Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

nin borçları olduğunu ve tasfiye memurunun TTK 236. maddesi gereğince bu borçları ödemediğini, TTK 446/2 maddesi gereğince tasfiye memurunun sorumlu olduğunu belirterek fazlaya dair haklarının saklı kalması kaydıyla tasfiye memurunun kanun hilafına hareketle oluşan zararlarından şimdilik 10.000,00 YTL'nin ticari işlere uygulanan avans faizi ile birlikte davalı ...'dan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiş, 16.06.2008 havale tarihli ıslah dilekçesinde talebini 149.670,00 TL olarak artırmıştır. Davalı vekili, davanın reddini talep etmiştir. Mahkemece, davanın kabulüne dair verilen karar, davalı vekilinin temyiz istemi üzerine Dairemizce onanmıştır. Bu kez davalı vekili karar düzeltme isteminde bulunmuştur. Dosyadaki yazılara, mahkeme kararında belirtilip Yargıtay ilamında benimsenen gerektirici sebeplere göre, davalı vekilinin HUMK’nın 440. maddesinde sayılan hallerden hiçbirisini ihtiva etmeyen karar düzeltme isteğinin reddi gerekir....

    Mahkeme istemin yerinde olduğuna kanaat getirirse şirketin ek tasfiye için yeniden tesciline karar verir ve bu işlemlerini yapmaları için son tasfiye memurlarını veya yeni bir veya bir kaç kişiyi tasfiye memuru olarak atayarak tescil ve ilan ettirir." hükmü yer almaktadır. Somut olayda ihyası talep edilen Tasfiye Halinde ... A.Ş.'nin ... Ticaret Sicil Müdürlüğü'nün ... sicil numarasında kayıtlı iken sicilden "Tasfiye" nedeni ile 03/11/2021 tarihinde terkin edildiği anlaşılmıştır. UYAP sisteminden yapılan incelemede şirket adına kayıtlı ...plaka sayılı ... Marka ... model aracın olduğu anlaşılmıştır. TTK 547. maddesi uyarınca yasal koşulları oluşan davanın kabulü ile ek tasfiye işlemlerini yapmak üzere şirketin önceki tasfiye memurunun tasfiye memuru olarak atanmasına dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....

      Tasfiye sürecinde tasfiyenin eksiksiz yapılmasından tasfiye memuru sorumludur....

        Mahkeme istemin yerinde olduğuna kanaat getirirse şirketin ek tasfiye için yeniden tesciline karar verir ve bu işlemlerini yapmaları için son tasfiye memurlarını veya yeni bir veya bir kaç kişiyi tasfiye memuru olarak atayarak tescil ve ilan ettirir." hükmü yer almaktadır. Somut olayda ihyası talep edilen Tasfiye Halinde ... A.Ş.'nin ... Ticaret Sicil Müdürlüğü'nün ... sicil numarasında kayıtlı iken sicilden "Tasfiye" nedeni ile 03/11/2021 tarihinde terkin edildiği anlaşılmıştır. UYAP sisteminden yapılan incelemede şirket adına kayıtlı ...plaka sayılı ... Marka ... model aracın olduğu anlaşılmıştır. TTK 547. maddesi uyarınca yasal koşulları oluşan davanın kabulü ile ek tasfiye işlemlerini yapmak üzere şirketin önceki tasfiye memurunun tasfiye memuru olarak atanmasına dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....

          da bulunan şirketin tasfiye işlemleri ile ilgilenemediği ve bu nedenle yeni tasfiye memurunun atanmasının zorunlu olduğu anlaşıldığından, davanın kabulüne karar verilmiştir. Davalı Ankara Ticaret Sicil Müdürlüğü davanın açılmasına neden olmadığından ve davada zorunlu ve yasal hasım olarak bulunduğundan, diğer davalıda davanın açılmasına sebebiyet vermediğinden yargılama gideri ve vekalet ücretinden sorumlu tutulmamasına karar vermek gerekmekle, aşağıda belirtilen şekilde hüküm kurulmuştur. e-imza e-imza e-imza e-imza HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1-Davanın KABULÜ ile, ...'nin ... Şirketinin tasfiye memurluğu görevinden azline, 2-... Şirketine tasfiye memuru olarak ...'...

            Buna göre mahkemece davanın kabulü ile davaya konu şirketin ihyası ile ticaret sicil müdürlüğüne tesciline karar verilmesinde ve tasfiyenin gereği gibi yapılmaması nedeniyle açılan eldeki davada tasfiye sürecinden sorumlu olan tasfiye memurunun HMK 326 maddesi uyarınca yargılama giderleri ve vekalet ücretinden sorumlu olması ve yasal hasım konumunda olan davalı sicil müdürlüğünün, tasfiyenin usulsüz kapatılmasından dolayı kusur ve sorumluluğu bulunmamasına göre yargılama giderleri ve vekalet ücretinden sorumlu tutulmamasında bir isabetsizlik görülmediğinden davalı tasfiye memurunun istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir....

