Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Hukuk Dairesi Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atma bedelinin haksız tahsil edilmesi nedeni ile sebepsiz zenginleşmeden kaynaklanan tazminat davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın reddine ilişkin ilk derece mahkemesinin kararına karşı davacı idare vekilinin istinaf başvurusu üzerine ... Bölge Adliye Mahkemesinin 5. Hukuk Dairesinin istinaf isteminin esastan reddine dair kararı ile birlikte... 6. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2016/458 E. - 2017/318 K. sayılı kararının Yargıtay'ca incelenmesi davacı idare vekilince verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü: - K A R A R - Dava, kamulaştırmasız el atma bedelinin haksız tahsil edilmesi nedeni ile sebepsiz zenginleşmeden kaynaklanan tazminat istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesince, davanın reddine ilişkin olarak verilen kararına karşı, davacı idare vekili tarafından yapılan istinaf başvurusunun, ......

    ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2018/1085 Esas KARAR NO : 2021/391 DAVA : Alacak (Sebepsiz Zenginleşme Nedeniyle) DAVA TARİHİ : 07/04/2017 KARAR TARİHİ : 11/03/2021 BİRLEŞEN DAVA----------- DAVA : Alacak (Davalı Adına Ödenen Kira Bedeli Alacağı ve Kar Kaybı Alacağı) - Manevi Tazminat DAVA TARİHİ : 01/07/2020 KARAR TARİHİ : 11/03/2021 Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Sebepsiz Zenginleşme Nedeniyle) davasının ve birleşen Alacak (Davalı Adına Ödenen Kira Bedeli Alacağı ve Kar Kaybı Alacağı) - Manevi Tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı ile müvekkili arasında, davalının------menkullerin, ön şartın gerçekleşmesi halinde devri hususunda anlaştıklarını ve ----- tarihli prensip anlaşmasının akdedildiğini; taraflar arasında akdedilen prensip anlaşmasının şartları gerçekleşmeden önce, davalının ihtiyacı nedeniyle müvekkili tarafından davalıya ----------- ödeme yapıldığını; prensip anlaşmasının ilgili...

      Dava ve ıslah dilekçesi ile dosya kapsamına göre dava, sebepsiz zenginleşmeden kaynaklanan alacak isteğine ilişkindir. 1. Toplanan deliller ve tüm dosya kapsamından; dosya muhtevasına, dava evrakı ile yargılama tutanakları münderecatına ve uyulan bozma ilâmında açıklandığı üzere işlem yapılıp sonucu dairesinde hüküm tesis edildiğine göre, davalılar vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. 2. Davalılar vekilinin diğer temyiz itirazlarının incelemesine gelince; Sebepsiz zenginleşme, bir kimsenin mal varlığının geçerli (haklı) bir sebep olmaksızın diğer bir kimsenin mal varlığı aleyhine çoğalması (zenginleşmesi) demektir. Sebepsiz zenginleşmeye dayalı alacak talep edilebilmesi için borçlunun mal varlığından bir başkasının aleyhine olarak bir zenginleşme meydana gelmeli, zenginleşme ve zenginleştirici olay arasında illiyet bağı bulunmalı ve zenginleşme haklı bir sebebe dayanmamalıdır (TBK mad. 77/1) ....

        Tapulu taşınmazın satışına ilişkin satış vaadi sözleşmeleri resmi şekil şartına tabi olmakla geçerlilik şekline uyulmazksızın yapılan sözleşmeler hukuken geçersiz olacak ve geçerli sözleşmelerde olduğu gibi, tarafları bakımından hak ve borç doğurmayacak, taraflar ancak geçersiz sözleşmeye dayalı olarak birbirlerine verdiklerini sebepsiz zenginleşme hükümleri uyarınca geri isteyebileceklerdir. Somut olayda taraflar arasında yapılan sözleşmenin "Taşınmaz Satış Vaadi Sözleşmesi" niteliğinde olduğu, harici yazılı şekilde yapılmış olması ve tapu devrinin de gerçekleşmemesi nedeniyle davacının sebepsiz zenginleşme hükümleri gereğince ifa ettiği edimin iadesini isteyebileceğinden davalının istinaf itirazının reddine karar verilmesi gerekmiştir....

        kaynaklanan, müktesep hak teşkil etmeyen ve hatalı hesaplanarak ödendiği iç denetçi tarafından tespit edilmiş alacağın davalı tarafından bilinmesine rağmen kötü niyetle iade edilmemesi halinin söz konusu olduğunu, burada bir sebepsiz zenginleşme hali değil, mevzuat ve sözleşmeden kaynaklanan ve bu işle görevli iç denetçinin fazla ödendiğini (kamu zararı oluştuğunu) tespit ettiği proje priminin iadesi talebi bulunduğunu, -Mahalli mahkemenin, sebepsiz zenginleşme olgusunun tali niteliğini dikkate almadan, ortada bir kamu zararı bulunduğu hususunu da göz ardı ederek, ezbere ve peşin bir hüküm oluşturduğunu, oysa olayda hem kamu zararı hem de sözleşmesel ilişkiden kaynaklanan bir iade borcu bulunduğunu, bu durumda sebepsiz zenginleşmeden kaynaklanan zamanaşımı süresi değil müvekkili kurumun tabi olduğu 5018 sayılı kanun ve ilgili yönetmelik gereği 10 senelik zamanaşımının gözönünde bulundurulması gerektiğini, nasıl ki mal varlığındaki azalmanın asli nitelikte başka davalarla önlenmesi mümkün...

