WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tazminat ve alacak Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı tazminat ve alacak davasına dair karar Dairemizin 15/10/2015gün ve 2014/12085-2015/8537 sayılı ilamı ile bozulmasına karar verilmesi üzerine bu defa davalı tarafından yasal süresinde karar düzeltme isteminde bulunulmuş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Mahkemenin kararında ve Yargıtay ilamında yazılı sebeplere göre 6100 sayılı HMK.ya 6217 Sayılı Kanunla eklenen geçici 3.madde hükmü gözetilerek HUMK.nın 440.maddesinde yazılı hallerden hiçbirine uymayan karar düzeltme isteminin REDDİNE ve aynı yasanın 442.maddesi gereğince takdiren 261.-TL para cezasının karar düzeltme isteyenden alınmasına, karar düzeltme harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, 12.05.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Alacak ve tazminat Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı alacak ve tazminat davasına dair karar Dairemizin 10/12/2015 gün ve 2015/630-2015/10976 sayılı ilamı ile bozulmasına karar verilmesi üzerine bu defa davacı tarafından yasal süresinde karar düzeltme isteminde bulunulmuş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Mahkemenin kararında ve Yargıtay ilamında yazılı sebeplere göre 6100 sayılı HMK.ya 6217 Sayılı Kanunla eklenen geçici 3.madde hükmü gözetilerek HUMK.nın 440.maddesinde yazılı hallerden hiçbirine uymayan karar düzeltme isteminin REDDİNE ve aynı yasanın 442.maddesi gereğince takdiren 261.-TL para cezasının karar düzeltme isteyenden alınmasına, karar düzeltme harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, 12.05.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

      Mahkemece,davanın kısmen kabulü ile 13.591,00 TL'lik alacak yönünden feragat sebebiyle davanın reddine,Rapor içeriğine göre belirlenen asıl alacak ve işlemiş faiz toplamı olan 36.830,35 TL bedelden davalının % 40 kusuruna isabet eden 14.732,14 TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan alınıp davacıya verilmesine, fazlaya yönelik istemin reddine karar verilmiş;hüküm,davacı ve davalı tarafından temyiz edilmiştir. 1-Davacı eldeki dava ile davalı ile arasındaki hizmet sözleşmesi kapsamında davalının çalıştırdığı işçisinin kullandığı iş makinesi ile dava dışı şahsın ölümüne sebebiyet vermesi nedeniyle açılan manevi tazminat davası sonucu ödediği tazminat bedelinin davalıdan rücuen tahsilini istemiştir.Taraflar arasındaki sözleşmenin 10. maddesinde,”...yapı sırasında çıkabilecek kazalardan ve bu kazaların sebep olacağı idari,hukuki,mali,bilumum neticelerden...müteahhit sorumlu olacaktır...” hükmünün düzenlendiği anlaşılmaktadır.Bu düzenleme ve somut olay bakımından...

        Bendine göre, “dava konusu şeyin değerine bakılmaksızın kira sözleşmesine dayanan her türlü tahliye, akdin feshi veya tespit davaları, bu davalarla birlikte açılmış kira alacağı ve tazminat davaları ve buna karşılık olarak açılan davalar” dava konusu şeyin değerine bakılmaksızın Sulh Hukuk Mahkemesinin görevine girmektedir. Buna göre, HUMK.’nun 8.maddesi II. Bendi gereğince tahliye, akdin davaları ile birlikte açılan kira alacağı ve tazminat davaları Sulh Hukuk Mahkemesinde görülür. Sadece kira alacağı ve tazminat istemi halinde dava konusu alacağın miktarına göre görevli mahkeme belirlenir. Dava dilekçesinde dava değeri 10.000 TL olarak gösterilmiştir. Bu davalara bakma görevi genel hükümler çerçevesinde dava değerine göre Asliye Mahkemeleridir....

          O halde mahkemece, alacaklı hakkında asıl alacak miktarı üzerinden tazminat ve para cezasına hükmedilmesi gerekirken maddi hataya dayalı olarak takip konusu alacak miktarı esas alınmak suretiyle yazılı şekilde tazminat ve para cezasına hükmedilmesi isabetsiz olup, kararın belirtilen nedenle bozulması gerekir ise de, anılan bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını zorunlu kılmadığından, mahkeme kararının düzeltilerek onanması gerekmiştir. SONUÇ : Alacaklının temyiz isteminin kısmen kabulü ile ... 3....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Alacak, Maddi ve Manevi Tazminat ... ile ... aralarındaki alacak, maddi ve manevi tazminat davasında mahkemenin yetkisizliğine dair ... Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi'nden verilen ... gün ve ... sayılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Davacı ... vekili, boşanmadan kaynaklanan maddi-manevi tazminat ve mal rejiminin tasfiyesiyle dava dilekçesinde belirtilen taşınmazlara ilişkin alacağın davalıdan tahsilini talep etmiştir. Davalı ... vekili; yetki ilk itirazında bulunmuş, esasa ilişkin olarak davanın reddini savunmuştur....

