"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Trafik Kazası (Ölüm) Nedenli Kestel Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen, tarafları, tarih ve numarası yukarıda yazılı hükmün incelenmesi sırasında Yargıtay 9.Hukuk Dairesinin 22.5.2006 gün, 13637-15105 sayılı, 4.Hukuk Dairesinin 16.6.2006 gün 7194-7397 sayılı ve 13.Hukuk Dairesinin 1.11.2006 gün, 9382-14192 sayılı kararlarıyla meydana gelen görev uyuşmazlığının giderilmesi istenilmekle, 2797 sayılı Yasa uyarınca toplanan Başkanlar Kurulu’nca dairelerin görevsizlik kararlarıyla dava dosyası incelenerek gereği görüşüldü: Dava, iş kazasından kaynaklanan tazminat istemine ilişkindir. Uyuşmazlığın bu niteliği, itibariyle hükmün temyiz inceleme görevi 21.Hukuk Dairesine aittir. S O N U Ç : Dosyanın görevli bulunan 21.Hukuk dairesine gönderilmesine, 21.12.2006 gününde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Trafik Kazası (Bedensel Zararlı) Nedenli Çorlu 2.Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen, tarafları, tarih ve numarası yukarıda yazılı hükmün incelenmesi sırasında Yargıtay 11.Hukuk Dairesinin 20.12.2006 gün, 14418-13601 sayılı, 4.Hukuk Dairesinin 9.1.2007 gün 242-43 sayılı kararlarıyla meydana gelen görev uyuşmazlığının giderilmesi istenilmekle, 2797 sayılı Yasa uyarınca toplanan Başkanlar Kurulu’nca dairelerin görevsizlik kararlarıyla dava dosyası incelenerek gereği görüşüldü: Dava,trafik kazasından kaynaklanan tazminat istemine ilişkin olup, Yargıtay 11.Hukuk Dairesinin bozması bulunmaktadır. Uyuşmazlığın bu niteliği itibariyle hükmün temyiz inceleme görevi 11. Hukuk Dairesine aittir. SONUÇ: 11.Hukuk Dairesinin görevsizlik kararının KALDIRILMASINA, dosyanın bu Daireye gönderilmesine, 1.3.2007 gününde oybirliği ile karar verildi....
aleyhine 27/09/2013 gününde verilen dilekçe ile kişilik haklarına saldırı nedenli manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 30/09/2014 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre yerinde bulunmayan bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA ve aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine 14/12/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi....
İcra Müdürlüğünün 2020/14592 esas sayılı icra dosyasında ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile ilamsız takip başlatıldığını, takibe dayanak resmi senetten görüleceği üzere ipoteğin süreli ipotek olduğunu, 01/01/2020 tarihinden itibaren yürürlüğe giren TMK 883....
KARŞI OY YAZISI Davacı, davalılardan eşi olan Akif'in adına kayıtlı olup aile konutu olarak kullanılan taşınmaz üzerine diğer davalı şirket lehine tesis edilen ipoteğin rızası dışında tesis edildiğini ileri sürerek kaldırılmasını ve taşınmaz üzerine aile konutu şerhi konulmasını talep etmiştir. Mahkemece davanın kabulü ile taşınmaz üzerine konulan ipoteğin kaldırılması ile tapu kaydı üzerine aile konutu şerhi konulmasına karar verilmiş, hüküm davalı şirket tarafından temyiz edilmiştir. 4721 sayılı Türk Medenî Kanunu'nun 194.maddesi III.fıkrası hükmü ile rıza alınmadan yapılacak işlemleri önleyebilmek amacıyla, tapu kütüğüne şerh verilmesi olanağı getirilmiştir. Ancak hemen belirtmek gerekir ki anılan madde ile tapuya güven ilkesine bir istisna getirilmiş değildir....
