Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Tasfiye memurunun azli, ortaklar ile tasfiye memuru arasındaki uyuşmazlıklara ilişkin olmadığından tasfiye memurunun azli talebine ilişkin bulunan davada verilen kararın temyizi kabil bulunup, bu talebe ilişkin temyiz isteminin reddi kararının bozularak kaldırılmasına karar verilerek, tasfiye memurunun azli talebine yönelik davada verilen kararın temyiz incelemesine geçilmiştir. 3- Tasfiye memurunun azli talebine yönelik davada verilen kararın temyiz incelemesine gelince; dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile kararın onanmasına karar vermek gerekmiştir....

    Oysa, şirket müdürünün azli davalarında husumetin, azli istenen müdüre yöneltilmesi gerekli ve yeterli olup, ayrıca limited şirketin dava edilmesi zorunlu değildir... " gerekçesi ile verdiği kararda benzer şekilde müdür azli istemine ilişkin davada da husumetin ilgili müdüre yöneltilmesi gerektiğini belirtmiştir.Yukarıda alıntılanan kararlar gibi bir çok karar bulunmakta olup birkaçı alıntılanmıştır. Kısacası tasfiye memurunun azli ve yeni bir tasfiye memuru tayini istemli bir davada husumetin azli istenen tasfiye memuruna yöneltilmesi gerekmektedir....

      Kararı davacı vekili, davalı vekili temyiz etmiştir. 1- Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, ortağın, tasfiye memurunun sorumluluğuna ilişkin davada dolaylı zararın şirkete verilmesini isteyebileceğinden, davacı ortağın dolaylı zarar iddiasında bulunmasına rağmen bu zararın kendisine verilmesini talep ettiğinden, mahkemece bu gerekçeyle talebin reddi gerekirken yazılı gerekçeyle reddi yerinde değil ise de sonucu itibarıyla doğru olan red kararına yönelik davacı vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir. ...- Dava, tasfiye memurunun azli istemine ilişkin olup, mahkemece haklı nedenlerle davalı tasfiye memurunun azli ile yerine başka bir tasfiye memurunun atanmasına karar verilmiştir....

        Davacı vekilinin davalı şirket hakkında kurulan hükme yönelik istinaf itirazlarına gelindiğinde, davacı işbu davada tasfiye halindeki davalı şirketin tasfiye memurunun azli ile şirkete yeni bir tasfiye memuru atanmasını talep etmiştir. Şirketin tasfiye memuru atanmasına yönelik genel kurul kararında tasfiye memurunun Cezayir Demokratik Halk Cumhuriyeti'nde oturduğu açıkça belirtilmiştir....

        Davacı vekilinin davalı şirket hakkında kurulan hükme yönelik istinaf itirazlarına gelindiğinde, davacı işbu davada tasfiye halindeki davalı şirketin tasfiye memurunun azli ile şirkete yeni bir tasfiye memuru atanmasını talep etmiştir. Şirketin tasfiye memuru atanmasına yönelik genel kurul kararında tasfiye memurunun Cezayir Demokratik Halk Cumhuriyeti'nde oturduğu açıkça belirtilmiştir....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki kooperatif tasfiye memurunun azli davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. -K A R A R- Davacı vekili, davalı kooperatif tasfiye memurunun göreve getirilmesinin üzerinden dört sene geçmesine rağmen görev ve sorumluluklarının hiçbirini yerine getirmediğini, bitmemiş işleri tamamlamak yerine yeni girişimlerde bulunduğunu, yapılan işler hakkında üyelere bilgi sunmayarak güven sarsıcı davranışlarda bulunduğunu ileri sürerek, davalının tasfiye memurluğundan azli ile yerine isimleri bildirilen kişilerin atanmasını talep ve dava etmiştir....

