Mahkemece "Tüm yukarıda açıklananlar, bilirkişi kurulları raporları ve dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; davacın davalı şirkette 01.09.2001- 01.05.2005 ve 04.11.2006- 04.02.2009 tarihleri arasında aralıksız çalıştığı, çalıştığı ilk dönemin 01.02.2005 tarihinden önce kar payı aldığını gösteren tarafların birlikte imzasının bulunduğu bir belge de bulunmadığı, davacıya 2005/0cak ayına kadar kar payının ödendiği, imzalanan kar payı sözleşmesi 01.02.2005 tarihli olup, davacı kendi isteği ile 01.05.2005 tarihinde iş akdini feshettiği ve 18 ay süreyle başka bir firmada çalıştığını, daha sonra 4.11.2006 tarihinde tekrar davalı şirkette çalışmaya başladığını, dosya kapsamında 04.11.2006 tarihi ve sonrasında yeni bir kar payı sözleşmesinin imzalanmadığı, davacının istifasıyla ortadan kalkan "kar payı sözleşmesine" dayanılarak alacak talebinin yerinde, ayrıca davacının iş akdini kendisi feshetmesi nedeniyle herhangi bir kazanç kaybının bulunmadığı anlaşılmakla, davanın reddine karar vermek...
dağıtımıyla ilgili alınan kararlara karşı iptal davası açabileceklerinden; kar payı dağıtım kararı alınmadıkça pay sahiplerinin kar payı talep etme hakları bulunmadığından, kar payı dağıtım kararı olsa dahi bu karara istinaden talep edilebilecek kar payı alacağı TBK. m. 147/1-b4 hükmü uyarınca beş yıllık zamanaşımına tabi olduğundan, bu süre içerisinde genel kurulun kar payı dağıtım kararı aldığına ilişkin bir delile rastlanmadığından, davacının kar paylarının tespit ve tahsiline ilişkin talebinin yerinde olmadığı bildirilmiştir....
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF NEDENLERİ : Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; bilirkişi raporuna yaptıkları itirazda bu ödemenin 2019 yılında yapıldığı ve 27/11/2014- 09/01/2018 tarihleri arasındaki muhasebe kayıtlarında yer almadığını bu nedenle ancak 2019 ve sonraki yıllarda yapılacak olan kar payı dağıtımında gider ve masraf kalemi olarak hesaplanabileceğini mahkemeye bildirildiklerini mahkemece itirazlarının göz önüne almadan hatalı bir şekilde 2019 yılında yapılan ödemeyi önceki yıllarda dağıtılmış olması gereken ama dağıtılmayan kar payından mahsup etmiş ve netice itibari ile davanın reddine karar verdiğini kararın kaldırılmasını 30.950,54 TL üzerinden kar payı alacağını kabulünü talep etmiştir. DELİLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE : Dava, adi ortaklık sözleşmesinden kaynaklanan kar payı alacağı istemine ilişkindir. Mahkemece davanın reddine karar verildiği kararın davacı vekilince istinaf edildiği anlaşılmıştır....
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Ticaret Mahkemesi - K A R A R - Uyuşmazlığın adi ortaklık sözleşmesinden kaynaklanan kar payı alacağı talebinden kaynaklanmasına göre kararın temyiz incelemesi Dairemizin görevi dışındadır. SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle dosyanın temyiz incelemesini yapmakla görevli Yüksek 13.Hukuk Dairesi Başkanlığına gönderilmesine, 15.11.2007 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Davalı şirketçe yaklaşık 250.000TL tutarındaki kredi kullanımının ise 07.02.2014 ve 20.02.2014 tarihlerinde kredi tutarlarından olduğu tespit edilmiştir.Bu çerçevede 2011,2012,2013 yıllarında raporlanmış durumdaki dönem net kar toplamlarından (247.398,23TL) düşülmek suretiyle raporlanan bir kar dağıtımı kaydı bulunmayıp davalı şirketçe banka kredisi kullanılmak suretiyle ortaklara avans niteliğinde kar payı ödemesinde bulunulmuştur.Davalı şirketin 2011,2012,2013,2014 yıllarında bilirkişice raporlanan dönem net karlarına göre ,ortaklara dağıtılabilir brüt kar payı 373.304,33TL tespit edilmiş olup davalı şirket ortaklarına 2014 yılının Şubat ayında banka kredisi kullanılmak suretiyle dağıtılan ve avans niteliğinde görülen net kar payı tutarı 245.966,00TL hesaplanmış olup dağıtımı yapılan brüt kar payı tutarı Gelir Vergisi Kanunu uyarınca %15 oranında stopajı gerektirdiğinden dağıtımı yapılan kar payı tutarı brüt 289.372,00TL olacaktır.Bu durumda ''Ortaklar Alacaklar''hesabından her iki ortağın...
