Şu kadar ki, davanın elden çıkarılmış mallar yerine kaim olan kıymete taalluku halinde, teminat göstermeksizin ihtiyati haciz kararı verilemez.” Bu yasal nedenle iptal davası, alacaklıya alacağını tahsil olanağını sağlayan, nisbi nitelikte yasadan doğan bir dava olup tasarrufa konu malların aynı ile ilgili değildir. Bu nedenle tasarrufun iptali davalarında ihtiyati tedbir talebinde bulunulsa dahi bu istemin ihtiyati haciz talebi olarak (İİK.md.281) değerlendirilmesi gerektiği açıktır. Bu nedenle tasarrufun iptali davalarında ihtiyati tedbir talebinde bulunulsa dahi bu istemin ihtiyati haciz talebi olarak değerlendirilerek müsbet ya da menfi bir karar verilmesi gerekir. İhtiyati haciz kararları esas hakkında kesin bir kanaat oluşmadan ve tam bir ispat aranmadan, yaklaşık ispatın varlığının yeterli olduğu hallerde verilen geçici nitelikte hukuki korumaya ilişkin kararlardır....
İhtiyati haciz istekleri değerlendirilirken geçici hukuki koruma tedbirlerinin açıklanan bu amacının gözden uzak tutulmaması gerekir. İhtiyati haciz müssesesi asıl olarak İİK'nun 257- 268 maddeleri arasında düzenlenmekle birlikte tasarrufun iptali davalarına ilişkin olarak ve bu davaların özelliği gereği, İİK 257 maddesinde düzenlenen ihtiyati haciz kurumu yeterli görülmemiş, İİK.281/2 madde ve fıkrasında daha özel bir düzenleme yapılmıştır. Bu düzenlemede ihtiyati haciz için aranması gereken bazı koşullar tasarrufun iptali davalarına özgü olarak yumuşatılmış ve İİK 257 ve devamı maddelerinde aranan bazı şartlar 281/2 maddesinde aranmamıştır. Ancak, yaklaşık ispat kuralı burda da geçerli olacak ve mahkeme hakimi bu kurala göre kanaate ulaşıp karar verecektir....
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : None NUMARASI : 2022/614 ESAS (DERDEST DOSYA) DAVA KONUSU : TBK'nın 19. maddesine dayalı tasarrufun iptali KARAR : Yukarıda yazılı İlk Derece Mahkemesi ara kararına karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ : Dava, TBK'nın 19. maddesine dayalı tasarrufun iptali isteğine dayanmaktadır. Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; tasarrufun iptali ile birlikte ihtiyati haciz kararı verilmesini talep etmiştir....
Şu kadar ki, davanın elden çıkarılmış mallar yerine kaim olan kıymete taalluku halinde, teminat göstermeksizin ihtiyati haciz kararı verilemez." düzenlemesi bulunmaktadır. Bu tür davalarda davanın kabulü halinde takip konusu alacak ve ferileri ile sınırlı olarak tasarrufun iptaline karar verilir. İhtiyati haciz kararları esas hakkında kesin bir kanaat oluşmadan ve tam bir ispat aranmadan verilen geçici nitelikte hukuki korumaya ilişkin kararlardır. İİK 277 ve devamı maddelerine dayanan Tasarrufun iptali davalarında İİK 281/II fıkrası hükmüne göre hakim, iptale tabi tasarrufların konusu olan mallar hakkında alacaklının talebi üzerine ihtiyati haciz kararı verebilir. Teminatın lüzum ve miktarı mahkemece takdir ve tayin olunur. Tasarrufun iptali davasının şartlarının yargılama aşamasında mahkemece değerlendirilecek olması ve Yargıtay 17....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı ihtiyati haciz kararına itirazın reddine dair verilen ara karar süresi içinde davalı ...San ve Tic. A.Ş vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Davacı vekili, davalı borçlu ....ve Tersanecilik San ve Tic. AŞ.'nin alacaklılarından mal kaçırmak amacıyla ....Tersane Girişimcileri San. ve Tic. AŞ.'deki 400.000,00 TL nominal bedelli 4 adet hissesi üzerine 16.4.2013 tarihinde davalı ...San.ve Tic. AŞ. lehine 1.500.000 Dolar bedelli rehin tesis ettiğini belirterek davalıları arasındaki rehin tesisine ilişkin tasarrufun iptaline, rehin üzerine ihtiyati haciz kararı verilmesini talep etmiştir. Davalı ...San. ve Tic. AŞ. vekili, müvekkilinin ticaret merkezi olarak .......
Bu kapsamda ihtiyati haciz kararı verilebilmesi için davanın kesin olarak kanıtlanması gerekmediğinden dosya bir kısım delillerin bulunması ve yaklaşık ispat halinde ihtiyati haciz kararı verilebileceği konusunda bir duraksama bulunmamakta ise de; Somut olaya dönüldüğünde, davalı T7 cevap dilekçesinde; tasarrufun iptali isteğine konu traktörü davalı borçludan değil, Haluk Yaman isimli şahıstan bedelini ödeyerek satın aldığını ileri sürmüş ve noterce düzenlenmiş olan ve satıcının Haluk Yaman olduğunu gösteren 18/12/2018 günlü araç satış sözleşmesini ibraz etmiştir. (Araç satış sözleşmesine göre satış bedeli 147.465,00- TL'dir). Dosyada mevcut kayıt ve belgelere göre de tasarrufun iptali isteğine konu traktörün, davacı vekilinin ihtiyati haciz talep ettiği tarihten önceki bir tarih olan 17/12/2019 tarihinde dava dışı Ümit İmir'e devredildiği, dolayısıyla da aracın bu kişi adına kayıtlı olduğu anlaşılmıştır....
