Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davalı vekili cevabında, tarafların ticari faaliyetlerinin geçmiş yıllara dayanmakta olup, cari hesap üzerinden alım-satım işlerinin yürütüldüğünü, dava konusu malların tesliminde bir ihtilaf bulunmadığını ancak ürünlerin tesliminden sonra müvekkili tarafından kontrol edilip, ayıplı ürün olduğunda davacı firmaya bildirilip, ayıplı ve yanlış gönderilen ürünlerin davacı firmaya iade faturası düzenlenerek iade edildiğini, takibe konu ürünlere ilişkin bu hususta mutabakat sağlanmadığını, takip öncesi mutabakatı yapılmayan, ödemeleri devam eden ve davacının haksız eylemleri nedeniyle iadesi gerekmekte olan ürünlerden kaynaklanan cari hesap nedeniyle müvekkilinin borcu bulunmadığını, davacının takip yapmakta haklı olmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir....

    Ayrıca iş sahibi ayıptan kaynaklanan zarar ve ziyanı da isteyebilir. Somut olayda yasanın açıklanan bu hükümlerine uygun inceleme yapılmış değildir. Davacının yaptırdığı tespitte imalâtın ayıplı olduğu saptanmakla birlikte ayıpların açık veya gizli nitelikleri belirtilmediği gibi imalâtın tümüyle elden geçirilmesi ve yenilemesi denilmekle kabule icbar edilemeyecek derecede ayıplı veya tamirle düzeltilebileceği hususu açıkça sonuca bağlanmamış, ortada bırakılmıştır. Mahkemece yaptırılan bilirkişi incelemesinde de yine kabul edilemeyeceği belirtilmekle birlikte ayıplı imalâtların elden geçirilerek yenilenmesi ve kullanılır duruma getirilmesi gereğine değinilmiş, kesin bir sonuca ulaşılmamıştır. Bu haliyle bilirkişilerce yasanın az yukarıda değinilen hükümlerine uygun inceleme yapılmadığı ve hükme esas alınamayacağı açıktır....

      Mahkemece, dosya kapsamı ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, maddi tazminat yönünden davanın kısmen kabulüne, 172.817-TL tazminatın 22.6.2009 ıslah tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, fazlaya ait isteğin ve manevi tazminat talebinin reddine, karar verilmiş, hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir. Uyuşmazlık, ayıplı mal satıldığı iddiasından kaynaklanmaktadır. Davalı zamanaşımı def'inde bulunmuş ve davanın TTK.nun 25/4.maddesinde öngörülen ticari satışlardaki 6 aylık zamanaşımı süresi içinde açılmadığını savunmuştur. Bunun yanında, süresinde ayıp ihbarında bulunulmadığı da davalının savunmaları arasında yer almaktadır. Her ne kadar mahkemenin gerekçesinde davacının iğfal edildiğinden söz edilerek, somut olayda ayıplı mal satışı ile ilgili zamanaşımı hükümlerinin uygulanamayacağı belirtilmişse de, iğfalin dayanakları ile davacının ne şekilde iğfal edilmiş olduğu ve bunlara ait deliller açıkça gösterilmemiştir....

        Davacı ................ tarafından üretilen iş makinesini satın aldığını, bu makinenin geç tesliminden ve ayıplı olmasından dolayı zarara uğradığını belirterek maddi ve manevi tazminat isteminde bulunmuştur. Taraflar arasında satış ilişkisi bulunduğundan uyuşmazlığın bu çerçevede çözümlenmesi gerekir. Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporu yeterli incelemeyi içermediği gibi Yargıtay denetiminede elverişli değildir. Diğer yandan davacı taraf geç teslim sırasında itirazı kayıt konulmadığından geç teslimden dolayı tazminat istenemez. Ayrıca iş makinesinin ayıplı olup olmadığı yönünde , ayıplı ise bu ayıbın üretim hatası mı, kullanıcı hatası sonucunda mı gerçekleştiği, ayıp ihbar sürelerine uyulup uyulmadığı konusunda yeterli inceleme ve araştırmada yapılmamıştır. Kabule göre de, iş makinesi finansal kiralama yoluyla davalıya geçmiştir. Fatura finansal kiralama şirketi adına düzenlenmiştir....

          Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2011/83 Esas sayılı dosyasında ise aynı sözleşme gereğince verilmiş olan 15.000,00 TL bedelli çekin davalı tarafından davacıya iade edildiği, ayıplı miktardan bu miktarın çıkarılması gerektiği gerekçesi ile davanın kısmen kabulü ile taraflar arasında düzenlenen 02/10/2010 tarihli sözleşme gereğince verilmiş olan asıl davaya konu 31/03/2011 keşide tarihli, 3360 seri nolu 20.000,00 TL bedelli çek ile birleşen davaya konu 3550 seri nolu, 31/05/2011 keşide tarihli, 15.000,00 TL bedelli çek nedeniyle 9.520,00 TL borçlu olmadığının tespitine, fazlaya ilişkin talebin reddine, bilirkişi raporunda belirtilen ayıplı malların davalıya iadesine, edimlerin birlikte ifa edilmesine, davanın icra takibinden önce açılması nedeniyle, davalının tazminat talebinin reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir....

