Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Asliye Hukuk Mahkemesinin 2012/141 Esas sayılı dosyası üzerinden açılan menfi tespit davasının kabul edilerek kesinleştiği ve bu şekilde davalının davacı tarafa borçlu olmadığının tespitine karar verildiği gerekçesiyle davanın reddi ile karşı taraf lehine maktu vekalet ücretine hükmedilmesine karar verilmiştir. Karara karşı davalı T4 vekili tarafından vekalet ücretinin maktu olarak belirlenmesinin doğru olmadığı, mahkemece nispi vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiği gerekçesiyle istinaf başvurusunda bulunulmuştur. Tasarrufun iptali davalarında, davacının davalı borçludan kesinleşmiş bir alacağının mevcut olması dava ön şartıdır. Eldeki dava, davacının, davalıdan bir alacağının mevcut olmaması nedeniyle reddedildiğine ve tasarrufun iptali şartları yönünden esas bakımından bir değerlendirme yapılmadığına göre maktu vekalet ücretine hükmedilmiş olmasında usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamaktadır....

Her ne kadar davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda, ihaleye konu taşınmazın satışına sebep olan tasarrufun iptali kararının bozulduğu ve menfi tespit davası sonucunda borcun bulunmadığının tespit edildiği ileri sürülmüşse de, ihalenin kesinleşmesi sonrasında yapılacak işlemlerin icra müdürlüğünce durdurulması ancak buna ilişkin bir mahkeme kararının sunulması halinde mümkün olup, icra müdürlüğünce ihale alıcısı adına düzenlenen yetki belgesinin iptal edilmesi ve satışa konu üretim tesisinin mülkiyet ve projesinin davacı adına devam ettirilmesi talebinin reddine karar verilmesi usul ve yasaya uygundur. Yukarıda belirtilen nedenlerle, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, ilk derece mahkemesinin kararında yazılı gerekçelere göre istinaf sebepleri ile sınırlı olmak üzere ve kamu düzenine aykırılık bulunmayan karara yönelik istinaf başvurusunun HMK'nun 353/1- b(1) maddesi uyarınca esastan reddine karar vermek gerekmiştir....

Hukuk Dairesi -K A R A R- Dosya içeriğine göre dava, 6183 Sayılı Amme Alacaklarının Tahsili Usulü Hakkındaki Kanun’dan kaynaklanan menfi tespit istemine ilişkin olup tasarrufun iptali davası olmayıp dosya içerisinde Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin görevsizlik kararı bulunmaktadır. 2797 sayılı Yargıtay Yasası’nın 14. maddesi ve Yargıtay Büyük Genel Kurulu'nun 23/01/2020 tarihli ve 2020/1 Sayılı Kararı ile kabul edilen ve 28.01.2020 tarihinde 31022 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak 01.02.2020 tarihinde yürürlüğe giren İşbölümü Kararı uyarınca temyiz incelemesi Dairemizin görevi dışında olup Yargıtay 4. Hukuk Dairesi’ne ait olduğu düşünüldüğünden, aynı Kanunun 6723 sayılı Kanunun 21. maddesiyle değişik 60/3. maddesi uyarınca görevli Dairenin belirlenmesi için dosyanın Hukuk İşbölümü İnceleme Kurulu'na gönderilmesine karar vermek gerekmektedir....

    Hukuk Dairesi -K A R A R- Dosya içeriğine göre dava, 6183 Sayılı Amme Alacaklarının Tahsili Usulü Hakkındaki Kanun’dan kaynaklanan menfi tespit istemine ilişkin olup tasarrufun iptali davası değildir. Dosya içerisinde Yargıtay 10. Hukuk Dairesi’nin görevsizlik kararı bulunmaktadır. 2797 sayılı Yargıtay Yasası’nın 14. maddesi ve Yargıtay Büyük Genel Kurulu'nun 23/01/2020 tarihli ve 2020/1 Sayılı Kararı ile kabul edilen ve 28.01.2020 tarihinde 31022 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak 01.02.2020 tarihinde yürürlüğe giren İşbölümü Kararı uyarınca Yargıtay 4. Hukuk Dairesi’ne ait olduğu düşünüldüğünden, aynı Kanunun 6723 sayılı Kanunun 21. maddesiyle değişik 60/3. maddesi uyarınca görevli Dairenin belirlenmesi için dosyanın Hukuk İşbölümü İnceleme Kurulu'na gönderilmesine karar vermek gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, dosyanın Hukuk İşbölümü İnceleme Kurulu'na GÖNDERİLMESİNE, 3.11.2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

      Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2008/275 esas sayılı dosyasında menfi tespit davası açıldığını yine Samandağ İcra Hukuk Mahkemesi'nin 2008/29 esas sayılı (yeni 2010/56) sayılı dosyasında icra takibine itiraz davasının devam ettiğini savunarak davanın reddini istemiştir. Mahkemece dava konusu takiple ilgili olarak borçlu tarafından açılan menfi tespit davasında borçlunun borçlu olmadığının tespitine karar verildiği, kararın Yargıtay denetiminden geçerek kesinleştiği, takibin ve iptal davasının konusuz kaldığı gerekçesiyle karar verilmesine yer olmadığına yargılama giderlerinin ve vekalet ücretinin davaya sebebiyet veren davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmiş; hüküm, davacı vekilince temyiz edilmiştir....

