HÜKÜM:Yukarıda açıklandığı üzere; 1---açılan asıl dava ile birleşen ---- davanın tasfiye memurlarından----yönünden KABULÜNE; 2----- kayıtlı iken tasfiye sonucu sicilden terkin edilen TASFİYE HALİNDE ---- TTK.nun 547 maddesi uyarınca -----sayılı dosyası yönünden geçerli olmak üzere, tebliğ ve kesinleşme ve infazı işlemleri ile sınırlı olmak üzere İHYASINA, 3-Tasfiye işlemlerinin tasfiye memuru ----- tarafından münferit yetki ile yürütülmesine, tasfiye memuru için bir kereye mahsus takdiren 1.000,00 TL ücret takdirine; davacı tarafça yatırılmasına; ücret yatırılınca tasfiye memurunun görevine başlamasına; 4-İhya kararının ve tasfiye memurunun TTK 547/2 maddesine göre sicile tescil ve ilanına, masrafların davacı tarafça karşılanmasına, 5-Birleşen----- sayılı davada davalı ---- yönünden taraf ehliyeti yokluğundan usulden REDDİNE; 6-Davalı --- karşı açılan birleşen ---- Karar sayılı davanın taraf ehliyeti yokluğundan usulden REDDİNE; 7-Alınması gerekli 80,70-TL harçtan davacı tarafından peşin...
Şirketi'nin tasfiye halinde olduğu halde gerekçeli kararın davalı şirketin adresine Tebligat Kanunu’nun 35.maddesine göre tebliğ edildiği görülmüştür. Tasfiye halindeki tüzel kişilere tebligatın tasfiye memuruna yapılması gerekir. Davalı...... Sanayi ve Ticaret ...... Şirketi'nin tasfiye işlemlerinin sona erip ermediğinin sorulması, Tasfiye işlemi tamamlanmamışsa, tasfiye memurunun kimlik ve adres bilgilerinin sorulması ve gerekçeli kararın tespit edilen tasfiye memuruna yöntemince tebliğ edilmesi, Tasfiye işlemi tamamlanmış ve tasfiye sonu kararı ile şirket ticaret sicilinden terkin edilmiş, tüzel kişiliği son bulmuşsa davalı...... Sanayi ve Ticaret ...... Şirketi'nin ihyasının sağlanması ve tasfiye memuru atanması için davacıya uygun süre verilmesi, İhya olunduktan sonra gerekçeli kararın adı geçen davalı şirkete (tasfiye memuruna) yöntemince tebliğ edilerek temyiz süresi geçtikten ve gerektiğinde Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 432....
Davalı yan yargılama aşamasında tasfiyeye girmiş, değişen adresi ve tasfiye memurunun kim olduğu ve adresi ticaret sicil gazetesinde yayınlanmıştır. Hal böyle olunca mahkemece, davalı tasfiye memuruna tebligat yapılarak davaya katılımının sağlanması gerekirken taraf teşkiline ilişkin bu yönün gözetilmemesi isabetsiz olup bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre davalı tasfiye memurunun sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin harcın istek halinde iadesine, 05.06.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Anılan Cumhurbaşkanlığı Kararı uyarınca sürenin uzatılmış olması ve uzatılan süre içerisinde yenileme dilekçesinin verilmiş olmasına rağmen, mahkemece davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi doğru olmamış, kararın bozulması gerekmiştir. 2-Bozma sebep ve şekline göre, davacı şirket tasfiye memurunun sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına karar verilmiştir. SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı şirket tasfiye memurunun temyiz itirazlarının kabulü ile kararın BOZULMASINA, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı şirket tasfiye memurunun sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, ödediği peşin temyiz harcının isteği halinde temyiz eden davacı şirket tasfiye memuruna iadesine, 24/05/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Dava, ticaret sicilinden tasfiye sonucu terkin edilerek tüzel kişiliği ortadan kalkmış bulunan Tasfiye Halinde ------ ihyası istemine ilişkindir. TTK'nin "Ek tasfiye" başlıklı 547.maddesi "(1) Tasfiyenin kapanmasından sonra ek tasfiye işlemlerinin yapılmasının zorunlu olduğu anlaşılırsa, son tasfiye memurları, yönetim kurulu üyeleri, pay sahipleri veya alacaklılar, şirket merkezinin bulunduğu yerdeki asliye ticaret mahkemesinden, bu ek işlemler sonuçlandırılıncaya kadar, şirketin yeniden tescilini isteyebilirler. (2) Mahkeme istemin yerinde olduğuna kanaat getirirse, şirketin ek tasfiye için yeniden tesciline karar verir ve bu işlemlerini yapmaları için son tasfiye memurlarını veya yeni bir veya birkaç kişiyi tasfiye memuru olarak atayarak tescil ve ilan ettirir." hükmünü haizdir. TTK'nin 529....
