Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Mahkemece TTK 547 maddesi uyarınca tasfiye sonucu terkin olan şirketin ihyasına karar verilmiş olmakla, TTK 547 maddesindeki yasal düzenleme uyarınca son tasfiye memuru da olduğu anlaşılan davalı tasfiye memurunun ek tasfiye işlemleri için de tasfiye memuru olarak atanmasında yasa ve usule aykırılık bulunmamaktadır. Davalı vekilince açılan davada müvekkiline yapılan tebligatın usulsüz olarak yapıldığı ileri sürülerek karar istinaf edilmiştir. İlk derece mahkemesince açılan davada düzenlenen tensip zabtıyla davanın basit usulde görülmesine ve 3 nolu tensip ara kararı ile davalı tasfiye memuruna dava dilekçesi, tensip zabtı ekli olarak duruşma günü bildirir tebligat çıkarılmasına karar verilerek, duruşma gününü de 02.03.2022 tarihinde yapılmasına karar verilmiştir. Mahkemece tensip ara kararları uyarınca davalı tasfiye memurunun dava dilekçesinde bildirilen ve mernis adresi olduğu anlaşılan adresine tebligat çıkarılmıştır....

kabul edilerek..." gerekçesiyle; davanın kabulüne, 08.07.2009 tarihinde tasfiye sonunda sicilden terkin olan Tasfiye Halinde ......

    Sicil Müdürlüğü, şirketin 28/02/2019 tarihli genel kurul kararı ile tasfiyeye girdiğini, 03/12/2019 tarihli ortaklar kurulu kararı ile tasfiye işlemlerinin tamamlanması nedeniyle unvan ve işletme kaydının sicilden silinmesine karar verildiğini ve 27/12/2019 tarihinde şirketin kapanışının sicile tescilinin yapılarak unvan ve işletme kaydının sicilden silindiğini, tasfiyenin yasaya uygun olarak gerçekleştirilmesinden ve sona erdirilmesinden tasfiye memurunun sorumlu olduğunu, davanın açılmasına sebebiyet vermediklerini, müdürlükleri aleyhine vekalet ücreti ve yargılama giderinden sorumlu olmadığını savunmuştur....

      İcra Müdürlüğünün ... sayılı icra dosyasına yönelik olarak açılması nedeniyle ihyanın yalnız görülen dava konusu ile sınırlı tutulmasına, davaya konu ek tasfiye işlemlerini yerine getirmek üzere terkinden önceki tasfiye memuru davalı ...'ın ek tasfiye memuru olarak atanmasına, tasfiye memurunun, icra takibine dayanak ilamdaki uyuşmazlığı tasfiye dışı bırakarak usul ve yasaya aykırı olarak tasfiyeyi sonlandırmış olması nedeniyle tasfiye memuruna ek ücret verilmesine yer olmadığına karar vermek gerekmiştir. Davalı Ticaret Sicil Müdürlüğü'nün yasal hasım olup yargılama giderlerinden sorumlu olmadığı, İzmir ......

        Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacı vekili, husumeti yalnızca yasal hasım olan müvekkiline yönelttiğini, ancak usule ve----- göre, husumetin aynı zamanda dava konusu şirketin tasfiye memuru olan -------işlem yaptığını, tasfiye sürecinde yetki ve sorumluluğun şirketin tasfiye memurunda olduğunu ve olağan tasfiye sürecinden kaynaklanan ------ tasfiye memurunun sorumluluğunda olduğunu, müvekkilinin davanın açılmasına sebep olmadığını ve müvekkil yönünden açılan davanın reddine karar verilmesini, mahkeme aksi kanaate ise müvekkili aleyhine yargılama giderleri ve vekâlet ücretine hükmedilmemesine karar verilmesini talep ettiği görüldü. ----- ihyası istenen şirketin terkinine ilişkin tüm kayıtlar, belgeler, tebligatlar ve sicil dosyası celp edilerek incelenmiş; şirketin tasfiye ile sona erdiği,------ tarihinde tescil edilerek sicil kaydının terkin edildiği anlaşılmıştır....

          Davalı ... vekili tasfiye sürecinde yetki ve sorumluluğun tasfiye memurunda olduğunu, mahkemenin davanın esası ile ilgili vereceği karara müvekkili müdürlüğün uyacağını, müvekkilinin davanın açılmasına sebep olmadığını, bu nedenle yargılama giderleri ve vekalet ücretinin kendilerinden talep edilemeyeceğini belirterek, müvekkili yönünden açılan davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin diğer tarafa yüklenmesine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı tasfiye memuru vekili davaya cevap dilekçesi vermemiştir. Mahkemece, iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, borçlu şirketin tasfiye memuru ve ortağına İİK 89/1 ve 89/2 maddelerine göre birinci ve ikinci haciz ihbarnameleri gönderildiği ancak, tasfiye memurunun davacı şirketin alacaklarını tasfiye işlemlerine dahil etmediği gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir....

            CEVAP : Davalı ..., Tasfiye Halinde ...' nin , 14.09.2017 tarihli genel kurul kararı ile tasfiyeye girdiğini, tasfiye sürecinin tamamlanması ile yapılan başvuru ve sunulan karar üzerine, 29.05. 2019 tarihinde şirket kapanışının sicile tescili yapılarak ünvan ve işletme kaydının sicilden silindiğini, şirketin tasfiyesinin kanuna uygun olarak gerçekleştirilmesi ve sona erdirilmesinden tasfiye memurunun sorumlu olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir. Davalı tasfiye memuru ..., ....'...

              SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davalı tasfiye memurunun bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, temyiz harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına mahal olmadığına, 19/09/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

                İş Mahkemesi’nin 2010/173 Esas sayılı dosyasında verilen ara karar gereği davalı şirketin ihyası için kendisine süre verildiğini beyan ederek ...’nin tasfiye ve terkin işlemlerinin iptali ile şirketin ihyasına karar verilmesini, duruşma sırasındaki beyanında ise davalı tasfiye memurunun yeniden tasfiye memuru olarak atanmasını talep ve dava etmiştir. Davalı Ticaret Sicili Memurluğu, davaya cevap vermemiştir. Diğer davalı, şirketin ihyasının mümkün olmadığını savunarak davanın reddini istemiş, şayet şirketin ihyasına karar verilir ise tasfiye memuru olmayı kabul ettiğini söylemiştir. Mahkemece ......

                  Şirketin devam eden bir hukuki uyuşmazlığı nedeniyle şirketin ihyasına karar verildiğinde, yapılacak ek tasfiye işlemleri, tasfiye memurunun üstlenmiş olduğu görevin devamı niteliğindedir. Bu durumda, münferit yetkili tasfiye memurunun ek tasfiye için yeniden atanmasında bir usulsüzlük bulunmamaktadır. İlk derece mahkemesi, davayı tasfiye memuruna yargılama giderleri yüklememiş ise de davacının istinaf başvurusu bulunmamaktadır. Davalı vekilinin 329. maddesine yönelik istinaf nedeni yerinde değildir. Açıklanan bu gerekçelerle, HMK'nın 353/1.b.1 maddesi uyarınca dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda, davalı tasfiye memuru vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine dair aşağıdaki hüküm verilmiştir....

                    UYAP Entegrasyonu