Davalı-davacı vekili Av. ... 17.05.2017 tarihli dilekçesiyle davadan feragat ettiğini bildirdiğinden bu husus gözetilerek bir karar verilmek üzere hükmün ziynete dayalı alacak davası, maddi-manevi tazminat talepleri, nafakalar yönünden bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan sebeple, ziynete dayalı alacak davası, kadının tazminat talepleri ve nafakalar yönünden BOZULMASINA, bozma sebebine göre tarafların temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 29.05.2017(Pzt.)...
"İçtihat Metni" Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tazminat K A R A R Temyiz, reddedilen asıl dava ve kısmen kabul edilen karşı davaya yöneliktir. Asıl dava boşanan eşin ziynet alacağı ile bankadan adına kullanıp boşandığı kocasına ödünç verildiği iddia edilen kredi bedelinin iadesine yönelik alacak davası; karşı dava ise, boşanan kocanın karısına karşı açtığı kişilik haklarına saldırı nedeniyle manevi tazminat davası niteliğindedir. Gerek asıl dava gerekse karşı dava genel hükümlere dayalı olarak açılmıştır. Asıl davadaki alacak isteminin evlilik birilğinin mal rejiminin tasfiyesinden kaynaklanan alacak davası temeli ve hukuki sebebine dayalı değildir. Yargıtay Kanunu 14. maddesi uyarınca Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulu'nun 19.01.2015 tarih 2015/8 sayılı Kararı ile hazırlanıp, 22.01.2015 tarihli ve 29244 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren hukuk dairelerine ilişkin iş bölümü uyarınca, hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi Yargıtay (3.)...
A.Ş vekili cevap dilekçesinde özetle: manevi tazminat talebinin belirsiz alacak davasına konu edilebilmesinin mümkün olmayacağını, davacının herhangi bir ayırıma gitmeksizin manevi tazminat talebini de belirsiz alacak davası şeklinde açtığını, fakat alacağın değerinin tam ve kesin olarak belirlenmediğini, ... plakalı aracın kaza tarihi itibari ile ... numaralı Zorunlu Trafik Sigortası ile diğer davalı ... A.Ş tarafından sigortalı olduğunu, sigorta kapsamındaki hususlar yönünden ......
Mahkemece alacak ve faiz hesaplaması için bilirkişi raporu alınarak şikayetin reddine karar verilmiştir. Takibe dayanak ... . İş Mahkemesi'nin 10.07.2012 tarih ve 2010/150 Esas, 2012/601 Karar sayılı ilamı ile takip talebi incelendiğinde tüm alacak kalemlerinin ilama uygun olduğu açıktır. Ancak icra emri düzenlenirken alacak kalemlerinin, manevi tazminat, asıl alacak gibi yazılmasının maddi hataya müstenit bulunduğunun kabulü gerekir. Mahkemece şikayetin bu nedenle reddi gerekirken faiz oranına ilişkin itirazları saklı tutulmasına rağmen bilirkişi incelemesi yaptırılarak yazılı gerekçe ile hüküm tesisi isabetsiz ise de istem reddedildiğinden sonucu doğru Mahkeme kararının onanması yoluna gidilmiştir. Borçlu vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile sonucu doğru Mahkeme kararının İİK'nun 360 ve HUMK'nun 432. maddeleri uyarınca ONANMASINA, taraflarca HUMK'nun 388/4....
SONUÇ: Yukarıda 1 nolu bentte açıklanan nedenlerle davalılar vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, 2 nolu bentte açıklanan nedenlerle davalılar Şenay ve ... vekillerinin temyiz itirazının kabulü ile hüküm fıkrasının 1.bendinin 3.satırında yazılı "Alacak davalı yanca bilinebilir durumda olduğundan asıl alacak üzerinden hesaplanacak %20 icra inkar tazminatının davalılardan alınıp, davacıya verilmesine" tümcesinin hüküm fıkrasından çıkartılarak yerine "hükmedilecek tazminat miktarı belirli (likit) olmayıp, yargılama yapılmasını gerektirdiğinden şartları bulunmayan icra inkar tazminatı talebinin reddine" tümcesinin yazılmasına ve hükmün bu şekli ile DÜZELTİLEREK ONANMASINA ve peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalılara geri verilmesine 12.3.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni" Mahkemesi :Asliye Hukuk Hakimliği Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki davalı tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü: - K A R A R - Dava eser sözleşmesi nedeniyle ve sözleşmeye aykırılıktan dolayı alacak ve manevî tazminat istemlerine ilişkindir. Mahkemece alacak isteminin kabulüne, manevî tazminat talebinin kısmen kabulüne dair verilen karar davalı yanca temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir. 2-Davada, sözleşmeye aykırılık nedeniyle manevî tazminat da talep edilmiştir....
