Aile Mahkemesi'nden verilen ... gün ve ... sayılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Davacı ... ... vekili, tasfiyeye konu ... ada ... parselde bulunan 14 nolu bağımsız bölüm sayılı taşınmazın tapu kaydının 1/2'sinin davacı adına tescilini ya da 40.000-TL alacağın tahsilini istemiştir. Davalı ... vekili, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davanın reddine karar verilmesi üzerine; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Taraflar, 29.12.1988 tarihinde evlenmiş, 2008 yılında açılan boşanma davasının kabulüne ilişkin ... Sulh Hukuk Mahkemesi'nin ... tarihinde kesinleşen ilamı ile boşanmışlardır. Söz konusu ilam, ... 1. Aile Mahkemesi'nin ... tarihinde kesinleşen kararıyla tenfiz edilmiştir. Mal rejimi boşanma davasının açıldığı tarih itibarıyla sona ermiştir ( TMK 225/son)....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi - KARAR - Dosya içerisinde mevcut bilgilere göre davalı kooperatifin tasfiyeye girdiği anlaşılmıştır. Bu durumda; ...-Dava tarihi itibariyle davalı kooperatifin adresinin ilgili Ticaret Sicil Memurluğu'ndan sorularak alınacak cevabın eklenmesi, ...-1163 sayılı Kooperatifler Kanunu'nun 98. ve 450. maddesi yollamasıyla TTK 219/.... maddesi uyarınca, davalarda tasfiye halindeki kooperatif tüzel kişiliğini tasfiye memurları temsil etmesi gerektiğinden, Ticaret Sicil Memurluğu'ndan, davalı kooperatifin tasfiye girip girmediği, tasfiyeye girmiş ise en son görevde olan tasfiye memurlarının isim ve adresleri sorularak, (vekile vekalet veren yöneticiler tasfiye memuru olarak seçilmemişlerse) anılan tasfiye memurlarınca Av. ...'...
Anonim Şirketi'nin 04/04/2000 tarihinde tescilinden sonra 20/05/2016 tarihli genel kurul kararı ile tasfiyeye girdiği, tasfiye memuru olarak ...'...
Anonim Şirketi'nin 04/04/2000 tarihinde tescilinden sonra 20/05/2016 tarihli genel kurul kararı ile tasfiyeye girdiği, tasfiye memuru olarak ...'...
Buna göre; öncelikle, tasfiyeye konu malın satın alma bedeli, bunun krediyle ve varsa kredi dışında eşlerin kendi imkanları ile karşıladıkları miktarlar ve oranları ile tasfiye (karara en yakın) tarihindeki sürüm (rayiç) değeri ayrı ayrı belirlenmelidir. Açıklamalar doğrultusunda hesaplama yapılabilmesi için, iddia ve savunma çerçevesinde, malın satın alınmasına ilişkin akit tablosuyla birlikte tapu/trafik kaydı, kredi sözleşmesi ve kredi borcu ödeme tablosu dahil finans kuruluşu kayıtları, ihtiyaç duyulması halinde eşlerin malın alınmasında katkı olarak kullandıklarını ileri sürdükleri mal varlıklarına ilişkin sair belgeler bulundukları yerlerden getirtilerek uyuşmazlığın çözümünde göz önünde bulundurulmalıdır. Uyuşmazlığın çözümünde kullanılabilecek belirleme ve hesaplamaların yapılabilmesi için gerek görülürse konusunun uzmanı bilirkişi veya bilirkişilerden oluşan kurulundan da yardım alınmalıdır....
Şöyle ki, tasfiyeye konu taşınmazın 23.02.2007 tarihinde davalı kadın adına satın alındığı, davacı erkeğe 01.11.1999 tarihinden itibaren yaşlılık aylığı bağlandığı, davacının kıdem tazminatı aldığına, miktarına ve taşınmazın edinilmesinde kullanıldığına yönelik dosya kapsamında delil olmadığı anlaşılmaktadır. O halde, mahkemece, dosya kapsamında mevcut delil itibariyle davacı erkeğin kıdem tazminatı ile taşınmazın edinilmesine katkıda bulunduğuna ilişkin iddiasını ispatlayamadığından davacının değer artış payı alacağının reddine, artık değere katılma alacağının da taşınmazın edinilmesinde kadının ziynet eşyalarının kullanıldığı kabul edilerek kişisel mal denkleştirmesi yapılarak hesaplanması ve hesaplama sonucunda çıkan artık değere katılma alacağının tahsiline karar verilmesi gerekirken, eksik araştırma ve incelemeyle karar verilmesi hatalı olmuş, bozmayı gerektirmiştir....