Fakat, kar kaybı isteyen taraf kusurlu fesih yüzünden mal varlığındaki ilerde meydana gelecek çoğalmadan mahrum kalmıştır. Bu açıklamalara göre bir tanımlama yapmak gerekirse “kar kaybı”, bir tarafın edimini tam olarak ifa etmemesi halinde, karşı tarafın mal varlığının olması gereken durum ile eylemli durum arasındaki maddi değer kaybıdır. Bu niteliği gereği de kar kaybı, farazi bir hesaplamaya dayanır. Mamelekin, istikbaldeki çoğalması ihtimali burada nazara alınır; fesih hadisesi bu çoğalmaya engel olmuştur. Kar kaybı hesabı bir varsayımla yapıldığından, hangi yöntem kullanılırsa kullanılsın kesinlik gösteremez. Asıl davada talep edilen kar kaybı zararının hesaplanmasında, burada da Borçlar Kanununun 325.maddesinin kıyas yöntemiyle uygulanması gerekmektedir....
kardeşi arasında ibra protokolü düzenlendiğini ancak davacının bu yönde yetki vermediğini ileri sürerek dilekçesinde bildirdiği diğer nedenlerle şimdilik 9.000 TL sermaye alacağının ve 1.000 TL kar payı alacağının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiş, 29/11/2019 tarihli ıslah dilekçesi ile talebini sermaye alacağı yönünden 44.543,58 Euro, kar payı alacağı yönünden 29.464,89 Euro olmak üzere toplam 74.008,47 Euro'ya yükselterek dava ve ıslah tarihi itibarıyla faiziyle davalıdan tahsilini istemiştir....
alacağı dahil elde ettiği kar payının maddede belirtilen tutarın üzerinde olduğu saptanarak; gerçekte tespit edilen bu kar payı tutarının beyan edilmesi gerektiği ancak, sahibi olduğu hamiline yazılı hisse senetlerini muvazaalı bir şekilde üçüncü kişilere devretmiş görüntüsü vererek elde ettiği kar payını azalttığı ileri sürülmüştür....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece yapılan yargılama neticesinde; 1- Dava konusu Afyonkarahisar Zafer Mah. 133 Ada 13 Parsel Sayılı bağımsız bölüm 2 de bulunan taşınmaza ilişkin davanın KABULÜ İLE; 67.571,13 TL katılma alacağı ile 20.910,00 TL değer artış payı alacağının karar tarihinden itibaren işletilecek yasal faizi ile birlikte, T.C. Nolu, davalı T3 tarafından T.C. Nolu, davacı Rahime EVCİMEN'e ödenmesine, 2- Dava konusu Ecomar Mermer maden ticaret LTD şirketinde davacının 312.174,06 TL katılma alacağı bulunduğuna, bu alacağın karar tarihi itibariyle işletilecek yasal faizi ile birlikte davalı tarafından davacıya ödenmesine, 3- Dava konusu 34 XX 881 plaka sayılı araçta davacının katkı ve katılma alacağı talebinin reddine, 4- Katkı payı alacağı talebinin REDDİNE karar verilmiştir....
DAVA TARİHİ : 09/08/2019 KARAR TARİHİ : 09/09/2021 GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 09/09/2021 Taraflar arasındaki kâr payı alacağı istemine ilişkin davanın yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükme karşı davacı vekilince süresinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü....