Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

sonucunda; Müşteki tarafın, sanığın cezalandırılması talebinin yanında İİK.nun 89/4. maddesi uyarınca tazminat talebinin de bulunduğu, tazminat istemi hakkında genel hükümlere göre yargılama yapılıp karar verilmesi gerekmekte olup, mahkemece kısa kararda herhangi bir gerekçe göstermeden tazminat isteminin reddine karar verilmesine karşın, gerekçeli kararda bu konuda herhangi bir açıklamanın bulunmaması isabetsizdir....

    Hukuk Dairesi İş Hukuku ihtisas dairesine dönüştürülmüş olmakla; Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulu'nun anılan kararları uyarınca genel kredi sözleşmesine kefil olunmadığının tespiti ile maddi ve manevi tazminat istemine ilişkin davalar hakkında verilen kararların temyiz incelemesi Yargıtay ... Hukuk Dairesinin görev alanı içerisine girmektedir. SONUÇ: Taraflar arasındaki uyuşmazlığın niteliğine, ... anılan kararı ve Danıştay Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair 6...2... sayılı Kanun'un 21. maddesine göre inceleme görevinin Yargıtay ... Hukuk Dairesine ait olduğu düşünüldüğünden, bu hususta karar verilmek üzere dosyanın HUKUK İŞBÖLÜMÜ İNCELEME KURULUNA GÖNDERİLMESİNE, 02.0....201... tarihinde oybirliği ile karar verildi....

      Fıkrası uyarınca tazminattan indirim sebebi olduğunu, manevi tazminat talebinin zenginleşme aracı olarak kullanıldığını, talep edilen manevi tazminat miktarının, manevi tazminatın hukuki niteliği olan ceza, telafi veya tatmin görüşü ile bağdaşmadığını belirterek, yerel mahkeme kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir....

        İcra mahkemesi, tazminat hakkındaki davayı genel hükümlere göre halleder" düzenlemesi yer almaktadır. Buna göre, tazminat talep eden takip alacaklısı, üçüncü kişinin beyanının aksini, İİK.'nun 68. maddesinde sayılan belgelere bağlı olmadan her türlü delille ispat edebilir. Somut olayda, üçüncü kişiye İİK.’nun 89/1. maddesine göre haciz ihbarnamesi tebliğ edilmiş, üçüncü kişi, haciz ihbarnamesine karşı yasal süresi içinde, dosya borçlusunun kendisinde hak ve alacağı bulunmadığını belirterek icra dairesine itirazda bulunmuş, alacaklının İİK.'nun 89/4.maddesi koşullarında icra mahkemesi nezdinde yapmış olduğu başvurusu, mahkemece, alınan bilirkişi raporu doğrultusunda reddedilmiştir. Alacaklı vekili, dava dilekçesinde, delil olarak vergi kayıtlarını bildirmiş, 3.kişi tarafından defter ve belgeler ibraz edilmemiş, mahkemece yetersiz bilirkişi raporuna dayalı olarak sonuca gidilmiştir. İİK.'...

          Sonuç olarak, İİK nun 277 ve devamı maddelerindeki koşullar oluşmadan açılacak alacak veya tazminat davalarına dayanılarak borçlu (davalı) olduğu iddia edilen kişilerin alacak veya tazminat hakkının doğum tarihine yakın tarihlerde 3. kişilerle yaptıkları hukuki işlemlerin (tasarrufların) iptaline ilişkin açılan davaların yasal dayanağı yoktur. B.K nun 18. maddesi yeterli ve bu davaların yasal dayanağı değildir. Ayrıca, davacının iptal davasını açtığı anda dava açmakta hukuki yararı oluşmamıştır. Alt yapısı olmadan bu yönde verilecek kararın icra takibi yönünden uygulanması ve yerine getirilmesi de mümkün değildir. Bu şekilde açılmış bir davanın kabulü, borçlu ile 3. kişinin zararına yol açabileceğinden davanın reddine karar verilmesi düşüncesinde olduğumdan sayın çoğunluğun kararına katılmıyorum. 22/02/2012...