Somut olayda, davacının dava dilekçesinde her bir taşınmaz için 2.500,00 TL olmak üzere toplam 5.000,00 TL alacağın tahsilini talep ettiği, davacının 01.04.2019 tarihli dilekçesiyle talep miktarını artırarak tasfiyeye konu 13988 parsel yönünden 11.042,20 TL, ... parsel ... nolu bağımsız bölüm yönünden 72.500,00 TL olmak üzere toplam 83.542,20 TL alacağın tahsilini talep ettiği, mahkemece davacının tasfiyeye konu 13988 parsel yönünden 11.042,20 TL olan alacak talebinin reddine; davalı aleyhine ... parsel ... nolu bağımsız bölüm yönünden 72.500,00 TL katılma alacağının tahsiline hükmedildiği anlaşılmakla, davacı yönünden reddedilen alacak miktarının, davalı yönünden de aleyhe hükmedilen alacak miktarının karar tarihindeki temyiz inceleme kesinlik sınırını aşmadığından, bölge adliye mahkemesinin kararı 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun madde 362/1-a bendine göre kesin niteliktedir. Açıklanan nedenle, davacı ve davalı yönünden temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekmiştir....
. … İSTEMİN_KONUSU :Davacı şirkete ait antrepodaki tankta gümrük müfettişince yapılan kontrolde fazla olarak 31,932 ton Fuel Oil cinsi eşyanın tespit edildiğinden bahisle söz konusu fazla çıkan eşyanın tasfiyeye tabi tutulabilmesi için stok kayıtlarına alınmasına ilişkin tesis edilen Gümrük Müdürlüğünün … tarih ve … sayılı kararının iptali istemiyle açılan davada; … İdare Mahkemesince, Danıştay Onuncu Dairesinin 14/05/2015 tarih ve E:2011/9929, K:2015/2303 sayılı bozma kararına uyularak dava konusu işlemin iptali yolunda verilen … tarih ve E:…, K:… sayılı kararın temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir. TEMYİZ_EDENİN_İDDİALARI : Davalı idare tarafından, Gümrük Kanunu gereği yapılan sayımda fazla çıkan eşyanın tasfiyeye tabi tutulması gerektiği, işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı ileri sürülmektedir. KARŞI_TARAFIN_SAVUNMASI : Davacı tarafından savunma verilmemiştir....
Tüm dosya kapsamı birlikte incelendiğinde; davacının dava dilekçesinde tasfiyeye konu malları belirtip her bir mal için de ne kadar istediğini açıkça yazarak fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla toplam 100.000,00 TL alacak talebinde bulunduğu ve 100.000,00 TL üzerinden hesaplanan nisbi harcı da peşin olarak yatırdığı anlaşılmaktadır. Her ne kadar dava dilekçesinde ve bilahare verilen açıklama dilekçelerinde tasfiyeye konu mallar ve talep miktarları açık, anlaşılır ve somut olmasına ve de talep miktarı yönünden harcı yatırılmış olmasına rağmen davacıya verilen usulüne uygun olmayan süreler neticesinde davanın reddine karar verilmesi hatalı olmuştur....
Mahkemece yapılan yargılama ve benimsenen bilirkişi raporuna göre,... 5.Asliye Ticaret Mahkemesinin 2011/965 sayılı dosyasında yapılan tespit sonucu sözleşme süresi içinde davalının sözleşme konusu adreste faaliyette bulunmadığının tespit edildiği, bu nedenle sözleşmenin 6. ve 12. maddeleri kapsamında davacı tarafın davalıdan cezai şart talep edebileceği, davaya konu karşılıksız nakit katkı ve ürün katkısına ilişkin talebin ise dosya kapsamı ile sübut bulmadığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir. Dava, 02.02.2012 tarihinde açılmıştır. Davalı şirketin dava açılmadan önce 22.4.2011 tarihinde tasfiyeye girdiği celp edilen sicil kaydından anlaşılmaktadır.Bu durumda öncelikle dava dilekçesinin şirketin tasfiyesi için atanan tasfiye memuruna tebliği ve HMK.'...