Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davacı vekili ıslah dilekçesinde 181- TL noter masrafı talep etmiş ise de, dosyada 181- TL bedelli noter masrafına ilişkin belgenin bulunmadığı anlaşılmakla, işbu bedel yönünden talebin reddi gerekmiş, yine aracın tamirde geçen süre içerisinde davacı tarafından başka bir araç kiralanarak kullanıldığına ilişkin belge sunulmadığından ikame araç bedeli noktasında ek rapor alınmamış ve bu talebin de evleviyetle reddi gerekmiş, 4.500- TL ayıp oranında bedelden indirim, 5.262- TL tamir masrafı, 250- TL ekspertiz masrafı, 531- TL çekici masrafı olmak üzere toplam 10.543,00- TL yönünden davanın tamamen ıslah edildiği 02/10/2021 tarihi itibariyle davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine -Davanın KISMEN KABULÜNE,10.543,00- TL nin davanın tamamen ıslah edildiği 02/10/2021 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine, bakiye talebin reddine, ..." şeklinde karar verilmiştir....

"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi Taraflar arasında ayıplı maldan kaynaklanan misliyle değişim veya bedel iadesi davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı ile davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü. K A R A R Davacı, davalı şirketten 24.12.2012 tarihli fatura ile otomobil satın aldığını, ilk olarak 21.01.2014 tarihinde aracın yakıt pompası arızası nedeni ile servise götürülmek zorunda kalındığını, yapılan tamir ameliyesine rağmen takip eden süreçte aracın bu parçası bakımından birden fazla defa daha servise götürüldüğünü ve fakat netice alınamadığını ileri sürerek, dava konusu otomobilin ayıpsız misli ile değiştirilmesine, olmadığı takdirde ise sözleşmenin feshi ile araç için ödenmiş olan bedelin faizi ile birlikte iadesine karar verilmesini istemiştir....

    Davalı T4 vekili cevap dilekçesinde özetle, husumet itirazlarının bulunduğunu, müvekkilinin sözleşmeye aykırı davranmadığını, davacı adına tescilinin yapıldığını, taşınmaz tesliminde gecikmenin OHAL nedeniyle yaşandığından kusurunun olmadığını, davanın hukuki dayanağının bulunmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur. Davalıların birleşen davaya cevaplarında seçimlik hakkın kullanıldığını, davanın derdestlik nedeniyle reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuşlardır. Mahkemece yapılan yargılama neticesinde 10/06/2021 tarihli kararla; "(...) Somut olayda, davacı, dava konusu taşınmazın ayıplı olduğu iddiasına dayalı seçimlik hakkını ayıp oranında bedel indirimi yönünde kullanmış, davacı vekilinin 16/12/2020 tarihli ıslah dilekçesi ile ayıp oranında bedel indirimi talebini satış bedelinin iadesi olarak ıslah etmesinin 6502 Sayılı Kanun'un 11....

    Dönme üzerine sözleşmenin geçmişe etkili olarak ortadan kalkmasının doğal bir sonucu olarak, tarafların edimlerinin karşılıklı olarak aynı anda ifası gerekir. 6098 sayılı Borçlar Kanunu'nun 229. maddesi 1. bendi gereği, satış sözleşmesinden dönen alıcı, satılanı, ondan elde ettiği yararları ile birlikte satıcıya geri vermekle yükümlüdür. Tüm bu açıklamalar ışığında somut olay değerlendirildiğinde: Eldeki davada davacı, bedel iadesini istemiştir. TBK’ya göre ayıptan alıcıya karşı sadece satıcı sorumludur. Üretici firmanın ayıba karşı tekeffülden alıcıya karşı sorumluluğu bulunmamaktadır. Açıklanan yasal düzenlemede satıcının ayıptan sorumluluğu düzenlenmiş olup üreticinin sorumluluğuna yer verilmediğinden davalılardan davaya konu traktörün üreticisi olan... Sanayi A.Ş’nin üretici firma olması nedeniyle bedel iadesinden sorumluluğu söz konusu olmayacaktır....