            Asliye Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: - K A R A R - Dava, maddi tazminat istemine ilişkindir. İcra Hukuk Mahkemesince;davalıya gönderilen ihbarnamenin nitelik itibariyle İİK.'nun 89. maddesi kapsamında bulunmadığını belirterek, görevsizlik kararı verilmiştir. Asliye Hukuk Mahkemesi ise; uyuşmazlığın İİK.'...

              KARAR: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1- Davalılar vekilinin istinaf başvurusunun HMK'nın 353/1- b,1 maddesi uyarınca esastan reddine, 2- Alınması gereken 397,22 TL istinaf karar harcından peşin alınan 99,00TL nin mahsubu ile bakiye 298,22 TL'nin davalılardan alınarak hazineye gelir kaydına, 3- İstinaf yargılama giderlerinin davalılar üzerinde bırakılmasına, 4- Duruşma açılmadığından istinaf vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, 5- Gider avansından harcanmayan kısmın talep halinde ilgilisine iadesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK'nın 362/1- a maddesi uyarınca miktar itibariyle kesin olarak oybirliği ile karar verildi....

              "İçtihat Metni"Davacılar 1-... ve 51 arkadaşı ile davalı TOKİ aralarındaki tazminat davasına dair Van 1. Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen 30/03/2015 tarihli ve 2015/43 E. - 2015/365 K. sayılı hükmün onanması hakkında dairece verilen 30/03/2015 tarihli ve 2020/4372 E. - 2021/894 K. sayılı ilama karşı davalı vekili tarafından kararın düzeltilmesi istenilmiştir. Düzeltme isteğinin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I HUMK'nın 5219 ve 5236 sayılı kanunlarla değişen 440/III-1. maddesine göre 26.317,332 TL den az olan davalara ait hükümlerin onanması ya da bozulmasına ilişkin Yargıtay kararlarına karşı karar düzeltilmesi yoluna gidilemez. Hüküm altına alınan miktar, karar düzeltme sınırının altındadır. Düzeltilmesi istenilen Dairemiz kararında, maddi hataya dayalı olarak karar düzeltme yolu açık yazılmıştır....

                Şti. hakkında İİK'nun 89/4.maddesi gereğince talep edilen tazminatın reddine karar verilmiş; hüküm, yasal süresi içerisinde şikayetçi vekili tarafından temyiz edildiğinden, Yargıtay C.Başsavcılığının onama ve bozma istemli tebliğnamesiyle dosya Daireye gönedilmiş olmakla, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okunarak, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: Gerçeğe aykırı beyanda bulunma suçuna yönelik kurulan hükmün temyiz incelemesi sonunda; Dosya içeriğine, toplanan delillere, kararda yazılı gerektirici nedenlere, yapılan yargılama ve uygulamada isabetsizlik bulunmadığına göre yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun bulunan hükmün İİK.’nun 366. maddesi uyarınca istem gibi ONANMASINA, Tazminat istemine yönelik hükmün temyiz incelemesi sonunda ise; Hükmün esasını oluşturan ve tefhimle geçerlilik kazanan kısa kararda tazminat konusunda karar verildiği halde, gerekçeli kararda tazminat istemi konusuna yer verilmeyerek hükmün karıştırılması isabetsiz olduğundan temyiz...

                  Bu maddeden doğan halefiyet hakkına istinaden açılan veya açılacak olan dava, esas itibariyle sigortalının, kendisine zarar verene karşı açacağı tazminat davasının, onun halefi sıfatıyla sigortacı tarafından açılmasıdır. TTK'nun 1472.maddesi uyarınca sigortacı, sigorta bedelini ödedikten sonra hukuken sigorta ettiren yerine geçer ve dava, tazmin ettiği bedel nisbetinde sigortacıya intikal eder. Bu şekilde sigortalısının haklarına halef olan sigorta şirketinin, ödediği tazminat miktarınca hukuken sigortalı yerine geçerek açtığı rücû davası, aslında bir tazminat davası olup, bu niteliği itibariyle aynı zamanda şahsî nitelikte bir eda davasıdır. Burada sigortacı, sigorta ettiren yerine geçtiği için şahsî ve rücu ödediği bedelle sınırlı olduğundan dolayı da cüz'î haleftir....

                    UYAP Entegrasyonu