DAVA KONUSU : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) KARAR : KAYSERİ 2....
Somut olayda davacı, davalı şirketten satın aldığı soğutucu sisteminin ayıplı olduğunu ileri sürerek bedel iadesine isteminde bulunmuş, davalı ise ürünün ayıplı olmadığını servisin soğutucu sisteminin onarmasını bizzat davacının engellediğini savunmuş, mahkemece bilirkişi raporu hükme esas alınarak davacının sözleşmeden dönerek bedel iadesi isteminin reddine, satış bedelinden 3.000,00 TL indirim yapılmasına karar verilmiş, karara karşı taraf vekillerince istinaf talebinde bulunulmuştur. Taraflar arasında malın satışı hususlarında ihtilaf bulunmamaktadır. İhtilaf, malın ayıplı olup olmadığı, bedel iadesi koşullarının oluşup oluşmadığı hususlarındadır. 6502 sayılı Yasanın 11/1. maddesinde, malın ayıplı olması durumunda tüketicinin seçimlik hakları düzenlenmiştir. Bu seçimlik haklarda tüketici; bedel iadesini de içeren sözleşmeden dönme, malın ayıpsız misliyle değiştirilmesi veya ayıp oranında bedel indirimi ya da ücretsiz onarım isteme haklarına sahiptir....
Taraf delilleri toplandıktan sonra, dava konusu araçlarda ayıp bulunup bulunmadığı, ayıp var ise bu durumun üretimden mi yoksa kullanımdan mı, dış etkenden mi kaynaklandığı, makinanın ayıplı olup olmadığı, bu ayıbın gizli ayıp olup olmadığı, davacının bu nedenlerle bedelin iadesi talebinde bulunma koşullarının oluşup oluşmadığı hususlarında makine mühendisi ve kimya mühendisi bilirkişilerden rapor alınmış, 27/04/2020 ve 01/02/2021 tarihli raporlarda, araçlardaki hasarın üretim aşamasında boyama hatasından kaynaklandığı, , bu ayıbın gizli ayıp niteliğinde olduğu, sorunun kullanımdan kaynaklanmadığı, ayıbın aracın tümünü değiştirilmesini gerektirecek bir gizli ayıp sınıfına girmediği, bedel indirimi seçeneğinin uygulanabileceği bildirilmiştir....
Dava dilekçesinde “ürünlerin satışı, tamiri ve iadesi için yapılmış olan giderlerin” ve “ayıptan doğan ---- zararın” sözleşme tarihinden itibaren işleyecek ticari faiz ile birlikte tahsili talep edilmiş olsa da sözleş-----------tarihinden itibaren faizin işletilemeyeceği, sözleşmenin kurulduğu tarihte davalının bu bedelleri ödeme borcu bakımından temerrüde düşmediği, takdirin, elbette münhasıran Sayın Mahkeme’ye ait olduğu, kazanç kaybı ve ticari itibar kaybı sebebiyle manevi tazminat şartlarının oluşup oluşmadığı, oluşmuş ise miktarının tespiti hususunda: Davacı, ayıp dolayısıyla oluşan kazanç ve itibar kaybına karşılık manevi tazminat talep etmiş olup borçlar mevzuatı bakımından yapılan değerlendirme neticesinde TBK m. 49/I ve 58/I hükümleri ile Yargıtay kararları gereğince üzüntünün manevi tazminat gerektirebilmesi için kişilik hakkının ihlali sonucu oluşması gerektiği; dolayısıyla manevi tazminat talep edilebilmesi için kişilik hakkına hukuka aykırı tecavüzle manevi zarar (kişilik...
Davalı T4 ise, araç satış sözleşmesinde davalı satıcı T3'in vekili olarak yer almış olup, araçta bulunan ayıp nedeniyle sözleşmenin tarafı olmayan Cihan'ın açılan davada husumet yokluğundan verilen red kararı da yerindedir. Açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 Sayılı HMK'nın 353/1- b-1. maddesi uyarınca reddine karar vermek gerekmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur. HÜKÜM: Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere; Akşehir 1....