      Dönme üzerine sözleşmenin geçmişe etkili olarak ortadan kalkmasının doğal bir sonucu olarak, tarafların edimlerinin karşılıklı olarak aynı anda ifası gerekir. 6098 sayılı Borçlar Kanunu'nun 229. maddesi 1. bendi gereği, satış sözleşmesinden dönen alıcı, satılanı, ondan elde ettiği yararları ile birlikte satıcıya geri vermekle yükümlüdür. Tüm bu açıklamalar ışığında somut olay değerlendirildiğinde: Eldeki davada davacı, bedel iadesini istemiştir. TBK’ya göre ayıptan alıcıya karşı sadece satıcı sorumludur. Üretici firmanın ayıba karşı tekeffülden alıcıya karşı sorumluluğu bulunmamaktadır. Açıklanan yasal düzenlemede satıcının ayıptan sorumluluğu düzenlenmiş olup üreticinin sorumluluğuna yer verilmediğinden davalılardan davaya konu traktörün üreticisi olan ... Sanayi A.Ş’nin üretici firma olması nedeniyle bedel iadesinden sorumluluğu söz konusu olmayacaktır....

        DEĞERLENDİRME ve GEREKÇE: Dava, ticari satım sözleşmesinden kaynaklı araçtaki ayıp nedeniyle araç bedeli ile yapılan masrafların ödeme tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsili istemine ilişkindir....

          -TL satış bedelinin ticari faizi ile davalılardan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiş, 10.06.2010 günlü oturumda ise aracın aynı ile değiştirilmesinin mümkün olmaması nedeniyle sözleşmenin feshi ile araç bedelinin faizi ile tahsilini istemiştir. Davalılar vekili, zamanaşımı itirazında bulunduğu gibi araçta ayıp olarak nitelenebilecek bir husus bulunmadığını, aracın kullanımını etkilemeyeceğini, basit müdahale ile arızanın giderilebileceğini, kaldı ki, yasal sürede ayıp ihbarının yapılmadığını, faiz istenemeyeceği gibi bedelin iadesine karar verilmesi halinde faydalanma bedelinin mahsubunu talep etmiştir....

            Davacı, davalının bedel iadesi talebini kabul etmemesi üzerine 30 günlük süre içerisinde 22.09.2005 tarihinde Tüketici Hakem Heyetine de başvurmuştur. Öyle ise mahkemece, ayıplı olduğu ihtilafsız olan bilgisayar için davacının ödediği miktar yönünden iadesi ile verilen senedin iptaline karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde davanın reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir. Sonuç:Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz olunan kararın davacı yararına BOZULMASINA,peşin alınan temyiz harcının istek halinde iadesine, 3.6.2008 gününde oybirliğiyle karar verildi....

              Öte yandan 14.06.2003 gün ve 25138 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Garanti Belgesi Uygulama Esaslarına Dair Yönetmeliğin 14. maddesinde de “tüketicinin onarım hakkını kullanılmasına rağmen malın tüketiciye teslim edildiği tarihten itibaren, belirlenen garanti süresi içerisinde kalmak kaydıyla bir yıl içerisinde; aynı arızanın ikiden fazla tekrarlanması veya farklı arızaların dörtten fazla meydana gelmesi veya belirlenen garanti süresi içerisinde farklı arızaların toplamının 6’dan fazla olması unsurlarının yanı sıra bu arızaların maldan yararlanamamayı sürekli kılması ve tamir için gereken azami sürenin aşılması durumunda tüketicinin bedel iadesi talep edebileceği” hükmü mevcuttur....

                Davacı iş sahibi, davalı yüklenici ile aralarındaki 17.02.2004 tarihli sözleşme konusu imalâtın ayıplı çıkması nedeniyle akdin feshini ve edimlerin karşılıklı olarak iadesine karar verilmesini talep etmiş, mahkemece davalının edimlerini yerine getirmediği gerekçesiyle, sözleşmenin feshine ve edimlerin karşılıklı olarak iadesine karar verilmiş, hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir. Borçlar Kanunu’nun 359 ve 360. maddeleri uyarınca iş sahibinin, eseri teslim aldıktan sonra işlerin mutad cereyanına göre imkânını bulur bulmaz muayeneye ve kusurları varsa müteahhide bildirmeye mecbur olup, yapılan eser iş sahibinin kullanamayacağı, kabul edemeyeceği derecede kusurlu olduğu takdirde iş sahibinin eseri reddetme, eserdeki ayıp eserin reddini gerektirmeyecek derecede ağır değilse, fiyatı tenzile ve eseri tamir ettirmeye hakkı vardır....

                  UYAP Entegrasyonu