Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dava, dava tarihinde yürürlükte bulunan 4077 sayılı kanun çerçevesinde ayıplı mal nedeniyle sözleşmenin feshi, ayıplı aracın iadesi ile satış bedelinin tahsili isteğine ilişkindir. Mahkemece; ''Davacının araçtan beklediği faydaları azaltacak veya ortadan kaldıracak maddi, hukuki veya ekonomik eksiklikler içeren bir durumun varlığının söz konusu olmadığı, dava konusu araçta davacının iddia ettiği hususlarda arıza ve ayıp bulunmadığı, dosyadaki belgeler ile bilirkişi raporu ile de sabit olduğundan, dava konusu olayda Kanunun aradığı şartlar oluşmadığından..'' gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir....

    DEĞERLENDİRME-GEREKÇE: Dava, davacı ayıplı mal nedeniyle bedel iadesi ile maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. İstinaf incelemesi HMK 355. Madde gereğince istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle ve resen de kamu düzenine aykırılık yönünden sınırlı olarak yapılmış olup, 6502 sayılı yasanın 11. maddesinde, malın ayıplı olması durumda tüketicinin seçimlik hakları düzenlenmiştir. Bu seçimlik haklarda tüketici; bedel iadesini de içeren sözleşmeden dönme, malın ayıpsız misliyle değiştirilmesi veya ayıp oranında bedel indirimi ya da ücretsiz onarım isteme haklarına sahiptir. Satıcı, tüketicinin tercih ettiği bu talebi yerine getirmekle yükümlüdür. Ücretsiz onarım veya malın ayıpsız misli ile değiştirilmesi hakları üretici veya ithalatçıya karşı da kullanılabilir....

    İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında; 6100 sayılı HMK'nun 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine ilişkin aykırılık bulunup bulunmadığı yönü gözetilerek yapılan inceleme sonucunda; Dava; davalıdan satın alınan mobilyaların ayıplı olduğu iddiasına dayalı sözleşmenin feshi ve bedel iadesi istemine ilişkindir....

    Somut olayda davacı, davalı şirketten satın aldığı soğutucu sisteminin ayıplı olduğunu ileri sürerek bedel iadesine isteminde bulunmuş, davalı ise ürünün ayıplı olmadığını servisin soğutucu sisteminin onarmasını bizzat davacının engellediğini savunmuş, mahkemece bilirkişi raporu hükme esas alınarak davacının sözleşmeden dönerek bedel iadesi isteminin reddine, satış bedelinden 3.000,00 TL indirim yapılmasına karar verilmiş, karara karşı taraf vekillerince istinaf talebinde bulunulmuştur. Taraflar arasında malın satışı hususlarında ihtilaf bulunmamaktadır. İhtilaf, malın ayıplı olup olmadığı, bedel iadesi koşullarının oluşup oluşmadığı hususlarındadır. 6502 sayılı Yasanın 11/1. maddesinde, malın ayıplı olması durumunda tüketicinin seçimlik hakları düzenlenmiştir. Bu seçimlik haklarda tüketici; bedel iadesini de içeren sözleşmeden dönme, malın ayıpsız misliyle değiştirilmesi veya ayıp oranında bedel indirimi ya da ücretsiz onarım isteme haklarına sahiptir....

    - KARAR - Davacı vekili, müvekkilinin 13/05/2013 tarihli fatura ile davalılardan DCK marka demir kesme makinesi ile demir bükme makinesini satın aldığını, ancak ayıp nedeniyle yarar sağlayamadığını, arızaların derhal bildirilmesine rağmen tamir ya da değiştirme olmadığını, 23.07.2013 tarihli taleplerine istinaden mahkemeden tespit yaptırarak makinaların ayıplı olduğuna ilişkin rapor aldıklarını, davalılara gönderdikleri 16/08/2013 tarihli ihtarname ile de bedel iadesini istediklerini, davalılarca hiçbir cevap verilmediğini belirterek, sözleşmenin feshine, 6.300-TL satış bedeli, ihtarname ve tespit gideriyle birlikte toplam 7.289,98-TL' nin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı ......