              Şti.nin ticaret sicilinde kayıtlı en son adresinin ve tüzel kişiliğinin devam edip etmediğinin sorulması, tüzel kişiliğinin devam etmesi halinde gerekçeli kararın davalı şirketin ticaret sicilinde kayıtlı en son adresine yöntemince tebliğ edilmesi, 2)Davalı şirketin tasfiye halinde olduğu bildirildiği takdirde tasfiye işlemi tamamlanmamışsa, tasfiye memurunun kimlik ve adres bilgilerinin sorulması ve gerekçeli kararın tespit edilen tasfiye memuruna yöntemince tebliğ edilmesi, 3)Tasfiye işlemi tamamlanmış ve tasfiye sonu kararı ile veya re'sen ticaret sicilinden terkin edilmiş, tüzel kişiliği son bulmuşsa davalı şirketin ihyasının sağlanarak tasfiye memuru atanması için davacıya uygun süre verilmesi, 4)İhya olunduktan sonra gerekçeli kararın adı geçen davalı şirket tasfiye memuruna yöntemince tebliğ edilerek temyiz süresi geçtikten ve gerektiğinde HMK 366.maddesindeki prosedür işletildikten sonra gönderilmek üzere dosyanın mahalline GERİ ÇEVRİLMESİNE, 17.10.2017 gününde oybirliğiyle karar...

                e tebliğ edildiği anlaşılmakla; Ticaret Sicil Memurluğundan şirkete tasfiye memuru atanıp atanmadığı sorulmalı, atanmış ise, tasfiye memuruna, atanmamış ise; gerçek şahıs tasfiye memurunun atanması sağlanarak atanacak tasfiye memuruna, gıyabi hükmün usulüne uygun olarak tebliğ edilip, temyiz süresi geçtikten ve gerektiğinde, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun geçici .... maddesi gereği, Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 432. maddesindeki prosedür işletildikten sonra gönderilmek üzere, dosyanın mahalline GERİ ÇEVRİLMESİNE, temyiz itirazlarının bu noksanlıklar giderilip dosya geldikten sonra incelenmesine 04.....2014 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                  Şirketinin 30.09.2019 tarihinde tasfiyeye girdiği ve tasfiye sürecinin 04.11.2021 tarihli genel kurulla tamamlanarak 16.11.2021 tarihinde sicilden terkin edildiği dikkate alındığında ve İzmir .... İş Mahkemesinin .../... Esas sayılı davasının dava tarihinin 07.09.2020 olduğu, iş bu davayı ihyası istenen şirket vekilinin de takip ettiği göz önünde bulundurulduğunda, henüz terkin edilmeden tasfiye sürecinde açılan bu davadan tasfiye memurunun haberdar olduğu ve buna rağmen tasfiyeyi sonuçlandırdığı değerlendirilmiştir. Davamız, tasfiye sonucu sicilden terkin edilen Tas. Hal. ... İnş. San. Ve Tic. Ltd. Şti'nin İzmir ....İş Mahkemesi'nin .../... esas sayılı davası nedeniyle ihyası talebine ilişkindir. TTK geçici 7....

                    Eldeki davada, davalı şirketin ehliyetinin sınırlandırılıp sınırlandırılmadığı hususunda tereddüt hâsıl olmakla; Mahkemece davalı şirketin ticaret sicil kayıtları getirtilerek, davalı şirketin iflas edip-etmediği ve sicilden terkin edilip edilmediği araştırılarak, gıyabi hükmün, tasfiye halinin devam etmesi halinde, şirketi temsile yetkili son tasfiye memuruna, en son tasfiye memurunun dosyada adı geçen Muittin Görür olması halinde ise dosyanın işlem yapılmaksızın iadesi, başka bir tasfiye memurunun bulunması halinde ise bu kişiye usulüne uygun şekilde gerekçeli kararın tebliği sağlandıktan ve temyiz süresi geçtikten ve 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun geçici 3. maddesindeki düzenleme gereği, gerektiğinde (6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun Geçici 3. maddesinde yer alan 1086 sayılı Yasanın temyize ilişkin hükümlerin uygulanması gerektiğine ilişkin düzenleme gereğince) Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun 432. maddesindeki prosedür işletildikten sonra gönderilmek üzere dosyanın...

                      UYAP Entegrasyonu