Köyü 1289 parsel sayılı 12645,04 m2 yüzölçümünde davalı gerçek kişi adına tapuda kayıtlı olan ve davalı kooperatif lehine ipotek şerhi bulunan taşınmazın yörede yapılan orman kadastrosunda orman sınırları içinde kaldığını belirterek tapu kaydının iptali ile Hazine adına tapuya tescilini, davalının elatmasının önlenmesini ve ipoteğin kaldırılmasını talep etmiştir. Mahkemece davanın kabulü ile çekişmeli taşınmazın (A) işaretli 2725.71 m2 yüzölçümündeki bölümün tapu kaydının iptali ile orman vasfında Hazine adına tapuya tesciline, davalının bu bölümler üzerindeki elatmasının önlenmesine ve davalı kooperatif lehine konulan ipoteğin kaldırılmasına karar verilmiş, hükmün davalı gerçek kişi tarafından temyiz edilmesi üzerine Yargıtay 20....
ANTALYA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ TÜRK MİLLETİ ADINA DÖRDÜNCÜ HUKUK DAİRESİ İSTİNAF KARARI İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : DENİZLİ ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TARİHİ : 24/11/2022 DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) KARAR TARİHİ : 15/06/2023 YAZIM TARİHİ : 15/06/2023 Trafik kazası nedenli taraflar arasında görülmekte olan maddi tazminat davasının kısmen kabulüne dair mahkemesinden verilen kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine HMK'nun 352. maddesi uyarınca dosyanın ön incelemesi yapıldı, gereği düşünüldü; 6100 Sayılı HMK'nun 347.maddesi gereğince istinaf dilekçesi karşı tarafa tebliğ olunur. Karşı tarafın tebliğden itibaren iki hafta süre içerisinde istinaf dilekçesine cevap verme hakkı bulunmaktadır. Dosya incelendiğinde davacı vekilinin istinaf başvuru dilekçesinin, ihbar olunan ...'a tebliğine dair mazbataya dosyada rastlanılmamıştır....
- K A R A R - Davacı vekili, davalı banka ile dava dışı şirket arasında imzalanan genel kredi sözleşmesine konu alacağın teminatı amacı ile üzerinde ipotek kurulan üç adet taşınmazın davacı tarafından satın alındığını, müvekkilinin ipoteğin fekkini sağlamak için kredi borcunu ödediğini ancak davalı bankanın kredi sözleşmesi konusu dışındaki çek bedelinin de tahsilini talep etmek suretiyle ipoteğin fekki işlemini geciktirdiğini, müvekkiline haksız yere zaman kaybettirdiğini, borcun tamamının ödenmesinden sonra ipoteğin kaldırıldığını ancak bu sürede davacının maddi ve manevi zarar gördüğünü belirterek 10.000,00 TL maddi ve 100.000,00 TL manevi tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davacının ihtarı ile ipoteğin kaldırılmasını istediği sırada, borcun tamamı ödenmediği için ipoteğin kaldırılmadığını, keyfi bir işlem yapılmadığını davacının zarar görmediğini bildirerek davanın reddini istemiştir....
Dava konusu ipotekler kesin borç (karz) ipoteği olmayıp imar uygulaması nedeniyle konulan kanuni ipotek olduğundan ve davada kanuni ipoteğin terkini talep edildiğinden terkin halinde ödenecek bedel davacının taşınmazına davalıya ait taşınmazdan imar parseli oluşturabilmek için kaç m² yer eklenmiş ise o miktardaki yerin dava tarihindeki rayiç değeri belirlenerek bu bedelin depo ettirilmesinden sonra ipoteğin kaldırılmasına karar verilecektir....
Mahkemece toplanan delillere göre; borcun ödenmemesi nedeniyle davalı tarafından ipoteğin paraya çevrilmesi yönünde takip yapıldığı, davalı şirketçe davacıya 138.000,00 TL'nin ödenmesi halinde ipoteklerin fekkedileceği bildirilmiş ise de, icra dosyasındaki borç miktarlarının fazla olması nedeniyle davalının ödemeye rağmen ipotekleri kaldırmadığı, ancak davacının ipoteğin kaldırılması talebiyle dava açtığı, davacı talebinin haklılığının ise yargılamayı gerektirdiği, davacının kişilik haklarına bir saldırının söz konusu olmadığı, dolayısıyla manevi tazminat şartlarının oluşmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir....