Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Menşeili " vişne suyu konsantresi" alımı için 11.3.2003 tarihli sözleşme imzalanıp ürün bedeli olarak 90.400 Euro ödendiğini, Türkiye'ye gelen ürünün gümrük müdürlüğünde 15.5.2003 tarihinde yapılan testte ayıplı olması nedeniyle yurda girişine izin verilmediğini, bunun üzerine ayıplı malın mahrecine iade olunduğunu, ayıplı mal yerine gönderilen malın ise 78.025 Euro değerinde olduğunu iddia ederek, eksik teslimatta 12.372 Euro, ayıplı malın depolanması için ödenen 5.015 Euro, mahrece iade için ödenen navlun bedeli 4715 EURO, malın zamanında teslim edilmemesi ve sezon geçmesi üzerine uğranılan kar kaybı 37.908.04 EURO olmak üzere toplam 60.010.04 EURO alacağın tahsilini talep ve dava etmiştir....

    Davalı ....,dava konusu ürünün satıcısı olduklarını, satıcı olarak ayıplı ürünün yenisi ile değiştirilerek davacıya teslim edildiğini, kendilerine davacının diğer tazminat talepleri ile ilgili husumet düşmeyeceğini, savunarak davanın reddini dilemiştir. Davalı .... Şti. ürünlerinin ayıplı olmadığını tamamen davacının kusuru nedeni ile düdüklü tencerenin patladığını savunarak davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, davacının satın aldığı malın ayıplı çıkması sonucunda seçimlik hakkını satıcı davalı ... A. Ş ye urünün misli ile değiştirilmesi istemi ile başvurduğundan, davacının ayıplı ürünü vererek yeni ürünü davalı satıcıdan geri aldığı gerekçesi ile satıcı davalının sorumluluğu olmadığından davalı ... A. Ş hakkındaki davanın reddine, diğer davalı hakkındakı davanın ürünün imalat hatalı olduğu anlaşıldığından sorumlu tutulmasına karar verilerek davanın kısmen kabulüne karar verilmiş hüküm davacı ve davalı .... Şti. tarafından temyiz edilmiştir....

      ) ve yeni bir hammadde kullanmaya başladığı görüldüğünü, davacı şirket, ürünlerin ayıplı olduğunu kabul ettiğini, ürünlerin ayıplı olduğu, davacı şirket ile davalı şirket arasındaki maillerde davalı şirket, ayıplı ürünler sebebiyle müşterinin de problemler yaşadığını, müşteriden gelebilecek faturaların, işçilik maliyetlerinin davacıya yansıtılacağını davacıya bildirmiş olduğunu davacıdan tedarik edilen bir kısım ayıplı ürünler sebebiyle davalı aleyhine düzenlenen faturaların / faturabedellerinin / davalının müşterisine ödemek zorunda kaldığı bedellerin, davalı şirketin ekstra işçilik ve diğer maliyetleri (ayıplı tellerin ayıklanması) ile birlikte davacıya yansıtılması gerektiğini tüm bu hususlar davacı şirket ile hem sözlü hem de yazılı olarak defalarca görüşülmüş olup, davacı şirketin bilgisi dahilinde olduğunu, bu doğrultuda, davalı şirket, çeşitli tarihlerde ayıplı ürünlere ilişkin yansıtma ve iade faturaları (e-fatura) düzenlemiş ve e- fatura sistemi üzerinden davacı şirkete sözkonusu...

        Yasanın 3. maddesinde mal; alışverişe konu olan taşınır eşyayı, konut ve tatil amaçlı taşınmaz malları ve elektronik ortamda kullanılmak üzere hazırlanan yazılım, ses, görüntü ve benzeri gayri maddi malları, hizmet; bir ücret veya menfaat karşılığında yapılan mal sağlama dışındaki her türlü faaliyeti ifade eder. Satıcı; kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki faaliyetleri kapsamında tüketiciye mal sunan gerçek veya tüzel kişileri kapsar. Tüketici ise bir mal veya hizmeti ticari veya mesleki olmayan amaçlarla edinen kullanan veya yararlanan gerçek yada tüzel kişiyi ifade eder şeklinde tanımlanmıştır. Bir hukuki işlemin 4077 sayılı yasa kapsamında kaldığının kabul edilmesi için yasanın amacı içerisinde yukarıda tanımları verilen taraflar arasında mal ve hizmet satışına ilişkin bir hukuki işlemin olması gerekir....

          den aldığı bir adet taşınmazın ayıplı çıktığı iddiasından kaynaklanmakta olup; davacı, tacir olmayıp 6502 sayılı Kanunun 3/1-k maddesi uyarınca tüketicidir. Bu haliyle uyuşmazlığın, anılan Kanunun 73/1 ve 83/2. maddeleri uyarınca, tüketici mahkemesi tarafından çözüme kavuşturulması gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK’nın 21 ve 22. maddeleri gereğince ... 1. Tüketici Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 15/12/2016 gününde oy birliğiyle karar verildi....

            AŞ.içinde 08.03.2012 tarihinden itibaren işleyecek ticari faiziyle davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmiş, hüküm davalılar vekillerince ayrı ayrı temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalılardan ...Şti.vekilinin husumete yönelik temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir. 2-Uyuşmazlık ayıplı mal satışı iddiasından kaynaklanmaktadır. Taraflar tacir olduğundan somut olayda uyuşmazlığın dava tarihinde yürürlükte bulunan 6762 sayılı TTK'nun 25.maddesi çerçevesinde incelenip değerlendirilip, çözümlenmesi gerekirken mahkemece somut olayda uygulama yeri olmayan Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun hükümleri çerçevesinde değerlendirme yapılarak yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir....

              Bu durumda davacı Abdullah'ın ortak alanlardaki eksik ve ayıplı iş nedeniyle talep edebileceği tazminat miktarının (103,93TL+501,13TL) 605,06- TL, davacı Saleh'in ortak alanlardaki eksik ve ayıplı iş nedeniyle talep edebileceği tazminat miktarının (160,71TL+774,93TL) 935,64- TL, davacı Barika'nın ortak alanlardaki eksik ve ayıplı iş nedeniyle talep edebileceği tazminat miktarının (160,71TL+774,93TL) 935,64- TL, davacı Onur'un ortak alanlardaki eksik ve ayıplı iş nedeniyle talep edebileceği tazminat miktarının (128,57TL+619,95TL) 748,52- TL, davacı Ayşegül'ün ortak alanlardaki eksik ve ayıplı iş nedeniyle talep edebileceği tazminat miktarının (128,57TL+619,95TL) 748,52- TL talep edebileceği anlaşılmıştır....

              "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki maddi ve manevi tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü....

                Şti ile anlaştığını, bu anlaşmaya istinaden 6 farklı ürün satın almış ve ödemesini yaptığını, ne var ki mallar teslim edildikten sonra müvekkili şirketçe söz konusu malların kullanılması gerektiğinde ölçülerin faturada belirtilen ölçüler ile uyuşmadığının tespit edildiğini, bu durumun satıcıya bildirildiğini, satıcı tarafından ise malların ayıplı olduğunun bilindiği ve ancak herhangi bir ödeme yapılmayacağının cevabının alındığını, davalı yanın ayıplı mal teslim ettiğini kabul etmemesi ve müvekkil şirketin zararını ödememesinden kaynaklı Mahkememizin ......

                  DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE; Dava taraflar arasında mal satımından kaynaklı tazminat talebine ilişkindir. Davada taraf teşkili sağlanmıştır. ---------gelen cevap-------------- esasına göre defter tuttuğu bildirilmiştir. Tarafların ticari defter ve kayıtları üzerinde uyuşmazlık konusuna ilişkin ve dava konusu fatura dayanağı kapı ---- ayıplı ifa edilip edilmediği ayıp ihbarının yasal süresi içerisinde yapılıp yapılmadığı ayıbın gizli ayıp olup olmadığı konusunda rapor düzenlenmesi için dosya mali müşavir bilirkişi ile makine mühendisi bilirkişiye tevdi edilmiştir....

                    UYAP Entegrasyonu