        İcra Müdürlüğü’nün 2014/26954 sayılı dosya ile icra takibi başlatıldığını, borçlunun adına kayıtlı malvarlığı olduğunun tespit edilemediğini, davalı borçlunun adına kayıtlı ... İlçesi, Mahallesi, 391 ada, 7 parselde kayıtlı 1. Blok 3. kat 15 nolu bağımsız bölümün ½ hissesinin davalı ...'a devredildiğinin tespit edildiğini beyan ederek davalılar arasındaki tasarrufun iptali ile icra dosyasından alacak ve ferilerini geçmemek üzere cebri icra yetkisi verilmesini talep etmiştir. Davalı ... vekili, alacağın dayanağı olan kredi sözleşmesindeki kefaletinin de geçersiz olduğunu beyan ile davanın reddini talep etmiştir. Davalı ... vekili, dava konusu satışın gerçek bir satış olduğunu beyan ile davanın reddini talep etmiştir. Mahkemece toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre davanın kabulü ile ... İlçesi, ... Mahallesi mevkinde bulunan 391 ada, 7 parselde kayıtlı 1 Blok, 3. kat 15 nolu bağımsız bölümün davalı borçlu ... adına kayıtlı 1/2 hissesinin diğer davalı ...'...

          Hukuk Dairesinin 2020/5893 Esas sayılı ilamı ile kararın onandığını, karar düzeltme talebi hakkında henüz karar verilmediğini, taraflarınca Selçuk Asliye Hukuk Mahkemesinin 2011/150 Esas sayılı tasarrufun iptali davasının borçlu aleyhine açıldığını, bu davada menfi tespit dosyasının bekletici mesele yapıldığını, davalar devam ederken icra müdürlüğünce dosyanın işlemden kaldırılmasının hatalı olduğunu, bunu içeren dilekçe üzerine icra müdürlüğünün yeni esas numarası belirleyerek takibi yenilemesinin yeni bir takip olmadığını, davacı borçlu tarafından açılan menfi tespit davası ile zamanaşımının kesildiğini, menfi tespit davasının açıldığı tarihe kadar bono vasfı taşıyan senet yönünden 3 yıllık zamanaşımı süresinin dolmadığını, 20/03/2009 tarihinde menfi tespit davası açılması ile zamanaşımı süresinin kesildiğini beyanla davanın reddine karar verilmesini istemiştir. İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARI : İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda, davanın reddine karar verilmiştir....

          Mahkemece, iddia,savunma toplanan delillere göre,davalı borçlunun karısı lehine yaptığı tasarrufun İİK'nun 287/3-1 ve 280/1 maddesi gereğince iptale tabi olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava İİK’nun 277 ve devamı maddeleri gereğince açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir. İcra ve İflas Kanununun 277 ve izleyen maddelerinde düzenlenen tasarrufun iptali davalarında amaç, borçlunun haciz ya da iflasından önce yaptığı ve aslında geçerli olan bazı tasarrufların geçersiz ya da "iyiniyet kurallarına aykırılık" nedeniyle alacaklıya karşı sonuçsuz kalmasını ve dolayısıyla o mal üzerinden cebri icraya devamla alacağın tahsilini sağlamaktır. .....

            Davalı, icra takibi ile tasarrufun iptali, menfi tespit ve ihalenin feshi kararlarının kesinleştiğini, usulüne uygun yapılan cebri ihale ile taşınmazı satın aldığını belirterek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davacının kendi yarattığı muvazaaya dayanarak talepte bulunamayacağı, dayanılan hukuki nedenlerin daha önceden icra mahkemelerinde açılan davalarda değerlendirildiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Karar, davacı vekili tarafından süresinde duruşma istekli temyiz edilmiş olmakla, duruşma günü olarak saptanan 28.02.2018 Çarşamba günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden davacı vekili Avukat ... ile temyiz edilen davalı vekili Avukat ... geldiler, duruşmaya başlandı, süresinde verildiği ve kayıt olunduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelen vekillerin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi, iş karara bırakıldı. Bilahare Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor okundu, düşüncesi alındı....

              İcra Müdürlüğünün 2015/9120 Esas sayılı dosyasındaki takibin işbu dava sonuçlanıncaya kadar durudurulmasını talep etmiş ise de İİK'nın 72/3. maddesi uyarınca icra takibinden sonra açılan menfi tespit davası ile takibin durdurulmasına karar verilemeyeceği..." gerekçesiyle tedbir isteyenin tedbir talebinin reddine karar verilmiştir....

              UYAP Entegrasyonu