            KARAR Davacı vekili, davacının davalıdan daire satın aldığını, sözleşme konusu bağımsız bölümün müvekkiline fiili olarak teslim edilmeden 24/06/2010 tarihinde tapuda devrinin yapıldığını, sözleşme konusu dairenin geç tesliminden kaynaklanan 18 aylık gecikme için aylık 300,00-TL'den toplam 5.400,00-TL gecikme tazminatının davalıdan avans faizi ile birlikte tahsiline, sözleşme konusu dairenin eksik m2 ile teslimi, bina içerisindeki radyatör peteklerinin eksik tesliminden kaynaklanan alacağının tespiti ile dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline; sözleşmeye aykırı olarak kullanılan malzeme ve kötü işçilikten kaynaklanan ayıplı teslim sebebi ile müvekkilinin davalı şirketten alacağının tespiti ile dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, ortak yerlerde yapılması taahhüt edildiği halde hiç yapılmayan veya eksik yapılan işlerin tespiti ile tespit edilen eksik işlerin bedellerinin ortak yerlere ilişkin arsa payına...

              Maddesinde yer alan sözleşmeden dönme, bedel indirimi veya ücretsiz onarım haklarını kullanmaksızın genel hükümlere göre tazminat isteme hakkını kullanmıştır. Böylelikle birleşen dosyanın istinaf incelemesinde de anlaşıldığı üzere eksik ve ayıplı işlerin eserin tesliminden 1 ay sonrası olan dava tarihinde ki serbest piyasa şartlarına göre belirlenmesi gerektiğinden aldırılan son raporda eserde birleşen davanın dava tarihi olan 31/07/2018 tarihi itibariyle 10.400,00 TL'lik inşaatta ayıp ve eksik ifa olduğu, 3 adet kombinin de eksik olduğu kombi bedellerinin 9.100,00 TL olduğu rapor edilmiştir. Birleşen davanın davalı tarafı yüklenici cevap dilekçesi ile bedelin tamamının ödenmediğini ileri sürdüğü gibi son beyan 08/12/2021 tarihli beyan dilekçesinde eksik ve ayıplı işler ile kombi bedelleri yönünden ödenmeye götürü bedele ilişkin mahsup talebinde bulunulmuştur. Yargılama aşaması henüz tamamlanmamış ise böyle durumda, borcu itfa eden belge veya iddia değerlendirmeye alınmalıdır....

                - K A R A R - Dava, ayıplı mal tesliminden kaynaklanan zararın tazmini istemine ilişkindir. Davalılar vekili, taraflar arasında 3 konteyner paslanmaz çelik satışına ilişkin sözleşme bulunduğunu, malların İran'dan satın alınarak transit şekilde davacıya teslim edildiğini, gümrükte mallara haciz konulmuş olması nedeniyle 2 konteyner mal daha gönderilerek davacının zararının telafi edildiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini savunmuştur. Mahkemece, HSYK'nun 13.07.2012 tarih ve 452 Sayılı Kararı ile 6102 sayılı TTK'nun 5/2 maddesi gereğince TTK ve diğer kanunlardan ... ... ticaretine ve ... sigortalarına ilişkin hukuk davalarına bakmak üzere bu mahkemenin, diğer bir anlatımla .... 6. Asliye Ticaret Mahkemesi'nin görevlendirildiğini, oysaki davanın deniz ticaretine ilişkin olmadığı gerekçesiyle mahkemenin görevsizliğine, talep halinde dosyanın ......

                  Ticari satımlarda satılanın ayıba karşı tekeffülünden kaynaklanan her türlü dava teslim tarihinden itibaren 6 ay geçmekle zamanaşımına uğrar. Satıcı alıcıyı iğfal etmişse bu süre uygulanmaz. Mahkemece satım anında ayıbın alıcı tarafından bilinmesinin mümkün olmaması alıcının iğfali olarak kabul edilmiş ve 10 yıllık zamanaşımı süresinin uygulanacağı belirtilmiştir. Ayıplı satımlarda malın gizli ayıplı olması alıcının iğfali olarak kabul edilemez. Davacı malın tesliminden itibaren 6 ay içinde bu davayı açmamış ve davalının kendisini iğfal ettiğini usulüne uygun delillerle kanıtlayamamıştır. Zira araçtaki ayıbı davalının bilmesine rağmen bunu gizlediğine ilişkin veya davalının ayıbı kabul ettiğine yönelik delil sunulmamıştır. Mahkemece bu yönler gözetilerek davanın reddi gerekirken yazılı gerekçe ile kabulünde isabet görülmemiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 13.12.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                    DAVA : Alacak (Taşınır Satım Sözleşmesinden Kaynaklanan) DAVA TARİHİ : 01/12/2021 KARAR TARİHİ : 02/12/2021 G.K.YAZIM TARİHİ : 06/12/2021 Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Taşınır Satım Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, DAVA: Davacı dava dilekçesinde; davalının İstanbul yolundaki şubesine giderek ... koltuk takımı almak için ürünlerin resimlerine bakarak sipariş aşamasına geçtiklerini, normal de 2.048,00 TL olan ürün kurulum ücreti ile birlikte 2.248,00 TL ye çıktığını, indirim uygulandığında ise kurulum ücretini indirim kuponu olarak gördüklerini, ürünün normal fiyatı 2.048,00 TL iken ürünün kendilerine 03.11.2021 tarihinde tesliminden sonra kesilen faturanın 1.848,00 TL olduğu, satış sözleşmesi ve ekinde belirtilen garanti şartlarında ise ürün ayıplı veya hasarlı olması halinde aynı ürünün tekrar sıfır veya ürün iade edilerek bedelinin ödemesinin istenebileceği belirtildiği halde davalı ile yapılan görüşmede, ne ürünün iadesi, nede ürünün...

                      UYAP Entegrasyonu