Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Bu halde somut Uyuşmazlık; yersiz ödendiği iddia edilen dava konusu paranın sebepsiz zenginleşme hükümleri doğrultusunda davalıdan geri istenip istenemeyeceği ve bu sebepten kaynaklı itirazın iptali noktasında toplanmaktadır. Sebepsiz zenginleşme, bir kimsenin mal varlığının, geçerli (haklı) bir sebep olmaksızın diğer bir kimsenin mal varlığı aleyhine çoğalması (zenginleşmesi) demektir. Sebepsiz zenginleşmeye dayalı alacak talep edilebilmesi için borçlunun mal varlığından bir başkasının aleyhine olarak bir zenginleşme meydana gelmeli, zenginleşme ve zenginleştirici olay arasında illiyet bağı bulunmalı ve zenginleşme haklı bir sebebe dayanmamalıdır. Kural olarak zenginleşen, başkasının malvarlığından veya emeğinden haklı bir sebep olmaksızın elde ettiği zenginleşmeyi geri vermek zorundadır. (TBK m.77/1) Borç olmayanı rızası ile ödeyen kimse yanlışlığa düştüğünü ispat ettiği takdirde ödediğini geri isteyebilir....

Somut olayda davalının haksız fiil teşkil edecek bir eylemi bulunmadığı gibi,uğranılan bir kamu zararı da bulunmamaktadır Somut olayda hatalı intibak ve hatalı terfi gibi şart tasarrufun yanlış yapılmasının bulunup bulunmadığı veya herhangi bir şart tasarrufa dayanmayan hatalı ödemenin, sebepsiz zenginleşme hükümleri çerçevesinde istenip istenemeyeceğinin değerlendirmesi ilgili daireye ait olup,dairemizin görev alanı dışındadır Bu halde Sebepsiz zenginleşme, BK.nun 61- 66.maddeleri (TBK.nun 72- 82.maddeleri) gereğince, bir kimsenin malvarlığının geçerli (haklı) bir sebep olmaksızın diğer bir kimsenin malvarlığı aleyhine çoğalması (zenginleşmesi) demektir. Sebepsiz zenginleşmeye dayalı alacak talep edilebilmesi için borçlunun malvarlığından bir başkasının aleyhine olarak zenginleşme meydana gelmeli, zenginleşme ve zenginleştirici olay arasında illiyet bağı bulunmalı ve zenginleşme haklı bir sebebe dayanmamalıdır....

Sebepsiz zenginleşme; geçerli olmayan ve tahakkuk etmemiş yahut varlığı sona ermiş bir nedene ya da borçlu olunmayan şeyin hataen verilmesine dayalı olarak gerçekleşebilir. Sebepsiz zenginleşme bunlardan hangisi yoluyla gerçekleşmiş olursa olsun, sebepsiz zenginleşen, aleyhine zenginleştiği tarafa karşı geri verme borcu altındadır. Borç olmayanı rızası ile ödeyen kimse yanlışlığa düştüğünü ispat ettiği takdirde ödediğini geri isteyebilir. Yanlışlık eda ile ilgili olup, edada bulunanda bağışlama irade ve arzusunun bulunmadığını gösteren bir yanılmadır....

    Hukuki işlemlerden ve bunun en yaygın türü olan sözleşmeden doğan borçlarda, borçlunun borcunu anlaşmaya uygun olarak yerine getirmesi gerekir. Borçlu anlaşmaya uygun hareket etmezse, alacaklı borca aykırılık hükümlerini işletir ve mümkün ise borcun aynen ifasını, değilse doğan zararının giderilmesini talep eder. Bütün bu açıklamalara göre, sebepsiz zenginleşme alacaklıya, ikinci derecede (tali nitelikte) bir dava hakkı temin eder. Malvarlığındaki azalmanın başka asli nitelikteki davalarla önlenmesi mümkün ise, sebepsiz zenginleşme davası gündeme gelemez. Nitekim, sözleşmeden doğan bir hukuki ilişkinin bulunduğu hallerde taraflar sebepsiz zenginleşmeye dayanan bir talepte bulunamazlar....

      Dava dilekçesi ile tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; Derdest işbu davanın geçersiz sözleşmeden kaynaklanan sebepsiz zenginleşme nedeniyle (TBK 77 ila 82) alacak talebine ilişkin olduğu, istinaf edilen ara kararının da bu davada istenen ihtiyati tedbirle ilgili mahkemesince verilmiş 02/05/2023 tarihli ara karar olduğu anlaşılmıştır....