      Taraf delilleri toplandıktan sonra, dava konusu araçlarda ayıp bulunup bulunmadığı, ayıp var ise bu durumun üretimden mi yoksa kullanımdan mı, dış etkenden mi kaynaklandığı, makinanın ayıplı olup olmadığı, bu ayıbın gizli ayıp olup olmadığı, davacının bu nedenlerle bedelin iadesi talebinde bulunma koşullarının oluşup oluşmadığı hususlarında makine mühendisi ve kimya mühendisi bilirkişilerden rapor alınmış, 27/04/2020 ve 01/02/2021 tarihli raporlarda, araçlardaki hasarın üretim aşamasında boyama hatasından kaynaklandığı, , bu ayıbın gizli ayıp niteliğinde olduğu, sorunun kullanımdan kaynaklanmadığı, ayıbın aracın tümünü değiştirilmesini gerektirecek bir gizli ayıp sınıfına girmediği, bedel indirimi seçeneğinin uygulanabileceği bildirilmiştir....

        sözleşmenin feshi, akreditifin bedelsiz kaldığının tespitine ve akreditifin iptali istemine ilişkindir....

          Davalı vekili tarafından yasal süresi içerisinde sunulan istinaf dilekçesi ile; davacı alıcının basit bir kısa mesaj ile araçtaki hasar kaydını öğrenebileceğini, davacının sözleşmenin feshi ve bedel iadesi tercih hakkını kullandığını, davacının seçimlik hakkını ıslah yoluyla dahi değiştirmesinin mümkün olmadığını, bu nedenle sözleşmenin feshi ve bedel iadesine karar verilmesi gerektiğini, alınan bilirkişi raporunun denetime ve hüküm kurmaya elverişli bulunmadığını, bilirkişi raporuna itirazlarının değerlendirilmediğini beyanla, hukuka aykırı olan ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak, davanın reddine karar verilmesini talep ve istinaf etmiştir....

          Bu nedenle her üç raporda da keşif ve rapor tarihleri itibariyle aracın değişimini haklı gösteren bir ayıp bulunmadığı anlaşıldığından mahkemece davacının aracın ayıpsız misli ile değişimi ve bedel iadesi talebinin reddine karar verilmesi gerekirken davanın kabulüne karar verilmesi yasaya aykırı olup bu nedenle davalı vekilinin istinaf talebinin kabulü gerekir. Kabule göre de, davacı dava dilekçesinde öncelikle bedel iadesi, aksi halde aracın ayıpsız misli ile değişimi talebinde bulunmuş olup daha sonra sunduğu dilekçesinde ise öncelikli talebini değiştirerek bu kez aracın ayıpsız misli ile değişimi mümkün olmaması halinde bedel iadesi talebinde bulunduğu belirtmiş olup dava dilekçesinde ilk olarak talep ettiği bedel iadesi talebinde feragat etmiştir....

          Ayıp sözüyle, bir şeyde bulunmaması gereken objektif bozukluklar ve eksiklikler kast olunmaktadır. Ayıp maddi şekilde olabileceği gibi hukuki veya ekonomik bir ayıp şeklinde de ortaya çıkabilecektir. Bir eşyanın aynı cinsten normal parçalarla karşılaştırıldığında kendi değerini veya elverişliliğini kaldıran ya da azaltan her türlü kötü nitelik maddi ayıptır. Satım sözleşmesinin yerine getirilmesi için geçirilen hakkın, objektif bir hukuk kuralından ötürü sakatlanmış bulunması, satılanın objektif bir hukuk kuralı nedeniyle öngörülen amaca hizmet edememesi ise “hukuki ayıp” olarak nitelendirilmektedir. Satılanın değerine ve ondan beklenen yarara etki eden ve objektif hukukun koyduğu bir takım sınırlama ve yasaklardan doğan eksiklikler “hukuki ayıp” olarak ifade edilebilir. Hukuki ayıpların tayin ve tespiti maddi ayıplarda olduğu gibi kolay değildir. Özellikle “zapt” ile “hukuki ayıp teşkil eden noksanlıklar”ın birbirinden ayrılması güçlük arz eder....

          UYAP Entegrasyonu