Davalılar vekili tarafından ihtiyati haciz kararına itiraz edilmiş; mahkemece, 19.12.2012 günlü duruşmada, davalılar vekilinin ihtiyati hacze itirazının manevi tazminat davası yönünden kabulüne, 260.000,00 TL manevi tazminat davası yönünden verilen ihtiyati haciz kararının kaldırılmasına, davalılar vekilinin ihtiyati hacze itirazının 20.250,00 TL bedelli maddi tazminat davası yönünden reddine, bu miktarla sınırlı olmak üzere ihtiyati haczin devamına karar verilmiştir. 19.12.2012 günlü bu karar, davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, alınan ihtiyati haciz kararına yapılan itiraza ilişkindir. İİK.’nun 265. maddesi hükmü uyarınca, borçlu, ihtiyati haczin dayandığı sebeplere, mahkemenin yetkisine ve teminata karşı mahkemeye müracaatla itiraz edebilir. İİK.'...
‘ye doğmuş ve doğacak bir borcu bulunmadığını" belirterek haciz ihbarnamesine itiraz ettiklerini, 3.kişi şirketlerin beyanlarının gerçeğe aykırı olduğunu, bu nedenle yalan beyanda bulunan şirket yetkililerinin İİK. 89/4 yollamasıyla İİK. 338 maddesi uyarınca cezalandırılmasını istemiştir. Alacaklının tazminat ve cezalandırma isteminin . İcra Ceza Mahkemesi'nin 09.04.2009 tarih ve 2006/3122 E-2009/159 K. sayılı kararı ile.... yetkilisi ...hakkındaki davanın tefrikine, diğer sanıkların tümünün ayrı ayrı beraatlerine, beraat eden sanıklarla ilgili olarak, tazminat hususundaki talebin reddine karar verildiği, bu kararın, alacaklının temyizi üzerine Yargıtay 16. Hukuk Dairesi'nin 22.11.2010 tarih ve 2010/3560 E-2010/6744 K. sayılı ilamı ile tazminat talebi konusunda, olumlu veya olumsuz bir karar verilmemesinin, isabetsiz olduğu gerekçesi ile bozulduğu anlaşılmaktadır. Mahkemece Yargıtay 16....
Sonuç olarak, İİK nun 277 ve devamı maddelerindeki koşullar oluşmadan açılacak alacak veya tazminat davalarına dayanılarak borçlu (davalı) olduğu iddia edilen kişilerin alacak veya tazminat hakkının doğum tarihine yakın tarihlerde 3. kişilerle yaptıkları hukuki işlemlerin (tasarrufların) iptaline ilişkin açılan davaların yasal dayanağı yoktur. B.K nun 18. maddesi yeterli ve bu davaların yasal dayanağı değildir. Ayrıca, davacının iptal davasını açtığı anda dava açmakta hukuki yararı oluşmamıştır. Alt yapısı olmadan bu yönde verilecek kararın icra takibi yönünden uygulanması ve yerine getirilmesi de mümkün değildir. Bu şekilde açılmış bir davanın kabulü, borçlu ile 3. kişinin zararına yol açabileceğinden davanın reddine karar verilmesi düşüncesinde olduğumdan sayın çoğunluğun kararına katılmıyorum. 28/02/2011...
Sonuç olarak, İİK nun 277 ve devamı maddelerindeki koşullar oluşmadan açılacak alacak veya tazminat davalarına dayanılarak borçlu (davalı) olduğu iddia edilen kişilerin alacak veya tazminat hakkının doğum tarihine yakın tarihlerde 3. kişilerle yaptıkları hukuki işlemlerin (tasarrufların) iptaline ilişkin açılan davaların yasal dayanağı yoktur. B.K nun 18. maddesi yeterli ve bu davaların yasal dayanağı değildir. Ayrıca, davacının iptal davasını açtığı anda dava açmakta hukuki yararı oluşmamıştır. Alt yapısı olmadan bu yönde verilecek kararın icra takibi yönünden uygulanması ve yerine getirilmesi de mümkün değildir. Bu şekilde açılmış bir davanın kabulü, borçlu ile 3. kişinin zararına yol açabileceğinden davanın reddine karar verilmesi düşüncesinde olduğumdan sayın çoğunluğun kararına katılmıyorum. 25/04/2013...
