Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Taraflar arasındaki uyuşmazlık davacının davalı şirketten kar payı alacağı talep edip edemeyeceği noktasında toplanmaktadır. Uyuşmazlığın çözümü noktasında mevzuata ve yerleşik içtihatlara bakmak gereklidir. 6102 s. TTK 16. Maddede genel kurulun devredilemez yetkileri arasında yılsonu finansal tablolarının ve yıllık faaliyet raporunun onaylanması, kâr payı hakkında karar verilmesi, kazanç paylarının belirlenmesi sayılmıştır. Yargıtay 11. H.D 2018/3914 E. 2020/997 K. sayılı ilamında: "İlk derece Mahkemesince iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, kâr payı dağıtımına ilişkin herhangi bir genel kurul kararı bulunmadığı, bu hali ile muaccel bir alacağın söz konusu olmadığı, TTK 616/1-e maddesi ile kar payı dağıtımının genel kurulun devredilemez yetkileri arasında bulunduğu, mahkemenin de genel kurul yerine geçerek yetkisini kullanmasının mümkün olmadığı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir. Karara karşı, davacı vekilince istinaf yoluna başvurulmuştur....

    Davalı şirketin kurulduğu tarihten itibaren dava tarihine kadar kâr payının dağıtımına ilişkin alınmış herhangi bir genel kurul kararı bulunmadığı gibi davacı tarafından diğer ortaklara kar payı ödendiği yönünde bir iddia ileri sürülmediği ayrıca davacı ortağın davalı şirketin ortaklar kurulu gündemine kar payının dağıtılması yönünde herhangi bir çağrı veya başvurunun yapılmadığı veya yapıldığına ilişkin bilgi belgenin de dosyaya kazandırılmadığı anlaşılmaktadır. Bu hale göre limited şirketlerde şirketin kar elde etmiş olması, kendiliğinden limited şirket ortağının kar payı talep etme yetkisi vermeyecek olup, şirket ortaklarına kar payı dağıtılabilmesi için öncelikle ortaklara kar payı dağıtılması yönünde ortaklar kurulunca bir karar alınması gerekmektedir....

      ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 21.HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2020/1152 KARAR NO : 2021/988 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : ANKARA BATI ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TARİHİ : 09/09/2020 NUMARASI : 2019/425 ESAS 2020/364 KARAR DAVA KONUSU : Kar Payı Alacağı KARAR : Taraflar arasındaki kar payı alacağı istemine ilişkin davanın yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükme karşı davacı vekilince süresinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü....

      Esas sayılı dosyasında; 396.315,38 TL kurumsal finansmandan kaynaklanan asıl alacak, 4.642,45 TL gecikme tazminatı/kar payı mahrumiyeti, 951,01 TL BSMV; 7.050,00 TL ödenen çek yaprak bedeli asıl alacak, 340,19 TL masraf; 1.607,81 TL teminat mektubu komisyon alacağı olmak üzere toplam 410.906,84 TL borcunun bulunduğu, asıl alacaklara takip tarihinden itibaren % 17,40 oranında temerrüt faizi uygulanması gerektiği; Takip tarihinden sonra-dava tarihinden önce tazmin edilen, 350.000,00 TL bedelli teminat mektubunun, tazmin olduğu 07/05/2018 tarihinden tahsil tarihine kadar işleyecek %17,40 gecikme kar payı ile birlikte davalıdan tahsili gerektiği belirtilmiş, ayrıca vadesi gelmeyen taksitlerdeki kar payı da alacağa ilave edilmeden alternatif hesaplama yapılmıştır....

        Mahkememizin 03/11/2020 tarihli duruşma celsesinde dosyanın mevcut bilirkişi heyeti tevdi edilerek ek rapor aldırılmasına karar verildiği, bilirkişi heyeti tarafından sunulan 22/02/2021 tarihli ek raporda sonuç ve özet olarak; kar mahrumiyeti olarak kök raporda hesaplamada kullanılan 7,14 Kar Marjı sehven hatalı olduğu ve hesaplamanın LPG ana depo fiyat cetvelinde belirtilen dağıtım şirketlerinin ton başına kar payı 255,00 TL/Ton ile çarpılması gerektiği ve '' aylık ortalama alımlar '' ile yorumlanarak düzeltilmiş olarak toplamda 226.503,237 TL kar payı olarak alacaklı olduğu, cezai şart olarak için sehven yapılan hesaplama hatasının düzeltilmiş hali ile 24.486,25 TL cezai şart olarak alacaklı olduğu, yapılan açıklamalar ve hesaplamalarda hukuki değerlendirmede takdir mahkeye ait olmak üzere, kök raporda itiraz edilmeyen tazminat hesaplamasına ilave olarak bu raporda ifade edilen kar mahrumiyeti ve cezai şart olarak hesaplamaların fesih tarihinden itibaren ticari temerrüt faizi ile birlikte...

          İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Müvekkili ile davalı şirket arasında imzalanan sözleşme ile icralık / batmakta olan davalı şirkete müvekkili sermaye desteği / nakit akışı sağlanmış ve karşılığında devam edecek kar payı ödemesi hususunda anlaşıldığını, müvekkilinin sözleşmedeki edimini yerine getirdiğini, davalı tarafın 2001 yılından 2006 yılına kadar tam hesap çıkartılmadan da olsa kar payı ödemeleri yaptığını, ancak daha sonraki aşamada bu ödemelerin kesildiğini, dosyaya konu davanın açılmak zorunda kaldığını, hukuka uygunluğa ve kesin delil ile sabit olan duruma rağmen davalının müvekkilin yasal hakkı olan kar payı ödemelerini yapmaması ve böyle bir kar payı alacağından süregelen kesintisiz alacak sebebiyle zamanaşımı olmamasına rağmen yerel mahkemenin bu taleplerini davalarını reddetmesinin hukuka aykırı olduğunu, kira alacağı nafaka alacağı gibi süregelen / devam eden alacaklardan yasal hüküm ve Yargıtay uygulamalarının kesin ve net olarak alacağın cinsine göre son on yıllık veya beş...

          ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 21.HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2020/1145 KARAR NO : 2021/987 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : ANKARA BATI ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TARİHİ : 09/09/2020 NUMARASI : 2019/426 ESAS 2020/365 KARAR DAVA KONUSU : Kar Payı Alacağı KARAR : Taraflar arasındaki kâr payı alacağı istemine ilişkin davanın yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükme karşı davacı vekilince süresinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü....

          C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti: Mahkemece, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanılarak, fazla mesai ücreti, ikramiye alacağı, temettü kar payı alacağı ve hedef tutma payı alacak taleplerinin reddine, kıdem tazminatı ve ihbar tazminatına ilişkin alacakların yargılama aşamasında ödendiği anlaşıldığından, konusu kalmadığından karar verilmesine yer olmadığına, karar verilmiştir. D) Temyiz: Kararı, davalı vekili, temyiz etmiştir. E) Gerekçe: Somut uyuşmazlıkta, davacı 08.12.2010 tarihinde hem bu davayı açmış hem de işe iade davası açmıştır. İşe iade davası da açılmış olmakla dava tarihinde fesin geçerliliği askıya alınmış olup, feshe bağlı alacaklar olan kıdem tazminatı ile ihbar tazminatı alacaklarının talep edilebilme koşulunun bu nedenle gerçekleşmediği ve bu alacaklar açısından "erken açılan dava" söz konusu olduğu gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması hatalıdır....

            Mahkemece; 15.04.2017 tarihli bilirkişi raporu hükme esas alınarak, taraflar arasında 15.07.2005 tarihli kar paylaşımına dayalı istisnai iş – ortaklık sözleşmesi uyarınca ortaklık ilişkisinin bulunduğu, ortaklığın 04.06.2008 tarihli fesih ihtarı ile sona erdiği, davacı/ karşı davalının sözleşmeden kaynaklı ücret alacağının davalı/karşı davacı tarafından ödendiğinin ispat edilemediği, davacı/ karşı davalının ıslah dilekçesi ile kar payı alacağına ilişkin talebini 142.672 TL olarak artırdığı, ıslah ederken fazlaya ilişkin hakkını saklı tutmadığı, bu nedenle kar payı alacağına yönelik 142.672 TL üzerinde fazladan talepte bulunamayacağı gibi ek dava da açamayacağı; her iki tarafın cezai şart talebinin yerinde olmadığı, davalı/ karşı davacı tarafından karşı davanın ispat edilemediği gerekçesiyle, asıl ve birleşen davanın kısmen kabulüne, 17.040 TL ücret alacağı ile 142.672,79 TL kar payı alacağı toplamı olan 159.712,79 TL’nin temerrüt tarihi olan 17.06.2008 tarihinden itibaren işleyecek yasal...

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Taraflar limited şirket ortağı olup, asıl dava, davacı ortağın kar payı alacağı ile şirket geliri ile alınan araçların değerinin payı oranında tahsili istemine, birleşen dava ise davalı ortağa devredilen limited şirket mallarının değerinin payı nisbetinde tahsili ve ecrimisil istemine ilişkindir. Davanın bu niteliğine göre inceleme görevi Yargıtay 11.Hukuk Dairesinindir. Bu itibarla dosyanın gerekli inceleme yapılmak üzere Yüksek 11.Hukuk Dairesine gönderilmesine, 09.10.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                UYAP Entegrasyonu