        Uyuşmazlık, sebepsiz zenginleşmeden kaynaklı alacak talebine ilişkindir. Somut olayda; Hazine'ye ait taşınmazın davalı Belediye tarafından dava dışı ...'e ihale yoluyla, ... tarafından da adi yazılı satım sözleşmesi ile davacıya satıldığı hususunda bir uyuşmazlık bulunmamaktadır. Uyuşmazlık, sebepsiz zenginleşme hükümleri gereğince davacının davaya konu arsa bedelini davalı Belediye'den talep edip edemeyeceği noktasında toplanmaktadır. Sebepsiz zenginleşme, haklı bir sebep olmaksızın bir başkasının malvarlığından ya da emeğinden yararlanma olarak tanımlanır. Sebepsiz zenginleşme için, bir taraf zenginleşirken diğer tarafın fakirleşmesi, zenginleşme ile fakirleşme arasında nedensellik bağının bulunması ve zenginleşmenin hukuken geçerli bir nedene dayalı olmaması gerekir. Sebepsiz zenginleşme kurumunun temel özelliklerinden biri "şahsilik" prensibidir. Bu ilke gereğince kim haksız yere zenginleşmişse davanın o kişiye karşı yöneltilmesi gerekir....

          Bu durumda, taraflar sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre karşılıklı olarak verdiklerini iade ile yükümlüdürler. Hukuken geçersiz sözleşmeden kaynaklanan bu nitelikteki bir uyuşmazlığın sebepsiz zenginleşme kurallarına göre çözümlenip tasfiye edilmesi gerekir. Taraflar arasındaki sözleşme resmi biçimde yapılmadığından geçersizdir (MK. Md. 634, BK. 213, T. Kanunu Md. 26 ). O nedenle geçerli sözleşmelerde olduğu gibi taraflarına hak ve borç doğurmaz. Bu durumda davacı, bu geçersiz sözleşme nedeniyle davalıya verdiğini, ancak haksız iktisap kuralları nedeniyle geri isteyebilir. Ne var ki hukuken geçersiz sözleşmeden kaynaklanan bu nitelikteki bir uyuşmazlığın haksız iktisap kurallarına göre çözümlenip tasfiye edilebilmesi için öncelikle haksız iktisabın kapsamını tesbitteki ilke ve esasların açıklanmasında zaruret görülmüştür. Geçerli bir sebebe dayanmaksızın bir kişinin mal varlığından diğerinin mal varlığına kayan değerlerin iadesi "denkleştirici adalet" düşüncesine dayanır....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Uyuşmazlık, taraflar arasındaki noterde resmi şekilde düzenlenen gayrimenkul satış vaadi sözleşmesinden kaynaklanan alacak (tazminat) isteminden ibarettir. Yerel mahkemece sebepsiz zenginleşme nitelendirilmesi yapılmamıştır. 14.02.2011 gün ve 27846 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 09.02.2011 gün ve 6110 sayılı bazı kanunlarda değişiklik yapılmasına dair Kanunun 8.maddesiyle Yargıtay Yasasının 14.maddesinde yapılan değişiklik uyarınca 01.03.2014 tarihinden itibaren uygulanmaya başlanan iş bölümü kararının Yüksek 13.Hukuk Dairesi için Borçlar Kanunun ikinci kısmında yer alan sözleşmelerden (istisna akdi hariç akdin muhtelif nevilerinden) kaynaklanan davalar bakımından Sulh ve Asliye ayrımının yapılmadığı ve incelemenin bu nedenlerle Yüksek 13.Hukuk Dairesince yapılacağından uyuşmazlık konusu dosyanın temyiz incelemesi Dairemizin görevi dışındadır....

              Borcun kaynakları; sözleşme, haksız fiil, sebepsiz zenginleşme ve kanundur. Eş söyleyişle bir kişinin bir borçtan sorumlu tutulabilmesi için ya kanun gereği doğrudan sorumluluğu bulunmalı, ya sebepsiz olarak zenginleşmeli, ya haksız bir fiilde bulunmalı veya sözleşmeye aykırı davranmalıdır. Eldeki davada; davalının kanundan doğan bir borcunun bulunmadığı ve sebepsiz zenginleşmediği sabittir. Sözleşme sorumluluğu açısından ise; davalı ile dava dışı şirket arasında gözetim işini de içeren sözleşme imzalanmış ise de davalının bu sözleşmeden dolayı sorumluluğu adı geçen şirket ile sınırlıdır. Zira sözleşmenin nisbiliği ilkesi gereğince sadece sözleşmeye taraf olan kişi, diğer taraftan sözleşmeye uygun davranmasını talep edebilir. Davacının sigortalısı ile davalı arasında akdi ilişki bulunmadığından sigortalısının halefi olan davacı da sözleşemeye dayanarak davalıdan talepte bulunamayacaktır....

                "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tapu, iptali, tescil ve alacak K A R A R Asıl dava; vekalet görevinin kötüye kullanılması nedenine dayalı tapu iptali ve tescil olmadığı takdirde tazminat isteğine, birleşen dava; hata ve hileye dayalı tasarrufi işlemden kaynaklanan alacak isteğine ilişkin olup, mahkemece sebepsiz zenginleşme kuralları uyarınca aşamalı isteklerden alacak davasının kabulüne karar verildiğine ve hüküm, davalı tarafça temyiz edildiğine, iptali ve tescil isteğine yönelik bir istek bulunmadığına göre, 2797 sayılı Yargıtay Kanununun 14. maddesi hükmü gereğince, hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi Yüksek Yargıtay (3.) Hukuk Dairesine ait olmakla, gereği için, dosyanın anılan Daire Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 19.11.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

                  UYAP Entegrasyonu