              O halde mahkemece, alacaklı hakkında asıl alacak miktarı üzerinden tazminat ve para cezasına hükmedilmesi gerekirken maddi hataya dayalı olarak takip konusu alacak miktarı esas alınmak suretiyle yazılı şekilde tazminat ve para cezasına hükmedilmesi isabetsiz olup, kararın belirtilen nedenle bozulması gerekir ise de, anılan bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını zorunlu kılmadığından, mahkeme kararının düzeltilerek onanması gerekmiştir. SONUÇ : Alacaklının temyiz isteminin kısmen kabulü ile ... 3....

                Davacının sigorta poliçesi doğrultusunda davalı İMSS sigortacısından talep edebileceği tazminat miktarının hesaplanması; Bu hesaplamanın yapılabilmesi için öncelikle, alacağın muaacel hale gelip gelmediğinin tespitine ve borçlunun temerrüde düştüğü tarihin belirlenmesine ihtiyaç vardır. Yukarıda açıklanan mevzuat ve Yargıtay kararları doğrultusunda, TTK. 1427 uyarınca TTK. 1446. maddesine göre yapılacak ihbardan kırkbeş gün sonra alacak muaccel olur. Alacak, ihbardan kırkbeş gün sonra muaccel olacaktır. TTK. 1427/4 fıkrası uyarınca, borç muaccel olunca, sigortacı ihtara gerek kalmaksızın temerrüde düşer. Somut olayda, davacı tarafından yapılan ilk ihbarın 01.08.2017 tarihi olduğu kabul edildiğinde, 45 gün ilavesi ile 16.09.2017 tarihinde temerrüt gerçekleşecektir. Mahkemece hükmedilen ve sigorta teminatı kapsamında yer alan 25.000,00 TL manevi tazminat, 16.09.2017 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte talep edilebilecektir....

                  Dava; trafik kazası neticesinde meydana gelen cismani zarara dayanılarak açılmış maddi ve manevi tazminat isteğine ilişkindir. 1-6100 sayılı HMK’nin belirsiz alacak davasının düzenleyen 107. maddesinde” (1) Davanın açıldığı tarihte alacağın miktarını yahut değerini tam ve kesin olarak belirleyebilmesinin kendisinden beklenemeyeceği veya bunun imkânsız olduğu hâllerde, alacaklı, hukuki ilişkiyi ve asgari bir miktar ya da değeri belirtmek suretiyle belirsiz alacak davası açabilir. (2) Karşı tarafın verdiği bilgi veya tahkikat sonucu alacağın miktarı veya değerinin tam ve kesin olarak belirlenebilmesinin mümkün olduğu anda davacı, iddianın genişletilmesi yasağına tabi olmaksızın davanın başında belirtmiş olduğu talebini artırabilir.” hükmüne yer verilmiştir. Bu hükme göre belirsiz alacak davasının alacak miktarının veya değerinin tam ve kesin olarak belirlenemediği ya da imkansız olduğu hallerde belirsiz alacak davası açılabilecektir....

                    Zira, bu iddia ve gerekçeler yasal dayanağı olmayan davayı kabul edilebilir hale getirmediği gibi, açılacak alacak ve tazminat davaları ile birlikte İİK nun 264/1 maddesine göre istenecek ve mahkemece kabul edilecek ihtiyati haciz kararı ile yukarda ileri sürülen muhtemel tehlikede ortadan kaldırılabilir. Her şeye rağmen İİK nun 277 ve devamı maddelerindeki koşullar aranmadan açılan hukuki işlemlerin (tasarrufların) iptali ile ilgili davaların kabul edilmesinin bir sakıncası da; Alacak veya tazminat alacaklısı olduğu iddiasında olan davacının açmış olduğu asıl alacak veya tazminat davasını kaybetmesi, borçlu olduğu iddia edilen davalının aciz içinde olmaması, iptale konu mal ve hak haricinde alacağı karşılayacak alacak miktarından çok daha fazla mal veya hakkının bulunması halinde, iptale konu mal veya haklarla ilgili borçlu sayılan davalı ile 3. kişinin tasarruf haklarının kısıtlanması sonucu zarara uğrayacak olmalarıdır. Bu zararı kim karşılayacaktır?...

                      UYAP Entegrasyonu