Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Söz konusu protokolde açıkça 2002 yılına kadar kar payı ödemesi yapılacağı açıkça belirtilmektedir. Dolayısıyla davacının, protokol tarihinden itibaren her yıl kar payı ödemesi yapılması gerektiği ve işbu kar payının ödenmediği iddiasının asılsız ve yersiz olduğu açıkça ortadadır....

    payı alacağı bulunup bulunmadığının uzmanlık alanı dışında olduğu bildirilmiştir....

      davacı huzur hakkı alacağı için toplam 89.450 TL talep etmiş, alınan bilirkişi raporunda 57.954.84 TL. huzur hakkı alacağı tesbit edilmiş ise de, mahkemece gerekçeli kar... da açıklandığı üzere huzur hakkı alacağı için sehven ....100 TL talep edildiği gerekçesiyle ....100 TL’nın tahsiline karar verilmesi doğru görülmemiş, kararın davacı yararına bozulmasına karar vermek gerekmiştir....

        Sigorta Aracılık Hizmetleri Limited Şirketi yönünden; Mahkemece verilen ilk hükümde tasfiye konusu şirketin sadece kar payı yönünden davalının %5 hissesi olduğu kabul edilerek belirlenen artık değer katılma alacağına hükmedilmiş, bu hüküm davalı erkek tarafından temyiz edilmiştir. Bozma sonrası verilen ikinci hükümde ise; şirketin sermaye artışından kaynaklanan miktar yönünden ve kar payına ilişkin olarak da davalının %90 hissesi olduğu kabul edilerek belirlenen artık değere katılma alacağına hükmedilmiştir. Mahkemece verilen ilk hüküm davacı kadın tarafından temyiz edilmemiş, şirket yönünden sadece kar payı yönünden katılma alacağı hesaplaması ve davalının hisse oranı yönünden davalı erkek yararına usuli kazanılmış hak oluşmuştur....

          ATM'nin 2015/517 E sayılı dosyada yapılan bilirkişi incelemesinde dağıtımına karar verilen kar payının fiilen davacıya ödenip ödenmediğinin tespit edilemediği, şirket kayıtlarına göre davacıya kar payı ödemesi yapıldığının belirtildiği hususları birlikte gözetildiğinde söz konusu protokolün bir an için bağlayıcı olduğu düşünülse bile bu protokolden sonra kar payı dağıtılmasına dair karar alınıp, kayden davacıya da ödeme yapıldığına dair kayıt oluşturulmakla şirketin sonradan davacının kar payı isteyemeyeceğini ileri sürmesi çelişkili davranış niteliğindedir. Buna göre bir ortağın kar payı alması müketesep bir hakkı olup bu hakkı ortadan kaldıracak şekilde kar payı dağıtılmamasına karar verilmesi doğru değildir. Zira İzmir 4....

            -TL kar payı ve 0,66.-TL .... ve 13,28.-TL masraf toplamı üzerinden, davacı lehine icra inkar tazminatına hükmedilmesi gerekirken, tazminat talebinin reddine karar verilmesi doğru görülmemiş, mahkeme kararının bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle hükmün davacı yararına BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 24/04/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi. .......

              San ve Tic Ltd Şti'ndeki ödenmemiş kar payı alacağı için 10.000,00 TL, ödenmemiş kar payı alacağı, şirket hisselerinin gerçek değerinin/bedeli hesaplanarak fark bedeli için 10.000,00 TL, ... tarafından şirket devir bedelinin eksik ve geç ödeme nedenleriyle oluşan alacak 10.000,00 TL nin tahsiline yönelik davada Mahkememizin HMK 14/2 maddesi kapsamında yetkili olmadığı, yetkili Mahkemenin İstanbul Anadolu Asliye Ticaret Mahkemesi olduğu belirlenerek, dava dilekçesinin sonuç ve istem bölümünün 1 nolu bendinin 7. Satırında belirtilen zarar alacağına ilişkin talep dışında kalan ödenmemiş kar payı alacağı, şirket hisselerinin fark bedeli ve eksik ödeme talepleri yönünden davanın Mahkememizin... Esas sayılı dosyasından tefriki ile HMK 114/ç, 115/1-2 maddeleri gereğince dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine dair aşağıdaki karar verilmiştir. KARAR:Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-Davanın dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine, 2-Dosyanın karar kesinleştiğinde ve HMK 20....

                ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ KARAR ESAS NO : 2020/78 KARAR NO : 2022/644 DAVA : Ticari Şirket Fesih ve Tasfiyesi, Kar Payı Alacağı DAVA TARİHİ : 07/02/2020 KARAR TARİHİ : 22/09/2022 GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 26/09/2022 Mahkememizde görülmekte olan Ticari Şirket Fesih ve Tasfiyesi, Kar Payı Alacağı davasının yapılan açık yargılaması sonunda, İDDİA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı şirketin hissedarlarının müvekkili ... ve ... olduğunu, davalı şirketin ana sözleşmesinin 10. ve 11. Maddelerinde; “Şirketin safi karı yapılmış her çeşit masrafların çıkartılmasından sonra kalan miktardır....

                  Davalı-karşı davacı ... vekili, tarafların 17.9.1994 tarihinde evlendiklerini, evlilik birliği içinde edinilerek davalı ... adına kayıtlanan pek çok taşınır ve taşınmaz mal varlığı ile banka mevduatı olduğunu ve ayrıca ...’ın ortağı olduğu şirket nedeniyle elde ettiği kar payı bulunduğunu, ...’ın bunların dışında vekil edeninin katılma alacağını azaltmak için vekil edeninin rızasını almaksızın yaptığı karşılıksız kazandırmalar olduğunu açıklayarak, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 1.1.2002 tarihinden önce edinilerek davalı adına kayıtlanan mallara karşılık toplam 20000 TL katkı payı alacağı ile 1.1.2002 tarihinden sonra edinilen mal varlığı için toplam 20000 TL katılma payı alacağının faizleri ile birlikte davalı ...’dan alınarak vekil edenine verilmesini ve 780 ada 6 parsel sayılı taşınmaz üzerinde vekil edenine ait katkı payı alacağı ve katılma alacağı olması ve vekil edeninin üstün hak sahibi bulunması nedeniyle TMK.nun 226. maddesi hükümleri uyarınca davalı ...'...

                    Şti.ndeki 98/100 hissesindeki kar payı için 210.000,00 TL olmak üzere toplam 400.000,00 TL talep ettiklerini bildirmiş ve bu değer üzerinden harcı tamamlamış, karşı davanın reddini savunmuştur....

                      UYAP Entegrasyonu