Ek tasfiye işlemlerinin de aynı tasfiye memuru tarafından yapılması uygun görülmüş ve yeni bir tasfiye memuru atanmamıştır. Davalı----- yasal hasım konumunda olup, tasfiyenin usulsüz kapatılmasından dolayı kusur ve sorumluluğu bulunmamaktadır. Bu nedenlerle, bu davalı harç, yargılama giderleri ve karşı yan vekalet ücretinden sorumlu tutulmamıştır. Diğer davalı tasfiye memurunun sorumluluğuyla ilgili olarak yapılan incelemede, ihyası istenen şirketin tasfiyesinin --- tarihinde tamamlandığı anlaşılmıştır.---- takip dosyasının açılış tarihinin tasfiyenin tamamlanmasından önceye ilişkin olduğu, bu durumda davalı tasfiye memurunun ihya davası açılmasına sebebiyet verdiği anlaşılmakla, harç, yargılama giderleri ve karşı yan vekalet ücretinden sorumlu tutularak, davanın ve birleşen dosya davasının kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....
Somut uyuşmazlıkta; ihyası istenen şirketin tasfiye sonucu TTK 547. maddesi gereğince terkin edilmiş olması sebebiyle Ticaret Sicil Müdürlüğü ile tasfiye memurunun hasım gösterilerek açılması gerekirken sadece Ticaret Sicil Müdürlüğü aleyhine açıldığı, tasfiye memurunun tasfiye memurunun hasım gösterilmediği anlaşılmıştır. Yapılan inceleme ve değerlendirime sonucu; ihyası istenen şirketin TTK 547. maddesi gereğince tasfiye sonucu Ticaret Sicilden terkin olduğu, incelenen ticaret sicil kayıtlarına göre davacı her ne kadar şirket ortağı ise de husumetin yasal hasım olan Ticaret Sicil Müdürlüğü ile birlikte tasfiye memuruna da yöneltilmesi gerektiği, dava açıldıktan sonra davaya taraf ithal edilerek usulü eksikliğin giderilmesinin HMK 115/2 maddesi uyarınca süre verilerek giderilmesinin mümkün olmadığı gibi Yargıtay yerleşik içtihatlarının da bu doğrultuda olduğu anlaşıldığından dava şartı yokluğundan davanın usulden reddine karar vermek gerekmiştir....
Müdürlüğü vekili cevap dilekçesinde özetle; usule ve Yargıtay içtihatlarına göre husumetin aynı zamanda tasfiye memuru ...'a da yöneltilmesi gerektiğini, ticaret sicil müdürlüğünün TTK.'nun m.32 ve... Yönetmeliği m.34 hükmü çerçevesinde işlem yaptığını, tasfiye memurları tarafından tasfiye prosedürünün eksik bırakılmış olmasının memurların sorumluluğunu gerektirdiğini, olağan tasfiye sürecinden kaynaklanan, şirketin kurucusu ve tasfiye memuru olan tasfiye sürecinde açılan davaya rağmen şirketin ticaret sicilinden silinmesini talep eden tasfiye memurunun kusurundan dolayı... Müdürlüğünün sorumluluğu bulunmadığını, mahkemece dava konusu şirketin ek tasfiyesine karar verilmesi durumunda TTK m.547/2 gereğince tasfiye memuru atanmasının ve atanacak tasfiye memurunun TTK m.536'da düzenlenen şartları haiz olmasının zorunlu olduğunu, davalı yasal hasım konumunda olup davanın açılmasına sebebiyet olmadığından yargılama giderleri ve vekalet ücretinden sorumlu tutulamayacağını beyan etmiştir....
de ihlal ettiklerini, tasfiye sürecini şirketin tasfiyesi olarak değil, adeta müvekkilinin şirketten tasfiyesi olarak gören ve bu suretle müvekkilinin şirketteki hak ve alacaklarından mahrum etme gayretine giren davalıların tasfiye sürecini usul ve yasaya uygun şekilde yürütmediklerini, tüm bu hususların tasfiye memurlarının azli için haklı sebep teşkil ettiğini, davalı ... ile müvekkilinin tasfiye halindeki şirketten ayrılmasının konuşulduğu zamanlardan süregelen bir husumetleri bulunduğunu iddia ederek, TK.md.537/2 hükmü uyarınca davalı tasfiye memurlarının azline ve Tasfiye Halinde ..., Şti.'...
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TARİHİ : 09/09/2021 NUMARASI : 2019/567 ESAS 2021/644 KARAR DAVA KONUSU : Tasfiye Memurunun Azli KARAR : Taraflar arasındaki tasfiye memurunun azline ilişkin davanın yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükme karşı davalı T3 vekilince süresinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. DAVA Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile dava dışı Fatih Çelebi'nin Fora Av Kamp Balık ve Medikal Ürünleri San. Tic. Ltd. Şti.'...