- KARAR - Davacı vekili, müvekkilinin 13/05/2013 tarihli fatura ile davalılardan DCK marka demir kesme makinesi ile demir bükme makinesini satın aldığını, ancak ayıp nedeniyle yarar sağlayamadığını, arızaların derhal bildirilmesine rağmen tamir ya da değiştirme olmadığını, 23.07.2013 tarihli taleplerine istinaden mahkemeden tespit yaptırarak makinaların ayıplı olduğuna ilişkin rapor aldıklarını, davalılara gönderdikleri 16/08/2013 tarihli ihtarname ile de bedel iadesini istediklerini, davalılarca hiçbir cevap verilmediğini belirterek, sözleşmenin feshine, 6.300-TL satış bedeli, ihtarname ve tespit gideriyle birlikte toplam 7.289,98-TL' nin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı ......
Bu nedenle her üç raporda da keşif ve rapor tarihleri itibariyle aracın değişimini haklı gösteren bir ayıp bulunmadığı anlaşıldığından mahkemece davacının aracın ayıpsız misli ile değişimi ve bedel iadesi talebinin reddine karar verilmesi gerekirken davanın kabulüne karar verilmesi yasaya aykırı olup bu nedenle davalı vekilinin istinaf talebinin kabulü gerekir. Kabule göre de, davacı dava dilekçesinde öncelikle bedel iadesi, aksi halde aracın ayıpsız misli ile değişimi talebinde bulunmuş olup daha sonra sunduğu dilekçesinde ise öncelikli talebini değiştirerek bu kez aracın ayıpsız misli ile değişimi mümkün olmaması halinde bedel iadesi talebinde bulunduğu belirtmiş olup dava dilekçesinde ilk olarak talep ettiği bedel iadesi talebinde feragat etmiştir....
Davacı dava dilekçesinde ayıplı malların satıcıya iadesi ile ödediği bedelin istirdadını istemiştir. Bu durumda davacının açıkça sözleşmeden döndüğü ve sözleşmenin feshini talep ettiği kuşkusuzdur. 4077 sayılı yasanın 4.maddesine göre tüketici, ayıplı mal teslimi halinde bedel iadesini de içeren sözleşmeden dönme, malın ayıpsız misli ile değiştirilmesi veya ayıp oranında bedel indirimi ya da ücretsiz onarım isteme haklarına sahiptir. Satıcı tüketicinin tercih ettiği bu talebi yerine getirmekle yükümlüdür. Her ne kadar yasada “ Tüketicinin sözleşmeyi sona erdirmesi, durumun gereği olarak haklı görülemiyorsa, bedelden indirim ile yetinilir.” Hükmü mevcut ise de somut olayda dava konusu edilen satıma konu eşya mobilya olup her zaman göz önünde bulunan ve umulan faydadan ziyade estetik amaçlı olarak kullanılması hedeflenen bir mal olduğundan tüketicinin ayıplı eşyanın görüntüsüne katlanmasını beklemek doğru değildir....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: İlk Derece Mahkemesi tarafından yapılan yargılama sonunda; ''Dava, davacı tüketicinin evi için aldığı ürünlerin ayıplı çıkmasından kaynaklanan sözleşmeden dönme ve bedel iadesi ile manevi tazminat istemelerine ilişkindir. Davacı tüketicinin aldığı ürünlerin bilirkişi raporunda da tespit edildiği üzere ayıplı olduğu anlaşılmıştır. Montajdan hemen sonra gerek mobilya kapaklarındaki renkte ton farkı, gerekse montaj esnasındaki ayıpların mahallinde yapılan keşif esnasında bilirkişi tarafından tespit edildiği tanzim edilen rapor ile sabittir. Davacının seçimlik hakkından olan sözleşmeden dönme ve bedel iadesi talebinde bulunduğu, terditli olarak ise ayıp oranında indirim talep ettiği görülmekle, mevcut ayıplar sebebi ile sözleşmeden dönme talebinin yerinde olduğu değerlendirilmiştir....
DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKÇE: Dairemizce HMK'nın 355. maddesi kapsamında istinaf dilekçesinde belirtilen hususlarla sınırlı olmak üzere ve kamu düzenine ilişkin hususlar resen dikkate alınarak yapılan inceleme neticesinde; Dava, satım sözleşmesine konu araçtaki ayıp nedeniyle bedelde indirim yapılması ve aracın tamir süresince kullanılamamasında dolayı tazminat ve ayrıca ayıp ihbarına ilişkin masrafların tahsili istemine ilişkindir. Davalı tarafından davacıya 10.12.2018 tarihinde satılan davaya konu 34 XX 746 plakalı araçtaki arızaların satış tarihinden sonra üç gün içinde meydan geldiği sabit olup, bu hususta taraflar arasında da uyuşmalık yoktur....