      Genel Müdürlüğü’nün genelgeleri uyarınca 12.07.1997 tarihinden sonra %5 oranında faiz uygulanması gerektiğini, ancak hata sonucu 31.12.1998 tarihine kadar %50 oranında faiz tatbik edildiğini ve bu nedenle davalının sebepsiz yere zenginleştiğini ileri sürerek, asıl alacak, işlemiş faiz ve BSMV tutarı 3.677.199.017 TL (eski TL)'nin avans faiziyle birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, sebepsiz zenginleşme davasının koşullarının gerçekleşmediğini ve alacağın zaman aşımına uğradığını savunarak, davanın reddini istemiştir....

        Bu durumda taraflar sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre karşılıklı olarak verdiklerini iade ile yükümlüdürler. Hukuken geçersiz sözleşmeden kaynaklanan bu nitelikteki bir uyuşmazlığın sebepsiz zenginleşme kurallarına göre çözümlenip tasfiye edilebilmesi için öncelikle sebepsiz zenginleşmenin kapsamını tespitteki ilke ve esasların açıklanmasında yarar vardır. Geçerli bir sebebe dayanmaksızın bir kişinin mal varlığından diğerinin mal varlığına kayan değerlerin eksiksiz iadesi denkleştirici adalet düşüncesine dayanır. Denkleştirici adalet ilkesi ise, haklı bir sebep olmaksızın başkasının mal varlığından istifade ederek kendi mal varlığını artıran kişinin elde ettiği bu kazanımı geri verme zorunda olduğunu ve gerçek bir eski hale getirme yükümlülüğü bulunduğunu ifade eder. Bilindiği gibi ülkemizde yaşanan enflasyon uzun yıllar boyu yüksek oranlarda seyretmiş ve paramızın değeri (alım gücü) de bununla ters orantılı olarak devamlı düşmüştür....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Taraflar arasında görülen davada; Davacılar, kayden maliki oldukları 211, 308 ve 17 parsel sayılı taşınmazları satış yoluyla davalıya temlik ettiklerini, tapuda resmi akitle devir işlemi yapıldığı halde davalının satış bedellerini ödemediğini, hileli davranışlarla taşınmazların davalı adına tescilinin sağlandığını, ancak sözleşmeden kaynaklanan ödeme yükümlülüğünü yerine getirmediğini ileri sürerek hâlen davalı adına kayıtlı bulunan 308 ve 211 parsel sayılı taşınmazların tapu kayıtlarının iptali ile adlarına tescilini, davalı tarafından 3. kişiye satılan 17 parsel sayılı taşınmaz bakımından da sebepsiz zenginleşme nedeniyle 70.000,00 TL. tazminatın tahsiline karar verilmesini istemişlerdir. Davalı, resmi akitlerde satış bedelinin peşin alındığının yazılı olduğunu, bedelin sonradan ödeneceğine ilişkin bir açıklamada bulunmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur....

            Açıklamalar ışığında somut olay değerlendirildiğinde: Davacı şirketin alacak iddiası, taraflar arasında imzalanan ve feshedildiği ileri sürülen bayilik sözleşmesi ilişkisinden kaynaklanmakta olup taraflar arasında imzalanan sözleşmeden kaynaklanan uyuşmazlığın; sebepsiz zenginleşme kurallarına göre değil, sözleşme hukuku çerçevesinde çözümlenmesi gerektiği kuşkusuzdur....

            Davacılar vekilinin sebepsiz zenginleşme nedeniyle tazminat istemine gelince; mahkemece hakkın özünün hak düşürücü süreye uğramış olmasının tazminat istemi yönünden de etkin olduğu gerekçe gösterilerek karar verilmiştir. Kural olarak sebepsiz zenginleşmeden söz edilebilmesi için; bir taraf zenginleşirken diğerinin fakirleşmesi, zenginleşme ve fakirleşme arasında uygun nedensellik bağının bulunması ve zenginleşmenin hukuken geçerli bir nedene dayalı olmaması gerekir. Borçlar Kanunu'nun konuya ilişkin 61 ve ardından gelen maddelerindeki (TBK'nun 77 ve ardından gelen maddelerindeki) düzenlemelere göre, sebepsiz zenginleşme; geçerli olmayan veya tahakkuk etmemiş yahut varlığı sona ermiş bir nedene ya da borçlu olunmayan şeyin hataen verilmesine dayalı olarak gerçekleşebilir. Sebepsiz zenginleşme bunlardan hangisi yoluyla gerçekleşmiş olursa olsun, sebepsiz zenginleşen, aleyhine zenginleştiği tarafa karşı, geri verme borcu altındadır....

              UYAP Entegrasyonu