Sulh Hukuk Mahkemesinin 2019/5 D.İş sayılı dosyasında alınan 19.02.2019 tarihli tespit raporu ile aracın üretimden kaynaklı gizli ayıplı olduğunun tespit edildiğini, davalıların üretici ve yetkili satıcı olarak ayıptan sorumlu olduklarını, gizli ayıbın varlığı bilirkişi raporu ile sabit olup müvekkilinin bedel iadesi yönündeki seçimlik hakkının kabulünün gerektiğini, ayıplı araç nedeniyle bir kısım tamir bedelsiz yapılsa da müvekkilince bir kısım ücret ödendiğini, en son 02.01.2019 tarihli arızada davalıya başvurulduğunda daha önce kendilerince onarılmış olan parçanın arızalı olduğunun bildirildiğini, ancak özel serviste parçanın arızalı olmadığının belirtildiğini, delil tespit raporunda ise aracın üretimden kaynaklanan ayıplı olduğunun tespit edildiğini, gizli ayıbın öğrenilmesi üzerine 04.03.2019 tarihli ihtarname ile davalılara ayıp ihbarında bulunulduğunu, motor arızası nedeniyle sözleşmeden dönme hakkının haklı ve uygun olduğunu, aracın bir kısım kazaya karışması nedeniyle iade halinde...
Bu hükümler çerçevesinde somut olaya gelindiğinde ; Taraflar arasında 03/08/2019 tarihli taksitle satım sözleşmesi niteliğindeki 10.437,00 TL bedelli 1 adet Netha 3'lü koltuk takımı, 1 adet 2'li berjer, 2 adet Berjer koltuk, kırlentlerden oluşan satım sözleşmesine dair bir uyuşmazlık bulunmadığı bununla birlikte taksitle satışa dair uyuşmazlık konusu bulunmayan sözleşmenin 6502 Sayılı Kanunun 17/3.maddesine de aykırılık teşkil ettiği anlaşılmış, sözleşmedeki ürünlerin ayıplı olduğu iddiasıyla sözleşmenin feshi ile bedel iadesine ilişkin yapılan istemin incelenmesinde; davacının 03/08/2019 tarihinde verdiği siparişinin gecikmiş olması sebebi ile sözleşmedeki ürünlerin teslim olmadan iptal ettirmek istemesine rağmen kabul görmediği, 12/09/2019 tarihinde ihtarname gönderilmiş olmasına rağmen kendilerine dönüş yapılmadan, 20/09/2019 tarihinde ürünlerin taraflarına teslim edildiği, davacının 6502 Sayılı Kanunun 18.maddesi çerçevesinde süresi içinde ürünlerdeki ayıp nedeniyle bedel iadesi ve...
Davacı tamir hakkını kullanmışsa da tamir neticesinde başlangıçta ortaya çıkan sorunlar giderilememiştir. Bu durumda davacı TBK 227-I-1 ve II. Fıkraları gereğince sözleşmeden dönme, bedel iadesi ve manevi tazminat talebinde bulunmuştur. Dava konusu telefonda ayıbın gizli ayıp olması, sonradan ortaya çıkması, tamir hakkının kullanılmasına rağmen telefondaki sorunların giderilememesi, davalı teknik servislerin sorunu giderememesi nedeniyle davacının davasının kabulü ile bedelin iadesi gerekmiştir. Davalı Aplle firması tarafından tamir işlemlerinin yerine getirildiği, buna rağmen telefonun imalattan kaynaklı arızasının bulunması nedeniyle manevi tazminat talebinin reddi gerekmiştir. Konuya ilişkin bilirkişiden rapor alınmış, 30/12/2021 tarihli bilirkişi raporundan özetle, Davacı, ... (Cihaz) marka cep telefonunu 19.08.2019 tarihinde aldığı, cihazın ilk olarak 14.04.2020 tarihinde ......
davacının dava dilekçesinde aracın ayıpsız misli ile değiştirilmesi, olmadığı takdirde araç alım bedelinin iadesini talep etmişse de 22/06/2023 tarihli ıslah dilekçesinde aracı alıkoyup ayıp oranında bedelden indirim talep ettiği anlaşılmakla davacının davalıya yönelik ayıp oranında bedelde indirim talepli davasının kabulüne, 44.000,00 TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, davacının maddi tazminat talebi yönünden dava dilekçesinde ileri sürülmeyen davanın sonradan ıslah yoluyla talebi mümkün olmadığından maddi tazminat talepli davası bakımından karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....
