WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

de bulunan 351670 hesabına ihtiyati haciz konulmasına ilişkin talebinin reddine, karar vermiştir. Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davalının tasfiyeye tabi üzerine kayıtlı arabayı sattığını, parasını müvekkilden kaçırdığını ve davalının kendi adına kayıtlı tek taşınmaz olan fındıklık tarlayı babasına bağış yoluyla devrettiğini, bu durumda davalının üzerine ihtiyati tedbir koyulabilecek, tasfiyeye tabi tek mal varlığının banka hesabı olduğunu, ihtiyati tedbirin kaldırılmasının müvekkilini daha da mağdur hale getireceğini, mal rejimine tabi tüm malların tespiti ve tasfiyesine ilişkin iş bu davada; İstanbul 11....

Mal rejimi sona ermeden tasfiyeye gidilemez. Rejim ise, evliliğin boşanma veya iptal kararıyla sona ermesi halinde buna ilişkin davanın açıldığı, ölümle sona ermesi halinde, ölüm tarihinden, mal ayrılığına geçilmesi kararı verilmesi halinde ise, buna ilişkin dava tarihinden geçerli olmak üzere sona erer (TMK m. 225). Bu hükme göre, boşanma kararı kesinleşmedikçe tasfiye talebi incelenemez. Boşanma hükmü henüz kesinleşmediğine göre, tasfiyeye ilişkin bu talebin boşanma davasından tefrik edilmesi, boşanmanın kesinleşmesinin beklenmesi ve bundan sonra işin esasının incelenmesi gerekir. Bu hususun nazara alınmaması doğru bulunmamıştır....

    Somut uyuşmazlığa gelince, taraflar 28.10.2007 tarihinde evlenmiş, 26.04.2012 tarihinde açılan boşanma davasının kabulüne ilişkin hükmün, 03.06.2014 tarihinde kesinleşmesiyle boşanmışlardır. Mal rejimi boşanma davasının açıldığı tarih itibarıyla sona ermiştir (TMK 225/son). Sözleşmeyle başka mal rejiminin seçildiği ileri sürülmediğinden evlilik tarihinden mal rejiminin sona erdiği tarihe kadar edinilmiş mallara katılma rejimi geçerlidir (4722 sayılı yasanın 10, TMK 202.m). Mal rejiminin tasfiyesinde eşlerin bağlı bulunduğu rejime ilişkin hükümler uygulanır(TMK 179.m). Tasfiyeye konu 21 nolu mesken, eşler arasında edinilmiş mallara katılma rejiminin geçerli olduğu 12.08.2010 tarihinde satın alınarak, davalı adına tescil edilmiştir....

      . - DAVA : Ticari Şirket (Tasfiyeye İlişkin) DAVA TARİHİ : 20/10/2022 KARAR TARİHİ : 02/03/2023 GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 02/03/2023 Mahkememizde görülmekte olan Ticari Şirket (Tasfiyeye İlişkin) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Taraflar arasında görülen dava dosyasI davacı vekilinin 24/11/2022 tarihli işlemden kaldırma talepli dilekçesi üzerine 25/11/2022 tarihinde dosyanın işlemden kaldırılmasına karar verilmiştir. Taraflardan biri, dosyası işlemden kaldırılmış olan bir davayı yenileyebilir. Dosyası işlemden kaldırılan bir dava, işlemden kaldırılma tarihinden itibaren üç ay içinde yenilebilir .Üç aylık yenileme istem süresi hak düşürücü niteliktedir. Dosyası işlemden kaldırılan bir dava, işlemden kaldırılma tarihinden itibaren üç ay içinde yenilenmezse, mahkeme, kendiliğinden (re’sen) davanın açılmamış sayılmasına karar vermekle yükümlüdür. Açıklanan yasal ve hukuksal olgu karşısında, davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiştir....

        DAVA : Ticari Şirket (Tasfiyeye İlişkin) DAVA TARİHİ : 31/12/2018 KARAR TARİHİ : 16/01/2023 G. K.YAZILDIĞI TARİH : 17.01.2023 Mahkememizde görülmekte olan Ticari Şirket (Tasfiyeye İlişkin) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Mahkememizde görülmekte olan davada, davanın takip edilmemesi nedeni ile 13/10/2022 tarihli celsede HMK 150. maddesi gereğince, dosyanın yenileninceye kadar işlemden kaldırılmasına karar verilmiş olup, o tarihten itibaren, karar tarihi olan 16/01/2023 tarihine kadar aradan geçen 3 aylık süre içerisinde dosyanın yenilenmemiş olduğu anlaşıldığından, HMK'nun 150/5.maddesi uyarınca, davanın açılmamış sayılmasına karar verilerek, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....