Sonuç olarak, İİK nun 277 ve devamı maddelerindeki koşullar oluşmadan açılacak alacak veya tazminat davalarına dayanılarak borçlu (davalı) olduğu iddia edilen kişilerin alacak veya tazminat hakkının doğum tarihine yakın tarihlerde 3. kişilerle yaptıkları hukuki işlemlerin (tasarrufların) iptaline ilişkin açılan davaların yasal dayanağı yoktur. B.K nun 18. maddesi yeterli ve bu davaların yasal dayanağı değildir. Ayrıca, davacının iptal davasını açtığı anda dava açmakta hukuki yararı oluşmamıştır. Alt yapısı olmadan bu yönde verilecek kararın icra takibi yönünden uygulanması ve yerine getirilmesi de mümkün değildir. Bu şekilde açılmış bir davanın kabulü, borçlu ile 3. kişinin zararına yol açabileceğinden davanın reddine karar verilmesi düşüncesinde olduğumdan sayın çoğunluğun kararına katılmıyorum. 25/04/2013...
Sonuç olarak, İİK nun 277 ve devamı maddelerindeki koşullar oluşmadan açılacak alacak veya tazminat davalarına dayanılarak borçlu (davalı) olduğu iddia edilen kişilerin alacak veya tazminat hakkının doğum tarihine yakın tarihlerde 3. kişilerle yaptıkları hukuki işlemlerin (tasarrufların) iptaline ilişkin açılan davaların yasal dayanağı yoktur. B.K nun 18. maddesi yeterli ve bu davaların yasal dayanağı değildir. Ayrıca, davacının iptal davasını açtığı anda dava açmakta hukuki yararı oluşmamıştır. Alt yapısı olmadan bu yönde verilecek kararın icra takibi yönünden uygulanması ve yerine getirilmesi de mümkün değildir. Bu şekilde açılmış bir davanın kabulü, borçlu ile 3. kişinin zararına yol açabileceğinden davanın reddine karar verilmesi düşüncesinde olduğumdan sayın çoğunluğun kararına katılmıyorum. 14/03/2011...
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve HMK 355. maddesindeki kamu düzenine aykırılık halleri resen gözetilmek üzere istinaf incelemesinin, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılacağı kuralına uygun biçimde inceleme yapılıp karar verilmiş ve verilen kararda bir isabetsizlik görülmemiş olmasına göre yerinde olmayan bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün HMK 370/1. maddesi gereğince ONANMASINA, HMK 373. maddesi uyarınca dosyanın ilk derece mahkemesine, kararın bir örneğinin de bölge adliye mahkemesi hukuk dairesine gönderilmesine, 2547 sayılı Yasanın 56/b maddesi gereğince davacı harçtan muaf olduğundan harç alınmamasına, 14/06/2021 gününde oybirliğiyle karar verildi....
İcra Müdürlüğünün 2019/15028 E. sayılı dosyasında başlatılan takipte imzaya, borca ve yetkiye itiraz ederek takibin iptali ile davalılar aleyhine %20 tazminat ile %10 para cezasına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. İzmir 6. İcra Hukuk Mahkemesince yapılan yargılama sonunda davacıların yetki itirazının senette tanzim yerinin İzmir olduğu görülmekle reddine, davacıların imzaya yönelik itirazlarının İİK 170 madde gereği reddine, İİK 170/3 madde koşulları oluşmadığından davalı yanın tazminat isteminin reddine, davacıların borca itirazının İİK 169/a madde gereği reddine, İİK 169/a-6 madde koşulları oluşmadığından davalı yanın tazminat isteminin reddine karar verilmiştir....
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2021/883 Esas KARAR NO : 2021/982 DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) DAVA TARİHİ : 08/11/2013 KARAR TARİHİ : 08/11/2021 GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 08/11/2021 Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin dava dışı borçlu ....... aleyhine icra takibi başlattığını, takibin kesinleşmesi üzerine borçlunun hak ve alacaklarının bulunduğunu öğrendiği davalı ... (..... A.Ş’den devralan)'ne İİK 89 maddesi uyarınca haciz ihbarnamesi gönderilmesini sağladığını, ancak davalının haksız olarak haciz ihbarnamesine itiraz ettiğini, alacağını tahsil etmesini engellediğini belirterek maddi tazminat talep etmiştir....
Hukuk Dairesi 2018/5104 E. , 2019/894 K."İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Alacaklı tarafından başlatılan ilamlı icra takibinde borçlu icra mahkemesine başvurusunda; takibe dayanak ilamın kesinleşmeden takibe konulamayacağını ileri sürerek icra takibinin iptalini istediği, mahkemece, aile ve kişiler hukukuna ilişkin hükümlerin kesinleşmeden icraya konulamayacağı gerekçesiyle takibin iptaline karar verildiği görülmektedir. 6100 sayılı HMK'nun Geçici 3. maddesi yollamasıyla uygulanması gereken HUMK'nun 443/1 (HMK. 367/1 m.) maddesi gereğince, temyiz kararın icrasını durdurmaz....