının manevi tazminat ile sorumlu tutulmuş olması usul ve yasaya uygun düşmediğinden kararın bozulması gerekmiştir....

                nın 352. maddesi uyarınca dosya üzerinde yapılan ön inceleme sonucu; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı kurum tarafından düzenlenen ve elektronik ortamda müvekkiline tebliğ olunan 18/10/2019 tarih 42785351- 250.04 (5270460586)-E.45404 sayılı haciz bildirimi ile; davalılardan T5 T5 müvekkili kooperatif yedindeki mal, alacak ve haklarının 199.476,41 TL, borcu için 6183 sayılı Kanun'un 62 ve 79. maddeleri uyarınca haciz konulduğunun tebliğ olunduğunu, kurum borçlusunun müvekkili kooperatif nezdinde para alacağı dışında mal ve hakkı hiç olmadığını, müvekkili kooperatifin haciz ihbarnamesi tebliği tarihinde kurum borçlusuna borçlu bulunmamasına rağmen, 7 günlük yasal süre içinde alacaklı kurum nezdinde haciz ihbarına itiraz edemediğini, tüm bu nedenlerle; davanın kabulüne, davalı Kurum tarafından düzenlenen ve elektronik ortamda müvekkiline tebliğ olunan 18/10/2019 tarih 42785351- 250.04 (5270460586)-E.45404 sayılı haciz bildiriminin tebliği tarihinde, kurum borçlusu...

                UYAP Entegrasyonu