          Davalının tasfiyeye konu araç için çekilen kredinin boşanma dava tarihinden sonra yapılan ödemelerine yönelik temyiz itirazlarına gelince; Tüm dosya kapsamı birlikte incelendiğinde; mahkemenin davacının tasfiyeye konu araç için ... Bankası'ndan çektiği 48 ay vadeli kredinin boşanma dava tarihinden sonra (05.08.2011) kalan 34 aylık taksit için yaptığı toplam 13.851.33 TL'nin tahsiline karar verdiği anlaşılmaktadır. Eşler, 09.12.2007 tarihinde evlenmiş, 05.08.2011 tarihinde açılan boşanma davasının kabulüne ilişkin hükmün, 03.02.2014 tarihinde kesinleşmesiyle boşanmışlardır. Mal rejimi boşanma davasının açıldığı tarih itibarıyla sona ermiştir (TMK m. 225/son). Tüm bu açıklamalara göre, davacının talebi genel hükümlere dayalı alacak isteği niteliğinde olduğu anlaşılmakla, davacının iddiası genel hükümlere dayalı (TBK m. 77 vd.) olup, mal rejiminin tasfiyesi kapsamında bir talep niteliğinde değildir....

            Dava konusu malvarlığına, başka malvarlıklarından elde edilen toplu para ile yapılan katkının dışında kalan bölümüne eşlerin çalışmaları karşılığı elde edilen düzenli gelirlerle yapılan katkı oranının belirlenmesi bakımından ise; öncelikle evlenme tarihinden, malın edinildiği tarihe kadar, eşlerin çalışma sürelerine ve gelirlerine ilişkin belgeler bulundukları yerlerden eksiksiz olarak getirtilmelidir. Çalışmanın sabit olunmasına rağmen, çalışılan bir kısım döneme ilişkin belgelere ulaşılamaması durumunda, ilgili meslek kuruluşlarından ve/veya bilirkişilerden o döneme ilişkin yaklaşık gelir durumu sorulup belirlenerek, malın edinildiği tarihe kadar ki eşlerin tüm gelirleri ayrı ayrı saptanmalıdır....

              Mal rejiminin tasfiyesinde eşlerin bağlı olduğu rejime ilişkin hükümler uygulanır (4721 sayılı TMK 179 m). Dosya içeriği, toplanan deliller, düğün fotoğrafları, tanık beyanları gözetildiğinde davacı-davalı ...'nin kişisel mal olan altınları ile dava konusu yapılan taşınmaza katkıda bulunduğunun kabulü gerekir. Söz konusu taşınmaz mal ayrılığı rejiminin geçerli olduğu dönemde satın alınarak erkek adına tescil edilmiştir. Az yukarıda da belirtildiği gibi mal rejiminin tasfiyesinde eşlerin bağlı olduğu rejime ilişkin hükümler uygulanır. Buna göre tasfiyeye konu taşınmazın satın alındığı tarihte yürürlükte bulunan 743 sayılı TKM'de, 01.01.2002 tarihinde yürürlüğe giren 4721 sayılı Yasa'nın 236/2. maddesinin karşılığı bulunmadığından boşanma sebebinin zina olmasına dayanarak davacı-davalı ...'nin katkı payı alacağına ilişkin talebin reddi doğru değildir....

                Şöyle ki, dava dışı taşınmazın devir tarihindeki değeri ile tasfiyeye konu taşınmazın edinme tarihindeki değeri konusunda uzman bilirkişilerce tespit edilmeden ve dava dışı taşınmazın satışından elde edilen paranın tasfiyeye konu taşınmazın edinme değerinin ne kadarını karşıladığı belirlenmeden karar verildiği anlaşılmaktadır. O halde, mahkemece, öncelikle dava dışı taşınmazın satış tarihindeki değeri ile tasfiyeye konu taşınmazın edinme tarihindeki değeri konusunda uzman bilirkişilerce belirlendikten sonra, dava dışı taşınmazın satış bedelinin tasfiye konusu taşınmazın edinme bedelinin tamamını karşılayıp karşılamadığının tespit edilmesi, kişisel malla karşılanan kısmın oranı düşüldükten sonra bakiye kısım yönünden artık değere katılma alacağına karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile karar verilmesi hatalı olmuş, bozmayı gerektirmiştir....

                  Davacı tarafça, tasfiyeye konu taşınmazın tapuda 3. kişi adına kayıtlı olduğu ancak haricen davalı adına satın alınıp üzerine ev yapıldığı ileri sürülerek alacak isteğinde bulunulduğu anlaşılmaktadır. Davanın alacak niteliği de dikkate alındığında, tasfiyeye konu taşınmazın tapuda 3. kişi adına kayıtlı olması davacının mal rejiminin tasfiyesinden kaynaklanan alacak talebinde bulunmasına tek başına engel teşkil etmez. O halde, Mahkemece iddia, savunma, toplanan ve toplanacak tüm deliller birlikte değerlendirilerek hasıl olacak kanaate göre bir karar verilmesi gerekirken eksik araştırma ve inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamıştır....

                    UYAP Entegrasyonu