Davalı T3 vekili vermiş olduğu cevap dilekçesinde özetle; Davacının talebini açıklattırılması gerektiğini, davacı maddi tazminat talebinde, kira alacağı, faiz bedeli ve avukata ödediği vekalet ücreti olarak 3 tane alacak kalemi saymış olup, hangi alacak için ne kadar tazminat talep ettiğini belirtilmediğini, davacıdan talebini açıklattırarak tek tek hangi alacak kalemi için ne kadar tazminat talep ettiğinin belirlenmesini, davacının tazminat talepleri zamanaşımına uğradığını, taraflar arasındaki tapu iptal ve tescil davası ile, davacının geçirdiğini belirttiği hastalıklar, üzüntüler ile bir illiyet bağı olmadığını, davacının avukatına özel olarak ödediği veya ödemekle yükümlü olduğu vekalet ücretini müvekkilden talep edemeyeceğini, davacının talep ettiği vekalet ücretinin tapu iptal ve tescil davasının konusu olup, bir asıl alacak değildir ve başka bir davaya konu edilemeyeceğini, davayı vekille takip etmek zorunlu olmayıp, davacının özel tercihi olduğunu, ayrıca tapu iptal ve tescil...
Somut olayda, alacaklı tarafından dava dilekçesinde birinci haciz ihbarnamesine haksız yere itiraz eden üçüncü kişinin ihbarnamenin tebliğ tarihi itibariyle dava değerinin arttırılması hakkı saklı kalmak kaydıyla şimdilik 1.000,00 TL tazminata hükmedilmesi talep edilmiş olup, 09.03.2017 tarihli birinci haciz ihbarnamesinde alacak tutarına (2.633.333,50 TL) açıkça yer verilmiştir. Dairemizin yerleşmiş içtihatlarına göre, tazminat miktarı birinci haciz ihbarnamesi ile istenen miktarı aşamayacaktır. Bu durumda, dava dilekçesinde harca esas değer olarak 1.000,00 TL'nin gösterilmesi ve davanın belirsiz alacak davası olarak nitelendirilmiş olması, alacak tutarının belirli olması karşısında davayı belirsiz alacak davası haline getirmeyeceğinden, mahkemece, İİK'nın 89/4 maddesine dayalı tazminat isteminin belirsiz alacak davasına konu edilemeyeceği gerekçesi ile davanın hukuki yarar yokluğundan usulden reddine karar verilmiş olması doğru değildir....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :İŞ MAHKEMESİ Y A R G I T A Y K A R A R I Somut olayda işe iade davası ile alacak davası birlikte açılmış olup mahkemece 15.09.2011 tarihli duruşmada 1 nolu ara kararı ile işe iade ve tazminat davalarını birlikte açmış bulunması üzerine her iki davanın yargılama usullerinin farklı olması nedeniyle tazminat davasının dosyadan tefrik edilmesi yönünde beyanda bulunması için davacı vekiline süre verildiği görülmüştür. Davacı vekili tarafından 29.06.2011 hakim havale tarihli dilekçe ile işçilik alacakları açısından davaya devam ederek kıdem ve ihbar vs alacakları açısından davanın devamını istediği, ancak işe iade açısından davayı takip etmeyeceğini, bu konudaki talebini atiye bıraktıklarını beyan etmiş, aynı beyanı takip eden duruşmada da tekrarlamış ve bu açık beyan duruşma zaptına da yazılmıştır....
Asıl dava, tapu iptali ve tescil, birleştirilen dava ise tapu iptal ve tescil olmadığı takdirde TMK’nın 1007. maddesinden kaynaklanan tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece tazminat talebi yönünden verilen kabul kararı usûl ve kanuna aykırıdır. Şöyle ki; davacı birleştirilen dosyada dava açarken tazminat talebi ile ilgili olarak dava değeri göstermemiş, davasının belirsiz alacak davası olduğunu belirtmiş ve maktu harç yatırmıştır....