Şu kadar ki, davanın elden çıkarılmış mallar yerine kaim olan kıymete taalluku halinde, teminat göstermeksizin ihtiyati haciz kararı verilemez.” Bu yasal nedenle iptal davası, alacaklıya alacağını tahsil olanağını sağlayan, nisbi nitelikte yasadan doğan bir dava olup tasarrufa konu malların aynı ile ilgili değildir. Bu nedenle tasarrufun iptali davalarında ihtiyati tedbir talebinde bulunulsa dahi bu istemin ihtiyati haciz talebi olarak (İİK.md.281) değerlendirilmesi gerektiği açıktır. Bu nedenle tasarrufun iptali davalarında ihtiyati tedbir talebinde bulunulsa dahi bu istemin ihtiyati haciz talebi olarak değerlendirilerek müsbet ya da menfi bir karar verilmesi gerekir. İhtiyati haciz kararları esas hakkında kesin bir kanaat oluşmadan ve tam bir ispat aranmadan, yaklaşık ispatın varlığının yeterli olduğu hallerde verilen geçici nitelikte hukuki korumaya ilişkin kararlardır....
Somut olayda; şikayete konu ihtiyati haciz kararı İİK'nın 257. maddesi kapsamında düzenlenen genel hükümlere göre verilmiş bir ihtiyati haciz kararı olmayıp, İİK'nın 281/2. maddesine göre verilmiş, gerçekte ihtiyati tedbir niteliğinde bir karar olduğundan, bu kararın infazına yönelik şikayetleri inceleme görevi tasarrufun iptali davasında tedbir niteliğinde ihtiyati haciz kararını veren İstanbul 22.Asliye Hukuk Mahkemesi'ne aittir. Diğer taraftan aleyhine ihtiyati haciz kararı verilen T1 takip borçlusu olmayıp, hakkında başlatılmış bir takip yoktur. Diğer bir ifade ile T1 aleyhine takibe geçilmesi söz konusu değildir. İcra müdürlüğü burada ihtiyati haciz kararını veren mahkemenin infaz memurudur. İİK'nın 266. maddesine göre teminat karşılığında ihtiyati haciz kararının icra mahkemesince kaldırılabilmesi için ihtiyati haciz kararı verilen kişi hakkında başlatılmış bir takip bulunmalıdır....
Maddesi uyarınca iptale tabi tasarruf konusu mal hakkında alacaklının talebi üzerine ihtiyati haciz (İİK md. 257 vd.) kararı verilebileceği anlaşılmakla; davacı vekilinin ihtiyati haciz talebinin KABULÜNE, a)Genel hükümlerden (İİK md. 259) farklı olarak davacı vekilinin dava dilekçesindeki talebi yönünden ihtiyati haciz için teminat göstermek zorunluluğu olmadığından (Kuru, a.g.e., s. 1430) İİK 281. Maddesi uyarınca takdiren TEMİNATSIZ olarak; iptale tabi olduğu iddia edilen tasarruf konusu "İstanbul İli, Üsküdar İlçesi, İhsaniye Mahallesi, 340 ada, 6 parsel sayılı" taşınmazın tapu kaydı üzerine söz konusu taşınmaz davalılar adına kayıtlıysa icra takibindeki alacak miktarı üzerinden İHTİYATİ HACİZ KONULMASINA, b)İptal davasında verilen ihtiyati haciz, İİK m.257 vd’da düzenlenmiş ihtiyati hacizden farklı olduğundan İİK m.264 uyarınca ihtiyati haczi tamamlayan merasim burada uygulanmayacağından (Yargıtay 19....
Dava İİK 277 ve devamı maddelerine dayalı tasarrufun iptali istemi ile açılmıştır. İİK'nın 281/2. maddesi "Hakim, iptale tabi tasarrufların konusu olan mallar hakkında alacaklının talebi üzerine ihtiyati haciz kararı verebilir. Teminatın lüzum ve miktarı mahkemece takdir ve tayin olunur. Şu kadar ki, davanın elden çıkarılmış mallar yerine kaim olan kıymete taalluku halinde, teminat göstermeksizin ihtiyati haciz kararı verilemez." amir hükmünü içermekte olup, taraflar arasındaki dava, davalılar arasındaki tasarrufun, İİK'nın 277 ve devam maddeleri uyarınca iptali talebine ilişkin olup, tasarrufun iptal şartlarının oluşup oluşmadığı yargılama ile belli olacaktır. Bu itibarla; ilk derece mahkemesinin vermiş olduğu karar yerinde bulunduğundan, davalı T3 vekilinin, ihtiyati hacize itirazın reddi kararına karşı yaptığı istinaf başvurusunun HMK 353/1- b.1 maddesi gereğince esastan reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm oluşturulmuştur....