Ayıp halinde alıcının hakları 6098 sayılı TBK'nın 227- (1) maddesinde; "Satılanı geri vermeye hazır olduğunu bildirerek sözleşmeden dönme, Satılanı alıkoyup ayıp oranında satış bedelinde indirim isteme, Aşırı bir masrafı gerektirmediği takdirde, bütün masrafları satıcıya ait olmak üzere satılanın ücretsiz onarılmasını isteme, İmkan varsa, satılanın ayıpsız bir benzeri ile değiştirilmesini isteme" olarak sayılmıştır. Alıcının genel hükümlere göre tazminat hakkının saklı olduğu da hüküm altına alınmıştır (m.227/1). Eldeki uyuşmazlıkta, davacı seçimlik haklarından sözleşmeden dönme ve bedel iadesi talep etmiştir. Bu talebin sözleşmenin tarafı olan davalıya karşı ileriye sürebildiği gibi yukarıda anılan hüküm gereğince davalı satıcı satılanda bilmediği ayıplardan da sorumlu olduğundan mahkemenin davayı husumet yokluğu nedeniyle reddetmesi doğru olmadığından, istinaf isteminin kabulü ile kararın kaldırılması gerekmiştir....
Öte yandan 14.06.2003 gün ve 25138 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Garanti Belgesi Uygulama Esaslarına Dair Yönetmeliğin 14. maddesinde de “tüketicinin onarım hakkını kullanılmasına rağmen malın tüketiciye teslim edildiği tarihten itibaren, belirlenen garanti süresi içerisinde kalmak kaydıyla bir yıl içerisinde; aynı arızanın ikiden fazla tekrarlanması veya farklı arızaların dörtten fazla meydana gelmesi veya belirlenen garanti süresi içerisinde farklı arızaların toplamının 6’dan fazla olması unsurlarının yanı sıra bu arızaların maldan yararlanamamayı sürekli kılması ve tamir için gereken azami sürenin aşılması durumunda tüketicinin bedel iadesi talep edebileceği” hükmü mevcuttur....
Davacı, davalının bedel iadesi talebini kabul etmemesi üzerine 30 günlük süre içerisinde 22.09.2005 tarihinde Tüketici Hakem Heyetine de başvurmuştur. Öyle ise mahkemece, ayıplı olduğu ihtilafsız olan bilgisayar için davacının ödediği miktar yönünden iadesi ile verilen senedin iptaline karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde davanın reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir. Sonuç:Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz olunan kararın davacı yararına BOZULMASINA,peşin alınan temyiz harcının istek halinde iadesine, 3.6.2008 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Mahkemece, sözleşmenin ayıp nedeniyle haklı olarak davacı tarafından feshedildiği ve makinanın iade edildiği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, 10.000.00.-YTL. satış bedeline mahsuben yapılan ödeme tutarı 3.776.00.-YTL. tamir masrafı ve 1.350.00.-YTL. nakliye masrafı toplamı 15.101.00.-YTL.nin 14.10.2003 tarihinden itibaren 4489 sayılı yasanın 1/2. bendindeki faiz oranı uygulanmak suretiyle davalıdan tahsiline karar verilmiş, hüküm davalı yanca temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalının yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, 19.10.2007 gününde oybirliğiyle karar verildi....
HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ: Dava, ayıplı mal/araç satımı iddiasına dayalı maddi ve manevi tazminat taleplerine ilişkindir. HMK'nın 355. maddesi uyarınca istinaf itirazları ve kamu düzenine ilişkin hususlarla sınırlı olarak yapılan inceleme sonunda; Dosya kapsamından somut olayda, davacı davalılardan ikinci el araç satın aldığını, araçta kendisinden gizlenen bir kısım arızlarının ( ayıplarının) olduğunu, arızaları tamir ettirdiğini ve bu tamirden dolayı 8680 TL tamir masrafı olduğunu ayrıca bu arıza nedeniyle araç kiralamak zorunda kalmış olduğunu belirterek ayıp nedeniyle uğradığı maddi ve manevi zararların giderilmesinin talep etmiştir....
Davacı iş sahibi, davalı yüklenici ile aralarındaki 17.02.2004 tarihli sözleşme konusu imalâtın ayıplı çıkması nedeniyle akdin feshini ve edimlerin karşılıklı olarak iadesine karar verilmesini talep etmiş, mahkemece davalının edimlerini yerine getirmediği gerekçesiyle, sözleşmenin feshine ve edimlerin karşılıklı olarak iadesine karar verilmiş, hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir. Borçlar Kanunu’nun 359 ve 360. maddeleri uyarınca iş sahibinin, eseri teslim aldıktan sonra işlerin mutad cereyanına göre imkânını bulur bulmaz muayeneye ve kusurları varsa müteahhide bildirmeye mecbur olup, yapılan eser iş sahibinin kullanamayacağı, kabul edemeyeceği derecede kusurlu olduğu takdirde iş sahibinin eseri reddetme, eserdeki ayıp eserin reddini gerektirmeyecek derecede ağır değilse, fiyatı tenzile ve eseri tamir ettirmeye hakkı vardır....