            Sayılı dosyada ihalenin feshi davası açtığını, icra hukuk mahkemesince 19.10.2023 tarihli ara karar ile davalı şirkete davada yapılan işlemlere dair beyanda bulunmak üzere süre verildiğini, henüz bu ara kararın şirkete tebliğ edilmediğini, tasfiye memurunun muhtemelen ilgilenmeyeceğini, tasfiye memurunun azli istemi ile --------- E. Sayılı dosyasında dava açtıklarını, tasfiye memurunun o davada da cevap vermediğini, netice itibarı ile şirkete kayyım atanmasını talep ettiklerini, ------- E., --------- 2023/556 Esas ve -------- E....

              HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ Dava, TTK'nın 537/2 maddesi gereği limited şirkete atanan tasfiye memurunun haklı sebeple azline ve şirkete tasfiye memuru atanması istemine ilişkin olup ilk derece mahkemesince yukarıda yazılı gerekçeyle davanın kabulü ile davalı tasfiye memurunun azline şirkete yeni tasfiye memuru atanmasına karar verilmiştir. Kuşkusuz pay sahipleri, haklı sebeplerin varlığına dayanarak gerek mahkemece tayin olunan gerekse şirket tarafından atanan tasfiye memurlarının azli için haklı sebep veya sebeplerin varlığı halinde TTK'nın 537/2. Maddesi gereğince dava açabilirler. Eldeki davada, davacı ve dava dışı ... tasfiye halinde bulunan ...Ltd. Şti'nin eşit hisseli iki ortağıdır. Öte yandan tasfiye memurunun azli davasının ise tasfiye memuruna karşı açılması gerekli ve yeterli olup ayrıca tasfiye halinde bulunan şirkete de husumet yöneltilmesine gerek bulunmamaktadır....

                GEREKÇE: Dava, tasfiye halindeki davalı kooperatifin tasfiye memuru olan diğer davalının tasfiye memurluğu görevinden azli ile konusunda uzman yeni bir tasfiye memuru atanması, başka bir anlatımla tasfiye memurunun değiştirilmesi talebine ilişkin kararın istinaf istemine ilişkindir. Davacı, müvekkilinin davalı kooperatifin ortağı olan dava dışı kişinin hissesini devraldığını, ancak ortaklığa kabulünün karara alınmadığını, kooperatifin tasfiye halinde olup, tasfiye memurlarının ikisinin vefat ettiğini, sadece ...'ın kaldığını, yaşı itibariyle bu görevi yürütemediğini ileri sürerek tasfiye memurunun azlinin sağlanarak konusunda uzman yeni bir tasfiye memuru atanmasını talep etmiş, mahkemece bu talebin reddine karar verilmiştir. Dairemizce HMK'nın 355. maddesi uyarınca istinaf nedenleriyle ve resen kamu düzenine ilişkin sebeplerle sınırlı olarak istinaf incelemesi yapılmıştır....

                  Mahkemece, bilirkişi kurulunca tespit edildiği üzere tasfiye memurunun tarafsız olması, ilk olarak tasfiye bilançosunu çıkarması, bilançoyu ortakların onayına sunması, şirket aktiflerine değer biçmesi, şirketin nakitlerini bir bankaya şirket adına yatırması gerektiği, davalı tasfiye memurunun bu işlemleri yapmadığının tespit edildiği, ayrıca tasfiyenin basit ve çabuk yapılması gereğine uyulmadığı, tasfiye kararından itibaren şirketin faaliyetinin bulunmamasına rağmen genel yönetim giderlerinde açıklanamayan bir artışın bulunduğu, tüm bu tespitlere göre tasfiye memurunun azli için haklı sebeplerin oluştuğu gerekçesiyle tasfiye memurunun azline karar verilmiş ve yerine resen tasfiye memuru atanmasına, davacının diğer talebi yönünden, kârın dağıtılmasına dair bir ortaklar kurulu kararı bulunmadığı, şirketin tasfiye aşamasında olduğu, bu aşamada kâr payı alacağı talebinin yerinde olmadığı gerekçesiyle bu talebinin reddine, davacının koyduğu sermaye payı karşılığı, aktif ve pasifler hesaplanarak...

                    UYAP Entegrasyonu